![]() |
G Harfi |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() G HarfiG gabâvet: anlayışsızlık, kalın kafalılık ![]() gabî: anlayışı kıt ![]() gabn: hileli alışveriş ![]() gadab: öfke, gazap ![]() gadabiye: öfaaale ilgili ![]() gaddâr: acımasız ![]() gaddârâne: acımasızca ![]() gadir: haksızlık etme ![]() gadr: haksızlık ![]() Gaffâr: günahları affeden ve bağışlayan Allah ![]() gafil: habersiz, kul olduğunu hatırlamadan yaşayan ![]() gafîr: kalabalık ![]() gaflet: olup biteni sezmeme, kul olduğunu unutma hâli ![]() gafletkârâne: gaflet edercesine ![]() Gafûr: günahları daima ve pek çok affeden, Allah ![]() gâh: arasıra, bazan ![]() gâh: "yer" mânâsında son ek ![]() gaib: görünmeyen ![]() gaibâne: görünmeksizin ![]() gaile: üzüntü veren belalı iş ![]() gait: pislik ![]() gaiyye: gayeye ait ![]() galâ: pahalılık ![]() galat: yanlış ![]() galatât: yanlışlar ![]() galebe: yenme, üstün gelme ![]() galeri: sanat eserlerinin sergi yeri ![]() galeyan: kaynama, coşma ![]() galî: kıymetli ![]() gâlib: galip, üstün, yenen ![]() galibâ: sanılır ki ![]() galibâne: galip şekilde ![]() galiben: çok zaman, üstün olarak ![]() galibiyet: üstünlük, yenme ![]() galîz: çirkin ![]() gam: tasa, kaygı ![]() gamgama: haykırma ![]() gamgîn: gamlı, kaygılı ![]() gamız: derin ve gizli olan ![]() gamıza: kolay anlaşılmayan, derin ![]() gammaz: söz taşıyıcı ![]() gamnâk: gamlı, tasalı ![]() gamz: süzgün bakış ![]() gamze: çene veya yanak çukuru ![]() ganâim: savaşta elde edilen mallar ![]() gangren: bulunduğu organı kullanılmaz hâle getiren bir hastalık ![]() Ganî: sonsuz zengin olan Allah ![]() ganîmet: savaşta elde edilen mal ![]() gâr: "yapan, yapıcı" mânâsında son ek ![]() gar: mağara ![]() garâbet: gariplik ![]() garâib: garip şeyler ![]() garâibperest: garip şeylere pek düşkün ![]() garâm: canlı duygu, arzu ![]() gârât: yağmalar ![]() garaz: gaye, kötü niyet ![]() garazkâr: garazcı ![]() garazkârane: garaz edercesine ![]() garb: batı ![]() gardiyan: hapistekileri bekleyen görevli ![]() garet: yağma, talan, çapul ![]() garetgîr: yağmacı ![]() garetkâr: çapulcu ![]() gareyn: alt ve üst çene, yani ağız ![]() garib: batan ![]() garîb: garip, yabancı, kimsesiz, yâd ellere düşmüş, yadırganan şey ![]() garîbane: garipçe ![]() garîbe: garip şey ![]() garîbem: garibim ![]() garîbüzzaman: zamanın garibi, yaşadığı zamanla uyumlu olmayan ![]() garîk: batmış, boğulmuş ![]() garîm: alacaklı ![]() garîze: yaradılıştan olan ![]() gark: batma, boğulma ![]() garnizon: askerî birliklerin bulunduğu yer ![]() garra: parlak ![]() gars: fidan dikme ![]() gasb: hakkı olmayanı zorla alma ![]() gasıb: zorla alan ![]() gasıbane: zorla alırcasına ![]() gasl: yıkama, gusül ![]() gaşiye: perde, kıyamet, bir sûre ![]() gaşy: kendinden geçme ![]() gavâmız: anlaşılması zor bilmeceler ![]() gavî: çok azgın ![]() gavr: çukurun dibi ![]() Gavs: Abdülkadiri Geylanî hazretleri ![]() gavs: büyük evliya ![]() gavsiyet: büyük evliyalık ![]() gâvur: kâfir, îmansız ![]() gavvas: dalgıç ![]() gâyât: gayeler ![]() gayb: gizli, görünmeyen, belirsiz ![]() gaybâşinâ: gaybı bilen ![]() gaybbîn: gaybı gören ![]() gaybet: orada bulunmama ![]() gaybî: görünmeyenle ilgili ![]() gaybîyâne: görünmeyenle ilgili olarak ![]() gaybîyât: görünmeyenler ![]() gaybîye: görünmeyen ![]() gaybûbet: görünmeme, orada bulunmama ![]() gaye: erişilmek istenen sonuç ![]() gayet: pek çok ![]() gayetsiz: sınırsız ![]() gaylûle: sabah uykusu ![]() gayr: diğer, başkası ![]() gayret: çaba, çalışma arzusu, kıskanma duygusu ![]() gayretullah: Allahın gayreti, hakkı koruma sıfatı ![]() gayrimeşrû: helâl olmayan, yasak ![]() gayrimüslim: müslüman olmayan ![]() gayrimütenâhî: sonu olmayan ![]() gayriresmî: resmî olmayan, sivil ![]() gayrullah: Allahtan başkası, yaratılanlar ![]() gayyâ: cehennem kuyusu ![]() gayyur: gayretli, çalışkan ![]() gayz: hınç, öfke ![]() gazâ: din uğruna savaş ![]() gazab: gazap, öfke, kızgınlık ![]() Gazâlî: büyük bir islâm âlimi ![]() gazanfer: kahraman, iri aslan ![]() gâzât: gazlar ![]() gazel: bir şiir türü ![]() gazevât: gazalar ![]() gazî: gaza eden ![]() gazve: savaş ![]() gedâ: fakir, kimsesiz ![]() gem: idare etmek için atın ağzına takılan demir ![]() genc: hazine, define ![]() ger: eğer ![]() ger: "yapan, yapıcı" mânâsında son ek ![]() gerçi: her ne kadar ![]() gerdân: boyunla göğüs arası ![]() gerdendâde: boyun eğme ![]() gergedan: vahşi bir hayvan ![]() germ: sıcak, kızgın ![]() geven: dikenli bir bitki ![]() gevher: akıl, edep, asıl, cevher ![]() Geylânî: kerametleriyle ünlü büyük bir velî ![]() gıbta: imrenme ![]() gıdâ: besin ![]() gılâf: kılıf, kın ![]() gıllugış: karar verememe, gönül sıkıntısı ![]() gılman: cennet genci ![]() gınâ: zenginlik ![]() gıpta: imrenme ![]() gıptakârâne: imrenircesine ![]() gışâvet: göz perdesi ![]() gıtâ: örtü, perde ![]() gıyâb: göz önünde bulunmama ![]() gıyâben: görmeyerek ![]() gıyâbî: görmeziye ![]() gıyâs: yardım isteyene yardım eden ![]() gıybet: orada bulunmayan biri hakkında onun hoşuna gitmeyecek şeyler söyleyip ileri geri konuşma ![]() gidişât: gidişler, işlerin yürüyüşü ![]() gîr: "yapan, tutan" mânâsında son ek ![]() gîrân: ağır, bıktırıcı ![]() girdab: suların dönerek aktığı tehlikeli yer ![]() girift: karışık, girişik, çapraşık ![]() giriftâr: tutulmuş ![]() girive: içinden çıkılmaz karışık durum ![]() girizgâh: giriş yeri ![]() giryân: ağlayan ![]() girye: gözyaşı ![]() Goethe: Almanların ünlü şairi ![]() gonce: tomurcuk ![]() görenek: görüp özenme ![]() gramer: dilbilgisi ![]() granit: bir çeşit sert taş ![]() gubâr: toz ![]() gudde: bez ![]() gufrân: af ![]() gulâm: genç, esir, çocuk ![]() gulât: coşmalar, taşkınlıklar ![]() gulûv: taşkınlık ![]() gûlyabânî: masallarda sözü edilen hayâlî varlık, umacı, dev ![]() gûnagûn: çeşit çeşit ![]() gurbet: yabancı memleket, yâd el ![]() gurbetzede: gurbete düşen ![]() gurebâ: garipler ![]() guremâ: alacaklılar ![]() gurre: ışıldama ![]() gurûb: batma ![]() gurûr: kendini beğenme duygusu, böbürlenme ![]() gurûrkârâne: gururlu bir biçimde ![]() gusn: dal, budak ![]() gusse: üzüntü, tasa, gam ![]() gussedâr: gusseli, tasalı ![]() gusül: bedenin her yerini yıkamak biçimindeki temizlik ![]() gûyem: diyorum ![]() guyûb: görünmeyenler, gizliler ![]() guzât: gaziler, din için savaşanlar ![]() güfte: şarkı sözü ![]() güftügû: dedikodu ![]() gülbank: toplulukça söylenen dua ve tekbir ![]() güldeste: gül demeti, seçme ![]() gülistân: gül bahçesi, güller ülkesi ![]() gülle: top mermisi ![]() gülşen: gül bahçesi ![]() gülzâr: gül tarlası ![]() güman: zan, şüphe ![]() gümrah: günahkâr, gür, bol ![]() günâh: dince suç olan şey ![]() gürûh: topluluk ![]() gürültühâne: gürültülü yer ![]() güyâ: sanki ![]() güz: sonbahar ![]() güzâf: boş söz ![]() güzerân: geçme, geçiş ![]() güzergâh: geçilecek yer ![]() güzeşte: geçen, geçmiş ![]() güzîde: seçkin, seçilmiş ![]() |
![]() |
![]() |
|