![]() |
M Harfi 6 |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() M Harfi 6merkûb: binek ![]() mermi: kurşun ![]() mermuze: dolaylı anlatılan ![]() mersiye: ölüm şiiri ![]() mert: üstün karakterli ![]() mertebe: derece, aşama ![]() Merve: Mekkede bir mübarek tepe ![]() mervî: rivayet edilen, anlatılan ![]() merzûk: rızıklanmış ![]() merzûkiyet: rızıklanmışlık ![]() mesâbe: yerinde, değerinde ![]() mesâbih: lambalar ![]() mesâcid: namaz kılınan yerler ![]() mesâfe: ara, uzaklık ![]() mesağ: izin ![]() mesâha: yüz ölçümü ![]() mesâhif: mushaflar, Kurânlar ![]() mesâi: çalışmalar, emekler ![]() mesâib: musibetler ![]() mesâil: meseleler ![]() mesaj: haber ![]() mesâk: sevkedilen yer ![]() mesâkin: meskenler, evler ![]() mesâkin: miskinler, fakirler ![]() mesâlih: maslahatlar, işler ![]() mesâlik: meslekler, ekoller, yollar ![]() mesâmât: gözenekler, delikler ![]() mesâme: gözenek ![]() mesâne: sidik torbası ![]() mesânî: bir şeyin tekrarı ![]() mesarr: sürurlu, sevinçli ![]() mesâvî: kötü hâller ![]() mesbûk: geçmiş, geri kalmış ![]() mescid: secde yeri, küçük cami ![]() mesel: atasözü, küçük hikâye ![]() mesêle: düşünülecek husus, konu ![]() meserret: sevinç, şenlik ![]() mesh: el sürme, silme ![]() Mesîh: olumlu mânâda isa aleyhisselâm için söylenen bir tabir ![]() Mesîh: "silen, bozan" mânâsında deccalın bir adı ![]() mesîl: kanal, benzer ![]() mesîre: gezinti yeri ![]() mesîregâh: gezinti yeri ![]() meskat: doğum yeri ![]() mesken: oturulan yer, ev ![]() meskenet: yoksulluk, miskinlik ![]() meskûn: oturulan yer ![]() meslek: yol, usûl, ekol ![]() mesmû: işitilen ![]() mesmûat: işitilenler ![]() mesmûm: zehirlenmiş ![]() mesned: dayanak ![]() mesnevî: bir şiir türü ![]() mesnûn: sünnet olan ![]() mesrûk: çalınmış ![]() mesrûr: sevinçli, sürurlu ![]() mesrûrâne: sevinçli bir şekilde ![]() mesrûriyet: sevinçlilik ![]() mest: ayakkabı, hazla kendinden geçen ![]() mestûr: örtülmüş ![]() mestur: satırlanmış, çizilmiş ![]() mestûre: örtülü kadın ![]() mesûd: saadetli, mutlu ![]() mesûdâne: saadetle ![]() mesûdiyet: mesutluk ![]() mesûk: sevk olunan ![]() mesûl: sorumlu ![]() mesûliyet: sorumluluk ![]() meşâgil: meşguliyetler ![]() meşâhir: meşhurlar, ünlüler ![]() meşakkat: zahmet, zorluk, sıkıntı ![]() meşâle: ucu alevli değnek ![]() meşârib: meşrepler, anlayışlar, gidişatlar ![]() meşayih: şeyhler, pirler ![]() meşbû: doymuş ![]() meşegâh: meşelik ![]() meşême: sol, kötü, uğursuz ![]() meşgale: iş, uğraş ![]() meşgul: işli, iş üstünde olan ![]() meşguliyet: işlilik ![]() meşher: sergi ![]() meşhûd: görülen ![]() meşhûdât: görülenler ![]() meşhûdiyet: görünürlük ![]() meşhûn: sevinçli ![]() meşhûr: ünlü ![]() meşîet: dileme ![]() meşîhat: din işleri merkezi ![]() meşk: alıştırma, örnekleme ![]() meşkûk: şüpheli ![]() meşkûr: şükre lâyık olan ![]() meşmeşiye: normal göze görünmeyen misalî bir âlem ![]() meşreb: meşrep, gidişat ![]() meşreben: gidişatça ![]() meşrık: doğu ![]() meşrû: dine uygun ![]() meşrûbât: içecekler ![]() meşrûh: açıklanmış ![]() meşrûhât: açıklananlar ![]() meşrûiyet: dine uygunluk ![]() meşrût: şarta bağlı ![]() meşrûta: şarta bağlanmış ![]() meşrûtiyet: devletin bir hükümdarın başkanlığı altındaki millet meclisi tarafından idare edildiği yönetim biçimi ![]() meşrûtiyetperver: meşrutiyeti seven ![]() meşşâiyyun: akla güvenip peygambere inanmayan felsefeciler ![]() meşşata: süsleyen, tarayan ![]() meşûm: uğursuz ![]() meşûmâne: uğursuzcasına ![]() meşûme: uğursuz ![]() meşûr: şuurlu ![]() meşveret: danışma, fikir alışverişi yapma ![]() metâ: ticaret malı ![]() metâlî: güneş ve ayın doğduğu yerler ve zamanlar ![]() metâlib: istenenler ![]() metanet: dayanıklılık ![]() metbû: kendisine uyulan ![]() metbûiyet: metbuluk ![]() metfuh: açılmış ![]() methetme: övme ![]() methiye: övgü, övme ![]() metîn: metanetli, dayanıklı ![]() metin: yazının tamamı ![]() metînâne: dayanıklı biri gibi ![]() metod: usûl, yöntem ![]() metrûk: terkedilmiş ![]() metrûkât: terkedilenler ![]() Metta: Yunus aleyhisselâmın annesi ![]() meûnet: geçimlik ![]() mêvâ: yer, mekân ![]() mevâcid: kalbe zevk veren hâller ![]() mevâdd: maddeler ![]() mevâhib: karşılıksız verilenler, ihsanlar ![]() mevâkıf: duraklar ![]() mevâki: yerler ![]() mevâlid: mevlidler, doğmalar ![]() mevâlîd: varlıklar ![]() mevâni: maniler, engeller ![]() mevâsim: mevsimler ![]() mevhat: cansızlar ![]() mevc: dalga ![]() mevce: dalga ![]() mevcûd: mevcut, var olan ![]() mevcûdat: varlıklar ![]() mevcûdiyet: varlık ![]() meveddet: dostluk, sevgi ![]() mevhibe: verilmiş ![]() mevhûbe: verilen ![]() mevhum: kuruntu ürünü ![]() mevîza: öğüt, nasihat ![]() mevkıf: durak, bölüm ![]() mevki: yer ![]() mevkib: kafile, topluluk ![]() mevkuf: durdurulan, tutulan ![]() mevkufen: tutularak, durdurularak ![]() mevkute: süreli yayın ![]() Mevlâ: sahip, efendi, Allah ![]() Mevlânâ: Mesnevî adlı kitabın da yazarı olan ünlü velî ve şair ![]() mevlânâ: efendimiz ![]() Mevlevî: Mevlânanın tarikatından olan ![]() Mevlevîvârî: dönerek zikreden mevleviler gibi ![]() mevlid: doğum ![]() mevlûd: doğan ![]() mevrid: varılan yer, yol ![]() mevrûs: mirasla gelen ![]() mevsûf: vasıflı, sıfatlanan ![]() mevsûk: vesikalı, belgeli, sağlam ![]() mevsûkan: belgeli bir biçimde ![]() mevsûl: kavuşan, ulaşan, bitişen ![]() mevsûle: bitiştirilmiş ![]() mevt: ölüm ![]() mevta: ölü ![]() mevtâlûd: ölümle karışık ![]() mevûd: söz verilmiş ![]() mevzî: bir şey konulacak yer ![]() mevzû: konu ![]() mevzû: uydurulmuş hadîs ![]() mevzûat: kurallar, kanunlar ![]() mevzûbah ![]() söz konusu ![]() mevzun: ölçülü, tartılı ![]() mevzunen: ölçülü ve tartılı olarak ![]() mevzuniyet: ölçülülük, tartılılık ![]() mey: şarap, meyâdin: meydanlar ![]() meyân: orta, ara ![]() meydân: saha, alan ![]() meyelân: eğilim, istek ![]() meyil: istek, yönelme ![]() meyl: istek, yönelme ![]() meymene: sağ, iyilik, uğur ![]() meymenet: bereket, uğur, kutluluk ![]() meymûn: uğurlu, kutlu ![]() mêyûs: ümitsiz ![]() mêyûsane: ümitsizce ![]() |
![]() |
![]() |
|