![]() |
Nasrettin Hocanın Fıkraları İngilizce Türkçe |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Nasrettin Hocanın Fıkraları İngilizce TürkçeNasrettin Hocanın İngilizce Türkçe Fıkraları My Sons Father Died One day they see Hodja dressed in black and ask: What happened, Hodja Effendi? You’re dressed in black! My son’s father has died, and so I’m mournful! Oğlumun babası öldü de Bir gün Nasreddin Hoca’yı siyah elbiseleriyle görenler: - “Ne oldu Hoca efendi” demişler, “bu gün karalar giymişsin?” - “Oğlumun babası öldü de ![]() ![]() ![]() ![]() Öğüt : Kültürümüze ve ahlâkımıza uygun her renk ve model elbiseyi giyebiliriz ![]() ![]() Bath Tip - Hamam Bahşişi One day Hodja goes to the Turkish bath ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() When he comes to the same bath a week later, he is served very well this time, but he gives them a very little tip ![]() The keepers of the bath say: - “Effendi, are you giving such a little tip for our great care and respect? Hodja says: - “The tip I’m giving today is for last week’s service ![]() ![]() Hamam Bahşişi Hoca bir gün hamama gider ![]() havlu verirler ![]() ![]() ![]() Bir hafta sonra aynı hamama geldiğinde, bu kez büyük ikramlar görür, fakat çıkarken aksine pek az bir bahşiş bırakır ![]() -“Efendi” der hamamcılar, “gösterdiğimiz o kadar ilgiye, saygıya karşı bu kadarcık mı bahşiş verilir?” - “Bugün verdiğim, geçen haftanın bahşişiydi” der Hoca, “geçen hafta verdiğim de bugünkü hizmetinizin karşılığıydı ![]() Mum Will Cry! One of Hodja’s sons is a potter in a nearby village ![]() “Dad, I spent all my money on these pots ![]() ![]() Then Hodja calls on his elder son who lives in another village ![]() “Dad, I spent all my fortune on this farm ![]() ![]() ![]() Hodja returns home bored ![]() “What happened, Effendi? Why are you sulky today?” “That is not important ![]() ![]() ![]() Birinin anası ağlayacak Hoca'nın oğullarından biri yakın köylerin birinde çömlekçilik yapıyormuş ![]() Baba, bütün paramı şu çömleklere yatırdım”demiş ![]() ![]() Hoca oradan ayrılıp başka bir köyde oturanbüyük oğluna uğramış ![]() Oğlu : - “ Baba, varım yoğum şu tarlada, zamanında rahmet yağarsa zengin oldum gitti ![]() ![]() Hoca eve canı sıkkın dönmüş ![]() Karısı : Hayrola efendi, yüzün neden asık” demiş ![]() Benimki bir şey değil” demiş Hoca, “asıl Sen kendi halini düşün ![]() ![]() While Nasreddin Hodja is traveling on a summer day, he feels very thirsty at noon ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Don’t put on airs like the rich but mean man’s property ![]() ![]() Su dediğin böyle olur Nasreddin Hoca bir yaz günü yolculuk ederken,öğle vaktine doğru bir hayli susar ![]() ![]() ![]() sodyum sülfatlı suyu midesini berbat etmiştir ![]() Hoca civarda aranırken küçük bir su kaynağına rastlar ![]() ![]() Şakır şakır dalgalanan Acıgöl'e şöyle bir bakar, su içtiği kaynaktan avucunu doldurarak gölün kenarına gelir; - “Cimri zenginin zekâtsız malı gibi şişinip durma! ![]() ![]() ![]() ![]() Nightingale Junior One day Hodja climbs one of the charity trees by the roadside and starts eating some figs ![]() -Halloo! Who are you? What are you doing there? -“I’m a nightingale” says Hodja ![]() The man: -“What a peculiar voice! Does a nightingale sing like this?” -“What can I do? An inexperienced nightingale sings like this ![]() Acemi Bülbül Hoca bir gün, yol kenarındaki hayrat ağaçlardan birine çıkmış, incir yemeğe başlamış ![]() - “Hey ! Sen kimsin ? Ne yapıyorsun orada ?” - “Ben bülbülüm” demiş Hoca ![]() Adam : - “Öyleyse öt bakalım” deyince, Hoca karga gibi acayip sesler çıkarmış ![]() - “Bu ne biçim bülbül sesi yahu”, demiş adam ![]() “Bülbül hiç böyle mi öter ![]() - “Ne yapalım” demiş Hoca, “acemi bülbül bu kadar öter!” They ask Hodja: -“Do you know how to play the stringed instruments?” -“Yes, I do,” says Hodja ![]() -“Ok, then ![]() ![]() ![]() ![]() Hodja takes the plectrum into his hand and starts striking the strings without striking the frets, and so produces same odd sounds ![]() -“Oh, Hodja ![]() -“The ones who cannot find the frets play it like that ![]() ![]() ![]() Saz Çalmayı Bilirmsin? Hoca'ya sormuşlar : - “Saz çalmayı bilir misin?” - “Bilirim” demiş ![]() - “Buyur, çal bakalım” diyerek eline bir saz tutuşturmuşlar ![]() ![]() - “Saz böyle mi çalınır a Hoca?” demişler, “parmaklar perdeler üzerinde gezdirilir, mızrap tellere vuruldukça da sazdan makamlara göre ses çıkar ![]() - “ Perdeleri bulamayanlar öyle çalar” demiş Hoca; “ Ben sazı elime alır almaz perdeyi buldum! Ne diye boşuna gezineyim ![]() |
![]() |
![]() |
|