![]() |
Risale-İ Nur Külliyatı, İkinci Söz |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Risale-İ Nur Külliyatı, İkinci Sözİkinci Söz Risale-i Nur Külliyatı, ikinci söz بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ اَلَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ 1 İMANDA ne kadar büyük bir saadet ve nimet ve ne kadar büyük bir lezzet ve rahat bulunduğunu anlamak istersen, şu temsîlî hikâyeciğe bak, dinle: Bir vakit iki adam hem keyif, hem ticaret için seyahate giderler ![]() ![]() Hodbin adam hem hodgâm, hem hodendiş, hem bedbin olduğundan, bedbinlik cezası olarak nazarında pek fena bir memlekete düşer ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Diğeri hüdâbin, hüdâperest ve hakendiş, güzel ahlâklı idi ki, nazarında pek güzel bir memlekete düştü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() kelime manaları Lügatler : ahz-ı asker : asker alımı bahtiyar : talihli bedbaht : talihsiz, kötü talihli bedbin : ümitsiz, karamsar bîçâre : çaresiz cezbe : Allah aşkıyla kendinden geçme ecnebî : yabancı elem : acı, üzüntü elîm : üzücü, acı verici evvelki : önceki fena : kötü hakendiş : hak taraftarı halet : hal, durum hazin : hüzünlü hodbin : kendini beğenmiş, bencil hodendiş : yalnız kendini düşünen hodgâm : keyfine düşkün hüdâbin : Allah’ı tanıyan hüdâperest : Allah’a ibadet eden matemhane-i umumî : genel yas evi mesrurâne : sevinçli olarak meyusâne : ümitsizcesine muzlim : karanlıklı müferrah : ferahlamış, huzurlu müteellim olmak : üzülmek, acı duymak nazar : bakış saadet : mutluluk sülûk etmek : yönelmek, yola girmek sürur : mutluluk şehrâyin : şenlik tahribat : yıkıp bozmalar tehlil : “Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur” mânâsındaki “lâ ilâhe illallah” sözünü söylemek tekbir : “Allah en büyüktür” mânâsında “Allahu Ekber” demek temsîlî : kıyaslamalı benzetme şeklinde, analojik terhisât-ı umumiye : genel izin, salıverilme umumî : genel vâveylâ : feryat zikirhane : Allah’ın anıldığı yer |
![]() |
![]() |
|