![]() |
Aşık Veysel Ve Şiirlerinde Tabiat |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Aşık Veysel Ve Şiirlerinde TabiatAşık Veysel ve Şiirlerinde Tabiat Aşık Veysel’in asil adi Veysel Şatıroglu’dur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aşık Veysel sol gözünü yedi yaşındayken bir çiçek hastalığı sonucu kaybetmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Veysel’e bir uğraş bulmak için babası ona Halk ozanlarından şiirler okumuş, ezberletmiş ![]() ![]() 1919 senesinde Esma adında bir kızla evlenir, iki sene sonra hem annesi hem babası vefat ederler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Uzun bir dönem kendi şiirlerini söylemez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şiirlerini çok akıcı bir dille, güzel bir Türkçe’yle söylemiştir ![]() ![]() ![]() Veysel'in Şiirinde Tabiat Aşık Veysel’in şiirlerinde birçok konu bulmak mümkündür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Buna göre Aşık Veysel’in “kendisini” aramamız gereken şiirler Halk Şiiri geleneği içinde yazılmış olanlarıdır ![]() ![]() Çünkü Aşık Veysel her şiirini heceyle söylemekte, her şiirinde kalıplara uygun kafiyeler kullanmaktadır ![]() Aşık Veysel’in doğa ile ilgili inceleyebileceğimiz ilk şiiri Kara Toprak; baştan sonra toprağı anlatan ve öven bir şiir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dost dost diye nicesine sarıldım Benim sâdık yârim kara topraktır Beyhude dolandım boşa yoruldum Benim sadık yarim kara topraktır ![]() Şair daha şiirinin başından toprağına bir yâr gibi candan bir dost gibi sarıldığını belirtiyor ![]() Nice güzellere bağlandım kaldım Ne bir vefâ gördüm ne fayda buldum Her türlü isteğim topraktan aldım Benim sâdık yârim kara topraktır Koyun verdi kuzu verdi süt verdi Yemek verdi ekmek verdi et verdi Kazma ile döğmeyince kıt verdi Benim sâdık yârim kara topraktır Adem’den bu deme neslim getirdi Bana türlü türlü meyva yetirdi Hergün beni tepesinde götürdü Benim sâdık yârim kara topraktır Karnın yardım kazmayınan belinen Yüzün yırttım tırnağınan elinen Yine beni karşıladı gülünen Benim sâdık yârim kara topraktır İşkence yaptıkça bana gülerdi Bunda yalan yoktur herkes de gördü Bir çekirdek verdim dört bostan verdi Benim sâdık yârim kara topraktır Havaya bakarsam hava alırım Toprağa bakarsam dua alırım Topraktan ayrılsam nerde kalırım Benim sâdık yârim kara topraktır Dileğin var ise iste Allah’tan Almak için uzak gitme topraktan Cömertlik toprağa verilmiş Hak’tan Benim sâdık yârim kara topraktır ![]() Hakikat ararsan açık bir nokta Allah kula yakın kul da Allah’a Hakk’ın gizli hazinesi toprakta Benim sâdık yârim kara topraktır Bütün kusurlarımız toprak gizliyor Merhem çalıp yaralarım düzlüyor ![]() Kolun açmış yollarımı gözlüyor ![]() Benim sâdık yârim kara topraktır ![]() Aşık Veysel’in toprak konusundaki “fikir”lerini benimseyen başka bir şairimiz de Yunus Emre’dir ![]() Aşık Veysel’in bu şiiri insanimizin - özellikle köylümüzün - toprağa, onunla birlikte doğaya-canlıya bakışını belirtir ![]() ![]() Veysel’in konusu bizzat tabiat olan bir başka şiir de “Türlü Türlü Sadâ Verir Ağaçlar”: Yel estikçe dalgalanır dalları Türlü türlü sadâ verir ağaçlar Tertip olmuş kuğu gibi dilleri Türlü türlü sadâ verir ağaçlar Bahar gelir yaprak açar yaz olur Aşka düşe ateş olur köz olur Kaval olur keman olur saz olur Türlü Türlü sadâ verir ağaçlar Yel değdikçe ince dallar ses verir Yeşil yaprak etrafına süs verir Aşılarsan meyvesini has verir Türlü Türlü sadâ verir ağaçlar Balta gelir yalağından yadeder Usta gelir keman yapar ud eder Yanık sesli kaval ne feryad eder Türlü Türlü sadâ verir ağaçlar Davul olur gümbür gümbür gümüler Zurna olur ince sesle iniler Gıranata derlerimi yeniler Türlü Türlü sadâ verir ağaçlar Kalem olur her lisandan okuyor Ana sesi ciğerimi yakıyor Dallarda çeşitli kuş şakıyor Türlü Türlü sadâ verir ağaçlar Aşık Veysel’in bu şiirinde de ayni toprakta olduğu gibi doğal bir varlığın övülmesi var ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İkinci kıtada, ikinci mısra doldurma gibi gelse de, baharın yazın gelişiyle aşkın yeşerişi, aşıkların yanışı arasında bir bağ vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bundan sonra gelen iki kıtada, ağaçtan yapılan çalgılar anlatılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aşık Veysel’in “dağlar” ile ilgili şiirlerinden bazı dörtlükler: Arzusun çektiğim Beserek Dağı Elvan Çiçeklerin açtı mı Çevre yanın güzellerin otağı Bizim eller yaylasına göçtü mü (Beserek Dağı) Feleğinen çok oynadım ütüldüm Bir zalimin tuzağına tutuldum Haraç mezat dost uğruna satıldım Verildim de Çamlıbel’e yaslandım Veysel der bir yarin derdine düştüm Aşkın dolusunu elinden içtim Kendi kaçtı hayaline ulaştım Sarıldım da Çamlıbel’e yaslandım (Çamlıbel) Sel ile ilgili bir şiiri: Emeklerim Zay’eyledi Sel Benim Sekizinci ayın yirmi ikisi Emeklerim zay’eyledi sel benim Sele gitti hasılatım hepisi Emeklerim zay’eyledi sel benim Tırtıl geldi tevekleri taladı Sel geldi de elek elek eledi Hasılatı çamurlara beledi Emeklerim zay’eyledi sel benim Bu sel bizi ne pek kötü beledi Dümdüz etti patatesi milledi Ne çapasın vurdu ne de belledi Emeklerim zay’eyledi sel benim Yağmur yağmış sel bulanık geliyor ![]() Büyük tüccar her kalemden alıyor Parası yok birer marka veriyor Emeklerim zay’eyledi sel benim Aşık Veysel’in şiirlerinde suyu övdüğünü de görüyorduk ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Veysel’in tabiat şiirleri içine dahil edebileceğimiz tarla ve çiftçi şiirleri de mevcuttur ![]() ![]() Aşık Veysel’in doğa unsurlarını öven şiirlerinde dağ, su, ağaç, çiçekler, kuşlar ve sesleri önemli yer tutar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Veysel’in Halk Şiirinde sık sık işlenen “Turna”larla ilgili şiirleri de vardır ![]() Turnam Senin Sunam Senin Geçti bahar geldi yazın Turnam senin sunam senin Sinemi deler avâzın Turnam senin sunam senin Tara turnam tellerini Issız koma göllerini Yesem dudu dillerini Turnam senin sunam senin Avcın benim kıymam cana Göz göz yara açtın bana Tellerim atmam yabana Turnam senin sunam senin Gövel turnam gölde döner Durmaz ismin dilde döner Leblerinden emen kanar Turnam senin sunam senin Sen ördek ol ben göl olsam Sen yolcu ol ben yol olsam İster kapında kul olsam Sen keklik ol Veysel çalı Saklasın gel seni dalı Yolunda kurban olmalı Turnam senin sunam senin Halk şiirinde çeşitli anlamlar bulan turna bu şiirde sevgili olmalıdır ki Aşık onu güzel sözlerle övüyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aşık Veysel’in şiirlerinde işlenen diğer bir konu da gurbettir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunlardan birisi “Mektup yâre selamımı ulaştır” şiiridir: Al kâtip kalemi yaz bu selâmı Mektup yâre selâmımı ulaştır Bir yâr için terk eyledim sılamı Mektup yâre selâmımı ulaştır ![]() Sarıkışla kazamdır Sivralan köyüm Geçti ömrüm gurbet elde neyleyim “Gel” diyorsa bu ellerde durmayım Mektup yâre selâmımı ulaştır Yârdan ayrılalı yaralı sinem Gam ile kurulmuş temelim binam Ağlar mı güler mi gör benim sunam Mektup yâre selâmımı ulaştır ![]() Gider bu hasretlik yıla yetmez mi İsmin tesbih ettim dile gelmez mi Bülbülün feryadı güle yetmez mi Mektup yâre selamımı ulaştır Gönüle hasiret göze yol yaman Veysel’i söyletir bir kaşı keman Mektup ile konuşalım bir zaman Mektup yâre selâmımı ulaştır ![]() Veysel sevdiğinden uzak düşmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dördüncü dörtlükte kullanılan bülbül-gül motifi Halk edebiyatımızda çok sık kullanılır ![]() ![]() ![]() Aşık Veysel’in diğer bir şiiri “Yeni Mektup Aldım Gül Yüzlü Yardan” Yeni mektup aldım gül yüzlü yardan Gözletme yolları gel deyi yazmış Sivralan köyünden bizim diyardan Dağlar mor menevşe gül deyi yazmış Beserek’te lâle sümbül yürüdü Güldede’yi çayır çimen bürüdü Karataş’ta kar kalmadı eridi Akar gözüm yaşı sel deyi yazmış Eğlenme gurbette yayla zamanı Mevlâyı seversen ağlatma beni Benek Benek mektuptadır nişanı Gözyaşım mektupta pul deyi yazmış Kokuyor burnuma Sivralan köyü Serindir dağları soğuktur suyu Yâr mendil göndermiş yadigâr deyi Gözünün yaşını sil deyi yazmış Veysel bu gurbetlik kâr etti cana Karıştır göçünü ulu kervana Gün geçirip fırsat verme zamana Sakın uzamasın yol deyi yazmış Veysel bu şiirinde de yâriyle mektupla haberleşiyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aşık Veysel’in gurbet ve ayrılık şiirlerinden bazı dörtlükler: Sensin derdine düştüğüm Hayâl oldu konuştuğum Her gün yediğim içtiğim İçerimde ağu benim Ağlar Veysel çıkmaz sesi Gine coştu gam deryası Garip gönlümün yaylâsı Güzel hüsnün bağı benim (Ağlar Veysel Çıkmaz Sesi) Aramızı kesti dumanlı dağlar Tepesinden aşan yollar yücedir Artıyor efkarım yine bu çağlar Bilmiyorum nazlı yârim nicedir (Aramızı Kesti Dumanlı Dağlar) Karlar erir akar gider lodostan Coşar gönlüm selam gelse o dosttan Sen eyledin beni dillere destan Çırpınıp saçların yoldan elveda Veysel’in derdinin yoktur ilacı Gurbetin dertleri acıdır acı Biz gidelim sizler olun duacı Döküp göz yaşları silen elveda (Ayrılık Günleri Geldi Dayandı) Gelen yok giden yok uzadı ara Ilgaz Dağı yol vermiyor geçilmez Havalansam yoldaş olsam kuşlara Kollarım yok kanadım yok uçulmaz (Gelen Yok Giden Yok Uzadı Ara) Günden güne artar gönlün yarası Cennet olmuş o cennetin merası Germek Yaylaları Meydan deresi Boz dumanlar bürümeden yetişek Dünya kurulalı yaşayan dağlar Her tarafı zümrüt olur bu çağlar Veysel’i hatırlar sevgilim ağlar Gözyaşları kurumadan yetişek (Sinemi Yakıyor Sılanın Aşkı) Zincirsiz kösteksiz bağladı beni Tatlı dilleriyle eğledi beni Yurdumdan yuvamdan eyledi beni Yarsız dünya malı bana pul gibi Aşkın beni deryalara daldırır Bazı ağlatır bazı güldürür İster azar eyler ister öldürür Sefil Veysel kapısında kul gibi (Mecnun Gibi Dolanıyorum Çöllerde) Derd ile mihnete dalmayan Aşık Ne yemiş ne doymuş eli bulaşık Kınaman Veysel’i fikri dolaşık Ayrılmış yârından yâr diyârından (Çırpınıp İçinde Döndüğüm Deniz) |
![]() |
![]() |
|