Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
tevâzu

Tevazu..

Eski 01-31-2009   #1
meLankoLik_asaLet
Icon1861

Tevazu..





Her nimet sahibi haset edilir Haset edilmeyen tek nimet, tevazudur Tevazu, kimde olursa olsun, sahibini mahcup etmez Zira tevazu, her iyiliğin anahtarıdır Tevazuun zıddı olan kibir ise, her iyiliğe engeldir Bunun için; “Alçak gönüllü olan kurtulur, kibirli olan ise yanar” buyurulmuştur
Bir kimsenin iyi olabilmesi, iyi bir Müslüman olması ile mümkündür İyi bir Müslüman da, doğru bir itikada sahip olur, kendisine lazım olan fıkıh bilgilerini öğrenir ve bunlara uygun hareket eder Böyle olan bir Müslüman, ilim öğrendikçe, ibadet edip yükseldikçe, tevazu gösterir İtikadı bozuk, bid’at ehli bir kimse ise, ibadet ettikçe, bilgisi arttıkça büyüklenir, herkese tepeden bakar yani kibirli olur

Tevazu, bir haldir Hiç kimseye tepeden bakmamak ve hiç kimseden de kendini aşağı görmemek halidir Tevazu sahibi olmak başkadır, tevazu göstermek başkadır Tevazu göstermeye çalışmak, kibirdendir Çünkü tevazu sahibi olduğunu göstermeye çalışan kimse, kendinde bir varlık, bir kıymet, bir değer olduğunu göstermeye çalışmaktadır Halbuki tevazu sahibi olan kimse, kendinde bir varlık görmez Bu sebeple de, tevazu göstermeye ihtiyaç duymaz
Mahsul, ovadaki sulu ve yumuşak toprakta yetişir Dağda, sert toprakta yetişmez Hikmet de, mütevazı olanın kalbinde gelişir, kibirlinin gönlünde gelişmez Bir kimse, başını yükseğe kaldırırsa, tavana değer ve yaralanır Şayet bu kimse başını eğerse, o zaman tavan, ona gölgelik eder ve kendini de korur Bu sebepten dolayı; “Kendini büyük gören küçüktür Kendini küçük gören ise büyüktür” buyurulmuştur
Salih kimseleri ziyaret etmemek kibir, fakirleri ziyaret ise, tevazu alametidir Doğru sözü kabul etmeyip münakaşa etmek, kusurunu bildirenlere teşekkür etmemek, fakirlerin davetine gitmemek kibir alametidir Kibirli olan kimse, salih insan, iyi bir Müslüman olamaz
Her konuda ben bilirim demek ve benlik davasında bulunmak kibirdir, çok kötüdür Bilhassa dini konularda, benim görüşüme, benim düşünceme göre diyerek, konuşmak ve yazmak çok tehlikelidir Çünkü Din, nakle dayanır
Peygamber efendimiz ve Eshab-ı kiram zamanında din ne ise, şimdi de odur Ekleme ve çıkarma yapılamaz Beş vakit namaz o zaman nasıl idi ise, şimdi de öyledir Böyle olduğu nakledilir, bildirilir Bana göre şu kadar olsun demek, dini değiştirmek ve beğenmemek olur Bu hal, insanın imanını bile tehlikeye sokar Zaten bir kimse, büyüklenerek ben derse, Allahü teâlâdan ve Onun sevdiklerinin kalblerinden gelen feyiz ve bereket kesilir Büyüklenen, kusuru başkasında arayan, sevimsizleşir, etrafında insan kalmaz Böyle kimseler, dost edinemezler Bir kimse, herkesi haklı, kendisini haksız bulmadıkça, kendi kusur ve noksanlarını bırakıp, başkasının kusuru ile meşgul oldukça, manevi bakımdan zerre kadar ilerleyemez
Allahü teâlâ ilim gibi, kudret gibi bütün sıfatlarından kullarına biraz ihsan buyurmuştur Fakat yalnız üç sıfatı kendine mahsustur Bu üç sıfattan hiçbir mahlukuna vermemiştir Bu üç sıfatı, Kibriya, Gani olmak ve Yaratmak sıfatlarıdır Kibriya, büyüklük, üstünlük demektir Gani olmak, başkalarına muhtaç olmamak, her şey Ona muhtaç olmak demektir İnsan ise ihtiyaç sahibidir Allahü teâlâ yaratıcıdır, insan ise yaratıktır, mahluktur ve fânidir Bunun için kibirlenmek, Allahü teâlânın sıfatına, hakkına tecavüz etmek olur Kula kibirlenmek yakışmaz En büyük günahtır Zira Müslim’de bildirilen hadis-i kudside buyuruldu ki:
(Azamet ve kibriya bana mahsustur Bu iki sıfatta, bana ortak olmak isteyenlere, çok acı azap ederim)
Vaktiyle bir âbid, ibadet etmek üzere dağa çıkar Bir gece rüyasında;
“Falan ayakkabıcıya git! Senin için dua etsin” denir Âbid dağdan iner, adamı bulur, ne iş yaptığını sorar Adam, gündüzleri oruç tutup, ayakkabı işlerinde çalıştığını, kazandığı para ile ailesini geçindirdikten sonra fazlasını sadaka verdiğini söyler Âbid, adamın güzel bir iş yaptığını anlar, fakat kendisinin dağda sırf ibadetle meşgul olmasını daha iyi bulur ve tekrar ibadetine döner Yine gece rüyasında, (Ayakkabıcıya git ve ona, “Bu yüzündeki sararmanın sebebi ne?” diye sor) denir Âbid, gidip sorar Ayakkabıcı, “Kimi görürsem, bu kurtulacak da, ben helak olacağım der ve kendimden korkarım Yüzümün sararması bundandır” der
İşte o zaman âbid, ayakkabıcının bu korku ve tevazu ile üstünlük kazandığını anlar

Tevazu sahibi olabilmek için dünyaya niçin geldiğini, nereye gideceğini bilmek gerekir İnsan, hiç yok idi Önce bir şey yapamayan, hareket edemeyen bebek oldu Şimdi de, her an hasta olmak, ölmek korkusundadır Nihayet ölecek, çürüyecek ve toprak olacaktır Dünya zindanında, her an, ne zaman azaba götürüleceğini beklemektedir Ölecek, leş olacak, böceklere yem olacak, kabir azabı çekecek, sonra diriltilip kıyamet sıkıntılarını çekecektir Cehennemde sonsuz yanmak korkusu içinde yaşayan kimseye tekebbür mü yakışır, tevazu mu?
Hikmet ehli ne güzel söylemiş:
“Toprak ol toprak, gül bitsin sende, ancak topraktır kavuşan güle

Sevgiyle kalın inş


Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Tevazu..

Eski 02-01-2009   #2
Equinox
Varsayılan

Cevap : Tevazu..



eline sağlık esmer_yar
__________________
CHP’siz Atatürkçü,MHP’siz milliyetçi,AKP’siz Müslümanım,Allah istismarcılardan korusun
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.