Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
arttırmaya, hayrı, sonlarında, teşvik, ömrün

Ömrün Sonlarında Hayrı Arttırmaya Teşvik

Eski 12-16-2008   #1
gülgüzeli

Ömrün Sonlarında Hayrı Arttırmaya Teşvik



ÖMRÜN SONLARINDA HAYRI ARTTIRMAYA TEŞVİK

Âyet
1 "Düşünecek olanın düşüneceği kadar sizi yaşatmadık mı? Hem size uyarıcı da geldi"

Fâtır sûresi (35), 37
Nevevî bu âyet-i kerîmeyi şöyle açıklamaktadır:
Abdullah İbni Abbas ve meseleyi iyi tetkik eden âlimlere göre bu âyetin anlamı, "Biz sizi altmış yıl yaşatmadık mı?" demektir Nitekim biraz sonra nakledeceğimiz hadîs-i şerîf de bu mânayı pekiştirmektedir
Bazılarına göre mânası "sizi on sekiz sene"bazılarına göre de "kırk sene yaşatmadık mı?" demektir Bu son yorum, Hasan el-Basrî, el-Kelbî ve Mesrûk'a aittir Ayrıca bu görüş İbni Abbas'tan da nakledilmiştir
Medinelilerin kırk yaşına gelince, kendilerini ibadete verdikleri rivayet edilmiştir Bazıları âyette işaret edilen sürenin "büluğ yaşı" olduğunu söylemişlerdir İbni Abbas ve âlimlerin büyük çoğunluğu âyetteki "Size uyarıcı da geldi" ifadesindeki uyarıcıdan maksadın "Hz Peygamber" olduğunu söylemişlerdir
İkrime, Süfyân İbni Uyeyne ve daha başkaları âyetteki "uyarıcı" sözünü "ihtiyarlık" olarak yorumlamışlardır Gerçeği ise, Allah bilir
Nevevî'nin açıklaması böyledir Âyet, inkârcı müşriklerin cehennemden çıkarılmalarını istemeleri, önceki hayatlarının tersine iman ve imana dayalı bir hayat yaşayacaklarını söylemeleri üzerine kendilerine verilen cevaptır O halde bülûğdan itibaren altmış yaşına kadar ölen herkes, düşünüp ne yapacağına karar verecek zamanı bulmuş demektir Ne yapılması, nasıl yapılması gerektiğine dair başta Peygamber olmak üzere kendisini uyaran ihtiyarlık ve benzeri bir çok uyarıcı da bulunmaktadır Böyle olunca ömrü gafletle ve istediği gibi tüketmek, sonra acı âkıbetle karşılaşınca pişmanlık duymak ve yeniden dünyaya gelmek gibi olmayacak isteklerde bulunmak kimseye bir şey kazandırmayacaktır
Herkese takdir edilen ömür, eğer değerlendirilebilirse, böylesi pişmanlığa düşmeyecek kadar uzun ve yeterlidir
Hadisler
113 Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Allah, altmış yıl ömür verdiği kişinin mazeret gösterme imkânını ortadan kaldırmıştır"

Buhârî, Rikak 5
Açıklamalar
Dünyaya geliş amacını anlamak, hayatı anlamak ve sorumluluklarına sahip çıkmak için insanoğlunun bir "tecrübe zamanı"na ihtiyacı vardır Bu zamanın âzami sınırı altmış yıldır Daha kısa sürelerde de insan tecrübe imkânı bulur ve kendisine göre bir yaşayış tarzı benimser ve bunun hesabını vermeye de razı olur
"Kul, kusursuz olmaz" denilmiştir Kusurların telâfi yolları gösterilmiş, tövbe imkânının herkes için sonuna kadar açık olduğu bildirilmiştir Yani insanoğluna yanlışlarını düzeltme yetenek ve imkânı verilmiştir Buna yetecek kadar bir ömür de ihsan edilince, öteki dünyada artık özür beyan etme, bir kere daha hayata döndürülmeyi isteme hakkı bırakılmamış olmaktadır
Gençlik ve acemilik yıllarının ihmalleri, hiç değilse yaşlılık döneminde telâfi edilmelidir Dünya ile ilginin zayıfladığı ihtiyarlık döneminde, hayır ve iyilikleri arttırmak, kulluk gayretlerine hız vermek ve böylece son anda olsun bir şeyler elde etmeye çalışmak, her aklı başında insanın yapması gerekli bir atılımdır Üstelik böyle bir tavır, teşvik de edilmiştir
Ömrün sonlarına doğru iyilikleri attırmayı tavsiye eden dinî emirler mevcuttur Bütün bunlara rağmen kendi bildiğini okuyan, arzu ettiği gibi yaşayan ve böylece uzun bir ömrü boşa geçiren kişiler çıkarsa, artık onların ileri sürebilecekleri hiçbir mazeretleri olamaz
Hadisimiz "Altmış yıl yaşamamış olanların âhirette mâzeret ileri sürme hakları vardır" anlamına asla gelmez İyiyi kötüyü tecrübe edip tanıyacak kadar yaşamış olan herkes, mazeretini dünyada ileri sürecek ve kusurlarını orada telâfi edecektir Artık onlar için âhirette mazeret beyan etme imkânı yoktur Ama nihayet 60 yıl yaşamış olan birinin hiç mi hiç böyle bir şeyi aklından geçirmemesi lâzımdır
Altmış yıl, herşeyi yerli yerine koymak için yeterli bir zaman ve imkândır Hadisimiz bunu vurgulamaktadır
Öte yandan Hz Peygamber bir hadisinde "Benim ümmetimin (ortalama) ömrü altmış-yetmiş yıl arasındadır" buyurmuştur (Tirmizî, Daavât 101; İbni Mâce, Zühd 27) Hadisimizdeki altmış rakamı da bu ömür sınırının alt çizgisini ifade etmektedir
Son anda gayrete gelmek suretiyle de olsa, kusurları dünyada iken telâfi etmeye çalışmak lâzımdır
Hadisten Öğrendiklerimiz
1 Kendilerine normal bir ömür verilmiş kimseler, eğer hallerini bu süre içinde düzeltmemişlerse, Allah Teâlâ'ya karşı ileri sürebilecekleri herhangi bir mazeretleri yoktur
2 Hayatın noksan ve eksiklerini yine hayatta ikmâl etmek gerekmektedir
3 Ömrün sonlarına doğru iyilikleri ve ibadetleri arttırma teşvikinin altında yatan amaç da, geçmişteki eksiklerin bir ölçüde de olsa telâfi edilmesidir
_________________

__________________
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.