Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
devlet, devleti, nasıldı, osmanlı, padişahları, yapısı

Osmanlı Devleti,Devlet Yapısı,Padişahları Nasıldı?

Eski 08-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı Devleti,Devlet Yapısı,Padişahları Nasıldı?





Osmanlı DevletiDevlet YapısıPadişahları Nasıldı?

Türkiye târihinde Pasarofça Antlaşması ile Sultan Üçüncü Ahmed Han'ın tahttan indirilmesi (1730) arasındaki dönem
Lâle Devri Osmanlı Sultanı Üçüncü Ahmed Han (1703-1730) ve Vezir-i âzam Nevşehirli Damad İbrahim Paşa zamanında Osmanlı-Rus-Avusturya-Venedik harplerinden sonra imzâlanan Prut ve Pasorofça antlaşması ardından başladı Yıllarca süren harpler ve isyânlardan bıkan ahâli antlaşmalardan sonra savaştan uzak bir hayat sürmeye başladı İstanbul’da sünnet ve düğün merâsimleri artarak mevsimine göre kır deniz seyahatları ve helva sohbetleri tertiplendi Pâdişah dahil devlet adamları baharda lâle mevsiminde Sâdâbâd Şerefâbâd Bağ-ı Ferah Emnâbâd Hüsrevâbâd Hümâyûnabâd Kasr-ı Süreyya Vezirbahçesi köşklerine Tersâne Bahçesi Çırağan Bahçesi Beşiktaş yalılarına giderlerdi
Devlet adamları ahâli ve çiçekçi esnafı iki yüzden fazla lâle çeşidi yetiştirip bu bitkiye karşı alâka artmıştır “Mahbud” devrin en meşhur ve pahalı lâle çeşidi oldu İstanbul başta olmak üzere bütün memleket sathında park bahçe tanzimi köşk saray çeşme sebil imâret medrese kütüphane ve câmiler dâhil pek çok sanat eseri yapıldı Aslında bu devir Türk bahçe ve park anlayışının mükemmel bir tezâhürüdür ve Avrupa bunu “Turquerie” adıyla taklit etmiştir Bu devirde ayrıca inşâ ve tâmir edilen sanat eserlerinin süslenip tezyini için İstanbul’a çini fabrikası kuruldu Bugünkü Nevşehir bu devrin eseridir
Yine bu devirde 16 yüzyıldan beri İstanbul’da ve diğer Osmanlı şehirlerinde Arapça Ermenice İbrânice Rumca kitap basan matbaaların ardından Şeyhülislâm Abdullah Efendinin fetvâsı ile aslında bir eksiklik olan Osmanlıca kitap basımı da gerçekleşti Matbaada basılacak kitapların kontrolü için âlimler vazifelendirildi İstanbul’da bulunan doksan bin kadar hattatın durumları dikkate alınarak ilk zamanlar dînî kitap basılmadı Hattatlıkla uğraşan kalem ehlinin bir kısmı matbaada tab (baskı) işlerinde musahhihlik yaparak zamanla denge sağlandı ve dînî kitapların basımına geçildi Matbaanın ve hattatların ihtiyacını karşılamak için kâğıt fabrikası kuruldu Avrupa ile münasebetler arttırılıp Viyana’ya konsolos tayin edilerek çeşitli başşehirlere dostluk nâmeleri gönderildi
Sonradan “Lâle Devri” diye adlandırılan 1718-1730 tarihleri arasındaki yıllar sulh sükun ve huzurla geçtiğinden Osmanlı kültür sanat ve ilim âleminde kıymetli şahsiyetler yetişti Hattatlar vasıtasıyla eski eserler çoğaltılarak her tarafa dağıtıldı Damad İbrahim Paşa tarihe meraklı olduğundan birçok tarih kitaplarının yazmaları kontrol edilip karşılaştırmalı olarak hattatlara yazdırılıp çoğaltıldı İlmi encümen heyet ve büroları kurularak Arapça Farsça Yunanca kitaplar tercüme edildi Bu devirde yapılan saray ve köşklerdeki ilim meclislerine sohbetlere kıymetli âlimler sanatkârlar şâirler ve edipler katılırdı Sohbetlere doğu dillerini iyi bilen ve ilim erbâbından şâir Nedim ayrı bir renk katardı Nedim Lâle Devrinin günlük hayatını ve İstanbul’un tasvirini:
Bu şehr-i Stanbul ki bî-misl ü behâdır
Bir sengine yekpâre Acem mülkü fedâdır
Bâzâr-i hüner ma’den-i ilm ü ülemâdır

mısralarıyla yapmıştır
İran meselesi; devlet adamlarının îmar faaliyetlerini ordudaki düzenlemeleri ve meclis toplantılarını istemeyen yabancılar; yazılan eserlerin yanlış açıklanıp anlaşılması gibi sebepler Lâle Devrindeki huzur ve âhengi bozdu Patrona Halil adında devşirme bir tellak yeniçeri Sultan Üçüncü Ahmed Han sefer hazırlıkları içindeyken ve tatil günü devlet adamlarının yazlıklarda bulundukları esnâda isyanı başlattı 28 Eylül 1730 tarihinde meydana gelen Patrona Halil İsyânı'yla Damad İbrahim Paşa ve yakınları âsilerin arzusuyla vazifeden alınıp öldürüldü Âsiler seksen sekizinci İslâm halifesi ve yirmi üçüncü Osmanlı Sultanı Üçüncü Ahmed Hanın da hal’ini istediler İstanbul’da yapılan yalılar yağma edilip yıkılarak lâle bahçeleri tahrip edildi Birçok güzîde sanat eseri âsi ve yağmacıların tahribine uğradı Sanatkârlar şâirler edipler ilim ve devlet adamları öldürüldü
Damad İbrahim Paşanın öldürülmesi ve Sultan Üçüncü Ahmed Hanın tahttan indirilmesi ile Türkiye tarihinde Lâle Devri (1718-1730) sona erdi Bu devir; sulh sükûn huzur imar faaliyetleri güzîde sanat eserleri yapılması ilmî eserlerin çoğaltılarak dağıtılması ihtiyaç duyulan maddelerin ülkede imalâtı için fabrika tesisi askerî yenilikler dünyada olup biten yenilik ve olayların takip edilmesi için Viyana (1719) ve Paris’e (1721) elçilik heyetleri gösterilmesi İstanbul’da itfaiye teşkilâtının kurulması; âlim edip şâir ve sanatkârların korunmasına ayrı bir itinâ gösterilmesi bakımından Türkiye tarihinde ayrı bir yer tuttuğundan çok önemlidir Padişah ve şâirlerin başlattığı gerçek batılılaşma da bu devirde başlamış fakat bu ve bundan sonra gelecek isyanlar her türlü yenilik faaliyetini neticesiz kılmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.