|  | Deyimlerin Özellikleri Nelerdir |  | 
|  08-25-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Deyimlerin Özellikleri NelerdirDeyimlerin Özellikleri Nelerdir 1  Kalıplaşmış  sözlerdir  Yerleri değiştirilemez; bir kelime çıkarılıp  aynı anlama da  gelse yerine başka bir kelime konamaz  "Eli yüzü düzgün" deyimi  "yüzü  eli düzgün" biçiminde; "baş kaldırmak" deyimi  "kafa kaldırmak"  biçiminde değiştirilip söylenemez; söylense de deyim olmaz  2  Bir araya gelirken  çoklukla kendi gerçek anlamlarından ayrı bir anlam  belirtirler  "Altın kesmek" deyimi  "altını kesip doğramak  parçalara ya  da dilimlere ayırmak" anlamında kullanılmaz; bu söz "çok para kazanmak  kazanır durumda olmak" anlamında kullanılır  Ancak kimi deyimlerde  kalıplaşmış sözden çıkan anlam  gerçek anlamın dışında değildir  "Sesi  çıkmamak; çoğu gitti  azı kaldı" deyimlerinde olduğu gibi  3  Kısa  ve özlü ifadeler taşırlar  Bir kavramı  bir düşünceyi  bir olayı az  sözle belirtmek ya da daha etkili kılmak için kullanılırlar  4  En  az iki kelimeden oluşurlar  Bir kısmı kelime grubu  bir kısmı da cümle  hâlinde biçimlenmiştir  "Günaha sokmak  içini dökmek" ve "elifi görse  mertek sanır"  "burnu yere düşse almaz" gibi  5  Çoklukla mastar hâlinde olduklarından fiil çekimine girerler  "Burnunu  çekmek" deyimi  "burnunu çekti"; "bozuk çalmak" deyimi  "bozuk çaldı";  "güçlük çıkarmak" deyimi  "güçlük çıkardı" biçiminde çekimlenebilir  6  Deyimlerin bir çoğu benzetme ve söz sanatları ile süslüdür  Anlatıma  güzellik  canlılık ve çekicilik katmak için bu şekilde kullanılırlar  Bu  bakımdan  genel kural niteliği taşımazlar  Bu yönleriyle de ata  sözlerinden ayrılırlar  Çünkü atasözleri genel kural niteliği taşırlar;  yol göstermek  ders ve öğüt vermek amacı güderler  "Ağaçtan maşa  aptaldan paşa olmaz" ata sözü  netleşmiş bir genel kuraldır  Denenmiş  uygulanmış  her zaman ve herkes için doğru olan bir genel kural  niteliğinde biçimlenmiştir  Oysa "fiyatı kırmak" sözünde genel bir kural  yoktur  Çünkü her zaman fiyat dondurulmaz  7  Bazı benzetmeli söyleyişler deyim olmadıkları hâlde deyim gibi  kullanılırlar  "Arpacı kumrusu gibi (düşünmek)"  "beşlik simit gibi  (kurulmak)"  "arı kovanı gibi (işlemek)"  "kabak çiçeği gibi (açılmak)"  deyimleri  bu türdendirler  8  Kimi ikilemeler de çoklukla deyim sayılmaktadır  "Allak bullak"  "oldum  olası"  "takım taklavat"  "süklüm püklüm"  "ev bark" gibi  9  Çoğu  zaman deyimlerle birleşik kelimeler karıştırılır  Bu yanlışlara  düşmekten kimi bilgilere sahip olmakla kurtulmak mümkündür  Birleşik  kelimelerin bitişik yazıldıkları  isim soyundan geldikleri  aralarına  yapım ve çekim eki girmeyecek kadar kaynaşmış oldukları unutulmamalıdır  Bunun yanı sıra  deyimleri oluşturan kelime gruplarının isim ve fiil  çekimlerine girdikleri  aralarına çekim ekleri aldıkları da hatırdan  çıkarılmamalıdır  Ancak  bu ilkeler her ne kadar göz önünde tutulsa da  deyimlerle birleşik kelimeleri kimi zaman tam ayırt etmek imkânı yoktur  10  Bir milletin söz gücünden doğan ve doğduğu toplumun malı olan deyimler  bazı istisnaları dışında mecazdırlar; kelime grubu olarak da isim  sıfat  zarf görevlerinde bulunurlar: "İçten pazarlıklı bir adam"  cümlesinde "içten pazarlıklı" deyimi sıfat olarak; "keyfimi kaçırıp  gitti" cümlesinde "keyfi kaçmak" deyimi zarf olarak; "karga derneğinde  işim yok benim" cümlesinde "karga derneği" deyimi de isim görevinde  kullanılmıştır   | 
|   | 
|  | 
|  |