Prof. Dr. Sinsi
|
..İslam Çin'e Nasil Ulaşti..
Islam, Çin’e nasıl ulaştı?
Rivayet olunur ki; hicri birinci asırda ilk İslam komutanlarından Sa’d bin Ebu Vakkas, Çin’e bir hidayet seferi düzenlemiş ve İslam’ın bu uzak diyarlarda tanınmasını sağlamıştır Yine rivayet olunur ki; Sa’d bin Ebu Vakkas Hong Kong yakınlarındaki Kanton liman şehrinde medfundur
İHH İnsani Yardım Vakfı da Sad bin Ebu Vakkas’ın yolundan devam ederek Çin’e bir kurban ve hayır seferi düzenledi
Arife günü sabah namazından iki saat önce Pekin’den yola çıktık Uçak ve karayolu seyahatinden sonra ancak ikindi vakti Yuncihan Eyaleti’ne ulaşabildik Bugün Mekke’de bayramın birinci günü ve buradaki Müslümanlar da buna tabi Kurbanlarımızı kesiyoruz…
Yuncihan Eyaleti Çinli Hui Min Müslüman nüfusun %80’leri bulduğu bir bölge…
Yuncihan Eyaleti’nde İslam’a dair izler, kendini bariz şekilde gösteriyor Erkekler en yaşlısından üç dört yaşlarındaki çocuklara kadar bembeyaz takkeleri ile bayramı karşılıyorlar Dükkanlar, alışveriş merkezleri hepsinin tabelası yeşil Yeşil renk, Çin’de ayırıcı bir İslam rengi Ve tabelaların hemen hepsinin sol üst köşesinde Arapça Muhammed (sav) yazılı Bu şu demek, burada bütün alışveriş ve iş noktaları Muhammedi’dir
Camiler sıra sıra dizilmişler şehrin bütün noktalarına Ve hepsinin ana giriş kapılarında sağlı-sollu olarak kelime-i tevhit bayrağı çekilmiş göklere Camiye girişler buradan
“İnsanların elleri ile karada ve denizde bozgunculuk çıktı ”
Kurban kesimini Minşo Kasabası’nda Fatma isimli bir teyzenin bahçesinde yapıyoruz Kocası uzun zaman önce ölmüş Mazlum ve boynu bükük Fatma teyze, tıpkı Anadolu’daki gibi misafirperver bir konak sahibi Fatma Teyze’nin yedi tane yetimi var Hepsini azimle ve ikram etmenin verdiği bereketle büyütmüş Ve Çin’deki nüfus planlamasına da uymamış Diğer Çinli Müslümanların da uymadığı gibi
Ve İHH’nın Minşo’daki kurban organizatörü 60 yaşlarında yedi yetim büyütmüş bir teyze Ne mutlu ona!
İkinci kurban kesim bölgemiz dağların arasında bir derede, bölge çöl olmak üzere Buraya üç senedir hemen hiç yağmur yağmamış Biz orada iken kar da yağmamıştı Ufak ufak kum tepeleri oluşmaya başlamış Tabii denge bozuluyor: “İnsanların elleri ile karada ve denizde bozgunculuk çıktı ” (Kuran-ı kerim) ayetin belirttiği gibi, insanoğlu tabii dengeyi korumuyor Aksine tahrip edip sonunu hazırlıyor
Bayramın üçüncü günü yoğun sis ve buzlanmadan dolayı iki üç kere kayıp yoldan çıkmamıza rağmen 550 km yol kat edip, Pekin Eyaleti’nin Dachang Kasabası’na ulaşmaya çalışıyoruz Sübhan! Burada, nehirler ve göller donmuş, buzun üzerinden insanlar ve hayvanlar geçmiş
Kurban kesim ve dağıtımını Dachang Camii avlusunda yapıyoruz Çin’de camiler genellikle geniş arazilere kurulmuş, namaz kılma yeri ön mekanda ve cami çevresi; medrese, yatakhane, misafirhane, mutfak, abdest ve duş alma mekanları ile çevrilerek sosyal kompleksler şeklinde konumlandırılmışlar
Bayramın son günü, Tianjin Eyaleti’ne gidiyoruz
Tianjin bir liman bölgesi, oldukça kalabalık ve yoğun bir nüfusa sahip
“Kurban bayramını bizimle birlikte eda etmek üzere Türkiye’den gelen kardeşlerimiz, hoş geldiniz!” şeklinde yazılmış Çince, Arapça, İngilizce ve Türkçe karşılama pankartları Hoş bulduk!
Bayramınız mübarek ola
Elhamdülillah, Müslüman’ız!
Hebei Eyaleti’nin Lang Fang kentinde İHH’nın 2005 yılı kurban seferinde İslam’la hidayet bulan doksanlık bir aileyi ziyaret ediyoruz Seviniyorlar İHH İnsani Yardım Vakfı’nın Çin partneri Abdullah Orhan, dedeye Adem, neneye ise Havva ismini veriyor Hep birlikte bir daha kelime-i şahadet getiriyoruz
Etrafımızı gençler sarıyor Dedelerinin üzerinde olduğu dini yeniden tanımak için, öncelikle isimlerini değiştirmek istiyorlar Bir tanesine, “Yusuf” ismini veriyoruz ve ekliyoruz: “Ondan daha güzeli yoktu!” “Kız arkadaşım var, peki onun ismi ne olsun?” diye soruyor Yusuf, “O da Züleyha olsun ” diyoruz ve hep birlikte kelime-i şahadet getiriyoruz İki arkadaş daha geliyor Kıza, ilk İslam şehidinin adını veriyoruz: “Sümeyye” Erkek olanına da “Abdurrahman” diyoruz: Allah’ın en çok sevdiği isim Çince kelime-i şahadet yazıyorlar defterlerine, kağıtlarına “Bunu ne zaman söyleyeceğiz?” diye soruyorlar “Her gün!” diyoruz ve ayrılıyoruz
Müslüman mezarlığına gidiyoruz Orada Kur’an-ı Kerim okuyoruz Çin’de Müslümanların dışında kimseye gömülme izni olmadığını öğreniyoruz Herkes yakılıyor ve geriye külleri kalıyor Elhamdülillah, Müslümanız!
Çin’de Müslümanlar
Çin’de yaşayan Müslüman nüfus hakkındaki bilgilere gelince, hükümetin nüfusla ilgili ayrıntıları gizli tutması sebebi ile bilgiler çelişkili Çin’de 10 Müslüman halk var Ayrıca dağınık yaşayan Müslüman birey ve sülaleler de mevcut
1936 yılındaki nüfus sayımında Müslümanların sayısı toplam Çinlilerin %10,50’sini teşkil etmişti Bu sayımlarda etnik topluluklar sayılmış, dağınık yaşayan Müslümanlar buna dahil edilmemiş Çin hükümeti inanç hürriyetini bahane ederek kişilerin dini inançlarını tek tek kayıtlara geçmemiş olup, bu rakamlar bilinen 10 Müslüman halka ait istatistiki bilgilerdir
Müslümanların Çinlilere göre daha yüksek doğum oranına sahip olduğu bilinen bir durumdur Bu durumu karşılaştığımız Çinli Müslümanlara sorduk Genellikle iki ila dört çocukları olduğunu söylüyorlardı Ayrıca, istisna mı bilmiyoruz, Minşo kentinde bizim konak sahibimiz Fatma teyzenin ise yedi çocuğu vardı
Bütün bunları göz önüne alırsak Çin’de, Müslüman nüfusun 200 ila 250 milyon üzerinde olduğu kanısına varıyoruz
Çin’deki Müslümanların, Tacikler hariç tamamına yakını Sünni olup, Hanefi mezhebine mensuplar Ve Müslümanlar arasındaki dini bağlılık, etnik farklılıklardan daha önemlidir Hicri birinci asırda, rivayete göre, Sad bin Ebu Vakkas’la başlayan İslam yolculuğu ile Çin, varlığını bugün en yoğun Müslüman nüfusa sahip ülke olarak devam ettirmektedir
|