Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
başkadır, kırım, toprağı

Bir Başkadır Kırım Toprağı... - Kırım

Eski 08-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bir Başkadır Kırım Toprağı... - Kırım




Bir Başkadır Kırım Toprağı - Kırım[/b]


Bir Başkadır Kırım ToprağıKırım, hemen yanı başımızdaki adeta cennetten bir köşe Yanı başımızda derken yanlış demiyorum, İstanbuldan ortalama bir saat 15 dakikalık bir uçuşun ardından, Kırımın başkenti Akmescit şehrine ulaşabilirsiniz Gerçi bu kadar yakın olmasına rağmen ülkemizde yeterince bilindiğini veya yeterince ziyaret edildiğini söyleyebilmek oldukça güç Kendi değerlerimize duyarsızlığımızın acı bir örneği olarak bu toprakları tanımadığımız gibi, tanıma gayretinde de bulunmuyoruz maalesef
Kırımdan kısa cümlelerle bahsetmek lazım Ukraynaya bağlı özerk cumhuriyet statüsündeki Kırım 26140 km²lik yüzölçümü ve 2400000 nüfusuyla küçük sayılabilecek bir toprak parçası Başkenti Akmescit (Simferopol) dışında en önemli şehirleri askeri üs konumundaki Akyar (Sevastopol), turizm merkezi Yalta, tarihi başkenti Bahçesaray ve ticari liman konumundaki Gözleve (Yevpetoriya)dır
Asırlar boyunca Türke vatan olan Kırım, 15 yüzyılın ortalarından itibaren de Kırım Hanlığını yurt olmuştur Bu kudretli hanlığın sınırları o dönemlerde bir taraftan Moskova önlerinden Kafkas Dağlarının eteklerine, öte taraftan Hazar Denizi kıyılarından Lehistan (Polonya) ovalarına kadar uzanmaktaydı Kırım Tatarları, işte bu kudretli Hanlığın günümüze uzanan varisleri, bu toprakların gerçek sahipleridir Kırım Tatarları, 1783de vatan toprakları Rus işgaline uğrayınca, kitleler halinde "Ak Topraklar" dedikleri Türkiyeye göç etmişlerdir Geride kalanlar ise; Rus işgaline ve baskılara karşı sürekli bir mücadele halinde olmuşlardır Türk Dünyasına "Dilde, Fikirde, İşte Birlik" fikrinin aşılayan, aydınlanma hareketini başlatan İsmail Bey Gaspıralı gibi bir değeri Türk Dünyasına hediye eden Kırım Tatarları, şimdilerde Kırım Tatar Millî Meclisinin çatısı altında ve Mustafa Abdülcemil Kırımoğlunun önderliğinde mücadeleye devam etmektedirler Her Yıl Kırımdayız
Her yıl olduğu gibi bu yıl da Kırıma 20-27 Temmuz 2004 tarihleri arasında 7 gece-8 günlük bir gezi düzenledik 20 Temmuz günü İstanbuldan 309 sefer sayılı Ukrayna Havayolları uçağı ile başlayan yolculuğumuz, göz açıp kapayıncaya kadar bitiverdi Uçağımız, göz alabildiğine uzanan yeşilliklerin ve bereketli ovaların üzerinden alçalarak Kırımın başkenti Akmescite iniverdi Ukrayna Gümrük Mevzuatındaki gereksizliklere bir kez daha şahit olup havaalanı gümrüğünden dışarı çıktığımızda, bizleri Türkiye-Ukrayna Dostluk Derneği Başkan Yardımcısı Necmettin Yalta ve eşi ile gezimiz müddetince mihmandarlığımızı yapan Vasfiye Aliyeva karşıladı Havaalanı şehrin biraz dışında olduğu için, eğer sizi karşılayan yok ise, taksiye binmek zorunda kalınacağını bilmeniz lazım Konaklama ve Yemek
Kırım, yüzölçümünün küçüklüğüne rağmen Sovyetler Birliği döneminde olduğu gibi günümüzde de bu coğrafyanın en önemli turizm merkezlerinden biri olarak kabul edilmekte Her yıl milyonlarca turistin geldiği Kırımda dolayısıyla her keseye uygun pek çok otel bulmak mümkün Ancak otellerin hizmet kalitesi ile fiyatları arasında herhangi bir ilginin olmadığını bilmek lazım Türkiyede kanıksadığımız standartları ve hizmet kalitesini buralarda beklememek lazım Bizler bu yılki gezimiz müddetince Akmescit şehrindeki Turbaza Tavriya Otelinde konakladık Yeşillikler içerisindeki otel, Türkiye standartlarına göre oldukça mütevazı bir görünüme sahip Fazla lüks aramayanlar için ideal bir yer
Gezi programımız yoğun ve her gün farklı bir şehirde bulunmamızdan dolayı, yemeklerimizi de farklı farklı restoranlarda yedik Kırım genelinde artık her yerde her türlü damak tadına uygun kafeler ve restoranlar bulunabiliyor Yemekler bol kepçe ve çok lezzetli Aman dikkat! perhizi bozabilirsiniz Restoranlarda Tatar ve yerel müziklerin eşliğinde neşe içerisinde yemeğinizi yiyebilirsiniz
Bahçesaray ve Hansaray
Kırım Yarımadası, coğrafi olarak küçük görünmesine rağmen tahminlerinizin de ötesinde pek çok tarihi ve doğal güzelliği bünyesinde barındırmakta Bir kez gelmenin asla yetmeyeceğini bilerek gitmelisiniz Kırıma
Kırımı gezinize tarihi Başkent Bahçesaraydan başlamanızı tavsiye edeceğim Kırım Hanlarının başkenti Bahçesaray, bizden, Anadoludan bir parçadır aslında Sokaklarında yürürken asla yabancılık çekmezsiniz Safranboluda veya Kastamonuda geziyormuş gibi hissedersiniz kendinizi Vaktiyle zengin ve büyük bir şehir olsa da şimdilerde sakin ve küçük ama alımlı bir kasaba görünümünde Bu şehri mutlaka bir rehber eşliğinde gezmelisiniz Gezilecek çok yer ve de size anlatılması gereken pek çok tarihî eser mevcut bu şehirde
Bahçesarayın en meşhur yeri hiç şüphesiz Hansaraydır Kırım Hanlarının sarayı Hansaray, Topkapı Sarayının küçük ama zarif bir benzeri gibidir "Tatar Elhamrası" da denilen Hansaray, içinde barındırdığı birbirinden kıymetli sanat eserleriyle ve hikayeleriyle sizi de derinden etkileyecektir Vaktiyle atlı süvarilerin volta attığı sarayın avlusunda, artık sarayı gezebilmek için sırasını bekleyen kalabalık turist grupları beklemektedir Sarayı rehberiniz eşliğinde gezmeye başladığınızda her köşede size anlatılacak ayrı bir tarihin ve hikayenin olduğunu göreceksiniz Gözyaşı Çeşmesinde mermere işlenen bir sevdayı, Puşkinin Bahçasaray Çeşmesi şiirinin mısralarında ise, bu büyük aşkın ölümsüz izlerini bulursunuz Demirkapı size Kırım Hanlığının haşmet ve gücü hakkında ipuçları verecektir Altın Çeşme, geçmişteki zenginliğinden izlerini taşırken, Altın Odada azamet ve ihtişamı, Haremde geçmişin gizemlerini derinden derine teneffüs edersiniz aslında İki minareli Hancamii ise, estetiğin semaya açılan zarif elleridir Dedik ya Hansaray bu, anlatması zor, mutlaka görmek lazım
Hemen bir kaç yüz metre ötede yolun kenarındaki taş bina, İsmail Bey Gaspıralının 1883de yayınlamaya başladığı Tercüman gazetesine ev sahipliği yapmıştır Işığını bütün Türk ve İslâm dünyasına yayan bu gazetenin basıldığı yer artık Gaspıralı Müzesi olmuş, ziyaretçilerini beklemekte
Birkaç adım daha attınız mı Zincirli Medresedesiniz Avrupanın Ortaçağ taassubu içerisinde insanları diri diri yaktığı asırlarda (1500 senesinde) ilim-irfan öğrenilsin diye inşa edilen bir yapı İnşaatında Kırım Hanı I Mengli Geray Hanın bile bizzat çalıştığı Zincirli Medreseye geldiğinizde, kapısındaki asılı zincir, geçmişte olduğu gibi bugün de ilmin önünde eğilmek gerektiğini hatırlatacaktır size Ruslar tarafından Akıl Hastanesine çevrilen ve 1995lere kadar insafsızca bu maksatla kullanılan Zincirli Medrese, şimdilerde yeniden restore edilmeye çalışılmakta
Bahçesaraya yapacağınız ziyaret sizi acıktırdığında hemen Hansarayın girişinde köprünün üzerinde sıralanan tezgahlarda satılan sıcacık nefis Tatar Börekleri (Çibörek) ve tatlılar ile açlığınızı yatıştırabileceğiniz gibi, yakınlardaki pek çok nezih alternatiften birini de rahatlıkla tercih edebilirsiniz Bizim tercihimiz Ali Baba veya Markur adlı restoranlardan yana "Dünyanın Paylaşıldığı Yer" Yalta
Kırımı anlatan herkes bu toprakların yeşil olduğundan öncelikle bahseder Doğrudur da Bir tarafı Karadenize bakan yarımadanın hele hele sahilleri ayrı bir güzelliktir Ayrı bir yeşilliktir
Karadeniz sahiline indiğinizde Aluştada kulağınıza 1944 sürgününde Özbekistan çöllerinde söylenen "Aluştadan Esken Yeller Yüzüme Urdu" şarkısının nağmesi gelecektir Gurzufta artık meşhur yazar Cengiz Dağcının yurdundasınız Yaşadığı toprakların her bir karesini, her bir taşını romanlarında en ince ayrıntısına kadar anlatan bu büyük insanın doğduğu, çocukluğunun geçtiği bu bereketli topraklar sizi de kendine çekecektir Destanlara konu olan Ayu Dağı Gelin Kaya ile Damat Kayayı seyretmek ayrı bir zevk verecektir size
Yalta, her bir yanı ayrı bir güzelliğe ve doyumsuz manzaralara sahip Kırımdaki en önemli tatil ve turizm merkezidir Bütün Sovyet coğrafyasının en ünlü turizm merkezi olarak kabul edilen Yalta, elbette ki bunu hak edecek pek çok zenginliklere sahiptir
"Dünyanın Paylaşıldığı Yer" olarak bilinen Yalta, bu yakıştırmayı 1945deki meşhur Yalta Konferansına ev sahipliği yapmasından dolayı almış Çar II Nikolay için 1911de yaptırılan Livadiya Sarayında bu tarihi konferansın izleri itina ile korunmakta
Kırlangıç Yuvası, kayaların ucunda kanatlanıverecek masalsı bir yapı gibidir Almanyanın Ren Nehri kıyılarındaki Rittenburg Şatosunun minik bir kopyası olan Kırlangıç Yuvasının gezinti terasından Karadenizi bütün ihtişamıyla seyretmek, ayrı bir haz verecektir ziyaretçisine Botanik Parkı, biraz bakımsız da olsa bu kadar çok bitki ve çiçek örneğinin nasıl bir araya getirildiğini sorduracaktır size Alupka-Vorontsov Sarayı bu toprakların ihtişamına zarif bir katkıdır Massandra Şatosu, masalsı bir ülkeden gelen minik bir örnek gibidir Uçan-su Şelalesi, suyun kanatlanmış halidir Mishor ise, destanlara konu olmuş, efsanevi Arzı Kızın vatanıdır
Yalta başlı başına bir gezi ülkesidir Adım başı farklı bir güzellik çıkacaktır karşınıza Ay-petri Dağıdan, Simeize, Forosdan Gaspraya pek çok tarihî ve doğal güzellik ziyaret edilmeyi beklemektedir
Yalta aynı zamanda deniz demektir aslında, Karadenizin belli olmaz denilen havası şansınıza eğer o gün uygunsa Yalta ve çevresindeki her yerde rahatlıkla denize girebilirsiniz Hemen şehrin merkezindeki limanın kenarındaki Halk Plajı size zaten bu konuda yeterince fikir verecektir Yalta geceleri de hareketli bir şehirdir Mutlaka kendinize bu saatler için boşluk yaratmalı ve kendinize bir konser veya bir havai fişek gösterisi veya bir müzikli gece ayırmalısınız bu şehirde Sevastopol Önünde Yatar Gemiler
Kırım denilince akla ilk gelen yerlerden biri de Sevastopol şehridir Sovyet döneminin dünyaca meşhur bu askeri üssü o yıllarda bünyesinde barındırdığı 800 parçalık muazzam donanma ile bütün dünyanın gözlerinin dikip takip ettiği bir şehir idi Şimdilerde ise yavaş yavaş bu vasfından sıyrılmakta
1996 yılına kadar "yasak şehir" konumundaki Sevastopol bu askeri kimliğinin yanında müzeleri ile de meşhurdur aslında Bunların içinde hiç şüphesiz en önemlisi Panoramadır Panorama, 1854 Kırım Harbinde İngiliz-Fransız ve Osmanlı Orduları tarafından kuşatılan Sevastopol şehri ve çevresinde yaşanan çarpışmaların ve önemli olayların resmedildiği bir müzedir Çevresinde de yine o döneme ve Kırım Harbine ait pek çok materyal sergilenmekte Toplam 115 metreye 14 metre ebatlarındaki devasa resimleriyle Panorama, dünya çapında bir üne sahiptir Önünde uzanan kuyruklar bu konuda size bir fikir verecektir Mutlaka görülmeli ve bir mağlubiyetten nasıl zaferle çıkmışçasına gururlanma ve propaganda malzemesi yapılabildiğini biraz da imrenerek izlemelisiniz
Sevastopolu gezerken rıhtıma inen merdivenlerden karşılara baktığınızda, sıra sıra dizilmiş savaş gemileri gördüğünüzde aklınıza Kırım Harbi için söylenen "Sevastopol Önünde Yatar Gemiler" türküsü gelecektir
Limanın birkaç adım ötesinde Hersones Antik Kentinin kalıntılarını gezerken yorgunluğunuzu bu arkeolojik kalıntıların hemen yanı başında Karadenizin serin sularında atabilirsiniz
Sevastopolda 2004 yılında Kırım Harbinin 150 yılı münasebetiyle büyük bir törenle açılan Türk Şehitliğini de ziyaret edebilirsiniz Şehitlik, Akmescit giderken yolunuzun üzerindedirBaşkent Akmescit
380000lik nüfusuyla Kırımın en büyük şehri olan Akmescit, aynı zamanda da Ukraynaya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyetinin de başkentidir Kırım Tatarlarının tek resmi temsil organı olan ve başkanlığını Mustafa Abdülcemil Kırımoğlunun yaptığı Kırım Tatar Millî Meclisi bu şehirdedir Yine Kırım Tatarlarına ait pek çok kurum (Kırım Tatar Pedagoji Üniversitesi, Gaspıralı Kırım Tatar Millî Kütüphanesi, Kırım Tatar Akademik Drama Tiyatrosu, Kırım Tatar Dans ve Müzik Topluluğu, Kırım Tatar Yazarlar Birliği, Kırım Tatar Ressamlar Birliği, Kırım Tatar Hanımlar Birliği, Qardaşlık Gençlik Teşkilatı, vd) yine bu şehirde yer almaktadır Gururlanmamak elde değil
Her iki yanı park ve bahçelerle bezenmiş olan Salgır Nehrinin ikiye böldüğü Akmescit, yeşillikler içerisinde bir şehirdir Otelinizin penceresinden baktığınızda bunu daha iyi anlayacaksınız Temiz havanın o insanı dinç tutun etkisini yaşayarak göreceksiniz Akmescitte akşamları Kırım Tatar Akademik Tiyatrosunun konser ve oyun programlarını izleyebileceğiniz gibi, çeşitli müzikli restoran ve kafelere de gidebilirsinizGözlevede Mimar Sinanın İmzası
Gözlevedeki Han Camii, Kırık Tatarlarının yaşadıkları acı ve çektikleri zulmün canlı bir şahididir aslında Kırım Hanı I Devlet Geray Hanın Moskovaya düzenlediği seferin zaferle bitmesi münasebetiyle 1552 senesinde yaptırılan bu cami, Mimar Sinanın Kırımda yaptığı tek eserdir Komünizm döneminde "Dinsizlik Müzesi" haline getirilerek "Ateizm" propagandasına malzeme yapılmış ve 1990lara kadar bu insanlık dışı uygulamanın mağduru olmuştur Avlusunda soluklanın, taşında oturun ve şimdi gelinen noktayı düşünün Yanı başındaki parktaki Kırım Tatar Sürgün Anıtı ise, sizi 18 Mayıs 1944e götürecek ve bir milletin yok edilmek istenmesine rağmen hala ayakta olduğunu hissettirecektir size
Eğer Gözlevedeki kalış saatlerini daha da uzatabilecekseniz, Han Camiinin yanındaki parkın kenarındaki Cafe Mustafada müzik ve dansların eşliğinde yemeğinizi yiyebilirsinizSudak Şehri ve Kalesi
Kalesi ile meşhur Sudak aynı zamanda göz alabildiğini uzayan doğal ve temiz plajları ile önemli bir sayfiye merkezidir Bu şehrin yanı başındaki tepe üzerine kurulan Sudak Kalesinden çevrenin manzarasını seyredebilirsiniz Biz de öyle yaptık Gezimizin ardından kendimizi Karadenizin şansımıza sakin ama serin sularına bıraktık
Sudaka gelirken yolunuzu biraz uzatmak pahasına Eskikırıma uğrayıp Sultan Baybars Camiinin harabelerini ve de Özbek Han Camii ile Medresesini de görebilirsiniz Eskikırımın öneminin Kırım Hanlığının ilk başkenti olmasından geldiğini de unutmamak lazım Seneye Yine Kırımdayız
Gezimiz nihayete erdiğinde bize yetmediği hususunda herkes fikir birliği etmişti Bir daha gelmeyi planlayarak Türkiyeye döndüğümüzde hatırımızda kalan pek çok güzelliğin olduğunu gördük Yaltada dünya siyaseti tarihinin en önemli anlarının geçtiği yerlerden birini, Gurzufta deniz ile doğanını o güzel birlikteliğini, Gözleve Han Camiinde Sinanın sanatının yüceliğini, Hansarayda bir imparatorluğun azametini görebilmenin hazzına yaşadık
Kırım Tatarların deyimiyle "Ak Topraklar" denilen Türkiyeden Kırıma düzenlediğimiz gezimizin bu kadar güzel geçmesindeki katkılarından dolayı, mihmandarlığımızı yapın Vasfiye Aliyevaya, Niyara Mecitovaya, Yalta sokaklarında Ayyıldızımızı gururla taşıyan sevgili Elmira Abibullaya ve kıymetli ağabeyim Necmettin Yaltaya sonsuz teşekkürlerBir dahaki Kırım gezimizde buluşmak dileğiyle M Akif ALBAYRAK
akifalbayrak@yahoocom

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.