08-23-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ömer Seyfettin - Harem Özeti
KİTABIN ADI :
Harem
KİTABIN YAZARI :
Ömer Seyfettin
YAYINEVİ VE ADRESİ :
Bilgi yayınevi Doyuran Matbaası tel:282291 İstanbul-1981
KİTABIN KONUSU :
Sermet ile Nazan çiftinin birbirlerine güvemeyi nasıl kazandıkları
KİTABIN ÖZETİ :
Sermet adında bir adam ,karısı Nazan’ın kendisini başka bir erkekle aldattığını ,karısıda Sermet’in kendisini başka bir erkekle aldattığını zannediyor
Modern yaşamı seven , lüks olmayı seven , dürüst ve sadakâtli,kalbinde hiç bir kötülük olmayan bir kadındır Ancak o zamanlar kadınlı erkekli eğlencelere katılmak hiç hoş karşılanmazdı O ise eğlencelere hem katılıp hem de düzenleyen birisiydi Bunda hiç bir kötülük düşünmezdi,bunu çağın gereği olarak görüyordu
Sermetse karısının böyle eğlenceler düzenlemesini , hatta o eğlencelerde bulunmasını bile istemezdi Sermet lüks olmayı , kadınlı erkekli eğlenceleri hiç sevmezdi Bunun asıl nedeni karısını olduğundan fazla kıskanıyordu
Bir gün Sermet karısının yine böyle bir eğlence düzenlediğini duydu Sermet aslında Refi adında birinin karısıyla birlikte olduğunu düşünüyordu Bu olay üzerine karısıyla tartışırlar ve kısa bir süre için ayrılırlar Daha sonra Sermet yaptığı aptallığın farkına varır ve karısıyla oturup konuşmaya karar verir Karısıyla şu karara varırlar ;kadınlar kadınlar arasında,erkekler erkekler arasında eğlencelere katılsınlar
Nazan da aslın da kocasını çok kıskanır O da kocasının kendisiniRefi’nin karısı meliha ile aldattığını düşünür Bunu ortaya çıkarmak ister Bir gün bir eğlence düzenler Bu eğlenceye Refi’yi getirmeye karar verir Refi’de zaten Nazan’dan çok hoşlanmaktadır Refi’ye derki seni haremime davet ediyorum der ve onun haremine geebilmesi için kara çarşafla gelmesini söyler Refi herşeyi kabul eder Nazan’ın asıl amacı Refi’nin nasıl bir adam oldoğunu onun karısına göstermektir
Sermette kendi haremine Meliha’yı davet eder Melihada hemen kabul eder Onun da gelebilmesi için erkek kılığına girmesi gerekmektedir Bunu kabul eder meliha Sermet’in de asıl amacı Meliha’nın nasıl birisi olduğunu Refi’ye göstermektir
Nazan’ sermet’in haremine erkek kılığında girmeyi başarır Girer girmez Refi’ye sen burda benimleyken Refi’de kara çarşafla senin karını n yanında der Bunu duyan sermet apar topar karısının haremini basar ve gördüğü manzara karşısında gölerine inanamaz Refi’yi dehşet bir şekilde dövdükten sonra karısına döneceği sırada ,karısı ona bana olan güveni sarsma için aslında hiç bir yer ve mekan önemli değil , önemli olan benim sana olan sevgimdir,deyince Sermet halsızlık ettiğinin farkına varır
ANA FİKRİ :
Yalnız sevgiyle , bütün engelleri aşılır
OLAYDA Kİ ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ :
REFİ:Sevgiye kıymet vermeyen,zevkine düşkün birisi
MELİHA:Kendini beyenmiş , zevkine düşkün birisi
NAZANürüst,çağdaş,kültürlü,zevkli,sevmeye gerçekten kıymet veren birisi
SERMET:İçine kapalı , çağdaş olmaktan hoşlanmayan , kıskanç birisi
KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER :
Kitap biraz eski Türkçeyle yazıldığı için sıkıcı gelebilir Ancak konusu itibariyle harika bir kitap
YAZAR HAKKINDA KISA BİLGİ:
ÖMER SEYFETTİN
28 Şubat 1884 tarihinde Gönen'de doğdu Öğrenimine Gönen'de başlayan Ömer Seyfettin, Ayancık'ta ve annesiyle birlikte geldiği İstanbul'da Aksaray'daki Mekteb-i Osmaniye'ye devam etti Eyüp'teki Baytar Rüşdiyesi'ni bitirip asker çocuğu olduğu için Kuleli Askeri İdadi'sine yazıldı (1893) Bir müddet sonra da Edirne Askeri İdadisi'ne naklolarak öğrenimini burada tamamladı Daha sonra İstanbul'da Mekteb-i Harbiye'ye gelen Ömer Seyfettin, piyade mülâzımı sânisi rütbesiyle buradan mezun oldu İzmir'de Teğmen (1903-1910), daha sonra da üsteğmen olarak Rumeli'de görev yaptı (1908-1910) Askerlik'ten ayrılıp Selanik'e gelerek, Genç Kalemler Dergisi'nde yazmaya başladı
Balkan Savaşı'nda tekrar subay olarak orduya döndü Yunanlılar'ın elinde bir yıl kadar esir kaldı Esareti sırasında da öykü yazamaya devam ederek bunları Halka Doğru, Türk Yurdu ve Zakâ dergilerinde yayımladı İstanbul'a dönünce ordudan ikinci kez ayrılıp, ölümüne kadar Kabataş Lisesi edebiyat öğretmenliği yapan Ömer Seyfettin, 6 Mart 1920 tarihinde İstanbul'da öldü
|
|
|