Pax Romana |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Pax RomanaPax Romana (İ Ö 27-İ S 180), Latince "Roma Barışı" anlamına gelir Roma İmparatorluğu'nun uzun soluklu barış dönemi için kullanılır Terim, Roma yönetimi ve Roma Hukuk Sistemi altında, aralarında kavga eden rakip liderlerin ve eyaletlerin, bazen sert bir şekilde, barıştırılmasından çıkmıştır Roma'da "Pax Romana"'yı sağlayan lider Augustus Caesar' dırBu süre boyunca Roma' lılar hala devamlı olarak komşu devletler ve kabilerle özellikle de Germen Kabileler ve Persler' le savaşmaya devam etti Aynı zamanda soylu aileler arasındaki politik huzursuzluk da devam ediyordu Bununla beraber, "Pax Romana" Roma'da ne M S 3 yüzyıldaki gibi sürekli kan dökülen büyük çaplı iç savaşların olmadığı ne de üç yüzyıl önceki İkinci Pon Savaşı'nda olduğu gibi ciddi bir istilanın bulunmadığı görece bir sükunet dönemidir![]() Dönemin, Augustus'un M Ö 27' de 1 yüzyılda' ki "Büyük Roma İç Savaşı"'nın bitişinin ilanıyla başladığı ve İmparator Marcus Aurelius'un ölümü M S 180 ya da oğlu Commodus'un ölümü M S 192 ile sona erdiği kabul edilir Bu dönemde Roma'da ticaret korsanlar tarafından engellenmeden ya da düşman kuvvetleri tarafında yağmalanmadan yapılabilmiştir Yine de her zaman barış hâkim değildi Sık sık isyancılar ortaya çıktıysa da hemen bastırıldı Örneğin Britanyalı kabileler (Queen Boudica ve Iceni) M Ö 60'da insafsız Roma yönetimine karşı isyan etti ve Britanya bozgununun ardından kılıçtan geçirilen ve açlıktan ölenler hariç en az 150 000 kişi hayatını kaybetti![]() Buna ek olarak, bu süre boyunca her iki sınırda da çatışmalar ve Roma zaferleri devam etti Trajan, yönetimi sırasında Perslerle ciddi bir mücadeleye girişti ve Marcus Aurelius yönetiminin neredeyse son on yılının tamamını imparatorluğun mevziilerini koruyarak geçirdi Aslında Roma'nın Pax Romana boyunca sürekli çatışmalar içinde olduğu söylenebilir Ne var ki, iç eyaletler savaşlardan büyük ölçüde uzak kaldılar, böylece de imparatorlukta barış görüntüsü hâkim oldu![]() Nerva Trajan Hadrian Antoninus Pius Marcus Aurelius Marcus Cocceius Nerva (d 8 Kasım 30 (ya da 35)[1] – ö 27 Ocak 98) 96 - 98 arası Roma İmparatoru Halefini, aile bağlarına göre değil kapasitesi ve potansiyeline göre seçen (evlatlık edinerek) ilk Roma İmparatoru'dur Bu uygulama Beş İyi İmparator'u diğerlerinden ayıran bir çizgi olmuştur![]() Hayatı Çocukluğu ve Gençliği Marcus Cocceius Nerva, Flavian Hanedanı'nın kurucusu Vespasian gibi, Roma'daki elitlerinden daha soylu olan İtalyan bir ailesin üyesidir Nerva M S 8 Kasım 35'te Roma'nın 50 mil kuzeyindeki Narni, Umbria'da doğdu Ailesinin üyeleri yüksek görevlerde bulunmuşlardı; büyük dedesi 36'da Konsüllük yapmış, dedesi de onun doğdu zamanlarda imparatorluk maiyetindeydi Nerva Julio-Claudian Hanedanı ile amcası Octavius Laenas'ın İmparator Tiberius'un torununun kızı Rubellia Bassaile evli olmasından dolayı ilişki içindeydi Nerva, "Beş İyi İmparator" döneminin ilk imparatoru olup, İtalyan aileden İtaya da doğmuş son Roma İmparatorudur 71'de Vespasian ve 90'da Domitian'la birlikte konsüllük yapmış olmasına rağmen alışılmış yöneticilik kariyerinden geçmedi![]() İmparatorluğu 96'da Domitian suikastını takip eden terör içerisinde Nerva, 18 Eylül 96'da imparator seçildi Fasti Ostienses (Ostian Takvimi), kayıtlarına göre "Ekimin ilk gününden 14 gün önce; Domitian öldürüldü Aynı gün Marcus Cocceius Nerva imparator ilan edildi " Cassius Dio'ya göre Domitian'a karşı suikastçılara yakınlaştı çünkü o çok yaşlıydı ve çocuğu yoktu,bu bir çift güvenli el demekti Bu aynı zamanda Domitian tehdidine karşı onun hayatını koruyacaktı![]() Nerva İmparator olduktan sonra, yeni bir tavır belirledi: vatana ihanetten hapse atılanları sebest bıraktı, ileriye dönük vatana ihanet soruşturmalarını yasakladı, genel af ilan ederek Domitian'ın sürgüne gönderdiklerini affetti, el konulmuş mülklerini tamir ettirdi ve kanunlarıyla Roma Senatosunu kuşattı Bunu belkide popüler kalabilmek için yaptı( aynı zamanda canlı), ama bu ona tam olarak yardımcı olmayacaktı Domitian'ın ordu içinde hala önemli ölçüde desteği vardı ve Ekim 97'de Praetorian Guard'lar [[Palatine Hill]'deki imparatorluk sarayını kuşattılar ve Nerva'yı esir aldılar Nerva taleplerini ve Domitian'ın ölümünde parmağı olduğunu kabul etmeye, ayrıca rakip praetorianlara bir teşekkür konuşması yaptığını kabul etmeye zorlandı Petronius ve Parthenius, Domitian'ın ölümünden sorumlu tutuldular ve öldürüldüler Nerva bu saldırıdan zarar görmemişti ancak tamir etmeye çalıştığı otoritesi zarar görmüştür Doğal yollardan çocuğu yoktu, ancak hem halkın hem de askerlerin destekleyeceği birisini evlat edinme fikrini hayata geçirdi ve German sınırındaki orduların komutanı Trajan'ı evlat edindi Nerva'ya karşı yapılan isyanın sorumlusu Praetorian Guard'ların Prefect'i Casperius Aelianus Trajan tarafından idam edildi![]() Epitome de Caesaribus'un kaydettiğine göre Nerva, ateş ve üşümeye bağlı olarak kısa bir süre sonra öldü; Jerome öldüğü yer olarak Roma'da Sallust Bahçeleri'ni gösterir Ölümünden kısa bir süre sonra tanrılaştırıldı ve külleri Augustus Mozolesi'ne yerleştirildi Cenaze töreninin olduğu gün Güneş Tutulması vardı![]() Küçük bir İmparatorluk Forumu'nun yapımından sorumluydu ve küçük forum Augustus Forumu'nun hemen bitişiğinde duruyordu Via dei Fori Imperiali ( Modern Roma'da bir yol) üzerinden geçtiği için biraz hasar görmüştür 1999 başlayan Arkeolojik kazılar günümüzde hala devam etmektedir [2]Marcus Ulpius Nerva Traianus (18 Eylül 53 - 9 Ağustos 117), daha ziyade Trajan adıyla bilinen Roma İmparatoru'dur Roma İmparatorluğu'nun Beş İyi İmparatorundan ikincisidir İmparatorluk onun döneminde en geniş sınırlarına ulaşmıştırİktidara gelişi Ünlü bir senatör ve general olan Marcus Ulpius Traianus'un oğlu olarak 53 yılında Hispanya'da İtalica adlı şehirde doğdu Gençliğinde Roma Ordusu'nda hızla yükseldi ve imparatorluğun en karışık sınırlarında görev yaptı 91 yılında konsül olarak seçildi İmaparator Domitian ve onun ardından gelen Nerva'nın yanında savaşlara katıldı Ordu içinde fazla popülaritesi olmayan Nerva askerlerin desteğini artırmak için 97 yılının yaz ayında Trajan'ı evlatlık oğlu ve varisi ilan etti Nerva 27 Ocak 98'de ölünce Trajan sorunsuz bir şekilde başa geçti![]() Yeni imparator Roma halkı tarafından sevgiyle karşılandı İmparator da bu sevgiye iyi yönetimiyle karşılık verdi Domitian döneminde haksız yere hapse atılanları serbest bıraktı Nerva'nın ölümünden önce başlatığı Damitian döneminde el konan özel mülklerin iade sürecini devam ettirdi Roma Senatosu'nda popülaritesi o kadar yüksekti ki kendisine "en iyi" anlamına gelen optimus unvanı verildi![]() Daçya Savaşları 101 yılında Tuna Nehri'nin kuzeyindeki Daçya Krallığı'na yönelik acımasız bir sefer başlattı ve Daçya ordusunu yendi Ertesi kış Daçya kralı karşı saldırı da bulundu ancak geri püskürtüldü Trajan'ın ordusu Daçya topraklarının içlerine doğru ilerlemeye devam etti ve başkenti ele geçirdi Böylece Trajan Roma'ya zaferle döndü ve "Daçya Fatihi" unvanını aldı![]() 105 yılında kral Decebalus yeniden Roma topraklarına saldırdı 106 yılında Trajan bu sefer tüm Daçya topraklarını fethetti Kral Decebalus intihar etti Bu zaferden sonra Daçya tamamen bir Roma eyaleti haline geldi ve Trajan buraya Romalıları yerleştirdi Daçya'daki altın madenlerinin Romalıların eline geçmesiyle imparatorluğun ekonomisi ihya olmuştur![]() Doğuda ilerleme Aynı yıl Roma'ya bağımlı olan Nabati kralı Rabbel varis bırakmadan ölünce Nabati krallığının ülkesi de Roma'ya bağlanır Bu ülkenin iki kenti Petra ve Bostra birer Roma kalesi haline gelir![]() Sonraki yedi yıl boyunca imaparatorluğa barış hâkim oldu Trajan İtalya ve memleketi İspanya'da yeni yapılar, anıtlar ve yollar yaptırdı Daçya'daki zaferlerinin anısına bir forum, Trajan Sütunu ve bir alışveriş merkezinden oluşan ve bugün hâlâ Roma'da ayakta olan büyüleyici bir kompleks yaptırdı![]() Ayrıca bu dönemde Roma'da üç ay süren bir gladyatör festivali düzenledi Festivalde 11 000 gladyatör can vermişti Bunlar ağırlıklı olarak Yahudiler ve suçlulardı Etkinlikleri toplam 5 milyon kişi izlemişti![]() İmparatorluğun en geniş sınırları 113 yılında Roma'ya bağımlı olan Ermeni kralı ölünce Perslerin desteğiyle Roma'nın istemediği bir kral başa geçti Bu olay Trajan'ı Ermenistan'la karşı karşıya getirdi Trajan önce Ermenistan'ın üstüne yürüdü ve ülkeyi Roma'ya kattı Bunun üstüne Mezopotamya'ya inerek 116 yılında Perslerin başkenti olan Ktesiphon'u aldı ve Basra Körfezi'ne kadar ilerledi Mezopotamya'yı bir Roma eyaleti olarak ilan etti Bu dönemde çok yaşlı olduğu için Büyük İskender'in izini takip edemedi ve Asya'nın içlerine ilerlemedi![]() Bugünkü İran topraklarına girdi ve Susa kentini işgal etti Burada Pers kralı Osroes'i tahtından indirdi ve yerine Roma'ya sadık oğlu Parthamaspates'i tahta çıkardı Roma ordusu Trajan döneminden sonra bir daha asla Doğu'ya doğru bu kadar fazla sokulamamıştır![]() Trajan döneminde İmparatorluk, tarihindeki en geniş sınırlara kavuşmuştur Savaşçı kişiliği çok ağır basar bunun yanında Senatoyla olan ilişkisi sırasında bilgeliği, saygısı ve alçakgönüllülüğüyle anılır Trajan döneminde yollar ve limanlar inşaa edilmiştir ayrıca İmparatorluk hazinesinden fakirlere ve çocuklara destek olunması için ödenek hazırlanmıştır![]() Publius Aelius Traianus Hadrianus (24 Ocak 76 – 10 Temmuz 138), Hadrian olarak bilinen, 117 – 138 arasında Stoacı-Epikürik, Aelia Klan'ı üyesi Roma İmparatoru Hadrian "Beş İyi İmparator'un üçüncüsüdür " Saltanatının sendeleyen bir başlangıcı, şanlı bir ortası ve trajik bir sonu vardı [1]Hadrian, Picenum (İtalya) kökenli ve sonradan İspanya Baetica'daki (orijinalinde İspanya Ulterior) Italica'ya yerleşmiş eski bir ailenin üyesi olarak Roma'da doğdu Selefi Trajan'nın halasının torunu olarak onunla aile bağı vardı Trajan, resmi olarak onu hiç bir zaman halefi olarak belirlemedi ama karısı Plotina'ya göre, Trajan ölmeden hemen önce Hadrian'ı acilen İmparator olarak adlandırdı Her halukârda, Trajan'nın karısı Hadrian'ı destekliyordu ve belkide Hadrian imparatorluğunu bu kadına borçludur Hadrian onun ricasıyla 100 yılında Vibia Sabina ile evlenmiştir![]() Erken Dönem Hayatı Bir söylenti Hadrian'ın İspanya'da doğduğunu anlatsada da, kendi yazdığı ve şimdi kayıp olan otobiyografisine göre Hadrian, Roma'da 24 Ocak 76'da İtalyan kökenli ama kuşaklar boyu İspanya da yaşamış bir ailenin üyesi olarak doğdu [2] Praetorian dereceden bir senatör olan Babası Publius Aelius Hadrianus Afer, zamanının çoğunu Roma'da geçirirdi [3] Hadrian’ın ataları İtalya'daki antik bir kent olan Picenum, Hadria'dan gelir, ancak aile Scipio Africanus Major'un Hispania Baetica'yı fethinden hemen sonra buradaki Italica şehrine yerleşmişlerdir Hadrianus Afer, gelecekteki imparator Trajan'ın kuzeniydi Karısı Domitia Paulina, Gades'dendi (Cadiz) ve Domitii'ler başka bir İspanya kökenli aileydi Hadrian'ın Genç Domitia Paulina adında bir kız kardeşi vardı Afer'in 85 civarında ölümünden sonra o sıralar dokuz yaşında olan Hadrian, Trajan ve Publius Acilius Attianus'un vesayeti altına girdi (daha sonra Trajan’In Praetorian Prefect'i olan) [4] Hadrian, döneminin genç aristokratları gibi değişik konularda eğitildi ve Yunan Edebiyatı öğrenmeye olan düşkünlüğü nedeniyle kendisine Graeculus ("Küçük Yunan") lakâbı verildi![]() Hadrian 14 yaşındayken Italica'yı ziyaret etti ve orada askere yazıldı ancak bundan sonra gelişiminden sorumlu olan Trajan tarafından geri çağrıldı Onuruna colonia yapıldığı halde Hadrian Italica'yı bir daha hiç ziyaret etmedi İlk askeri görevi [[ Lejyon II Adiutrix]] tribune'lüğüydü Sonra, Germanya'daki [[ Lejyon I Minervia]]'ya transfer oldu 98'de Nerva ölünce Hadrian, Trajan'ı hemen şahsen bilgilendiren ilk kişiydi Önce yukarı Pannonia lejyon'una legate ve sonundada aynı eyalete vali oldu Aynı zamanda kısa bir süre için Atina archon'u ydu ve Atina vatandaşlığına seçilmişti![]() Hadrian Dacia'lılara karşı yapılan savaşta oldukça aktifti ( [[Lejyon V Macedonica]]legate'si olarak) ve rivayete göre başarıları içim Trajan'dan ödüller kazanmıştı Saltanatında askeri eylemlerin yokluğuna bağlı olarak, Hadrian'ın askeri becerileri hakkında çok fazla bilgi yoktur, her halukârda ordu hakkındaki güçlü ilgisi, bilgisi ve yönetim becerisinin ispat ettikleri onun olası stratejik yeteneğini gösterir![]() Hadrian, Trajan'ın İran seferine onun karargâhında legate olarak katıldı [5] Hadrian ne başlangıç aşamasındaki zaferlerde, ne de savaşın ikinci aşamasında isyan Mezopotamya'ya yayıldığında kayda değer bir şey yaptı Her halukarda Suriye valisinin artan huzursuzluğu düzenlemek için Dacia'ya gönderilmek zorunda kalınmasının ardından, Hadrian'a bir yerdeğiştirmeyle Suriye valiliğine getirildi ve kendisine özgürce komuta etme yetkisi verildi [6] Trajan ciddi olarak hastaydı ve Roma'ya dönmeye karar verdi Hadrian, ordunun arkasını kollamak için muhafız olarak Suriye'de kaldı Trajan, iyice hastalanmadan önce ancak Selinus'a kadar gelebildi Hadrian, her halukârda apaçık halef olduğu halde henüz Trajan'ın varisçisi olarak evlat edinilmemişti Karısı Plotina (Hadrian destekçisidir) tarafından refakât edilen Trajan, ölüm döşeğinde yatarken, sonunda Hadrian'ı halefi olarak evlat edindi ve ardından öldü İddialara göre olayların şekli başka türlü olsaydı sorun bu kadar sessiz çözülemezdi [7]Gücün Güvenliği Hadrian hemen Lejonların desteğini sağladı — olası muhalifi Lusius Quietus, anında ortadan kaldırıldı [8] Senato'nun onayını takiben Trajan'ın belkide tahrif edilmiş evlatlık edinme belgeleri takdim edildi (Trajan'ın himayesinde büyüdüğü halde) Yine de, bu evlatlık edinmenin evraklarının tahrif edildiği söylentisi biraz daha devam etti Hadrian'ın meşruiyetinin gerçek kaynağı Suriye ordularının doğrulaması ve Senato'nun tasdiğinden sonra ortaya çıktı Tarihi belgelere göre Hadrian'a düşkünlüğü bilinen Trajan'ın karısı Plotina'nın kağıtların taklidini yaptırdığının uzun süre spekülasyonu yapıldı![]() Hadrian öncelikle Roma'ya gitmedi Elini bağlayan doğudan ayrılarak, Trajan zamanında çökmüş olan Yahudi isyanını bastırdı — ardından Tuna cephesine gitmek için ayrıldı Hadrian'ın yerine eski muhafızı Attianus, Roma'dan sorumluydu Attianus orada Lusius Quietus'un da dahil olduğu dört senatör tarafından hazırlanan bir entrikayla kuşatılmış olduğunu "keşfetti" ve senatodan ölümlerini talep etti Mahkemede her hangi bir duruşma olmaksızın, yakalandılar ve düşünmeksizin öldürüldüler Hadrian bu sırada Roma'da olmadığı için, Attianus kendi inisiyatifini kullanarak hareket edebilirdi Elizabeth Speller'e göre ölümlerinin sebebi Trajan'ın adamı olmalarıydı [9]Hadrian ve Ordu Askeri yönetici olarak kendi büyük kişiliğine rağmen, Hadrian'ın yönetimi büyük askeri çatışmaların eksikliği ile dikkat çeker Askeri açıdan savunulamaz olduğu gerekçesiyle Trajan'ın Mezopotamya'daki fetihlerinden feragât etti 121 yılında neredeyse Perslerle bir savaşa giriyordu ancak tehdit barışla sonuçlanan müzakereyle önlendi Hadrian'ın Judea'daki Yahudi karşıtı tavırları Bar Kokhba ve Rabbi Akiva önderliğinde büyük bir Yahudi ayaklanması'na yol açtı (132 – 135) Hadrian'ın ordusu sonunda isyanı bastırdı ve Yahudilere karşı Babylon Talmud'uduna istinaden dinsel baskı devam etti![]() Barış politikası, imparatorluk sınırları boyunca kalıcı tahkimatların yapılmasıyla güçlendirildi Bunların en ünlü olanı İngiltere'deki büyük Hadrian Duvarı'dır Tuna ve Ren sınırları düzenli aralıklarla genellikle ahşap tahkimatlar, hisarlar, ileri karakollar ve özellikle iletişimi geliştirmek ve yerel bölgelerin güvenliğini sağlamak için gözetleme kuleleri inşaa edilerek tahkim edildi Moralleri korumak ve orduyu artan sabırsızlıktan korumak için Hadrian, yoğun rutin talimler oluşturdu ve orduları kişisel olarak denetledi Sikkelerinde, askeri imajı sivil imajından daha sık göründüğü halde, Hadrian'ın politikası Kuvvet kaynaklı ve de antlaşmalardan oluşan bir barıştıKültürel Uğraşları ve Hamiliği Hadrian, Ronald Symehas tarafından Roma İmparatorları arasında "çok yönlü" bir imparator olarak tasvir edilmiştir Hadrian aynı zamanada entellektüel ve sanatsal alanların tümünde bilgisini göstermeyi severdi Hepsinden öte, Hadrian sanatı himaye ederdi: Tibur'daki( Tivoli) Hadrian Villası kutsal arazi parçasının yeniden düzenlenmesi olan İskenderiye bahçesinin Roma'daki en güzel örneğidir, kendi bahçesini yapmak için bir çok mermerin yerini değiştiren Kardinal d'Este tarafından yağmalanan kalıntıların büyük bölümü kaybolmuştur Roma Pantheon'u, orijinal olarak Agrippa tarafından inşaa ettirilmiştir ancak M S 80'de bir yangınla yıkılmış ve ardından Hadrian zamanında yeniden kubbe formunda yeniden yapılmış ve günümüze kadar ulaşmıştır En iyi korunmuş Antik Roma yapıları arasındadır ve İtalyan Rönesansı'nda ve Barok dönemde bir çok büyük mimarı oldukça etkilemiştir![]() Saltanatından çok önce, Hadrian mimari üzerine güçlü bir ilgi gösterdi ancak göründüğü kadarıyla bu hevesi her zaman hoş karşılanmadı Örneğin, Trajan Forumu'nun ünlü mimarı Damascus'lu (Şamlı) Apollodorus , onun çizimlerini dikkate almadı Hadrian'ın selefi Trajan, Apollodorus ile mimari bir problem üzerine konuşurken, Hadrian akıl vermek için sözünü kesince Apollodorus, "Defol git ve kabaklarını boya Bu problem hakkında hiç bir şey bilmiyorsun " diye cevapladı "Kabaklar" diye bahsedilen, Hadrian'ın villasındaki "serapeum" gibi boyanmış kubbelerdi Söylentiye göre Hadrian, Trajan'ın ardından imparator olunca Apollodorus'u sürgüne gönderdi ve sonra öldürttü Büyük olasılıkla ikinci hikaye onun karakterine bir iftira girişimi olup, Hadrian, tüm imparatorluk ta çok popüler olmasına rağmen sağken ya da ölümünden sonra herkesçe takdir edilen biri değildi![]() Hadrian, içlerinde günümüze sadece iyi bilinen bir Latince şiir olan Animula, vagula, blandula kalan Yunanca ve Latince şiirler yazardı Onu muhafaza eden Historia Augusta'ya göre (Hadrian XXV 9), şiiri ölüm döşeğinde yazmıştı Aynı zamanda bir otobiyografi yazmıştı - görünüşe göre, çok uzun bir çalışmaydı ancak değişik söylenti ya da onun değişik eylemlerini açıklıyordu Eser kayıptır ancak görünüşe göre diğer yazarlar tarafından kullanılmıştır - Marius Maximus ya da öyle birisi - Hadrian'ın hayatı için çoğunlukla güvenilen Historia Augusta da: en azından, bir çok ifadede hayatı (Ronald Syme ve diğerlerince) belkide nihayetinde otobiyografiden alındığı için tanımlanmıştır![]() Hadrian'ın sanata bir diğer katkısı sakaldır İmparator portrelerinin bu noktada hemen hepsi Yunanlı atletler gibi idealize edilmiş olarak temiz tıraşlıdır Hadrian tüm portrelerinde sakalıyla görünür Ardından gelen İmparatorların portreleride bir buçuk asırdan fazla bir süre için sakallı yapıldı![]() Hadrian bir hümanist ve tüm zevklerinde bir Hellen hayranıydı Filozoflar Epictetus, Heliodorus ve Favorinus'un doktirinlerini benimsemişti ve genellikle Caius Bruttius Praesens gibi bazı arkadaşlarıyla birlikte bir Epikürik olarak mütalaa edilir Evde sosyal ihtiyaçlara katılırdı Hadrian, köleliği azaltmıştı ancak kaldırmamıştı, kanunları insancıl hale getirdi ve işkenceyi yasakladı Kütüphaneler, su kemerleri, hamamlar ve tiyatrolar inşaa ettirdi Hadrian bir çok tarihçi tarafından akıllı biri olarak kabul edilmiş, Schiller onu "İmparatorluğun ilk hizmetçisi" olarak çağırmış ve Edward Gibbon ise onu "engin ve aktif deha ," ek olarak da "adil ve ılımlı" olarak takdir etmiştir![]() 125'dedi Yunanistan ziyaretinde, tüm Yunanistan ve İyonya'daki( Küçük Asya'da) eski yarı-özerk şehir devletlerini birbirine bağlayan bir çeşit bölgesel parlamento kurmaya çalıştı Panhellenion olarak bilinen bu parlamento, Hellen'ler arasında işbirliği sağlamak için, hevesli çabalara rağmen başarısız oldu Hadrian, özellikle Yunan genci, Antinous'la olan aşk ilişkisi nedeniyle çok ünlüydü Hadrian'ın Mısır eyeletini ziyareti sırasında Antinous, esrarengiz bir biçimde 130 yılında Nil Nehri'nde boğuldu Derinden sarsılan Hadrian, Mısır şehri Antinopolis'i kurdurdu Antinous'u yeni antikite tanrısı yaparak tüm imparatorluğun yas tumasını sağladı![]() Hadrian Baiae'deki villasında öldü Cenazesi Roma'da Tiber Nehri'nin batı yakasındaki sonradan Papa'lığa ait bir kaleye dönüştürülen Sant'Angelo Kalesi'ndeki mozele'ye kaldırıldı Mozelenin boyutları orijinal formunda, kasten Augustus Mozelesi'nden biraz daha büyük yapılmıştı![]() A strange parça from the Dio CassiusRoma Tarihi nin kesin olmayan tuhaf bir bölümü ; "Hadrian'ın ölümün ardından dört atlı bir aranada gösteren büyük bir heykeli dikilmişti Heykel o kadar büyüktü ki, en iri adam bile her atın gözünün arasından yürüyebilirdi, eserin aşırı yüksek olmasından dolayı aşağıdan geçen bir kimse Hadrian'ın atlardan daha küçük olduğuna inanırdı " diye anlatır![]() Hadrian'nın Seyahâtleri Stoacı-Epikürik İmparator, Lejyonları arazide denetlemek ve düzenlemek için bolca seyahat etti İmparator olmadan öncede, Roma ordusuyla dışarıda çok gezmiş olması onun bir çok konuda deneyim kazanmasına neden olmuştu Saltanatını yarıdan fazlasını İtalya dışında geçirdi Diğer imparatorlar Romadan genellikle savaş için ayrılır ve savaşın bitmesinin hemen ardından geri dönerdi Önceki İmparatorlardan Nero, bir zamanlar Yunanistana gitmişti ve kendine düşkünlüğünden dolayı ayıplanmıştı Hadrian, bir tezat olarak, yönetim gereği seyahat etmişti ve bu senato ve halk için anlaşılabilir bir şeydi Hadrian bu seyahatleri yapabiliyordu çünkü Roma'da, toplumun yukarı basamaklarından gelen Marcius Turbo adından sadık destekçisi eski bir askere sahipti Aynı zamanda, sağlam kaynaklardan gelen imalara göre kontrolü sağlamak ve kendisi dışarıda seyahatteyken ters gidebilecek her hangi bir şeye karşı gizli bir polis teşkilatı olan frumentarii'lere sahipti Hadrian'ın ziyaretleri, yeni kamu binalarının yapılması talimatlarını kapsayan bağışlarla dikkat çeker Hadrian, İmparatorluk boyunca altyapıyı geliştirmek için - fetihlere ya da yeni düşmanlar edinmeye karşı çıkarak - gönüllüydü Çoğunlukla seyahatlerinin amacı; inşaatlar, projeler ve yeni yerleşimler için görevlendirmelerdi Yunan kültütüne olan inancı bakış açısını zenginleştirmişti, ondan önceki bir çok imparator gibi, Hadrian'ın isteklerine nerdeyse herzaman itaat edildi Seyahat ettiği heyet yöneticiler, mimarlar ve inşaatçılar olmak üzere oldukça kalabalıktı Geçtiği bölgelere verdiği sıkınta bazen oldukça fazlaydı Genellikle gelişi bir takım yaralar sağlıyordu ve ziyaretin sıkıntısını bundan en fazla yararı sağlayan değişik sınıftan kişiler üstleniyordu Örneğin , Mısır ziyareti sırasında erzağın tedariğinin büyük külfeti köylülerden talep edildi ve bu talebin sıkıntısının dayanılmazlığı büyük ölçüde ancak ailesine yetecek kadar üreten köylülerin açlıktan ölmesine ve zorluklara neden oldu [11] Aynı zamanda, Avrupa rönesansına kadar olan zamanda krallar, kendi şehir ve ülkelerine geldiklerine finansal sıkıntıları kendileri karşılıyorlardı ve bu sıkıntıların çok azı fakir sınıflara yükleniyordu![]() Hadrian'ın ilk turu 121 yılındaydı ve başlangıçta amacı, kendi genel kültürel amaçları için özgürlük sağlamaktı Kuzeye,Germanya'ya gitti ve savunmayı güçlendirmek için fonları paylaştırarak Ren-Tuna cephesini denetledi Her halukârda bu yolculuk imparatorun belkide en önemli ziyaretiydi, yeni çıktığını duyduğu isyan nedeniyle, görmek için Britanya'ya geçti![]() Britanya Hadrian'ın Britanya'ya gelişinden önce burada 119 – 121 arasında iki yıl boyunca devam eden büyük bir isyan olmuştu 122 yılında Hadrian Duvarı'nın yapımına başlandı Duvar esas olarak Britanya eyaletini kuzeydeki Caledonia'dan (günümüzde İskoçya'dan) ileride gelebilecek olası saldırılardan korumak için yapılmıştı Caledonia'da Roma'da bilinen adlarıyla Caledonian kabileleri yerleşikti Hadrian, Caledonian'ların Romalılarla birlikte yaşamayı reddettiklerini anlamıştı Aynı zamanda, Caledonia değerli olduğu halde sert toprak ve yüksek yaylalar onun fethini İmparatorluk için çok pahalı ve verimsiz yapıyordu Bu sebeple, fetih yerine bir duvar yaptırmaya karar verdi Hadrian belkide kalıntıları bu gün hala kilometrelerce uzanan ve onun adıyla anılan bu duvarı inşaa ettirdiği için çok meşhurdur Hadrian bir çok yönden, savaşlar ve fetihler yapmaktan daha fazla İmparatorluğu düzenlemek ve geliştirmek arzusunu gösterir![]() Onun zamanında, York'ta Britain tanrıçasına bir tapınak yapıldı ve üzerinde Britanyayı bir kadın olarak kişiselleştiren tasvirler bulunan sikkeler bastırıldı BRITANNIA [12] 122 yılı sonunda ziyaretini bitirdi ve güneye dönerek deniz yoluyla Moritanya'ya gitti![]() İran ve Anadolu 123'de vardığı Moritanya'da yerel isyana karşı yapılan harekatı yönetti [13] Her halukarda bu ziyaret doğuda Perslerin tekrar savaş için hazırlandıkları haberi üzerine kısa sürdü ve sonuçta Hadrian hemen doğu bölgesine doğru hareket etti Doğuya doğru olan seyahatinden bilinen bazı noktalara göre Cyrene'yi (Libya) ziyaret etti ve kişisel olarak soylu ailelerin genç erkeklerinin Roma Ordusu için eğitilmeleri amacıyla fonlar oluşturdu Bu belkide doğuya olan yolculuğunda bir molaydı Cyrene, 119 yılında son Yahudi isyanından sonra zarar gören kamu binalarının tamiri için verdiği paralar sayesinde onun cömertliğinden yararlandıHadrian Fırat Nehri'ne ulaştığında, sorunu Pers Kralıyla (belki Chosroes) müzakere ederek kendisi içim karakteristik olan bir yöntemle çözdü Sonra batıya doğru Karadeniz kıyıları boyunca gitmek için ayrılmadan önce Roma savunmasını kontrol etmeye devam etti [15] Kışı büyük ihtimalle Bithynia eyaletinin başkenti İzmit'te geçirdi Hadrian, gelmesinden hemen önce bir deprem tarafından yıkılan İzmit'e binaların tekrar yapılması için cömert yardımlarda bulundu Cömertliğine teşekkür etmek için Hadrian tüm eyaletin şef onarımcısı ilan edildi Hadrian'ın oldukça yüksek bir olasılıkla Claudiopolis'i ziyaret ettiği ve orada İmparatorun eromenos'u - oğlan sevgilisi - olacak olan genç oğlan güzel Antinous'u gördüğü tahmin edilir Kaynaklar Hadrian'ın Antinous ile tanışması hakkında hiç bir şey yazmaz, her halukarda, tasvirler onu yirmili yaşlarında genç birisi olarak gösterir Buna göre Antinous'un 130'da boğulmasından hemen önce, Antinous 13 ya da 14 yaşlarında olmalıydı [16] Bir olasılığa göre Antinous page ( iç oğlanı) olarak eğitilip imparatora hizmet etmek için ve yavaş yavaş yükselip imparatorun gözdesi olacağı Roma'ya gönderilmiş olması mümkündür [17]Antinous'la tanıştıktan sonra Hadrian, Anadolu'ya geçti Rotası kesin değildir Değişik işaretlerin anlattığına göre başarılı bir domuz avından sonra Mysia bölgesinde, Hadrianutherae şehrini kurmuştur (az nüfuslu ağaçlık alan şehrin gelişimi için oldukça uygundu) Bu sırada, Küçük Asya'da bir tapınak kurulmasının planlandığı yazılır Yeni tapınak Trajan ve Hadrian'a ithaf edilecekti ve göz alıcı beyaz mermerden yapılacaktı [18]Yunanistan Bu seyahatin en heyecanlı yeri Hellen aşığı Hadrian'ın tüm yolculuk boyunca aklında olan Yunanistan ziyaretiydi 124 Sonbaharında Eleusinian Gizemleri'ne katılma zamanında geldi Geleneksel olarak törenin bir safhasında ustalar silah taşıyabiliyorlardı ancak imparator aralarındayken herhangi bir riske karşı bundan feragat ettiler Atina'lıların ricası üzerine yasalarında düzeltme yaptı - adını taşıyan yeni bir kabile ilave edildi [19]Kışı, Peloponnese yarımadasını (Mora) dolaşarak geçirdi Kesin rotası bilinmemekle beraber her halukarda [Pausanias]]'ın anlattığı hikayelere göre, Hadrian bir tapınak inşaa ettirmişti ve Epidaurus halkı şehirlerini onaran imparatora teşekkürlerini onun heykelini yaparak sunmuşlardı Hadrian, Antinous'un evi Bithynia ile Mantinea arasındaki yakın bağlara bakarak o sırada zaten Hadrian'ın sevgilisi olduğu yolundaki teoriyi destekler biçimde cömertliğini en çok Mantinea şehrine göstermişti [20]125 Martında Hadrian, Dionysia şenliklerine başkanlık etmek için Atina'ya ulaştı Hadrian'ın başlattığı İnşaat programı önemliydi Değişik yöneticiler Olympian Zeus'u için bir tapınak yapmak için çalışmışlardı — ancak işin tamalanmasını sağlayan Hadrian olmuştu Aynı zamanda kendi zevki göre bir kaç tane kamu binası yapımına başlatmış ve bir tanede su kemerinin yapımını organize etmiştiİtalya'ya Dönüş İtalya'ya dönüşünde Hadrian Sicilya'ya dolambaçlı bir gezi yaptı Sikkeler onu adanın onarıcısı olarak kutlasada, bu övgüyü almak için ne yaptığına dair en ufak bir kayıt yoktur [22]Roma'ya döndüğünde Pantheon tekrar inşaasının bitmiş halini kendi gözleriyle görebilirdi Aynı zamanda Hadrian'ın Tibur yakınlarındaki villası — Sabine Tepeleri'nde ne zaman Roma onun için çok fazla olsa kaçabileceği hoş bir inziva yeri - tamalanmıştı 127 Mart'ının başında Hadrian, İtalya gezisi için Roma'dan ayrıldı Bir kez daha, tarihçiler onun rotasını tarihi kayıtlardan ziyade bağışlarıyla kanıtlayabilmektedir Örnek olarak, o yıl Cupra Maritima şehrindeki Picentine Toprak Tanrıçası Cupra'yı restore ettirdi Belirsiz bir zamanda Fucine Gölü'nün drenajını düzelttirdi İtalya'yı konsül derecesinde imparatorluk legate'lerin yönetimi altında dört bölgeye bölme düşüncesi cömertliğinden daha az hoş karşılandı [23]Hadrian bu dönemde hastalandı ancak hastalığını ne olduğu bilinmiyordu Hastalığı herneyse, bu onu 128 baharında Afrika'yı ziyaret etmekten alıkoyamadı Gelişi kuraklığın sona ereceğine dair iyi bir kehanetle başladı Hayırsever ve onarıcı olarak alışılmamış rolü süresince, birliklerini denetlemek için zaman bulabildi ve birliklerine yaptığı konuşmalar günümüze kadar geldi [24]Hadrian 128 yazında İtalya'ya döndü ancak kalışı üç yıl sürecek gezisine çıkmadan hemen önce çok kısaydı Yunanistan ve Asya 128 Ekiminde Hadrian tekrar Eleusinian gizemleri'ne katıldı Bu defaki Yunanistan ziyaretinde görünüşe göre Yunanistanın egemenliği için rakip iki antik kent olan Atina ve Sparta'ya odaklanmıştı Hadrian Delphi merkezli Amphictyonic Birliği'ni tekrar canlandırmak fikrine odaklandı ancak şu andan itibaren daha asil bir şeye karar vermişti Yeni Panhellenion, her nerede kurulmuş olursa olsun tüm Yunan şehirlerini biraraya getirecek bir konseydi Buluşma yeri Atina'da yapılacak yeni zeus tapınağıydı Hazırlıklara başlamak için harekete geçildiğinde — hangi şehrin gerçekten Yunan şehri olduğuna karar vermesi zaman alacağından Hadrian Efes'e doğru yola çıktı [26]130 Ekiminde , Hadrian ve maiyeti Nil Nehri'nde tekneyle dolaşırken Antinous, kaza, cinayet, suikast ya da dinsel kurban gibi kesin olarak bilinmeyen bir nedenle boğuldu İmparator kedere boğulmuştu Antinous'un tanrılaştırlmasını emretti ve şehirlerin adı değiştirildi, onu tasvir eden madalyalar basıldı ve imparatorluğun her yerine heykelleri dikildi Bithynia, Mantineia (Arcadia) ve Atina'da adına tapınaklar yapıldı, onuruna festivaller kutlandı Antinoupolis ya da Antinoe şehri öldüğü yer olan Besa şehrinin yıkıntıları üzerine kuruldu (Dio Cassius lix 11; Spartianus, Hadrian)![]() Yunanistan, Filistin, Illyricum [değiştir]Hadrian'ın 30 Ekim 130'da Antinoöpolis'in kuruluşundan sonraki gezileri belirsizdir Roma'ya dönüp dönmediği bilinmesede, 132-2 kışını Atina'da geçirdi belkide Yunanistanda kaldı ya da 132'de bastırılan Yahudi isyanı için doğuya gitti Yazıtlar 133 yılında ordusuyla bereber isyanlara karşı mücadele ettiğini belgeler, ardından belkide kesin olarak aynı yıl Roma'ya dönmüştür(yazıtlara dayanarak) via IllyricumSon Dönemleri ve Halefi Hadrian hayatının son dönemlerini Roma'da geçirdi 134'de Yahudi savaşının sonunda (aslında gelecek yıla kadar sona ermemişti ) İmparatorluk selamlaması aldı 136'da eskiden Nero'nun Altın Evinin olduğu bölgede yeni bir 'Venüs ve Roma' tapınağı kurulmasına kara verdi![]() Bu dönemde, sağlık problemlerinden acı çekerken, halefinin kim olacağı problemine eğildi 136'da o yılın sıradan Konsüllerinden biri olan ve Lucius Aelius Caesar adını alan Lucius Ceionius Commodus'u evlat edindi O, 118'de idam edilen "dört Konsüller" den biri olan Avidius Nigrinus'un hem üvey oğlu hemde damadıydı ancak sağlık açısından çok narin bir yapısı vardı Tribunician güç ve Pannonia valiliği verilen Aelius Caesar, 137'de Konsüllüğüne devam etti ancak, 1 Ocak 138'de öldü [28]Aelius’un ölümün ardından Hadrian, İtalya'nın dört İmparatorluk Legate'sinden biri ( Hadrian tarafından kurulan bir mevkii) ve Asya eyaleti prokonsül'ü olarak görev yapmış olan Titus Aurelius Fulvus Boionius Arrius Antoninus'u (gelecekteki imparator Antoninus Pius) evlat edindi 25 Şubat 138'de Antoninus tribunician gücü ve imperium'u (emretme yetkisi) aldı Ayrıca, hanedanın geleceğiiçin, Hadrian, Antoninus'tan Lucius Ceionius Commodus'u ( ölmüş olan Aelius Caesar'ın oğlu) ve Marcus Annius Verus'u (aynı isimli Harian'ın yakın arkadaşı ve etkili senator Marcus Annius Verus'un torunu ve aynı zamanda Aelius Caesar’ın kızının nişanlısı ) evlat edinmesini rica etti Hadrian’ın bu amacının isabeti tartışılabilir Antoninus'un halefi olarak Annius Verus'u (gelecekte imparator olacak olan Marcus Aurelius) istediği konusundan uzlaşma olsada, aslında kendi evlatlığının oğlu olan Ceionius Commodus'a niyeti olduğu tartışıldı ama aynı zamanda kendisinin de üyesi olduğu senatoryal Hispano-Narbonensian ailesi ile olan sıkı bağları olan Annius Verus'a lütfunu göstermeye odaklandı Bu belkide Annius Verus'un amcası olan Antoninus Pius için Hadrian'ın tercihi olan önemli mevkii'den daha iyiydi İmparator olduğunda, Marcus Aurelius kendi inisiyatifi ile Ceionius Commodus'la ( Lucius Verus adıyla) yardımcı imparator olarak işbirliği yaptı [29]Antik kaynaklara göre Hadrian'ın son bir kaç yılı çatışmalar ve üzüntü ile geçmiştir Aelius Caesar'ın evlatlın edinilmesi hoş karşılanmamış, en azından Hadrian'ın eniştesi Lucius Julius Ursus Servianus ve Servianus'un torunu Gnaeus Pedanius Fuscus Salinator rahatsız olmuştu Servianus, çok yaşlı olmasına rağmen, saltanat tartışmaların başında haleflik için ayağa kalkmıştı, ayrıca Fuscus söylendiğine göre kendine bir imparatorluk gücü dizayn etmiş ve 137'de dedesinin de karıştığı bir darbe girişiminde bulunmuştu Gerçek her ne olursa olsun, Hadrian her ikisinin öldürülmesini emretti [30] Servianus, öldürülmesi için yalvardığı Hadrian " ölümü özlemek ama ölememek, nekadar korkunç! " diyecekti [31] Hadrian onun idamı sırasında uzayan hastalığı nedeniyle rahatsız olunca, yalvaranın isteği yerine getirildi Bir kaç suikast denemesinden kurtulması gerekti [32]Ölümü Hadrian 138 yılının Temmuz ayının onuncu günü Baiae'daki villasında 62 yaşında öldü Ancak hayatının büyük bölümünü seyahatlarla geçiren bu adamın yolculuğu henüz bitmemişti Önce, Baiae yakınlarındaki Puteoli'de eskiden Cicero'ya ait olan mülke defnedildi Kısa bir süre sonra cenazesi neredeyse bitmiş olan mozelesinin bulunduğu yere yakın "Domitia Bahçeleri"'ne taşındı Hadrian'ın Mezarı'nın Roma'da tamamlanması üzerine 139'da halefi Antoninus Pius tarafından, cenazeyi yakıldı ve küllerini, karısı Vibia Sabina ve ilk evlatlığı ve yine 138'de ölen Lucius Aelius'la birlikte mezara yerleştirildi Antoninus aynı zamanda 139'da onu tanrılaştırdı ve Campus Martius'dan bir tapınak verdi
|
|
|
|