08-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Fatalizm
Felsefede, bütün olan bitenleri, Felsefe, varlık, anlam ve öz sorunlarının eleştirel bir yaklaşımla araştırılmasına ve varılan sonuçların sistemli bir biçimde ortaya konmasına yönelik düşünsel etkinlik Yokluğa karşıt olarak var olan şey Oluşa karşıt bir şey olarak, değişmeden aynı kalan gerçeklik Boşluğa karşıt bir şey olarak, mekanda bir yer işgal eden kalıcı gerçeklik
kaderin önceden tesbit ettiğine, bunların değişmeyeceğine inanan bir görüştür Fatalizme göre, insanlar olaylara hükmedemezler Başlarına gelcek olanları önceden öğrenmiş olsalar bile, bunu değiştirmek ellerinde değildir Determinizmin (gerekirciliğin) tersine, fatalizmde insanın geleceği tamamen olaylara bağlıdır Fatalizm, Kader, bütün olayların önceden ve değişmeyecek biçimde düzenlediğine inanılan doğaüstü güç, ezeli takdir Yazgı veya mukadderat olarak da anılır Kader kavramı birçok farklı din ve felsefi akımda önemli bir yer tutar
cebriyye, Cebriyye bir İslam dini itikad mezhebi Cehm bin Safvân tarafından kurulmuş bu nedenle de bazen "Cehmiyye" olarak da anılmıştır Görüş olarak Mütezile mezhebinin karşıtıdır
kadercilik, yazgıcılık veya sabitkadercilik adlarıyla da bilinmekte olup, her şeyin önceden doğa-üstü bir güç tarafından belirlenmiş olduğunu ve kimsenin bu belirlenmiş yazgıyı değiştiremeyeceğini ileri süren görüştür
Fatalizm anlayışına göre, insan istesin istemesin, olaylar kendi iradesinden başka bir iradenin yönlendirdiği yönde gelişir ve insan iradesiyle ne kadar çaba harcarsa harcasın, sonuç daima üstündeki o iradeye göre gerçekleşir Fatalizm determinizmi ve nedensellik kuralını ve insanın iradesinin özgür olduğunu kabul etmez Bu anlayışa göre insan sevap ve günah işlemeye zorunludur ki, böylece sorumluluk da ortadan kalkmaktadır İnsanın tüm eylemleri bir başka irade tarafından düzenlenmiştir Daha açık bir deyişle, Tanrının iradesi dışında irade yoktur, insandaki irade de Tanrının iradesinin tecellisidir Bu duruma göre, varlıkların ezelden ebede kadar yaptıkları her şey, otomatik bir faaliyet olup, varlıklar birer otomat, birer kukla durumuna düşmektedirler Allah'ın varlığını kabul etmekle birlikte, evrende nedensellik kuralının geçerli olduğunu ve ruhların İlahi irade yasaları'nın gerekleri dahilindeki gelişimlerini özgür iradeleriyle belirlediklerini kabul eden neo-spiritüalistler fatalizmi bir hakikat yolu olarak görmezler
|
|
|