|  | Sıradışı Bir Hikaye (Gelin) |  | 
|  08-20-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Sıradışı Bir Hikaye (Gelin)Ben Minibüsü ile köyden köye dolaşarak kap-kacak satan bir seyyar satıcıyım  1973 yılında Güney doğudaki illerimizden birinin merkeze uzak olan köylerini dolaşıyorduk  Her zamanki gibi akşam üzeri satışı bitirip yemeğimizi yedik  Karşıdaki kahveye geçip çayımızı içerek yorgunluk attık  Kahveden ayrılırken yanımıza gelen kahveci,Gençler karanlık bastı gece burada kalın biz gece Şehire inmeyiz sabahı bekleriz dedi  Ben gülerek  Amca sen ne diyorsun  Ben her gittiğim köyde bir gece geçirsem aç kalırım derken bir yandanda yolumu kesebilecek eşkiyaya karşı arabada taşıdığım silahın varlığı bana güven veriyordu  Kahveci, Peki o'zaman yolunuz açık olsun  Yalnız yolda mola vermeyin dedi  dağların arasından bir yılan gibi kıvrılarak giden toprak yol gecenin rutubeti ile iyice yumuşamıştı  minibüsün tekerleklerinin çıkarttığı ses duyulmuyordu  Köyden ayrılalı 20 km olmamıştıki gözüm gösterge tablosundaki hararet ibresine takıldı  ibre neredeyse sona dayanmıştı  Lanet olsun bu eski arabaya diye düşünerek önümdeki son rampayı çıktım  Aynı anda Tam tepede yolun sağında Ağaçlar arasında önünde yalak olaneski bir çeşme gördüm  Oğlum ben hakikaten de ballıymışım dedim arkadaşıma  Minibüsü çeşmeye iyice yanaştırıp,koltuğun altından bidonu alırken arkadaşımın uyuyor olduğunu fark ettim  Minibüsten inip çeşmeye doğru giderken ağaçların garip bir rüzgarla sallandığını Hissettim  İster istemez içim ürperdi ve kahvecinin sözlerini hatırladım  Aceleyle bidonu doldurdum arabaya giderek motor kapağını açıp suyu koymaya başladım  Aynı anda arkamda birisinin varlığını hissettim  Ve omuzumda bir elin  O'an gayri ihtiyari ön camdan içeriye baktım  Arkadaşım uyuyordu  Bir anda sırtımdan soğuk Bir ter boşandı  Arkama döndüm  Gördüğüm şey karşısında neredeyse küçük dilimi yutacaktım  Karşımda telli duvaklı ve çok güzel bir GELİN duruyordu  tatlı bir ses tonuyla merhaba Benide gittiğiniz yere götürürmüsünüz dedi  Ben gecenin 12sinde onun böyle ıssız bir yerde tek başına ne aradığını düşünerek Arabaya binebileceğini söyledim  Ben şöför kapısına yönelirken oda aracın sağdaki kapısına yöneldi  Ben koltuğuma henüz oturmuştum ki sağ kapının Arkadaşım tarafından kilitlenmiş olduğunu fark ettim  Uzanıp kapıyı açacagım sırada Gelin ile Gözgöze geldik  Gözleri kıpkırmızıydı öfke ile kapıyı sarsmaya başladı  Ben hemen kendi kapımı kapatıp kilitledim, o'esnada uykusundan uyanmış olan arkadaşımın uyarısı ile açık unuttuğum Camımı kapatmak istedim  Fakat çok geç kalmıştım  Benim olduğum tarafa gelen gelin yarı açık olan camı elleriyle tutarak kapatmamı engelledi  Yüzünü cama yapıştırmıştı  Dişleri simsiyahtı  camı tutan ellerine baktım  Tırnakları çok uzundu,uçları sivri ve aşağı doğru kıvrılmıştı  Ben can havliyle arabayı çalıştırdım  Vitese takmaya çalışırken,sol omzumda keskin bir acı hissettim  Dönüp baktığımda sol omuzuma saplanan tırnakların,etime gömüldüğünü gördüm  Yaratık Acaip homurtular çıkartıyorve minibüsü durdurmaya çalışıyordu  Gaza yüklendim ama haraket edemedik tekerlekler olduğu yerde boşa dönüyordu  İkimiz birden yüksek sesle dua okuyorduk  Birden minibüs ileriye doğru fırladı  Yaratığın tırnaklarının kaportaya sürterken çıkarttığı sesi duyduk  Aynadan baktığımda onun ayaklarını açmış , kollarını ileriye uzatmış bir halde durduğunu gördüm  Sanki onuda almamız için bize yalvarıyormuş gibi bir hali vardı  Sabah köye kalkan minibüslerin kahyasını bulup ona olayı anlattık  Sizin yaşıyor olmanız Büyük mucize, çünki gelini gören ve hayatta kalan kişi sayısı çok azmış  Bu gelini yıllar önce bizim gittiğimiz köyde evlendiği gece kaçırıp tecavüz edip işkence ile öldürmüşler  Cesedini 3 gün sonra bizim durduğumuz yere yakın bir yerlerde yol kenarında bulmuşlar  üzerinde yırtılmış ve kanlı gelinliği ile  Bu olaydan sonra yolculuklarımı hep gündüz yapıyorum  | 
|   | 
|  | 
|  |