| 
 | |||||||
|    | 
|  | Konu Araçları | 
| dayandıkları, görüşü, kökenlere, manavlar, türkmen | 
|  | Manavlar Türkmen Kökenlere Dayandıkları Görüşü |  | 
|  08-20-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Manavlar Türkmen Kökenlere Dayandıkları GörüşüTürkmen Kökenlere Dayandıkları Görüşü Anadolu'ya göç ederek gelen Türkler'den bazıları yerleşik hayata geçerek tarım faaliyetlerinde bulunmaya başlamışlardır  Buna bağlı olarak manavlık, "Batı Anadolu'ya dışarıdan gelen (göçmen/muhacir) ve göçebelikten yerleşmiş (Yörük) nüfus dışında eskiden yerleşmiş köylere / köylülere verilen ad veya "Yerli Halk", "Yerleşik Türk / Türkmen Topluluğu" ya da "Yerli olan, muhacir olmayan" ve yahut "hareketli nüfusa karşın yerini değiştirmeyen, devamlı olarak orada oturan "Türkçe dışında dil bilmeyen" topluluk üyeleri olarak tanımlanmaktadır  Bu yaklaşıma göre Manavlar, Anadolu Selçuklu'nun bakiyesi olan Türkmen halk ile Osmanlı döneminin 17  yüzyıl öncesi yerleşen Türkmen halkıdır  Balkanlara Karadeniz'in kuzeyinden gelen ve Hıristiyanlığı kabul eden Peçenekler ve Kumanlar gibi Türk toplulukları da dönem dönem Bizans tarafından Anadolu'ya yerleştirilmiştir ve bu toplulukların, yerleşik hayata geçen Oğuz Türkleriyle kaynaşarak bir kısım Manavları oluşturduğu da düşünülmektedir  Cevdet Türkay'ın "Osmanlı İmparatorluğu'nda Oymak, Aşiret ve Cemaatlar" adlı eserinde belirtilene göre Manavlar "İçel sancağı, Anamur kazası (İçel sancağı), Manisa kazası (Saruhan sancağı) Düşenbe kazası (Ala iye sancağı) gibi yörelerindeki yörükan taifesidir  " Diğer bir deyişle, Manavlar aslında göçebe Türkmenler olup Anadolu'nun çeşitli yerlerine dağılmış bulunmaktadırlar  Dayanakları Bazı araştırmacılara göre Manavların, Türk soylu olduğunu gösteren en önemli delil, Mongolid karakteristikleridir; Manavlarda gözlerdeki çekiklik ve yuvarlak yüz hatları hemen farkedilebilir  Araştırmacılara göre başka bir delil ise, manavların eski sosyal yaşamda büyük önem tutan ipek böcekçiliğidir  Özellikle Marmara Bölgesi'ndeki manav köyleri Orta Asya'dan gelen alışkanlıklarıyla ipek böceği üreticiliği yapmaktadır  Örneğin; Osmanlı döneminde Bursa'daki ipek kumaşların üretiminde bu ipek böceği üretimini yapan manav köylerinin payı büyüktü  Son yıllara kadar manav köylerinin en büyük geçim kaynağı ipek böcek yetiştiriciliğiydi ve hala bunu sürdüren köyler mevcuttur  Manavlar, Türkçe'den başka bir dil anlamazlar  Türkçe'den başka sözcükler-ünlemler kullanmazlar  İkinci dilleri ya da mahalli dilleri yoktur  Geçmişte, yerleşik hayata geçen veya Yerleşik düzene adapte olan Türk toplulukları, Konar-Göçerliğe devam eden Yörük-Türkmen toplulukları ile sorunlar yaşamışlardır  Hatta, Manavlar, konar-göçerliğe devam eden Yörük-Türkmen grupları tarafından yerleşik hayata geçtikleri için küçümsenmişler ve her zaman alaya alınmışlardır  Çoğu zaman Konar-Göçer Yörük ve Türkmenler, göç yolunda karşılarına çıkan yerleşik (manav) Yörük ve Türkmen köyleriyle ters düşmüşlerdir  Bazı zamanlar, Konar-Göçer gruplar manav köylerini talan etmişler ve yerleşik köyler üzerinde baskı kurmuşlardır  Son derece uysal, mülayim ve başkası tarafından söylenenlere fazla karşı çıkmayarak yani tartışmayarak geleneksel yaşamlarını sürdüren Manavlar kendi ifadeleri ile; "yedi kez düşünmeden adım atmayan"(yavaş davranan) bir yapıya sahiptirler  Bu uyumlu ve uysal yapıları, başkalarına "sen bilirsin" ya da "siz bilirsiniz" ifadesinin sık kullanılmasında da kendini göstermektedir  Osmanlı döneminde Manavlar, uzun yıllar Rum köyleri ile komşuluk yapmışlar ve uyumlu kişilikleriyle onlarla iyi geçinmeyi başarabilmişlerdir  Ancak kız alıp verme konusunda son derece tutucu davranıp Rumlarla kaynaşmamış ve kendi geleneklerini koruyabilmişlerdir  Birinci Dünya savaşı sonucunda Osmanlı'nın gittikçe toprak kaybetmesiyle, eski Osmanlı topraklarından Boşnak, Arnavut, Çerkez , Laz, Gürcü gibi anadili Türkçe olmayan göçmenler ile Muhacir diye adlandırılan ve Balkanlar'dan gelen Türk kökenli gruplar Anadolu'ya göçmüşlerdir  Bu dönemde yerli köyler kendilerini göçmenlerden ayırmak anlamında Manav olduklarını belirtmeye başlamışlardır  Manavlar dışa açılmayı pek tercih etmediklerinden uzun yıllar bu müslüman göçmenlerle dahi evlilik yapmamışlardır  Manavlar geleneklerine bağlı olduklarından daha çok köy yaşamını tercih etmişlerdir  Şehirlerde da yaşayanları azımsanmayacak kadar çoktur  Yaşayış Tarzlarındaki Benzerlikler Manavlar'ın gelenek-görenek itibariyle ve yaşam biçimi itibariyle incelendiğinde, kültür bakımından yörükler ile çok büyük bir farklılık olmadığı görülmektedir  Farklılaşma noktası, yerleşikliğin getirdiği özelliklerde görülür  Manav köyleri genelde düzlük ve ova yerleşmeleridir  Manav köyleri plansız ve gelişigüzel oluşmuş köylerdir  Evler derme çatmadır  Belirli bir plan yoktur  Köylerdeki ve evlerdeki plansızlık göçebe hayatın en büyük izleridir  Köyler genelde, her gelenin plansızca yerleştiği bir öbek şeklindedir  Muhacır köyleri ile karşılaştırıldığında, oldukça bakımsızdır  Çevredeki düzenli, bakımlı Muhacır Türk köylerinden hemen ayırt edilebilir  Manav köylerinin beslenme alışkanlıkları ile Yörükler'in beslenme alışkanlıklarında çok büyük farklılık yoktur  Güney Marmara'daki manav köyleri ile Antalya, Bergama ve Mersin civarındaki manav köylerinde gerekse Kastamonu manav köylerinde; "bengi", "mengi" veya "bengü" adı verilen "Şaman" izlerinin bulunduğu ritüelleşmiş oyunlara rastlanmaktadır  Bu veri, Anadolu'daki manavlar'ın ortak özelliklere sahip olduğu ve Orta Asya kültürüne sahip olduğunu göstermektedir  Manav köylerindeki "Eşikte yani kapıda oturulmaz", "eşiğe basılmaz", "yanan ateş söndürülmez" biçimindeki manav inanışlar, Şaman dönemini izlerini yansıtmaktadır  Manav köylerinde şehirlerde kullanılmayan "8  ve 9  yüzyıl Türkçesi"ne ait sözcüklere de rastlanır: "künge", "kiğiz", "katun", "yavuz", "yavuklu", "eybek", "yaşmak", "pörtlek", "zorbek", "aka", "ani" gibi    Özellikle Eskişehir,Bilecik, Konya ve Sakarya ile bazı Balıkesir manav köylerinde oyunlar yörüklerde olduğu gibi "kaşık"la oynanmaktadır  Tüm manav köyleri dini açıdan "Sünni-Hanefi"dir  Kaynak : Wikipedia | 
|   | 
|  | 
|  |