| 
 | |||||||
|    | 
|  | Konu Araçları | 
| denge, fizikcilerin, kara, kararli, tahtasi | 
|  | Fizikçilerin Kara Tahtasi Ve Kararli Denge |  | 
|  08-20-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Fizikçilerin Kara Tahtasi Ve Kararli DengeFİZİKÇİLERİN KARA TAHTASI ve KARARLI DENGE Çevremizdeki dünyayla ilgili iç görülerimizle iç dünyamızın bir araya gelişi bilimdeki son gelişmelerin muhtemelen en tatmin edici özelliğidir  -   İlya Prigogine  Bilinen fizik terminolojisiyle şuuru açıklarken en önemli merkezi düşünce olan şuurun birliğinden ayrılmamaya çalışırsak; bu şuursal birliğin bazı belli özelliklerinin fiziksel işlemin doğasıyla ilgili ipuçlarını verdiklerini gözlemleyebiliriz   Tüm şuurun arka plandaki durumu, yani türlü bireysel düşünce ve algının yazıldığı kara tahta fizikçiler tarafından "sabit” (hareketsiz) durum olarak adlandırılır  Ruhsal bilgi de ise bu                    sabit durum varlığın kararlığı, dengede olması, seçme                    özgürlüğünü her zaman yasalar paralelinde kullanılması                    anlamındadır   Fizikçiler diyor ki, tıpkı bizim eğri büğrü ya da kısa ömürlü kara tahtaya fazla yazı yazamamamız gibi, şuurlu farkındalığımızın içerdiği bazı şeylerin, genel arka planları eğer sabit bir durumda değilse kolayca seçilemezler  Etolog John Crook,                    "Farkındalığın                    düzenli oluşu (zaman içindeki görünür istikrarı) bize birçok                    duyumuzun anımsattığı deneyim kargaşasında değil de kararlı                    bir dünyada yaşadığımız duygusunu verir  "demiştir  Kadim Bilgelik ve ruhsal öğretiler bu tip sorulara; ‘şuurla-üstün şuur ile bilim adamlarının kara tahta dedikleri bölge arasında bir dengenin oluşabilmesi için varlığın farkındalığının, yani şu andaki gerçekliği hakkındaki bilgisinin artmış olması gerekir’ diye yanıt verir  Konsantrasyon, telkin, içsel çalışmalar, çeşitli kendini tanıma metotları ve tüm yaratıcı imgeleme çalışmalarının amacı bilincin yani şuurun günlük yaşamla denge halinde ya da fizikçilerin dediği gibi ‘bilinçli düzenlilik halinde kalabilmesi içindir   Şuuraltı ile Şuurüstü arasında denge Varlığın şuuraltı ve şuur üstü arasında denge kurması tüm inisiyatik ekollerin ve sufi çalışmalarının temelini oluşturur  Gurciyef de "Kendini Bilme" çalışmalarıyla fizikçilerin, "Bilinçli Düzenlilik Özelliği" dedikleri hali oluşturmaya çalışmıştır  Bu denge halinde tüm bedenin                    (astral perisprital bedenler de dahil) ve ruhsal varlığın                    kuantum düzeylerine, dalga etkisi yani ruhsal etki egemen                    olmaktadır  Böylelikle maddenin ağır ve kaba                    titreşimlerini ruhsallaştırmak ve yükseltmek için bedene                    bürünmüş olan evren seyyahı ruh varlığı da asli görevini tam                    anlamıyla gerçekleştirebilmektedir  Bütünsel Evren Anlayışını anlamaya ve uygulamaya çalışan Yeni Çağcılar için ‘Kendini Bilme-Yaşam Planını Gerçekleştirme’ adı verilen bireysel gelişim uygulamaları; hem mistik hem bilimsel hem de yaşamsal bir anlam taşımaktadır  Yani bu bilgiler                   ‘Olmazsa Olmaz’                   türünden                    bir bilgilerdir ve zihin-beden-ruh dengesini kurmak için                    mutlaka uygulanmalıdır  Yaşam planını gerçekleştirmek için doğan bizler; iç sesimiz ve yol haritamız ile hiç ilgilenmediğimiz ve tüketim toplumunun vur-al-kaç mantığını ön plana çıkardığımız için yoldan sık sık sapmalar, türlü tıkanmalar, zorluklar, karmaşalar hatta kazalar ve belalar yaşamaktayız   Haritan önünde, sen olayın tam karşısında ama görmemek, duymamak, yapmamak için tüm direnç sistemlerin devrede! Ne büyük zaman kaybı… Bilimle-mistisizmin buluştuğu bu yeni köprüde, uyanıklık-farkındalık ve şuurluluğun bilim ve bilgiyle artma fırsatlarını iyi değerlendirmekte yarar vardır… | 
|   | 
|  | 
|  |