|  | Kuantum Fiziğinde Mekansızlık Prensibi |  | 
|  08-20-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Kuantum Fiziğinde Mekansızlık PrensibiKUANTUM FİZİĞİNDE MEKANSIZLIK PRENSİBİ Bizler görünmeyenin arılarıyız  Görünenin balını delice toplar ve görünmeyenin yüce altın                    kovanına depolarız  "Rilke"  Elektronun Macerası                     Varoluşun evrendeki başlıca macerası, evreni dolduran                    milyarlarca elektronun macerasından mı geçmektedir?                   Kuantum fiziği bugüne kadar çok merak ettiğimiz pek çok mistik                    soruya da ister istemez yanıt arar durumdadır   Elektronlar içlerinde bulunan ve cep gibi tanımlanan özel zaman-mekanda bilgileri depolamaya muktedirler ve bu bilgiyi sürekli olarak daha etkili ve mükemmel bir biçimde kullanabiliyorlar; öyle ki günümüzün en ileri teknisyenleri bu bilgilerin kullanımı karşısında hayrete düşmektedirler  Bilgilerin böylesine kullanılışı evrimin bir amacı değildir,                    ancak bu amaca ulaşmak için bir araç olabilirler  Bizdeki                    beni, yani ruhumuzu; elektronların ruhuyla nasıl                    kıyaslayabiliriz? Milyarlarca elektronun ruhsal macerasına                    oldukça yeni ve korkusuz gözlerle bakmayı bilebilecek miyiz? Kuantum fiziğindeki "mekansızlık prensibi", bir şeyin aynı anda her yerde olabilmesi, tüm uzayı doldurabilmesi anlamına gelir  Atom fiziğinin ortaya koyduğu en çarpıcı                    gerçeklerden biri budur ve atom fizikçilerinin bir kısmı bu                    noktada, kuramlarının ne anlama geldiği konusunda mistik                    imalara kayma nedeniyle yorum yapmaktan kaçınmaktadırlar  Atomların Dalga Formları  Madem ki elektron dalga                    formu mekansız; öyleyse tüm atomların, yani canlı ve cansız                    dediğimiz varlıkların tüm atomlarının dalga formları birbirine                    geçiş yapabilmektedir  İşte bu kuantum dalga formları,                    çevremize yaydığımız tesirler, etkiler, düşünce formları,                    kendi şuurumuzdan ve daha yüksek şuur kuşaklarından aldığımız                    impulslar, bu "boş" dediğimiz alanlardan geçmekte ve her şey                    her şeyle etkileşim halinde bulunmaktadır  Buradan hareketle,                    gerek atomaltında gerek bedenimizde, gerekse tüm evrenimizde,                    her şeyin her şeyle irtibatlanması, her şeyin her şeyden etki                    alıp etki vermesi söz konusudur  Atom altını ve dalga formlarının iç içe geçen olasılıklar dalgası halindeki dansını görebilen beyinlerimiz olsaydı, "ben"in nerede başlayıp "sen" in nerede bittiğini anlayamazdık  Oysa                    duyularımızın sınırlılığı, bu bütünselliği görmemizi                    engelliyor ve bizler böylece makro dünya ile başarılı bir uyum                    sağlayarak gelişimimizi sürdürüyoruz  Ben ve Dünya Atom fiziğine göre "Ben"ve "Dünya" ayrımı çürütülmüş olup tamamen rölatiftir  "Ben"                    ve  "Dünya" yalıtılmış                    değildir  Aralarında sürekli bir etkileşim, tesir alış verişi                    vardır  Bizler, ruhsal tekamülümüzü sürdürmek için bu Dünya'ya enkarne olmuş (doğmuş) olan ruh varlıkları, şuur yansımalarıyız  Tekrardoğuş yasası gereği,                    uyum sağlayabildiğimiz maddi ortamlarda ruhsal evrimimizi                    sürdürmekteyiz  Tekrardoğuş sırasında, şuur enerjimiz, maddi                    bedenimizi etkisi altına alırken vibrasyonunu düşürmek zorunda                    kaldığı için de serbest şuur halinde anımsayabileceğimiz                    ruhsal yasaları ve daha önceki hayatlarımızın anılarını da                    unuturuz  Bu nedenle beş duyumuzun algılamaları ile kendi                    gerçekliğimizi oluşturuyoruz ve pek çok rölativite içinde                    yaşıyoruz  Bilimsel gelişmeler ve ruhsal bilgiler bize, bu                    rölatifliği gayet güzel göstererek şuurlanmamız yolunda bilgi                    akışı sağlıyor  Aslında bilgi akışı her zaman var da biz pek farkında değiliz  Sezgiler, içe doğuşlar, rüyalar, telepatik alış-verişler,                    medyonomik irtibatlar; gerek maddi ortamlardaki varlıklar                    arasında, gerekse maddi ve süptil alem diyebileceğimiz                    ötealemde bulunan ruh varlıkları arasındaki bilgi akışının                    göstergeleridir  İşte bu çerçevede gerek atom altındaki boş                    uzayın, gerekse hücresel yapılarımızdaki ve güneş                    sistemimizdeki boşlukların fonksiyonu devreye girmektedir  Hem                    maddi sistemlerden gelen tesirler, hem kendi ruhsal                    varlığımızdan yani derin şuurumuzdan                    (David Bohm için Saklı Düzen’den)                    gelen tesirler, hem de çevremizdeki canlı dediğimiz tüm                    varlıklardan, birbirimizden yayılan tesirler ile Dünya                    insanlığını görüp gözetenlerden gelen-etkiler, geliştirici                    tesirler bu ''boş''                    dediğimiz alanlardan geçerek ulaşmaktadır  Bu boşluklar; hem beş duyu dışına taşan iletişimleri gerçekleştirmekte, hem de gelişmemiz için gerekli olan çok çeşitli tesirleri birbirimize aktarmakta ve tekamül yolunda son derece önemli bir vazifeyi yerine getirmektedir  Öyleyse bu "boş uzay" denilen bölgeler gerçekten boş ve anlamsız değildir  Burası                    kuvvetlerle doludur ve elektromanyetik dalgalar buradan                    geçmektedir  Her türlü tesir alışverişine imkan sunmakta ve                    ruhsal gelişmemizi sağlamaktadır  Boş dediğimiz alanların esir                    maddesiyle dolu olup olmadığını araştırırken, kuantum dalga                    fonksiyonunun çöküşe uğradığı anı ve 'Işık' kavramını da                    araştırmak ve çeşitli bağlantıları görmeye çalışmak gerekir  Kuantum fiziğinin de getirdiği yeni açılımlarla düşünce ve ışığın varoluşumuzdaki iki temel kavram olarak daha detaylı incelenmesi bizlere yeni ufuklar açabilir ve kişisel araştırmalarımızı kendi istediğimiz yönde bilim desteğini de alarak daha da derinleştirebiliriz  | 
|   | 
|  | 
|  |