Prof. Dr. Sinsi
|
Aksaray (Merkez) Tarih
Tarih
MÖ 7000-6000 yıllarında Neolitik devirde Anadolu medeniyetinin ilk izlerini gördüğümüz Konya yakınlarındaki Çatalhöyük'te Hasandağı'na dolayısıyla Aksaray'a ait vesikalara rastlanmaktadır Burada Hasandağı'nın lav püskürttüğünü tasvir eden bir kazıntı resme rastlanmıştır Neolotik dönemde Aksaray ve çevresi iskan görmüştür K*****itik ve eski demir devirlerinde iskan olup olmadığı bilinmemekle birlikte çevre köylerde (Böget ve Koçaş) bu döneme ait seramiklere rastlanmaktadır
MÖ 3000-2000 yıllarında Anadoluda Hatti kavmi yaşanmıştır Bu dönemde Asurlu tacirler burada ticaret yapmışlardır Aksaray'ın ilk ve orta tunç devirlerindeki durumunu Acemhöyük ören yerlerindeki yapılan arkeolojik kazılardan ve müze müdürlüğünün satın almış olduğu eski eserlerden öğrenmekteyiz
Bu dönemde Asurlu tüccarlar Mezopotamya'dan gelerek şehirlerin banliyölerinde ticaret merkezi kurmaya başlamışlardır Asurlu tüccarlar yazıyı biliyorlardı Pişirilmiş çamur üzerine yazılmış metinler, çamurun pekiştirilmesi suretiyle yapıştırılıyordu Höyük, MÖ 3000'den itibaren iskan edilmiştir Acemhöyük'ün en parlak devirleri MÖ 2000 yılının ilk yarısına isabet etmektedir
Koloni döneminin sonlarına doğru, MÖ 1700 yıllarında Kafkaslardan gelen, küçük şehir devletleri kuran ve Anadolu'da, askeri bir devlet halinde bir kavmin varlığını görüyoruz Hint-Avrupalı olan bu kavmin Anadolu da siyasi iktidarı ele geçirerek kurduğu devlet, eski Hitit Devletidir Aksaray'da Hititlere ait eserler bulunmamakla beraber mağlup memleketler arasında Aksaray'ın adı geçmektedir
Orta Anadolu'da MÖ 13yy sonlarına kadar devam eden Hitit egemenliği MÖ 12 yy da batıdan (Trakya) gelen ve deniz kavimleri olarak bilinen kavimlerin en güçlüsüdür
Yanardağ küllerinin sıkışmasından oluşan tüf tabakalarının çok kolay kazılabilme özelliği nedeniyle bölgemize çok sayıda yer altı şehri ve dik yamaçlara kaya içinde yerleşme birimleri yapılmıştır 7 yy sonlarından itibaren Müslüman Arapların Anadolu üzerinden İstanbul'a yaptıkları sefer nedeni ile bölgeye sığınan Hıristiyanların sayısı çok artmış, Ihlara, Gelveri, ve Göreme gibi yerleşim birimleri oluşmuştur
Aksaray, 1142 tarihinde Selçuklular tarafından zapt edilmiş ve 1470 yıllarındaki Osmanlı hakimiyetine kadar İlhanlı, Danişmentli, Karamanoğulları egemenliğinde kalmıştır 1470 yıllarında Aksaray'ı ele geçiren İshak Paşa tarafından, Fatih Sultan Mehmet'in emri ile halkın bir bölümü İstanbul'a nakledilmiştir Günümüzdeki İstanbul'un Aksaray semti ismini buradan almaktadır
Hititler Döneminde Aksaray
İlk Çağ'da Garsaura olarak anılan şehir Hititler döneminde önemli bir merkez olan Kurşaura ile aynı yerdir İlk Çağ'da Garsauritis bölgesinin başkenti olan Aksaray, Anadolu'nun doğu-batı, kuzey-güney yönlerindeki antik yollarının çakışma noktasıdır Hitit metinlerinde Aksaray'ın adı Kurşaura olarak geçer (eklyen:Tugay AYDIN)
Selçuklular Döneminde Aksaray
1142 yıllarında Selçuklu egemenliğine giren Aksaray'a giren II Kılıçarslan zamanında saraylar, medreseler, zaviyeler, kervansaraylar yaptırılmış, Azerbaycan ve başka yerlerden Müslüman halk, gazi, mücahit, alim, ticaret erbabı getirerek yerleştirilmiştir
Bu yıllarda Aksaray, bir Selçuklu askeri üssü durumundadır Kılıçarslan'ın babası Sultan Mesud, Danişmentlere karşı Aksaray'ı bir askeri üs olarak kullanmıştır Ve burada bazı tesisler yaptırmıştır II Kılıçarslan burada bir saray yaptırarak(bu sarayın beyaz olduğu söylenir) Arkhelais adını Aksaray'a çevirdi ve burası ikinci payitaht gibi idi II Kılıçarslan kendi adını taşıyan türbede ebedi uykusundadır Aksaray, Selçuklu ve Karamanoğlu dönemlerinden kalan eserler yönünden oldukça zengindir
Osmanlılar Döneminde Aksaray
1470 yılında İshak Paşa tarafından ele geçirilen Aksaray Osmanlı hakimiyetine girmiştir İstanbul'un fethinden sonra boşalan şehrin iskanı için, Aksaray halkının büyük bir bölümü İstanbul'a nakledilmiştir Ve bu şehirde bir semte de Aksaray adı bu nedenle verilmiştir
Aksaray, Osmanlı sınırları içine alındıktan sonra Fatih adına yapılan ilk tahrirde Aksaray vilayeti olarak gösterilmiştir
Kanuni Sultan Süleyman zamanına kadar Aksaray, Karaman eyaletine bağlı bir kazadır Kanuni devrinde Konya'ya bağlı bir sancaktır Cumhuriyet dönemine kadar bu şekilde devam ede gelmiştir
Cumhuriyet Döneminde Aksaray
H 1336 M 1920 yılında Aksaray Vilayet olmuştur 1933 yılına kadar 13 yıl vilayetlik yaptıktan sonra vilayetliği lağvedilmiştir 20 3 1933 tarihinde 2197 sayılı kanunun 3 maddesi ile Niğde'ye ilçe olarak bağlanmıştır
1989 yılının 15 Haziran gününe kadar 56 yıl kaza olarak kalmış olan Aksaray, bu tarihte eski hakkı iade edilmek suretiyle tekrar vilayet olmuştur
Kültür ve Turizm
Geniş tarihi içerisinde Aksaray çeşitli medeniyetlere beşiklik yapmıştır Güzelyurt ve Ihlara Hristiyanlarca önemli dini merkezler durumundadır Bu kavimlerin hakimiyeti Friglerin Anadolu'yu istilaları ile son bulmuştur
MÖ 1200-700 yıllarında Hititler devrinde Aksaray çok büyük önem kazandı Son yıllarda şehir merkezinde ve çevresinde yapılan kazılar M Ö 1100-1000 yılları ile 9 yy ait Hitit hiyeroglifi ile yazılmış kitabelerin bulunması bu durumu ispatlamaktadır
MÖ 6 yy da Perslerin Frig devletini ortadan kaldırması ile tüm Anadolu Pers egemenliğine girmiştir Perslerin Yunanistana ilerlemeleri Grekopers kültürü adı verilen yeni bir uygarlık geliştirmiştir Bu durum M Ö 3 yy da Büyük İskender'in Persleri ortadan kaldırmasına dek devam eder
Büyük İskenderle başlayan ve MÖ 300 yıllarında sona eren döneme Helenistik dönem adı verilmektedir Büyük İskender'in ölümünden sonra bölge kumandanlar arasında paylaşılmıştır Aksaray'da Kapadokya Beyleğine bağlanmıştır Bu dönemde Aksaray'ın ismi Arkhelais olmuştur Roma İmparatorluğunun M S 395 de ikiye ayrılması ile Doğu Roma İmparatorluğu içinde kalan bölgemiz Doğu Romanın Bizans ismini almasından sonra (1071-1174) Bizans egemenliğinde kalmıştır
M S 1 yy da Havari St Paul ve müritleri tarafından Anadolu da yayılmaya başlayan Hristiyanlık, çok tanrılı Roma taraftarlarının büyük tepkisine neden olduğundan, ilk Hristiyanlar korunma açısından daha elverişli yerlere yerleşmeye başlamışlardır Ayrıca inzivaya çekilmek isteyen bir çok din adamı da bu bölgeye gelmiştir
Gerek Manastır Vadisi ve gerekse Ihlara Vadisi içerisinde bulunan kaya oyma yüzlerce manastır ve kilise, her yıl yüz binlerce yabancının ziyaret ettiği çok önemli turizm merkezlerimizdir
Jeolojik yapısı itibarı ile de bu yöremiz, bozulmamış tabii güzelliklere sahip, bir çok oyma yerleşim yeri ve yer altı şehrinin bulunduğu, kaplıcaların yer aldığı hem dini, hem doğal güzellikler ve hem de termal turizm açısından değer ifade etmektedir
Hasandağı avcılık, dağcılık ve kış sporları bakımından önem arz eder Ayrıca yayla olarak yöre halkının rağbet ettiği bir yerdir 1990 yılı içerisinde kış sporları Turizm merkezi olarak ilan edilmiştir
Selçuklu ve Karamanoğulları eserlerinin pek çok olduğu Aksaray, Han ve kervansarayları, Zinciriye Medresesi, Ulu Camii, Eğri Minaresi yanında Somuncubaba (Şeyh- Hamidüdini Aksarayi), Yunus Emre ve Tabduk Ermesi ile İslam aleminin ilgisini de üzerine çekmektedir Zinciriye Medresesi (Halen müze olarak kullanılmaktadır) ki müderris yetiştiren zamanın en büyük okullarından birisidir Somuncu Baba ve Hacı Bayram-ı Veli burada öğretmenlik yapmışlardır
Aksaray, tarihi, kültürel ve turizm açısından ele alındığında, Hristiyanlık öncesi, Hristiyanlık dönemi ve İslami döneme ait bir çok esere sahip, kolektif açık hava müzesi durumundadır Doğu-Batı, Güney-Kuzey ana yollarının bağlantı noktasında bulunması, Dünya'nın ve Türkiye'nin her yerine kolayca ulaşılmasından dolayı önemli bur turizm merkezi olma konumunu muhafaza etmektedir Bilgi : Yasin Ölmez
İkiz Şehirler - Kardeş Şehirler
Aksaray ile kardeş olan Şehirler:
Ankara,Türkiye
Kayseri, Türkiye
Konya, Türkiye
Horasan, Iran
Tebriz, Iran
Kavala, Yunanistan
Kaynak : Wikipedia
|