Prof. Dr. Sinsi
|
Müslüm Gürses Hayatı
Hayatı
Çocukluğu
7 Mayıs 1953'de Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesinin Fıstıközü köyünde kerpiç duvarlı bir evin nohut odasında yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi Annesinin adı Emine'dir Babası Mehmet Akbaş rençberlik yapar, türkü söylemeyi sever, bağlama çalardı Akbaş çiftinin Müslüm'den sonra Ahmet ve Zeyno adında bir erkek, bir de kız çocukları oldu
Müslüm Gürses'in çocukluğunun ilk yılları Adana'da geçti Gürses dört yaşındayken ekonomik nedenlerden dolayı ailecek Adana'ya göç ettiler Önce Gürses'in annesi Emine Hanım babası Mehmet Bey tarafından öldürülmüştür ve ardından da erkek kardeşi Ahmet Adana'da köy meydanında vurularak hayata veda etmistir Gürses, annesi Emine Hanım'ın babası Mehmet Bey tarafından öldürülmesinin etkilerini üzerinden atamadı ve babası Mehmet Akbaş'la uzun süre görüşmedi, ancak yine de babasindan maddi destegini hicbir zaman esirgemedi Gürses, 8 Ocak 2010'da vefat eden babasının cenazesinde taziyeleri kabul etti
Kiz kardesi Zeyno'nun akibeti ile ilgili bir bilgi mevcut degildir
Sanat yaşamının ilk yılları
Müslüm Gürses, şarkıcılığa 1966 yilinda, kücük yasta Adana'da bir çay bahçesinde şarkılar söyleyerek başladı, ayni zamanda Halkevine de gitti Terzi çıraklığı ve kunduracılık yaptı, o yıllarda şans eseri bir gazinoda sahneye çıkarak sanat yaşamının kapısını araladı Ayrica ilkokuldan mezun olduktan sonra 14 yaşındayken, 1967 yilinda Adana Aile Çay Bahçesi'nde düzenlenen yarışmaya katıldı ve birinci oldu Sesiyle küçük yaşlarda dikkat çeken Gürses kendisiyle yapılan bir röportajda o dönemle ilgili olarak şunları söylemiştir: "İlkokulu bitirdim Gerisi yok Adana'da damda yatarken uzun hava okudum Arkadaşım halkevine gidiyordu Ben de gittim Derken Çukurova Radyosu'nda sanatçı oldum"
1967 yılından itibaren TRT-Adana-Çukurova Radyosunda her hafta Cumartesi günü canli olarak türküler söyledi 1968 yılından itibaren piyasaya ilk 45'likleri çıkarmaya başladı İlk plağı 1968 tarihli Emmioglu-Ovada Tasa Basma plagidir ve Ömür Plak, Adana basimidir Ömür Plak ile toplam 4 adet 45'lik yaptı
Istanbul'a gelen Gürses, Selahattin Sarikaya'nin sahibi oldugu Sarikaya Plak ile 2 adet 45lik yapti: "Giyin Kusan Selvi Boylum/Hayatimi Sen Mahvettin" ile "Gitme Gel Gel/Haram Ask"
Daha sonra 1969 yılında İstanbul'da Palandöken firması ile çıkış parçası olan "Sevda Yüklü Kervanlar"ı içeren 45'liği çıktı Bu plak tam 300 000 adet satarak rekor kirmistir Gürses, bu plaktan sonra askerliğini yaptı, tekrar İstanbul'a gelerek ayni firmada plaklarini cikarmaya devam etti Palandöken firmasi ile 13, sonra Bestefon firmasi ile 4, daha sonra Hülya Plak ile 15 ve nihayet Çın Çın Plak ile 2 adet 45lik yapti
Trafik kazası
Müslüm Baba'nın hayatındaki en talihsiz olaylardan biri Tarsus`tan Adana`ya dönerken geçirdiği trafik kazasıdır 1978 yılında vuku bulan bu kazada Müslüm Gürses ölümden döndü Alnı çok ciddi biçimde zedelendiğinden dolayı, teşhisler sonucu kafatasının kırıldığı tespit edilince kırılan kafatasının yerine beynini koruyacak şekilde bir platin parça takıldı Bu kazadan dolayı koku alma duyusunu neredeyse tamamıyla yitirdi İşitme duyusu da ciddi biçimde zarar gördü Sorulara geç veya ilgili görünmeyen cevaplar vermesi, sanıldığının aksine sürekli ickili olmasından değil, hastalığından dolayıdır Ayrıca Müslüm Baba bu talihsiz kazadan sonra Adana'da bir hastanenin morguna, öldü sanılarak konulmuştur Ancak Müslüm Baba bunun da üstesinden gelmeyi bilmiş ve morgdan kendi çabasıyla çıkmayı başarmıştır Kazanin etkileri halen devam etmektedir Alnini en ufak darbeye karsi korumak zorunda oldugu gibi, hayat boyu devam edecek dayanilmaz bas agrilari da Gürses'in hayatini derinden etkileyecektir Gürses kazayi su sözler ile dile getirir: "O kazada şoför öldü¦ Beni de öldü sanmışlar zaten¦ Sonra alıp hastaneye götürmüşler¦ Ben ölümü yaşadım aslında¦ Bana göre yeniden hayata dönmüş olmam, Allah'ın bir lütfudur Alın kemiğim un ufak olduğu için en küçük bir darbede ölebilir ya da kör kalabilirim¦ Ameliyatta alnıma beynimi koruyacak plaka gibi bir şey taktılar¦ O korkunç kazadan sonra koku alma duyumu yitirdim¦ Hiçbir kokuyu alamıyorum ne yazık ki şimdi¦ Çok kuvvetli parfümler ispirto kokusu veriyor bana¦ Ayrıca işitme duyumu da yüzde elli yitirdim¦ Çok ağır işitirim¦ Neyse, buna da şükür, yaşıyoruz işte¦"
Sonraki sanat yaşamı
Çocukluğunda hiçbir filmini kaçırmadığı ve büyük bir hayranlık duyduğu sinema oyuncusu Muhterem Nur'la 1982'de çıktığı Malatya turnesi sırasında karşılaşan şarkıcı, 1985 yılında Nur'la evlendi Ardarda çıkardığı kasetler sayesinde şöhreti gün geçtikçe yayılan Müslüm Gürses, zamanla "arabeskin babası" olarak anilmaya basladi 68 adet orijinal albümü ve saymasi imkansız yüzlerce korsan albümü bulunan Gürses, Türk müzik tarihinde en cok albüm çıkaran isim oldu
Dinleyici kitlesi
Müslüm Gürses`in dinleyici kitlesi birçok araştırmaya konu olmuştur Doktora tezleri dahi yazılmıştır Bu araştırmalarda, ikinci sınıf insan muamelesi gören yoksul gençlerin Müslüm Gürses`in genel dinleyici kitlesini oluşturduğu sonucuna ulaşılsa da 2000'li yıllardaki dinleyici kitlesi bunun aksine kültürlü, son derece entellektüel ve bilinçli kişilerdir Kah Garipler adlı parçada "Hor görülenlerin tanrım , isyanıdır bu/Sevip sevilmeyenlerin feryadıdır bu/Düzensiz dünyanın günahıdır bu/Yakarsa dünyayı garipler yakar" diyerek kah İtirazım Var parçasında "Ben hep yenilmeye mahkum muyum?/Ben hep ezilmeye mahkum muyum/İtirazım var bu yalan dolana" diyerek kendisine hayran olan kesimin isyanını dile getirmiştir Konserlerinde ise bu kitle, sığınacağı, kendisine kızılmayacağını bildiği ender bir yer bularak, hayata karşı duyduğu öfkeyi vücuduna yönlendirip, kendisine ciddi biçimde zarar vermiştir Bu yüzden Gürses konserlerinde göğüs ve kollarını jiletleyen fanatik dinleyicilere rastlanması vaka-ı adiyeden sayılmaktadır Kendi vücuduna zarar verme eğilimi, sınırlı sayıda Müslüm Gürses hayranları için geçerli olmuştur ve son yıllarda bu durum değişmiştir Artık bu tğr davranışlarda bulunan hayranları mevcut değildir Çok büyük bir bilinçlenme gerçekleşmiştir
1998 yılında Müslüm Gürses'in o dönemde 15 yıl boyunca albümlerini çıkardığı Elenor plak firmasıyla yolları ayrıldı Bunun temel sebebi Gürsese her albüm için ortalama 15-20 adet parça okutulması ve bunlardan sadece 10 adedinin ilgili albümlere girmesiydi Ticari kaygılar ile yıllarca bekletilen yayımlanmayan parçalar ise ya başka sanatçılarla karma albümlere konmakta ya da toplama tarzda 10 parçalık albümler şeklinde piyasaya sürülmekteydi Gürses bu süreçte büyük zararlar gördüğünü söylemiş, aynı durumu Muhterem Nur da dile getirmiştir: "Alakasız, değersiz, istenilen düzeyde olmayan ne varsa bizden habersiz üzerine müzikler ekleyip, yine bizden habersizce piyasaya sürdüler"
2000'li yıllarda Rock ve Pop parçalarını ( Paramparça, İkimizin Yerine, Sensiz Olmaz   ) söylemesiyle birlikte kendisine tapan kitlenin de gönlünü almaya devam ederek, bu sefer de kendisini entelektüel sınıfın ilgi alanında bulmuştur
Ocak 2006`da Gönül Teknem adlı albümü Seyhan Müzik etiketiyle raflardaki yerini almıştır Gürses'in, 2006'da yazar Murathan Mungan'la ortak projesi "Aşk Tesadüfleri Sever" Pasaj Müzik etiketiyle müzik marketlerdeki yerini aldı Mungan'ın sözlerini yazdığı, David Bowie'den Garbage'a, Leonard Cohen'den Jane Birkin'e birçok yabancı müzisyenin bestesini yaptığı şarkıları seslendiren Gürses yine çok büyük bir basariya imza atti Sonra 2009 yılında yine ayni firmadan çarpıcı bir albüm "Sandık" ile Müslüm Gürses sahnelere geri dönmüştür ve cok begenilmistir
Kaynak : Wikipedia
|