08-20-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Albert Schweitzer Yaşamı
Yaşamı
Albert Schweitzer, o dönemlerde Almanya'nın günümüzde ise Fransa'nın bir parçası olan Alsace'da (Alsas), bir papazın oğlu olarak dünyaya geldi Schweitzer, Jean-Paul Sartre'in annesinin kuzenidir Küçük yaştan itibaren orga karşı büyük tutkusu ve yeteneği vardı, Avrupa'nın en iyi orgcuları tarafından eğitildi; zamanla org yapımı konusunda dünyanın en iyi uzmanlarından birisi oldu
1893'te Strasbourg Üniversitesi'nde felsefe öğrenimine başladı ve 1899'da doktorasını tamamladı Aynı yıl Strasbug'daki St Nicholas Kilisesi'nde din görevlisi olarak atandı Ertesi yıl teolojide doktorasını tamamladı ve çeşitli dini okullarda yöneticilik yaptı 29 yaşına geldiğinde biri teoloji alanında, bir başkası Kant hakkında ve bir diğeri Bach'ın yaşam öyküsü hakkında olmak üzere üç kitap yazarak müzik, din ve felsefe alanlarında değerli katkılarda bulunmuştu; ayrıca org yapımı hakkında da eserler verdi
Oldum olası insanlığa doğrudan hizmet etmek için büyük bir istek duyan Schweitzer, 1904'te tesadüfen Paris Misyoner Topluluğu'nun yayınladığı bir dergide Fransız kolonisi Gabon'da çalışacak doktor arandığını okudu Bu ilan üzerine yaptığı araştırma onu, "beyaz adamın" "siyah adama" yaptığı kötülükler ve haksızlıklar üzerine düşünmeye sevk etti Uzun süredir kendini adayacağı bir insanlık hizmeti arıyordu Yetimhane kurma ve benzeri girişimleri bürokratik engeller yüzünden gerçekleşememişti Misyoner çalışmalara hiçbir zaman ilgi duymamıştı; Afrikalılara vaaz vermeye niyeti yoktu ancak doktorluk yaparak beyaz adamın onlara verdiği zararı telafi etmeye çalışabilirdi Afrika, o yıllarda kara kıta olarak anılıyordu; Avrupa'dan Afrika'ya gitme yürekliliğini gösteren araştırmacı ve misyonerlerin çoğu orada hastalanarak yaşamını yitiriyordu Buna rağmen Avrupa'daki konforlu yaşamını terkederek Afrika'da doktorluk yapmaya karar verdi 1905'te dostlarına ve akrabalarına yazdığı mektuplarda tıp eğitimi almaya başlayacağını ve istikamatinin Afrika olduğunu söylüyordu Bu değişikliğin nedenini ise artık elleriyle çalışmayı arzulaması, yıllardır kelimelerle uğraşmaktan ve sevgi dininden bahsetmekten bıkmışlığı, artık onu uygulamaya geçirmek isteği olarak açıklıyordu Çevresi onun bu düşüncelerine olumsuz tepki verdi Kendisini anlayan ve destek olan tek kişi o yıllarda yakın bir arkadaşı olan Helen Bresslau idi
Tüm itirazlara ve tepkilere rağmen Schweitzer 30 yaşında tıp eğitimine başladı; 38 yaşında eğitimini tamamladı Ne var ki tüm hayatını Paris Misyoner Topluluğu'nun ilanındaki ihtiyaca cevap vermek üzere yeniden düzenlediyse de göreve talip olduğunda geri çevrildi Geri çevrilmenin nedeni, onu bu göreve almanın Misyoner Topluluğu aracılığı ile Afrika'ya gitmek isteyecek ve yerlilierin kafasını karıştıracak başka liberaller ve radikal kişilere örnek olmasından duydukları kaygı idi Topluluk, bu gerekçe ile ona maddi destek olmayı reddetti Bu tavır, Schweitzer'i yıldırmadı Bu sefer ücret karşılığı bu göreve talip olan bir doktor olarak değil de, kendi-kaynakları ile profesyonel hizmetlerini sunan bir doktor olarak yeniden başvurmayı planladı 1912'de Schweitzer ile evlenen hemşire olarak kendini yetiştiren Helen Bresslau, gönüllü olarak ona eşlik edecek; hastane kurmak için gelir sağlama kampanyasını sürdürecek ve ilk 2 yıl tüm masrafları üstlenecekti Yardımcı olabilecek arkadaşlarının listesini yaptılar Eğer para toplayabilirlerse, topluluk kendilerine hiçbir masraf getirmeyecek projeleri için onları reddedemeyecekti Sekiz yıl seyahat hazırlığı ile geçti Üniversitedeki görevini bıraktı Uzun dönemli konser anlaşmalarını iptal etti Küçük bir arkadaş grubunun desteği ile hazırlıklarını sürdürdü Sonunda, çalışmalarının kesinlikle topluluğun misyonuna zarar vermeyeceğini kabul ettirebildi 1913'te Gabon'daki Lambaréné'de bir hastane kurmak üzere eşi ile beraber yola çıktı
Çift, sağlık hizmetleri vermeye bir tavuk kümesinde başladı, zamanla yeni binalar yaptı Hastane günümüzde binlerce hastaya hizmet verir hale geldi 
Lambaréné'e gelişlerinden 1 yıl sonra I Dünya Savaşı başladı Almanya vatandaşı olarak bu Fransız kolonisinde düşman kabul edilmekteydiler Savaş esiri olarak Fransa'ya götürüldüler Götürüldükleri yer ülkenin güneyinde, bir zamanlar akıl hastanesi olarak kullanılan ve ressam Van Gogh'un da intiharından önce 4 yıl kaldığı bir mekandı
1918'de Alsace'a dönebildiler ve 1919'un başında kızları Rhena doğdu Alsace'da Schwetzer'in annesi, birlikte büyüdüğü pek çok genç ölmüş, her yer yakılıp yıkılmuştı Karı-koca Schwetzer'in ikisinin de sağlığı bozuktu; bir zamanlar yıldız öğretim üyesi ve öğrenci olduğu Strausbourg Üniversitesi'nde Schweitzer'i hatırlayan yoktu ve maddi açıdan zor durumdaydılar Ne var ki İsveç'te Uppsala Üniversitesi'nde onu hatırlayan birisi çıktı ve 1920'de ders vermek için ailesi ile birlikte İsveç'e gelmek üzere bir davet aldı Orada 1915'te geliştirdiği yaşama saygı felsefesini hakkında ilk defa resmi konuşma yaptığı yer oldu "İnsanın ahlakı insanla bitmemeli, evrene yayılmalıdır; bir parçası olduğu büyük hayat zincirinin yeniden farkına varmalıdır Tüm varlığın bir değeri olduğunu anlamalıdır Hayat, bencil veya düşüncesizce hareketler nedeniyle yok edilemeyeceği gibi daha yüce bir değer veya amaç için de feda edilemez "
İsveç'te Afrika deneyimlerini anlatan bir konuşma turu yapmak teklifi alması üzerine borçlarını ödeyebildi ve bu konuda bir kitap yazarak Afrika'ya yeniden dönecek parayı kazandı ancak 1924'te Afrika'ya döndüğünde sağlık durumu iyi olmayan eşi ile kızı ona eşlik edemediler, ancak sık yazışmalarla ilişkilerini sürdürebildiler Çocukluğunda babasını pek az görebilen Rhena, büyüyüp kendi çocukları olduğunda onlarla birlikte Afrika'ya gitti ve hastanenin laboratuvarında babası ile birlikte çalıştı Rhena, babasının ölümünden sonra da hastanenin yönetimini üstlendi Hastanede gönüllü çalışan Amerikalı doktor David Miller ile evlendi ve 1997'de ölümüne kadar Georgia kırsalında onunla yaşadı
Dr Schweitzer'in ünü yıllar içinde artmıştı ve pek çok gazeteci ve meraklı onun çalışmalarını görmek için Lambaréné'e gitmişlerdi Ziyaretçilere herkesin kendi Lambaéné'sini bulması gerektiğini söylediği rivayet edilir Dr Schweitzer, 1953 yılında 1952 Nobel Barış Ödülü'nü aldı Ödülü aldıktan sonra, ömrünü politikadan uzakta geçrimeye çalıştıysa da nükleer *****lanma ve Hiroşima/Nagazaki'nin bombalanması olaylarından duyduğu rahatsızlık onu bu konuyu araştırmaya ve arkadaşlarının da teşviki ile 1957 Bilinç Deklarasyonu adlı dünyaca ilgi gören deklarasyonunu yayınlamaya yöneltti 1958'de ise "Barış mı yoksa Atom Savaşı mı?" adlı bir kitap yazdı
Dr Schweitzer 1965'te 90 yaşında hayatını kaybettiğinde hastanenin bahçesine gömüldü Öldüğünde hastanesi 72 binalı 600 yataklı 6 doktor ve 35 hemşireli bir hastane olmuştu
Kaynak : Wikipedia
|
|
|