|  | Bakır Bakır Standartları |  | 
|  08-20-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Bakır Bakır StandartlarıBakır standartları %99  95 saflıkta bakır Blister bakır: %97-98 saflıktadır  Fe, S, Au, Ag, Se, Te ve Ni içerir  Elektrolitik bakır: %99,9 saflıkta olması istenir  Ateşte rafine edilmiş bakır: %99,9 saflıkta olması istenir  OFHC (Oxygen-Free High Conductivity, oksijensiz yüksek iletkenlikte) bakır: %99,99 saflıkta olması istenir  Bakır, çeşitli Bakır, çeşitli piro, hidro ve elektrometalurjik metotların kullanılmasıyla cevherlerinden saf olarak üretilmektedir  Pirometalurjik metotlar, sülfürlü, oksitli ve nabit bakır cevherlerine, hidrometalurjik metotlar ise düşük tenörlü oksitli bakır cevherlerine uygulanır  Elektrometalurji metotları da yukarıdaki yöntemlerin son kademesi olarak her ikisine de uygulanır  Böylece, pirometalurji metotlarıyla elde edilen saf olmayan bakır, elektrolitik arıtmaya tabi tutularak saf katot bakıra çevrilir  Benzer şekilde hidrometalurjik yollarla sulu çözeltiye alınan bakır, elektrokazanım yoluyla katotta saf olarak toplanabilmektedir  Dünya bakır üretiminin %80'i sülfürlü cevherlerden yapılır  Bir elektrolit ile temas halinde bulunan elektrotlara dışardan bir elektromotor kuvvet uygulayarak kimyasal bir reaksiyonun gerçekleştirilmesi şeklinde tanımlanan elektroliz elektrokimyasal olayın tersidir  Burada elektrik enerjisi yardımıyla kimyasal reaksiyonlar gerçekleştirilir  Elektroliz hücreleri bir elektrolit ile temas halinde bulunan iki veya daha fazla elektrottan oluşur ve elektrotlar bir doğru akım kaynağına bağlıdır  Bağlantı anotun pozitif katotun negatif yükleneceği şekildedir  Yani elektrot dışında elektronlar anottan katota elektrolit içinde ise katottan anota doğru akarlar  Devreye akım verildiğinde çözeltideki negatif yükler pozitif kutup olan anota, pozitif yükler ise negatif kutup olan katoda yönelirler  Elektroliz işleminde meydana gelen olaylar anodik ve katodik tepkimeler olup bunlar anotta yükseltgenme (oksidasyon), katotta ise indirgenme (redüksiyon) şeklindedir  Genel olarak üç çeşit elektroliz vardır  Bunlar rafinasyon, indirgenme ve ergimiş tuz elektrolizidir  Rafinasyon elektrolizi çözünebilir anotlarla yapılan elektroliz işlemine en güzel örnektir  Rafinasyon elektrolizinde anot ve katot aynı metalden oluştukları için parçalanma voltajı teorik olarak sıfırdır  Uygulanan hücre voltajı bu nedenle sadece elektrolitin direncinin biraz üstünde olmalıdır  Rafinasyon elektrolizini tarif edecek toplam bir reaksiyon anlamsızdır  Cu2+ + 2e- Cu E Derece = 0  34 V (anot) Cu Cu2+ + 2e- E Derece = â? 0  34 V (katot) Daha çok bilgi için: Elektrokimyasal potansiyel dizisi Anotta oluşan bir kısım bakır iyonları disproporsiyonlaşır  Burada oluşan bakır toz halinde anot yüzeyinde ve yüzeyden ayrılarak banyonun dibinde anot çamurunda birikir  Pb, Sn, Sb ve Bi anodik olarak çözünürler fakat elektrolit içinde oluşturdukları bileşikler nedeniyle şlam şeklinde yüzerler ve mekanik olarak katot kirliliği yaratabilirlerse de genelde çökerler ve anot çamuru içinde birikirler  Anodik olarak çözümlendirilemeyen Au, Ag, ve Pt gibi elementler anodun yenilmesine paralel olarak anottan ayrılıp banyo dibine inerler ve burada anot çamuru içinde birikirler  Ortalama olarak Au, Ag, Se, Te ve Pb %98 oranında, Sb %60 civarında anot çamuruna geçer  Anot bileşimindeki nikelin %5'i çözünmez ve bakır-nikel karışık kristali halinde anot çamuruna geçer  Aynı şekilde 3 Cu2O·4NiO·Sb2O5'de büyük oranda çözünmeden anot çamuruna gider  Üçüncü grup metaller de bakırla karışık kristal halinde bulunurlar ve anodik çözünme potansiyeli bakıra yakındır  Ancak bu metaller çözünseler bile daha sonra sementasyon sonucu anot çamuruna giderler  Örneğin, gümüş: Cu + 2 Ag+ = Cu2+ + Ag Dördüncü grupta yer alan metallerden Se ve Te'ün Cu2S ve Cu2Te halinde anot bakırında bulunduğu ve çözünmeden direkt anot çamuruna geçtiği kabul edilir  Kalay ise bakırla intermetalik bileşik olmasına rağmen tamamen çözünür, ancak CuSO4'lı çözeltilerde çözünürlüğü çok az olduğundan aşağıdaki tepkime uyarınca hidroliz olarak anot çamuruna geçer: Sn4+ + 2H2O = SnO2 + 4H+ Kurşun direkt olarak çözünmeyen PbSO4 oluşturarak anot yüzeyinde kalır  Anot bakırı fazla miktarda kurşun içerirse oluşan PbSO4 yüzeyi tamamen kaplayarak anodun pasifleşmesine neden olur  Rafinasyon ve indirgenme elektrolizleri arasındaki temel fark anot tepkimeleridir  Rafinasyon elektrolizinde anot olarak kullanılan malzeme oksitlenip çözeltiye geçerken, indirgenme elektrolizinde çözünmeyen anotlar kullanılır  Çözünmeyen anotların indirgenme elektrolizindeki görevi iletkenliği sağlamaktır ve yüzeyinde oksijen çıkışı meydana gelir  Oksitli bakır cevherlerin doğrudan, diğerlerinin bir ön işlemden sonra veya bakteriler yardımıyla çözümlendirilmesi sonucu değişen derisimlerde elde edilen sülfatlı çözeltilerden bakırın kazanılmasında uygulanan yöntemlerden bir tanesi de indirgenme elektrolizidir  indirgenme elektrolizinde katot ve anot reaksiyonu ise şu şekildedir: Cu2+ + 2e- = Cu E Derece = 0  34 V 2H2O = O2 + 4 H+ + 4e- E Derece = 1  229 V İndirgenme elektrolizinde satılabilir kalitede katodik bakır üretimi elektrolitteki bakır derişimi litresinde 15 g civarına ininceye kadar mümkündür  15 g'dan 8 g'a kadar olan derişimlerde yine satılabilir fakat toz veya sünger halde bakır üretilebilmektedir  Bu satılabilirlik sünger bakırın anot fırınında işleneceği açısından geçerlidir  Bir elektroliz olayında elektrolizin hangi şartlarda nasıl gerçekleşeceği, hangi tip anot ve katotlara nasıl tepki vereceği, uygun sıcaklık, akım şiddeti ve gerilim değerlerinin neler olacağı bazı parametrelere bağlıdır  Bu parametrelerden bir tanesi polarizasyondur  Elektrolizi gerçekleştirmek için gerekli olan potansiyel teorik olandan daha yüksek olmak zorundadır  Teorik değer ile pratikte uygulanan değer arsındaki fark fazla voltaj adını alır  Elektrolizde katotta indirgenmeyi gerçekleştirmek için bu fazla voltaj değerlerini aşmak gerekir ve sisteme verilmesi gereken fazla voltajların tümü polarizasyon adını alır  Anot ve katot polarizasyon toplamına parçalanma voltajı da denir  Diğer bir deyişle elektrolizin gerçekleşmesi için sisteme verilmesi gereken en düşük potansiyel değeridir  Bu değer en az indirgenecek iyonun EMK değerine eşittir  Termodinamik hücre potansiyelinin uygulanması ile bir elektroliz işleminin gerçekleşmeyeceği sisteme bazı fazla voltajların da verilmesi gerektiği yukarıdaki açıklamalarda belirtilmiştir  Bu fazla voltajlara ilaveten devredeki dirençleri aşabilecek ilave voltaja da ihtiyaç vardır  Bu dirençlerin başında anot -katot arasındaki elektrolitin direnci gelir  Elektrolitin direnci R, akım I olarak alınırsa Ohm kanunu gereğince uygulanacak potansiyel I*R büyüklüğündedir  Elektroliz esnasında ulaşılması gereken hücre voltajı, tüm fazla voltajlar, parçalanma voltajı ve dirençten kaynaklanan potansiyel düşüşlerin toplamına eşittir  Bir elektroliz olayında kullanılan elektrik enerjisi ile yapılan kimyasal iş arasındaki ilişkiler Faraday Kanunu ile belirlenir  m : indirgenen metal miktarı (g) A : indirgenen metalin mol ağırlığı I : devreden geçen akım (A) t : zaman (s) h : akım verimi (%) z : elektron sayısı 96500 : Faraday sabiti Parçalanma Voltajı, elektrolizin gerçekleşebilmesi için, yani örneğin bakır iyonlarının katodda toplanabilmesi için gereken en düşük potansiyeldir ve anotla kato polarizasyonlarının toplamına eşittir  Ohm kanunu gereğince kablo bağlantılarında ve elektrot-kablo temas noktalarında, sistemden geçen akım miktarı ile doğru orantılı olarak direnç ortaya çıkar, bu direnç potansiyel düşüşlerine yol açar  Elektroliz sırasında ulaşılması gereken hücre potansiyeli bunların toplamına eşittir  UH = UZ + hT + I*R UH : hücre potansiyeli (V) UZ : parçalanma potansiyeli (V) hT : tüm fazla voltajlar (V) (derişim, aktivasyon, difüzyon, kristalizasyon vb  ) I : akım (A) R : elektrolit direnci (ohm) Voltaj arttıkça akım yoğunluğu da artmakta fakat belli bir noktadan sonra voltajın artması akım yoğunluğunda hiçbir değişikliğe sebep olmamaktadır ve bu akım değerine limit akım denmektedir  Limit akım uygulanabilecek maksimum akımdır  Genellikle limit akımın üçte biri değerinde çalışılmaktadır  Rafinasyon elektrolizinde aynı bir çözeltiye temas halinde olan aynı bir metal hem anotta hem katotta bulunduğundan, hücrenin elektromotor kuvveti pratik olarak sıfırdır, yani potansiyel farkı oluşmaz  Elektroliz sırasında indirgenecek metal iyonlarının çözeltinin iç taraflarından katot yüzeyine gelmeleri difüzyon, konveksiyon ve migrasyon yolu ile gerçekleşir  Katotun hemen yakınında metal iyonlarınca fakirleşmiş bir bölge oluşur  Buna "difüzyon tabakası" (Nernst diffusion layer) denmektedir  Bu tabaka kalınlığı elektrolizdeki akım şiddetine bağlı olmayıp, hücre potansiyelini arttırmak suretiyle akım yükseltildiğinde faz sınırındaki derişim düşmektedir  Kaynak : Wikipedia | 
|   | 
|  | 
|  |