Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
attila, başbaşa, ilhanla

Attila İlhan'la Başbaşa...

Eski 08-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Attila İlhan'la Başbaşa...





Attilâ İlhan'la çeşitli konulardan


Attilâ Bey, neredeyse kasketinizle özdeşleşmişsiniz, devrim kanunlarından dolayı mı giyiyorsunuz? Yoksa hobi mi?


Bende ilkokul, ortaokulda iken kasket vardı Askerde yine zorunluydu Bu tür şapkalar da askerden sonra çıktı İlk zamanlar benden başka giyen yoktu Sonradan çoğaldı Devrim kanunlarıyla alakası yok Kendi tercihimdir Mesela fötr şapkayı sevmedim


TRT'de de program yapıyorum ya soruyorlar, bu şapkaları nereden getiriyorsunuz? diye Sanıyorlar ki Avrupa'dan getiriyorum Ben de gururla 'Osep'ten alıyorum diyorum Bizim halkımız böyle bir yanlışlık içindedir Bu Tanzimat'tan sonra başımıza gelmiş bir bela Ne yazık ki o zamana kadar tam aksi olan davranış biçimi soradan tüm ülkeye yayıldı


Nedir o davranış biçimi? Ve Tanzimat'tan önce nasıldı?


Kanuni Sultan Süleyman'ın Fransuva'ya yazdığı meşhur mektubu bilir misiniz? Ben Fransa'da iken Fransızları bu mektubu hatırlatarak deli ederdim O mektupta, Osmanlı Hükümdarının kendini takdim edişi vardır, 'Ben ki' diye başlıyor, 'Ben ki şuranın şuranın kralı, şuranın şuranın padişahı, şuranın şuranın emiri gibi aşağı yukarı koca bir liste sıralıyor ve sonunda Sultan Süleymanım' diyor Sonra 'Sen ki' diyor ve Françe eyaletinin başındaki Françeskasın' Osmanlı'nın Batı'ya bakışı budur Bu bakış yerine Tanzimat'la birlikte, bunun tam tersi ortaya çıktı Osmanlı Batı'nın karşısında titreyen, aman bozuşmayalım, aman ne diyecekler diye korkan bir hal aldı O zaman İngilizlerle yapılan bir ticaret anlaşması vardır bizi o batırmıştır O ticaret anlaşmasıyla bugün Avrupa Birliği ile yaptığımız Gümrük Birliği anlaşması aynıdır Bu da bizi batırıyor şimdi


Osmanlı Batı'dan herşeyi almaya, Batı'nın etkisinde kalmaya başlayınca, kendisine güvenini tamamen kaybediyor Tanzimat Paşası olan Keçecizade Fuat Paşa'nın Padişaha vasiyeti nedir? Diyor ki, 'Devlet-i Aliye'nin İngiltere ile arasının açıldığını görmektense, Osmanlı mülkünden bir vilayeti vermeye razıyız' Kafa bu Şimdi Kıbrıs'ı verelim diyen kafa da bu Başımızdaki bela bu kafadır Bizi Sevr'e götüren bu kafadır Bizi bundan kurtaran, kafa ise, komünistinden dindarına herkesin el ele vererek Kurtuluş Savaşı veren kafadır


Cumhuriyetle birlikte yeni bir dönem başlıyor, devrimler, Batı'ya yönelmeler gibi Sizce Türkiye olması gereken yere gelebilmiş midir?


Değil Çok basit sebepten dolayı değil, TC ilk kurulunca, Hükümetin ortaya koyduğu çizgi çok açık ve nettir Nedir bu çizgi? Ne yapıp yapıp muasır medeniyet seviyesini yakalama arzusu Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı, savaşı başlatan 6 büyük devletten biriydi Osmanlı yıkılırken dahi dünyanın ilk altı büyük devleti arasında idi Mustafa Kemal'in kasdettiği muasır medeniyet seviyesi budur, yani dünyanın ilk altı büyüğü arasında olmak Böyle büyük bir milletin olması gereken yer, şimdi Amerika'dan yardım dilenen bir devlet mertebesi olmamalıydı Çok daha sağlam yerde olabilirdi


Niye olamadı?


Çünkü Müdafa-i hukuk esprisini kaybetti Bana sorarsanız bu 1938'den itibaren kaybolmuştur 1950'den sonra da Tanzimat esprisi başladı M Kemal'in yaptığı, bizi Osmanlı'dan değil Tanzimat'tan kurtarmak olmuştur Eğer Osmanlı'dan kurtarmaya çalışsaydı, Ankara'ya geçmeden önce İstanbul'da Osmanlı Hükümeti'nden görev almaya çalışmazdı Samsun'a çıkmadan önce Osmanlı Hükümeti'nden görev istemiştir Saray'dan bir sultanla evlenmek dahi istemiştir


Sivas'tan Ankara'ya gelince ziraat mektebi olarak açılan ancak çalışmayan bir binaya yerleşiyorlar Bunun üzerine müftü efendi hazretleri gidiyor ve heyeti ziyaret ediyor Mazhar Müfit'le sohbet ederken, mali durumlarını soruyor, aslında misafire kahve yapacak şeker yok Bunun üzerine müftü efendi Ankara'dan epeyce bir para topluyor, bu parayı götürüp müdafa-i hukuka veriyor, 'şimdilik bununla idare edin' diyor Bu espridir milletimizin esprisi Bu espriyi kaybetmememiz lazım Maalesef çıkar hesapları peşinde bunu kaybediyoruz Bu çıkar hesaplarını başımıza musallat edenler de hep yabancılar Burada Batılıları kastediyorum Çünkü bizim hep Batı ile sorunumuz olmuştur, Doğu ile sorunumuz yoktur Bir düşünün kaç yüz yıldan beri doğu ile harp etmedik Bizim sorunumuz Batı iledir çünkü Batı'nın sorunu bizimledir Bakın 1923'te New York Times gazetesi ne demiş? 'Türkiye'de bugüne dek soykırımlar bilinçli olarak yapılmıştır, Türklerin amacı toprakları üzerinde yaşayan azınlıkları ortadan kaldırmaktır Türkleri yola getirmenin tek yolu onlara karşı silaha başvurmaktır Çünkü bu millet, yalnız ve yalnız zorbalıktan anlar' Tavırları budur Bu hiç değişmez

İSMET, DARBE İLE GELDİ


Ama biz 'Batı Batı' diye çırpınıp duruyoruz?


Biz Batılılaşmak istemiyoruz çocuğum, ben Mustafa Kemal'in bütün külliyatını okumuş biriyim ağzından bir tane Batılılaşma çıkmamıştır Kemal Paşa, 'muasırlaşmak'tan bahsediyor Batılılaşmaktan değil


O zaman nasıl geldik bu duruma?


1938'den sonra İsmet Paşa'nın Cumhurbaşkanı olması bir emr-i vakidir Cumhurbaşkanı kimin olacağı hemen anlaşılamadı Gazi öldü ama ortada bir aday yoktu, herkesin kafasındaki aday Mareşal Fevzi Çakmak O zamanki Başvekil Celal Bayar gitti Fevzi Çakmak'a bunu söyledi, Çakmak'ın çok geçerli bir çekincesi var; 'Mustafa Kemal, askerin politikaya karışmasını istemiyordu bunu zorla biz ayırdık Şimdi ben bulaşmayayım Girmeyeyim bu işe' Bunun üzerine Celal Bey o zamanki Meclis Başkanı Abdulhaluk Renda'ya gitti, o da 'ben bu işi yapamam' dedi Ne yapacakları düşünülürken İstanbul'dan bir telgraf geldi, Birinci Ordu Kumandanından, 'Biz orduya mensup paşalar arasından yaptığımız müşaverede İsmet Paşa'yı uygun gördük, teklif ediyoruz' diye


Mareşal bu telgrafı alınca endişelendi, Celal Bey'le ne yapalım diye konuştular Asker böylelikle bir tavır almış oluyordu Kurcaladığın zaman, o sıralar İsmet Paşa'nın İstanbul'da olduğu, Heybeliada'da oturduğu ve sık sık birinci ordu komutanıyla oturup konuştukları meydana çıkıyor Birinci Ordu Komutanı Fahrettin Paşa bunu hatıralarında da anlatıyor Kanıtlanan bir şey, seçimde Mareşal'in yanında Fahrettin Paşa'nın da oturduğu, yine kanıtlanamayan ama bilinen bir şey de Meclis'in etrafını çeviren Muhafız Alayı'nın tavrıdır Bu, İsmet Paşa'nın iktidarını bir çeşit gizli hükümet darbesiyle aldığını gösterir Çünkü İsmet Paşa'nın Cumhurbaşkanlığı için Muhafız Alayı Meclis'i kuşatıyor


'Batıcı' geçinen herkes 'Atatürkçüyüm' diye nutuk atıyor Bu bir çelişki değil mi?


Onlar Kemalist değil, onlar İnönücü, ben ona İnönü Atatürkçülüğü diyorum O 1938'den sonra ortaya çıkan olaydır Atatürkçülük diye tıpkı Rusya'daki Leninizmle Stalinciliğin yutturulması gibi, bizde de İsmet Paşa, Atatürkçülük diye kendi fikirlerini sokuşturmuştur İsmet Paşa'nın İngiltere ve Fransa ile yaptığı o anlaşmanın çok kapsamlı olduğu bir müddet sonra ortaya çıkmıştır


HIRİSTİYAN KÜLTÜRÜ GETİRDİLER


Nasıl çıkar?


Milli EğitimBakanlığı birden bire Yunan Latin kökünden eğitim yapmaya başlar, okullarda Yunan Latin klasikleri okutulmaya başlamıştır Oysa Yunan Latin Klasikleri Hıristiyanlığın köküdür Bunun Türkçe'yle ne alakası var? Biz lisede iken Oidipus ders olarak okutuluyordu Oysa Gazi'nin yaptığı tarih kitapları Halkçılık ve Türklük üzerinedir Bizim tarihimiz üzerinedir Yine İsmet Paşa zamanında Hasan Ali Bey'in himayesinde, Yabancı dilden bir sürü kitap çevirilip okullara sokulurken, Osmanlı kültürünü oluşturan eski klasiklerden de iki üç tane laf olsun diye listeye alınmıştır


Geçtiğimiz günlerde bir yazınızda, Mustafa Kemal'in, 'Irak ve Suriye ile Türkiye'nin birleşme fikrini' anlatan sözlerine yer vermiştiniz Bu ilginç bir yaklaşım değil mi?


Tarih 24 Nisan, yani Meclis'in açılışının ertesi gün, Mustafa Kemal gizli oturumda Meclis'e bilgi veriyor Şimdi bunlar (AKP Hükümeti) Irak'la savaşmayı göze alıyorlar ya, böyle bir şey Gazi'nin hayalinden geçmezdi Bakın ne diyor Gazi; 'Suriye ile konfederasyon belki de federasyon olabiliriz' diyor Irak'a gelince, 'İngilizler'e karşı kendi mevcudiyetinizle istiklalinizi kazanmaya çalışın Biz de istiklalimizin mevcudiyetine çabalıyoruz Ondan sonra birleşmemiz için hiçbir mani kalmaz'


Yine İran'la yakın ilişki içinde, Rusya'yla dostuz Çünkü müşterek düşmanımız Batılılardır O zaman Sovyet ve Avrasya Paktı'nda yer alan Türkiye, Batı'ya karşı güçlü bir ülke konumundaydı Şimdi yeniden bir Avrasya Paktı sözkonusu Türkiye bu paktın içinde mutlaka yer almalıdır Yoksa başını dertten kurtaramayacak Rusya, Çin ve Hindistan'la anlaştı, bu üç devletin nüfusu hem çok kalabalık, hem nükleer güçlerdir Bunların içerisine bizim 5 Türki devleti de girdi Orada muazzam bir blok var Bu bloka iki ülkenin daha girmesi lazım; İran ve Türkiye


Mustafa Kemal'in sağlığı boyunca Batılılarla imzalanmış bir tek anlaşma yok Buna mukabil, Musul yüzünden İngilizler'le, Hatay yüzünden Fransızlar'la, 12 Ada yüzünden de İtalyanlar'la az kalsın harp edecekti Buralarda söz dinlemediği için İngilizler Kürtleri tahrik etti, Fransızlar Dersim İsyanı'nı çıkardı, İtalyanlar da nutuk attı


Türkiye Çağdaş uygarlık düzeyine çıkabilmek için ne yapmalıdır?


Bunun için Türkiye'nin ekonomisi ulusal olmalıdır Türkiye ne yapıp yapıp kendi ulusal sentezini yapmak zorundadır Ulusal kültür sentezi yokturOsmanlı ve Selçuklu inanılmaz güzellikte bir ümmet kültür sentezi sunmuştur Gazi, Dil Kurumunu ve Tarih Kurumu'nu bunlar için kurmuştur Biz burdan Batı kültürü, Batı kültürü deyip duruyoruz, oraya gidince Batı kültürünün olmadığını görüyorsunuz Fransız kültürü, İngiliz kültürü, Alman kültürü, Amerikan kültürü var Hepsi birbirinden çok farklıdır Tek ortak değerleri; Hristiyanlık Onlar, Batı Hıristiyan Kültür çevresini oluşturmuş Burda da bir doğu müslüman kültür çevresi var Müslümanlık din olarak ayrı, ama bir de kültür boyutu var Kültür olarak bunu bırakıp Hıristiyan kültüründen yararlanıp ulusal sentez yapamazsınız O zaman ne oluyor aydınla halk arasında şimdi yaşadığımız karşıtlık çıkıyor Halk aydını benimsemiyor, itiyor Aydın da halkı benimsemiyor, bundan da gavur yararlanıyor Aydını kullanıyor istediğini yaptırıyor İşte görüyorsunuz; milyon dolarlar gönderip istediği gibi kullanıyor Çünkü senin kendi değer ölçülerini ortadan kaldırıyorlar Bu defa halk pusulasını şaşırıyor Kültürsüzleştiriliyor


Sadece aydınların mı, devleti yönetenlerin de halkla, halkın değerleriyle arası barışık değil sanki?


Şu adamlara (AKP'lirere) niçin oy verdiler? Ben seçim günü de söyledim, 'Bu seçimin ve bundan önceki seçimin önemli tarafı kazananlar değil, kaybedenlerdir" Her iki seçimde de kaybedenler Türkiye'ye son 50 yıldır aynı dış politikayı empoze edenlerdir Halk bunları tasviye ediyor Peki niye bunlara rey verdi? Kime versin Denenmemiş başkası yok Bunları acaba yaparlar mı diye deniyor Hem müslüman, hem ılımlı, hem de Batı seviyor


Niye seviyor Batı?


Anlaştı bunlar Batı'yla Başında her şeyi sattılar, şimdi ne yapacaklarını bilmiyorlar Asker fırçalıyor bunları durmadan 1940'lı yıllarda 'NATO'ya girersek esir olacağız' diye yazdığı için Mehmet Ali Bey'i fakülteden kovdular


Az gelişmişliğin sonucu değil mi bunlar?


Biz az gelişmiş bir ülke değiliz Birleşmiş Milletler'in istatistiklerine göre dünyada 20, Silahlı Kuvvetlerde de 6 sıradayız Bunun neresi az gelişmişlik? Sorun adaletsiz gelir dağılımında, kişi başına düşen milli gelirde Uygulanan sistem, fakiri daha fakir zengini daha zengin yapıyor


Kalkınmaktan vazgeçtik, asıl kötü olanı, kalkınma politikasını cumhuriyet döneminde yetişen sağcı politikacıların da benimsemesine rağmen, yabancıların baskısıyla terketmiş olmamızdır İki tane sağcı lider vardı ikisi farkında olmadan zannediyorlardı ki, Komünizme karşıyız ya, ABD ve Avrupa bize destek olur onlara da dayanarak kalkınırız sanayimizi kurar herşeyi yaparız Bunlardan Süleyman Demirel, diğeri Erbakan'dır İkisi de Türkiye'nin kalkınmasına inanırlar, sanayileşmesine inanırlar, Türkiye'nin güçlü olacağına inanırlar Demirel'in bir konuşması vardır Meclis kürsüsünden, '7 tane büyük enerji ve sanayi kompleksi kuracağız Gerekli bütün planları yaptık, fizibiliteleri hazır Bunun için krediye ihtiyacımız var, krediyi önce Amerika'dan istedik vermedi Avrupa Birliği'nden istedik vermedi, Dünya Bankası vermiyor Böyle bir çaresizlik içindeyiz' diye şikayet ediyor O zaman Ruslar, biz yardım edelim dediler Demirel vatansever olduğu için üstüne atladı işin 7 büyük anlaşma yaptık Ruslarla İskenderun Çelik, o zaman yapıldı Bu hiç affedilmemiştir Hatta ben bir yazımda da yazdım '12 Eylül'ün arkasında bunu arayın, sen Ruslarla anlaşıp böyle şeyler yapar mısın? Al sana darbe'


12 Eylül darbesini ordu yapmadı mı?


Tamam ordu yaptı ama, cihet-i askeriyenin bu konudaki tavrı, Rusya yıkıldıktan sonra netleşti Çünkü NATO, Rusya'ya karşı öyle şartlandırıyordu ki bizim orduyu, 'Rus bolşevikler gelecekler ananızı ağlatacaklar, sıkı duralım onları yıkalım' Öyle ki; Türkiye'de bir karışıklık çıkıyor Ruslar yapıyor, talebeler dövüşüyor Ruslar çıkarıyor denildi


O zaman ordu dolduruşa mı geldi?


Hem de nasıl Hem de nasıl Demek istediğim şu; Türkiye NATO'ya angaje edildikten sonra, iktidara geldikleri zaman istediklerini yapamama gibi bir çaresizlikle karşı karşıya kaldılar Bu çaresizlik içinde cambazlık etmeye gayret ederler çünkü, hiç birinde kuvay-ı milliye cesareti yoktur


12 Eylül darbesinde dış güç parmağını inkar edemeyiz, çünkü Komünizmle Mücadele Cemiyeti İzmir'de kurulduğu sırada, Fethullah Hoca bu cemiyetin içindeydi Ben o zaman Demokrat İzmir'i yönetiyordum İşin tamamen içindeydim Komünizmle Mücadele Cemiyeti niye kuruldu? Yahu Türkiye'de komünizm yok Komünistlik de yok


Kim kurdu o zaman?


Kim kurduracak, belli Öyle bir şey ki bunu kurdurdular, ama mücadele edeceği adam yok ODTÜ'nün, Hacettepe'nin solcu 68 Kuşağı hareketleri onun kurulmasından sonradır Onun çatışacağı düşmanı orda örgütlediler Çünkü 68 Kuşağı da şaibeli bir kuşaktır Kimler tarafından yönlendirildiği şüphelidir 68 Kuşağı Fransa'da ayağa kalktığı zaman Komünist Partisi onları desteklemedi, Bunları ABD bizi bölmek için yapıyor diyerek onlara karşı çıktı Çünkü hepsi Maocu'ydu Yani oyun çok büyük O oyunun içinde burdaki çocuklar dünyadan haberi olmadan, ortaya çıktılar


Anlaşılmaz olaylardan biri de, kan gövdeyi götürürken, şiddetli çatışmalar yaşanırken, 12 Eylül sabahı düdük çalıyor herşey bıçakla kesilmiş gibi sona eriyor Bu nasıl oluyor?


Tabii tabii Bütün bunların geride hazırlandığı örgütlendiği, gizli servislerin rol oynadığını artık herkes biliyordu Fakat Rusya'nın dağılışı bizim nihayet intibaha gelmemize imkan sağladı, Silahlı Kuvvetler yola girdiler Gördüler ki, bize kazığı atan Ruslar değil, Amerikalılar'dır


İNÖNÜ İLE ATATÜRK HİÇ AYNI DÜŞÜNMEDİ


İsmet Paşa, Mustafa Kemal'le aynı düşünmüyor muydu? Ordunun siyasete karışmasına karşı değil miydi?


İsmet Paşa ile Mustafa Kemal arasındaki beraberlik çok ciddi bir dostluk sanılıyor ki, değil 1935'li yıllarda İsmet Paşa yeni bir Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tüzüğü hazırlamaya karar veriyor İsmet Paşa, o zaman hem Başbakan hem CHP'yi idare ediyor Genel sekreteri de bildiğimiz Recep Peker Yeni tüzük hazırlansın diye İsmet Paşa Recep Peker'i Avrupa'ya gönderiyor, Avrupa'daki partileri incelemesini istiyor Tüzük geliyor, İsmet Paşa ve Recep Peker İmzaladıktan sonra Mustafa Kemal'e sunuyorlar, tüzüğü önce katipi olan Hasan Rıza bey alıyor Hasan Rıza Bey de akşam Mustafa Kemal'e takdim ediyor Ertesi sabah geldiğinde Hasan Rıza Bey, Mustafa Kemal'i daha banyodan yeni çıkmış bornozu sırtında elinde o belge ile görüyor, Mustafa Kemal soruyor, 'Kimmiş bu zorbalar? ' diyor Tabir aynen bu 'Hangi zorbalar? ' diye soruyor Hasan Rıza Bey MKemal diyor ki, 'Bu tüzüğün söylediği zorbalar Çünkü tüzüğü hiç beğenmemiş, hatta kızmış, neden? Nedeni çok basit İsmet Paşa, Recep Peker'i Almanya ve İtalya'ya göndermiş İncelediği partilerse biri Nazi Parti, biri Faşist Parti CHPtüzüğü bir Nazi ve Faşist parti tüzüğü Tüzükte bir yeni kuruluş var, o da şu, Büyük Millet Meclisi'nin üstünde bir yüksek konsey O yüksek konseyin, Almanya ve İtalya'daki ismi 'Yüksek Faşist konsey' Yani Meclis onların işine gelmeyen bir karar alırsa, o konsey bunu reddedebiliyor Yani Cumhuriyet fikri, halk hakimiyeti hepsi gümbürtüye gidiyor Mustafa Kemal, 'İsmet bunu görerek mi imzalamış? ' diyor


6 ay sonra Recep Peker'i 1 yıl sonra da İsmet Paşa'yı görevden alır İsmet Paşa'nın o tüzüğü yaptırmasının nedeni; Mustafa Kemal'in hasta olduğunu bilmesidir Gazi'nin öleceğini de biliyorlardı Nasıl olsa ölecek kendi iktidar olacak, iktidar olunca da uygulayacaktı Tüzüğün bir kısmını Gazi, Kurultayda değiştirse de tamamı değişmemiştir Dolayısıyla CHPtüzüğü Nazi ve Faşist tüzüktür Hiçbir şey de değişmemiştir Almanya'da da İtalya'da da devletle parti birdir Bizde de öyleydi


1936'da, babam Konya'nın Ilgın ilçesinde kaymakamdı, Konya valisinden tebrik geliyor, Tebrik'in altında şu yazıyordu; Cemal Bardakçı altında 'Konya Valisi ve CHP İl Başkanı' ikisi beraberdi Aynen Nazi'ler gibi İnönü, yönetimi eline aldıktan sonra Gazi'yi isyan ettiren o zorbalıkları fiilen uyguladı Asıl önemlilerinden biri de şu; Mustafa Kemal'in kurduğu müdafa-i hukuk ve onun hükümetleri, TBMM,İstiklal Savaşı yaparken savaştan sonra izlediği dış politika ile İnönü'den farklıdır Bir, Mustafa Kemal Sovyetlerle dost oldu, iki İran'la işini sağlama bağladı, üç, güneydekiler (Irak ve Suriye) ile işbirliğine girdi Gazi'nin Türkiye için düşündüğü jeostratejik savunma doktrini Batı'ya karşı Cenahını Rusya ile güvene alıyor, güneyini Sadabat Paktı'yla güvene alıyor, sırtını İran'a veriyor Şah da buraya ziyarete geliyor Ve Şah'la çok yakındırlar Şimdi bir bu mantığı düşün, bir de Gazi öldükten 8 ay sonra Fransa ve İngiltere'yle gidip ittifak yapan İsmet Paşa'yı düşün


BUGÜN ORDUNUN BAŞINA MEHTERİ KOY YİNE VİYANA'YA GİDERSİN


Mesela bir Alman Milletvekili Türkiye'ye geldiğinde, 'Ben Almanya'nın Genelkurmay Başkanı'nın adını bilmiyorum' demişti Ama bizim ülkemizde sanıyorum dağdaki çoban dahi kuvvet komutanlarımızın ismini eksiksiz bilir Bu bir fark değil mi?


Şimdi hiç nefesini yorma çocuğum Bu millet asker millettir diye bir laf var Bütün başbuğlarımız Türk tarihinde hep askerdir Bu memleket askerdir Askerlerce yönetilir


Doğru mu peki?


Doğrudur Çünkü biz öyle yönetilmeye alışmışız


Sizce Türkiye bu çıkmazdan nasıl kurtulur?


Türkiye'de savunmanın, eğitim ve öğretimin ve ekonominin kesinlikle ulusal olması lazım TC bunu örgütlemezse geleceği iyi değildir Ordu bile ulusal davranamıyor, zaman zaman taviz veriyor Ordumuzu Almanların, donanmamızı İngilizlerin, jandarmamızı Fransızların eline verdik battık Şimdi hepsi birden NATO'nun kontrolünde Milli Eğitimimiz Avrupa Birliği'nin kontrolünde Ekonomimiz Amerika ve Avrupa'nın kontrolünde Olmaz


Bir yazınızda 'inek solculuğu'ndan bahsediyorsunuz Bu benzetme ile neyi anlatmaya çalışıyorsunuz?


İnek solculuğu her zaman var Şimdi mesela başka bir solculuk var onlar kendilerini solcu sanıyor bana göre değiller Türkiye'de bütün siyasi hareketleri Batı kontrol ediyor İsim vermek istemiyorum bazı solcu geçinen partiler var, nutuklar atıyorlar falan, fakat geride o Avrupalılık fikrine taraftarlar Avrupalıların himayesindeler Avrupalılarla işbirliği içindeler AKP neyse onlar da o Hiç farketmez Onlar iktidara geldiğinde yine Avrupa iktidara gelecek


ABD, İSLAM COĞRAFYASI'NA SALDIRIYOR


ABD'nin son operasyonu neyi amaçlıyor?


Rusyayı dağıttılar, Yugoslavya'yı dağıttılar, Irak'ı dağıtıyorlar, İran'ı dağıtacaklar, Suriye'yi dağıtacaklar, Türkiye'yi dağıtacaklar, sistem bu Çünkü petrolun düğümü İslam Coğrafyasında Ona sahip çıkmak istiyorlar ABD dünyaya hakim olmak istiyor çok açık Gizlemiyor


Türkiye gereken tavrı alabiliyor mu?


Türkiye'nin şimdiki halde bir tavrı yok Ne yapacağını şaşırmış durumda Yapabileceği şey Avrasya ile flört etmek Zaten tek kurtuluş da o dur Gazi'nin politikasını uygulamaktır, nedir o; Avrasya'ya el atmak, komşularla işbirliği yapıp, Batı'ya cephe almak


Türkiye'nin güney politikası Mustafa Kemal'in politikası olmalıdır Nedir? Irak ve Suriye'ye siz de bağımsız olun beraberliği konuşalım, gerekirse federasyon yapalım, diyor Bu Türkiye'nin Ortadoğu'da Balkanlarda haklarını savunabilmesi için en akıllıca bir yoldur


Ama milyarlarca dolar borç var, eli mahkum değil mi?


Hiç önemi yok, Türkiye'nin ekonomisi güçlü, hiç güçlü olmasa gavur gelir burda o kadar yatırım yapar mı? Türkiye'nin yıkılacağı falan yok bunlar laf Dünyanın 6 Büyük ordusu sende olacak sen yıkılacaksın Bugün ordunun başına mehteri koy yine Viyana'ya gidersin


Şimdi yapılacak şey farklılıkları bir yana bırakıp, ülkeyi sağlama bağlamak, kozlar sonra da paylaşılır


Silahlı Kuvvetler sadece 12 Eylül'de değil pek çok kez darbe yapmıştır?


Darbe yapmak akıllılık değil Mustafa Kemal ideolojisini incelediğiniz zaman, 'Askerle politikayı ayırmalıyız' diye yırtındığını görürsünüz Bunu söylerken yaşadığı tecrübe var, ittihatçıları biliyor


Kendi de ittihatçıydı?


Kendisi tam bir ittihatçı değildi Gazi hepsini bir yokluyor, masonluğu bile yoklamış, fakat sonra masonlara tavır takınıyor ve Türkiye'de yasaklıyor faaliyetlerini


Çankaya'ya sık sık gelen Gazi'yle görüşen bir adam var Meğer bu Gazi'ye masonluğun kötü olmadığını anlatmak için gelirmiş Geliş nedeni, Gazi Yargıtay'daki bir üyenin mason olduğunu öğrenince görevden almış, bunu alınca masonların etekleri tutuşmuş, onu yollamışlar, 'Aman böyle olmasın' çünkü masonlar herşeye hakim olacak ya Gazi bunun mukabilinde ne yaptı, hepsini kapattı


Şimdiki masonlar Atatürkçü olduklarını herkesten çok dillendiriyorlar?


İnönücü onlar Atatürkçü değil, Atatürk masonluğu yasaklamıştı Şimdi bakın, İki büyük Mason Birisi Selanikli maliyeci Cavit Bey'dir İttihatçılar zamanında Maşrık-ı Azam oydu Yenildiler hepsi kaçtı, ama o İstanbul'da idi İşgalciler geldiler, Hürriyet ve İtilafçıların içerisinde masonların en kıdemlisi de Filozof Rıza Tevfik Bey'di İnanılmaz birşey Biri itilafçı, biri ittihatçı birbirlerine kedi köpek gibi düşman olmaları lazım gelen bu adamlardan birincisi Maşrık-ı Azamdı Maliyeci Cavit Bey İttihatçıların Avrupalı adamıydı, Avrupalıların menfaat ve fikirlerini savunuyordu Filozof Rıza Bey de Sevr maddesini imzalayan adam Masonlar bunlar Mustafa Kemal'in bunlardan yana olması mümkün mü? Gazi bunlardan birini astı birini sürdü


Sevr'i Masonlar imzaladı yani?


Öyle Aşağı yukarı


Kürtçe serbest bırakılabilir mi?


Bakın bizim imparatorluğumuzda yıllarca kalan milletler bizden ayrıldıklarında hiç bir şeylerini kaybetmeden ortaya çıkabildiler Hiç dokunmamışız onlara Cezayir, Tunus yıllarca bizde kaldı, hiç kimse Türkçe bilmiyor Yüz yıl Fransa Hakimiyetinde kaldı, herkes Fransızca konuşuyor


Sizce Atatürk de istismar ediliyor mu?


Atatürk'ün istismarı özellikle İsmet Paşa ve Bayar (Celal) döneminde yapıldı Atatürkçülük diye İnönü mantığını savundular Ve bizi Batılılaşmaya sevkettiler Halbuki Gazi'de Batılılaşmak yok durmadan Batı'ya karşı adam


Şimdi?


Şimdi benden başka Kemalist kalmadı ki


Biraz da 28 Şubat'ı konuşalım, tankların yürümesi, üst üste verilen üst düzey askeri kişilerin demeçleri Demokrasi içinde bunları nereye koyabiliriz?


Bu meselelerde, Batı ülkelerinde işçi sınıfı devreye girer Ve çok güzel çözer, nasıl? Bir genel grev yapar hükümet gider Ama sen işçi sendikalarının tepesine vurursan, adamları hapse atarsan partilerini kapatırsan, canlarını yakarsan, işçi sendikaları devre dışı kalırlar Demokrasi demek sermaye gücüne karşı emek gücü demek


28 ŞUBAT'TA MASONLARI GÖRMEZDEN GELDİLER


O dönemde gündemden düşmeyen cemaatler, Fadime Şahinler, ne oldu da bir anda kayboldu? Daha da önemlisi bu ülkede, kökü dışarda din dışı faaliyet gösteren tehlikeli gruplardan neden hiç bahsedilmiyordu?


Bakın ben 28 Şubat sürecinde de yazdım, diyorum ki, bir takım İslami tarikatların geliştiği, beslendiği hatta semirdiği doğrudur, bunların bir kısmının büyük servetleri olmuştur, bu büyük servetlerle büyük işler yapmaktadırlar Ama Türkiye'de hiç lafı edilmeyen bir takım başka tarikatlar da vardır, Silahlı Kuvvetler bunları görmüyor mu? Soru buydu Ve isimlerini sıralamıştım; masonlar, rotaryenler, lionslar, bunların hepsi tarikat, bu tarikatların aynı şekilde ilişkileri servetleri, aynı şekilde fırıldakları vardır Öbürleri nasıl burunlarını siyasete sokuyorlarsa bunlar da burunlarını siyasete sokmaktadırlar hatta şunu da ilave etmiştim bir konuşmamda, 'hatta müslüman tarikatlar onları taklit etmektedir Çünkü ilk başlayan onlardır'


Sizce niçin ses çıkarılmıyordu?


O zaman ses çıkarılmıyordu bunun da iki sebebi vardı; birincisi yüksek kumanda kademesinde masonlar vardı Öyle olunca tabii dokunulmaz oluyorlar Ama yüksek kademe içerisinde Nakşi bulamazsın o yok Olsaydı belki onları da mazur gösterirlerdi o zaman Demek ki biraz ondan oluyor


Oysa TSK mensuplarının kökü dışarda dernek ve kuruluşlara üye olması yasak, öyle değil mi?


Şimdi tabii bundan haberdar olmadınız herhalde, çünkü büyük basının yarısından çoğu mason olduğu için bunları yazmadılar Bundan aşağı yukarı 4-5 ay evvel Genelkurmay Başkanlığı bir tamim yaptı 'Masonluk, roteryenlik gibi kulüplere üye olanlar hakkında takibat yapılacaktır' şeklinde Yani şimdi intibaha geldiler, onları da atacaklar Daha yeni, yeni Bana sorarsanız, 12 Eylül yani Turgut Özal'dan İsmail Hakkı Karadayı'nın Genelkurmay Başkanlığına kadar olan dönem içerisinde yönetim tamamiyle dış merkezliydi


Bakın Çevik Bir Amerika'nın adamı, tasfiye edildi, onu tasfiye ettiler ÇevikBir Doğan Güreş olacaktı, onun için yetiştirilmişti Bilmediğiniz bir şey de söyleyeyim; Sabatayisttir, dönmedir Son zamanlarda dönmelere çok cesaret verdiler Dönmelere bir şey diyemezsiniz, bütün sultanlarımız dönmedir unutmayın Devşirme bizim sistemimizde var Devşirmeyi kötü bir şey saymayız Biz Osmanlıyız onu unutmayın


İstersen müslüman ol ama, çıkıp da 'benim inandığım gibi olacaksın' dersen bu olmaz


MECLİS BAŞÖRTÜSÜ YASAĞINI KALDIRIRSA SAYGI DUYARIM


Aynı şekilde Laiklik adına, benim gibi giyinecek benim gibi konuşacaksın dersen bu da yanlış değil mi?


Laikliğin icad edildiği Fransa'da biri fakülteye girerken o fakültenin giyim talimatnamesine uymak zorundadır Fakültelerin, bazı müesseselerin giyim talimatları vardır Bunları önleyemezsin Onlar onu öyle görmüşler yazmışlar 'Böyle yapmakta haksız davranıyorsunuz' dersin, oturma eylemi de yaparsın bunlar senin hakkın ama zorla bu işi yapmağa kalkamazsın


Kimse zorla bir şey yapmıyor ki, haklarını arıyorlar?


Zorla yapmıyor ama zor çıkıyor neticede


Tepkileri duyan yoksa ne olacak?


Duymazlarsa o devletin işi, buna karışamıyorsun işte


Ama bu inanç meselesi ise, inanç özgürlüğü istenemez mi?


Hayır Şimdi askere giden bir kız ben türbanla gideceğim diyebilir mi? Talimatnamesi vardır Ona uymak zorundasın Müesseselerin böyle hakları vardır


Bu mudur demokrasi?


Demokrasi başıboşluk değildir Karl Marks'ı anacağım, Marks diyor ki, 'Hürriyet, zaruretlerin idrakidir' bunu bir kenara yazın


Tam tersini düşünün, öyle bir iktidar geldi ki, demokrasi ve devlet adına bir genelge yayınladı, bundan böyle bayanlar başı açık olarak üniversiteye giremezler Aynı fikirleri savunur musunuz?


Devlet koymuşsa değil, Meclis koymuşsa savunurum


Meclis böyle bir yasa çıkarırsa savunur musunuz?


Bitti Gayet tabii Yahu sen o zaman halk hakimiyetini savunmuyorsun Halk hakimiyeti önemli Demokrasi hakkındaki fikriniz yanlış, demokrasi o değildir, demokrasi disiplinlidir Fransa bunun örneğidir inanılmaz bir disiplin vardır orda


Ama bugün Meclis'in başörtüsünü yasaklayan bir kanunu yok ki?


Zaten her yerde de türban yasağı yok ki, isteyen geziyor dolaşıyor Belirli yerlere giremiyorsun Niye çünkü onlar yasaklamışlar Onlara da karışamıyorsun


Şimdi sen YÖK'e müdahale edemiyorsunÇünkü onlar Cumhuriyetin kurumları, nasıl orduya müdahale edemiyorsan ona da edemiyorsun


Askerde iken, Silahlı Kuvvetler tarafından hazırlanmış, 'Yıkıcı ve Bölücü faaliyetler' kitabında Mustafa Kemal'in 'Komünizm bir yılandır, görüldüğü yerde başı ezilmelidir' şeklinde bir sözü var Sizin anlattıklarınızla çelişmiyor mu bu?


Uydurma bir laftır, ben sana bunun tam aksini söyleyen yüz tane Gazi'nin lafını çıkarır getiririm Mustafa Kemal bolşevikliği de savunuyor, Sosyalist partilerini de savunuyor, hatta Sovyet heyetinin başındaki adama şöyle bir lafı var; 'Bizim komünistlerle bir problemimiz yok Hatta biz burda bir komünist partisi kurduk, ben de üyesiyim' diyor Mustafa Kemal Türkiye Komünist Partisi'nin üyesidir Daha komiğini söyleyeyim TBMM İçinde kurulan ilk iki partinin ikisi de komünisttir Birisi Türkiye Komünist Fırkasıdır Biri de Halk Iştırakıyyün Cemiyeti'nin fırka haline gelmiş şeklidir


O sizin söylediğiniz hikaye, soğuk savaş döneminde -ismini söylemek istemediğim- tarihçi geçinen ama çok palavrası olan bir arkadaşımızın uydurmasıdır Böyle birşey yokGazi 'Komünizm ezilmelidir' diyemez Çünkü bütün politikası komünizmle dostluk üzerinedir


Politikayı düşünür müsünüz?


Politikayı sevmem,


Oy vermediniz mi?


Hayır vermem


Atatürk'ün Partisi var CHP?


Atatürk'le ne alakası var CHP'nin Demin anlatttım sana tüzüğünün nasıl oluştuğunu Mustafa Kemal neyi kayıp etmiş de onu bulmuş CHP


DİN ÇATIŞMASI YAPILACAK


Mihri Belli ile aranız nasıl?


Mihri'yi ben başından beri sevmem Onlar bizden daha önceki nesilden ama Amerikancıdır


Mihri Belli de Amerika'ya karşı olduğunu her fırsatta dile getiriyor?


Mihri'nin Yunan Komünist Partisi'yle Yunan Komünist Partisi'nin de Amerika'yle arası çok iyidir Bu ilişkileri bilmek lazım


Eskiden sağ-sol kavramlarını kaşıyarak çatışma amaçlayanlar şimdi neyi kaşıyorlar?


Şimdi dini kaşıyorlar Çünkü yalnız Türkiye'ye mahsus değil dini inançlar Afganistan'da da aynı şeyi yaptılar o çevrede ılımlı bir müslümanlık meselesini kaşıyorlar, bunu kaşımaya devam edeceklerdir Hıristiyanlıkta, ümmetçilikten millete geçerken yani burjuvazi iktidar olurken çok ciddi bir değişiklik yaşandı İslam'da bu yaşanmadı çünkü İslam'da burjuvazi bir türlü çıkmadı Burjuvazi daha yeni yeni çıkıyor yeni yeni çıkınca da kendine göre bir din isteyecektir


Sizce Türkiye'de demokrasi uygulanıyor mu?


Klasik manada sadece Türkiye'de değil, hiçbir yerde demokrasinin olduğu söylenemez Ben kesin demokrasiden yanayım Sosyalist demokrasinin de ne olacağını çok rahat tarif edebiliyorum Sosyalist demokrasi de olabilir Ülke komünist de olur ama partiler gene olur


Gerçek anlamda Laiklik uygulanıyor mu?


Türkiye laiktir ama Türkiye'de laikliği din aleyhtarlığı, dine karşı gelme gibi yorumlayan bir kesim vardır Bazı iş çevreleriyle masonlar ve farmasonlardır Asıl ordadır bunların başı


Laikliğin uygulanış şekli de bunda etkili olmuş olamaz mı?


Yoo Yahu Türkiye'de gerçek anlamda laiklik olmasaydı dindar gözüken partiler iktidar olabilirler miydi?


Dindar kesim üzerine kurulan baskılardan dolayı kasdettiğiniz partiler oy almış olamaz mı?


Hayır Halk dış politikanın başka olmasını istiyor, öncekileri tasviye etti bu belki yapar diye Halk Batı ittifakı istemiyor, Batı'yla anlaşmak istemiyor, iki seçimde de hep bunlar kaybetti


Askerin konumu ve müdahalelerini nereye koyacağız?


Bizim geleneksel idare anlayışımız yönetimin güçlü olmasındandır Biz de herkes, 'Assınlar iki üç kişiyi bak nasıl düzelir herşey' der Bu bizim mantığımızdır Biz askeriz unutmayın Biz Avrupalı değiliz

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.