Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
18ve, jeoloji, yüzyılda

18.Ve 19. Yüzyılda Jeoloji

Eski 08-17-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

18.Ve 19. Yüzyılda Jeoloji





Jeolojinin alt disiplinlere ayrılması 16 ve 17 yüzyıllarda başlamıştıGene de metafizik düşünce etkisini sürdürüyorduHerşeyden önce simyacılar iş başındaydılarÖrneğin demirli çökellerin Yer’in merkezinden yayılan ısı sonucu oluştuğunu,ama bu sürece belirli burçların yol açtığına inanıyorlardıBuna rağmen Alman bilim adamı GAgricola mineralleri fiziksel özelliklerine göre sınıflandırdıBirçok minerali ayrıntılı şekilde tanımladıPaleontoloji alanında, Danimarka’lı jeolog NSteno fosillerin organik kökenli olduğunu vurguladı

*

18yüzyılın en önemli iki jeoloji kuramı Neptüncülük ve Plütonculuktu Neptüncüler, Yer’in bir zamanlar bulanık ve çamurlu bir okyanusla kaplı olduğunu varsayıyorlardıBu sudan düzensiz okyanus tabanına çökelen ilk tortulların graniti ve öteki kristalin kayaçları oluşturduğunu ileri sürüyorlardıBöylece okyanus alçaldıkça,yeni tortullar katmanlar halinde üst üste biniyordu James Hutton önderliğindeki Plütoncular ise, Yer’i ısı makinesi gibi işleyen dinamik bir cisim olarak tasarlıyorlardıAkarsular karaları aşındırarak taşıdıkları molozları deniz dibine çökeltir Yer’in iç kesimlerindeki ısı,belirli bölümlerin genleşmesine ve pekişmiş olan deniz çökellerinin yükselerek yeni karalar oluşturmasına yol açar

Gözlemcilerin elde ettikleri somut bulguların yorumu da tartışma konusuyduÖrneğin ilk çağlardan kaldıkları kanıtlanan midye kabukları ve diğer deniz fosilleri nasıl oluyordu da dağların tepelerinde bulunuyordu?O kadar yüksek yerlere nasıl çıkmışlardı?

Neptüncüler,yüksek yerlerde bulunan deniz kabukları ve yeryüzündeki her şeyi yükselip alçalan deniz seviyeleri ile açıklıyorlardıDağların,tepelerin ve diğer yüzey şekillerinin Yerküre’nin kendisi kadar yaşlı olduğuna ve ancak küresel sellerin oluştuğu dönemlerde,sular altında kalınca değişime uğradığına inanıyorlardıPlütonculara göre ise,yanardağ ve depremler yeryüzünü durmadan değiştirmiştiAma denizlerin bu değişime hiçbir katkısı yoktu Plütoncular’ın rakiplerine sorduğu en önemli soru,sellerin oluşmadığı dönemlerde onca suyun nereye gittiği ile ilgiliydiEğer bir zamanlar Alp Dağları’nı kaplayacak kadar su olduysa,bu su şimdi neredeydi?Ama gene de midye kabuklarının dağ tepelerine nasıl çıktığını ikna edici şekilde açıklayamıyorlardı

18yüzyılda jeoloji, James Hutton’ın geliştirdiği birörneklilik ilkesi üzerinde yükselen bilim dalı durumuna geldi Birörneklilik ilkesine göre,yer yüzeyi biçimleri,jeolojik çağlarda gerçekleşen uzun fiziksel,kimyasal ve biyolojik süreçlerin sonucunda oluşurBaşka bir ifade ile,jeolojik çağlar boyunca doğal süreçlerin Yer üzerindeki etkileri,çeşitli kayaçların oluşmasına yol açan başlıca etkendir

*

19yüzyılda,kristalografi ile minerallerin ve kayaçların sınıflandırılması için önemli gelişmeler kaydedildiİsveç’li JBerzelius,mineralleri kimyasal bileşimlerine göre sınıflandırdı ve silikat minerallerini tanımladıİngiliz WSmith,yerkabuğu katmanlarının her birinin tanıtıcı fosil toplulukları içerdiğini bulduBöylece çeşitli bölgelerdeki katmanların arasındaki bağıntının fosil içeriklerine göre belirlenebileceğini öne sürdü

Bu yüzyılın önemli kuramlarından birisi,Fransız bilgini Baron GCuvier’in doğal afetler (katastrof) veya tümyıkımcılık kuramıdırBu kurama göre,jeolojik çağlarda oluşan doğal afetler yeryüzündeki canlıları yok etmişti ve bu organizmalar fosil halinde kayaçların içine girmişti Charles Lyell bu kurama karşı birörneklilik ilkesini geliştirdiJeolojik değişimlere yol açan nedenlerin günümüzde de geçerli olduğunu ve bu nedenlerin her zaman aynı ortalama enerji düzeylerinde etkide bulunduğunu savundu

*

Yüzyılın ortalarına doğru Avrupa’daki fosil içeren katmanlar jeolojik bir kronoloji uyarınca sıralandıKayaç sistemleri dönem olarak adlandırılan çağ dilimleri içinde toplandıDönemler ise zaman olarak adlandırılan çağ dilimleri içinde gruplara ayrıldı

Yanardağ etkinliklerini ve yerkabuğundaki yükselme,batma,bükülme ve kıvrılma olaylarını ABD’li EDutton inceledi ve dengelenme ilkesini ortaya attıBu ilkeye göre,yerkabuğunun düzeyi,yoğunluğu tarafından belirlenirGörece hafif kütleler yükselerek kıtaları,dağları ve platoları meydana getirirDaha ağır olanlar ise batarak havzaları ve okyanusları oluşturur

KAYNAK

AnaBritannica

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.