08-17-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Laiklik Çeşitleri Ve Türkiye'de Laiklik
Radikal Laiklik
Aşırı Laik(çi) Devletler, radikal laikliği yani din dışı bir diktatörlüğü severler İktidarda bulunan laik elitler, bürokratlar, reformistler veya devrimciler, ideolojilerine çok bağlı oldukları için, başka görüşlere tahammülleri olmaz Bu durumda dinin, bütün unsurlarıyla hem siyasî hayattan, hem de sosyal ve ferdî hayattan ihraç edilmesi ve dinsizliğin yaygınlaştırılması gerekmektedir Radikal laikçiler (ateistler), dünyevîleşme ve dinden tamamen bağımsızlaşma adına dinin, sosyal ve siyasî hayattaki etkisinin tamamen yok olmasını arzu ederler Devletin yanında toplumun da laik olması yönünde sürekli olarak devrimlerin veya kamusal baskının yapılmasını savunurlar Komünist sistemlere bağlı eski Doğu Blok ülkelerinde bu tür laiklik uygulamaları görülmüştür
Kontrollü Laiklik
Böyle bir laik devlet, Laikliği kendi kontrolünde tutan bir devlettir Din işleriyle devlet işlerinin birbirinden ayrılmasından ziyade, dinin devlet tarafından baskı ve denetim altına alınmasıdır Kişilerin ferdî inançlarını ve ibadetlerini koruyan ve-fakat toplumsal ve siyasî bir nitelik kazanmasını arzu etmeyen bir laiklik anlayışı burada hâkimdir Böyle bir laikçi uygulamada, kamusal hayatta dinî simgeler kabul edilemez, dinî hayat sadece özel alanda geçerli olmalıdır Böyle bir laik sistemde, dinî cemaatler özerk değildir Diyanete, siyaset ve hükümet hâkimdir Yani, dinî cemaatlerin liderlerini ve din adamlarını siyasetçiler tayin eder Din hizmetleri böylece resmî kalıplar ve ideolojiler çerçevesinde memur statüsünde din adamları tarafından yerine getirilir Kısacası, din, siyasîleştirilir, resmîleştirilir veya kamulaştırılır
Demokratik Laiklik
Tarafsız Laik Devletler, demokrasiyi benimsedikleri için, din ve vicdan hürriyetini, hem kapsam (özel-kamu alanı ayırımı yapmadan), hem de dinî gruplar açısından (dinî cemaatler arasında ayırım yapmadan) hiçbir sınırlama koymaksızın teminat altına alırlar Demokratik ve laik bir düzende, devlet farklı din ve inançlara saygılıdır, içişlerine karışmaz, dinî cemaatler de devletin içişlerine karışmamakla beraber, örgütlü bir sivil toplum (cemaat) olması hasebiyle, diğer menfaat grupları gibi, siyasî konularda fikirlerini demokratik bir ortamda serbestçe açıklar ve siyaseti, kendi dünya görüşlerine göre etkilemeye gayret ederler Bazı konularda devletle fikrî çatışmalara da girebilir, uzlaşma sağlanamadığı durumlarda dinî cemaatler halkı bu konularda uyarabilir ve hükümetlere sivil muhtıra (oy vermeme tehdidi) verebilir Devlet, dinî cemaatlerin eğitim, sosyal hizmetler, dinî ayin gibi faaliyetlerini engellemediği gibi, bunlara maddî ve manevî destek de verebilir
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Laiklik
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Laiklik uygulamaları, kendine özgü çizgiler içerse de uygulamalar açısından yukarıda izah edilen laiklik türlerinden hangisine acaba daha yakındır? Cumhuriyet ve onun en önemli temellerinden biri olan laiklik, demokrasiye uygun bir şekilde mi icra edilmekte ya da (radikal-kontrollü) laikliği korumak adına dindarların özgürlük alanı daraltılmakta mıdır? Demokrasi ve özgürlük uğruna (radikal-kontrollü) laiklikten vazgeçmek, Cumhuriyet için bir tehdit olarak algılandığına göre demokratik laiklik anlayışına hiçbir surette izin verilmeyecek mi? Ramazan ve Kurban Bayramları gibi İslâm dininin bayramlarının resmî tatil olduğu bir ülkede bir taraftan dindar (Hıristiyan, Yahudi veya Müslüman) olup olmadığına bakmaksızın herkesi Müslümanlar gibi dinî bayram yapmaya zorlayacaksın ama diğer taraftan da Cuma namazına gitmek isteyen kamu personelini veya kamu alanında başörtülü olarak çalışmak isteyen bir bayanın meslekî kariyerini engelleyeceksin Bu nasıl bir laik devlet modelidir? Türkiye Cumhuriyeti için yeni bir laik model tanımı yapmak kaçınılmazdır
Prof Dr Ali Seyyar (Sosyal Siyaset Uzmanı)
|
|
|