08-17-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Baharın Müjdecisi: Erguvan
Erguvan (Cercis siliquastrum), baklagiller (Fabaceae) familyasından, 10 metreye kadar boylanabilen, tek gövdeli, yaprak döken, çalı görünümünde bir ağaççıktır
Yapraklar karşılıklı, basit, dairemsi 7-12 cm kadardır Dip kısmı kalp şeklinde, ucu yuvarlak, kenarlar tamdır Gençken kırmızımsı-mor daha sonra mavi-yeşile döner Yüzeyi dalgalı düşmeden önce sarıdır Çiçekler 1,5-2 cm uzunluğunda kırmızı-mor 3-6 tanesi birarada bulunur Meyve legümen (fasulye biçiminde) olup, 7-10 cm uzunluğundadır
Işık ağacıdır Kışın donlardan bazen etkilenir Anavatanı Güney Avrupa ve Batı Asya'dır Türkiye'de Ege ve Marmara Bölgesi'nde yayılış yapar Tohumçelikle üretilir Tohumlarda kabuk sertliğinden kaynaklanan çimlenme engeli vardır Tohumlar 2-3 dakika sıcak su ve 24 saat ılık suda bırakıldıktan sonra ilkbaharda ekilir Çelikle üretim temmuz-ağustos aylarında alınan yarı odunsu çeliklerle yapılır ve
Erguvan, yapraklanmadan önce baharın müjdecisi kabul edilen morumsu pembe renkte çiçekler açar Bazı Hristiyan inanışlarına göre İsa'nın ihanet eden havarisi Yahuda kendini bu ağaca asmıştır Efsaneye göre bu olaydan sonra önceleri beyaz olan Erguvan çiçekleri utançtan ya da kandan kırmızıya dönmüştür
Yazın sap kısmından girintili yuvarlak yaprakları olur Sonbaharda ise fasulye benzeri tohumlar bırakır Erguvan çiçeği havaların güzel gitmesi durumunda bazı sonbaharlarda da açar
Erguvan, İstanbul'u, özellikle de İstanbul boğazını bahar aylarında kendine has mor rengine büründürür Bizans ve Hristiyanlığın önemli imgelerindendir Erguvan moru Bizans hükümdarlarının kıyafetlerinde kullanılan bir renktir Doğal yollarla üretilen en zor zenk olduğu için, bir zenginlik ve güç belirtisiydi; imparator dışında hiç kimse mor pelerin takamazdı
Erguvan, yüzyıllar boyu Bursa şehrinin de simgesi olmuştur Osmanlı Sultanı Yıldırım Bayezit'in damadı Anadolu erenlerinden Emir Sultan'ın her yıl erguvan açma mevsiminde Bursa'da müritleriyle buluşması nedeniyle 14 yüzyıldan itibaren düzenlemeye başlanan erguvan şenlikleri, şehrin ekonomisine olumlu etkilerinden dolayı 19 yüzyıla kadar gelenek olarak sürdürülmüştür; günümüzde bu şenlikleri yeniden canlandırma çabası vardır
|
|
|