Deyimlere Sözlügü ( L ) |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Deyimlere Sözlügü ( L )Laçka olmak: 1 Herhangi bir iş gevşek ve düzensiz yürütülmek 2 Mil ya da vida gibi makine bölümleri eskiyip aşınarak işe yaramaz hâle gelmek ”Bu vidalar laçka olmuş, kol tutmuyor ”Lafa boğmak: Birinin söz söylemesine fırsat vermeyip meseleyi gereksiz ve boş sözlerle anlaşılmaz kılmak, gürültüye getirip uzatmak ![]() Laf (söz) altında kalmamak: Bir münakaşa sırasında söylenen her dokunaklı söze karşılık vermek, söz altında ezilmemek ![]() Laf (söz) aramızda: “Söyleyeceğim sözleri başka biri duymasın, bilmesin, konuştuklarımız aramızda kalsın” anlamında kullanılır ”Laf aramızda, Ali yine öç alacağım demeye başlamış ”Laf atmak: 1 Dokunaklı sözlerle sataşmak, uzaktan işittirmek 2 Karşılıklı söyleşmek, konuşmak 3 Sözle sarkıntılık etmek ”Laf atarak beni tahrik etmeye çalışıyorlardı ”Lafa tutmak: Birini konuşarak, gereksiz meseleler anlatarak işinden alıkoymak ”Onu biraz lafa tutup oyalamaya başladılar ”Laf ebesi: Söyleyecek sözü bol olan, her söze karışan, herkese söz yetiştiren, çok konuşan ”Laf ebeliğini bırak da ne söyleyeceksen söyle!”Laf etmek: 1 Konuşmak 2 Bir şeyi dedikodu konusu yapmak ”Akşam buluşalım da iki çift laf edelim ”Lafı (sözü) ağzına tıkamak: Birinin sözünü bitirmesine fırsat vermemek, onu susmak zorunda bırakmak, konuşmasını önlemek ”Ağzını açar açmaz lafı ağzına tıkadılar adamcağızın ”Lafı (sözü) ağzında gevelemek: Söylemek istediğini açık olarak bir türlü söyleyememek, şundan bundan bahsetmek ”Beni görünce şaşırdı, lafı ağzında gevelemeye başladı ”Lafı ağzında kalmak: Söyleyeceğini söylemeye zaman bulamamak, konuşmasını bitirememek ![]() Lafı (sözü) çevirmek: Konuşmasının sakıncalı bir biçim aldığını fark edince söze başka biryön vermek, başka konuya geçmek ”Beni görünce birden nasıl da sözü çevirdi ”Lafını (sözünü) etmek: Bir şey üzerinde konuşmak ”Artık lafını etmeyin şu adamın!”Lafını (sözünü) bilmek: Tutarlı ve mantıklı konuşmak, sakıncalı olmayan ve birini kırmayan sözler söylemek, saygılı ve yerinde konuşmak ”O daima lafını bilir bir insan olmuştur ”Laf işitmek: Birisi tarafından paylanmak, azarlanmak,”Çabuk ol, senin yüzünden laf işiteceğiz öğretmenden ”Laf olsun diye: Rastgele, belli bir amaç gütmeden ”Kızma canım, laf olsun diye söylemiştir o sözleri ”Laf (söz) taşımak: Aralarını açmak maksadıyla birinin bir kimse hakkında söylediği hoş olmayan sözlerini o kimseye ulaştırmak, söz getirip götürmek ”O laf taşıyıcı adamdan uzak durmalısın ”Laf (söz) yetiştirmek: Bir söze karşılık vermekte gecikmemek, durmadan konuşmak ![]() Laf (söz) yok: “Kusursuz, eksiksiz, eleştirilecek bir yanı dahi yok” anlamında kullanılır ”Arkadaşıma laf yok, o mert mi mert biridir ”Lâhavle çekmek: Sıkıntıyı, öfkeyi gidermek, sabır telkin etmek için “Lâhavle” ile başlayan duayıokumak “Lâhavle çekmeden başka bir şey yapamadım ”Lamı cimi yok: “Hiçbir bahane, itiraz, mazeret, duraksama, karşı gelme yok” anlamında kullanılır ”Lamı cimi yok, bu akşam bize geleceksiniz, tamam mı?”Lastikli söz: Değişik mânâlara gelen söz ![]() Leb demeden leblebiyi anlamak: Daha sözün başında ne demek istediğini anlamak, anlayışlı ve kavrayışlı olmak ![]() Leke sürmek: Suç yüklemek, birinin onurunu sarsacak biçimde iftirada bulunmak ”Zorla kadıncağıza kara bir leke sürdüler, Allah`tan hiç korkmadılar ”Leşini çıkarmak: Çok feci dövmek ”Beş kişiydiler, adamın leşini çıkardılar ”Leşini sermek: Öldürmek ”Ben de onun leşini sermezsem…”Leyleğin yuvadan attığı yavru: Yakınlarından ilgi görmeyen, çevresinin uzaklaştırdığı kimse ![]() Lokma ağzında büyümek: Herhangi bir sebepten, acı ya da üzüntüden dolayı lokmasını yutamamak, yiyememek ”Ağzında lokmalar büyümeye başladı, gözleri dolu dolu oldu ”Lokmasını saymak: Birinin ne kadar yediğine bakmak, çok yiyeceğinden korkmak ![]() Lök gibi oturmak: Bir yere bütün ağırlığıyla çökmek, oturup kalmak ”Sedire lök gibi oturunca gacur gucur sesler duyuldu ”Lügat paralamak: Anlaşılmaz, süslü, parlak, ağdalı, konuşma dilinde geçmeyen kelimelerle konuşmak ”Lügat paralamak hoşuna gitmeye başlamıştı ”Lüpe konmak: Değerli bir şeyi bedavadan, emek sarf etmeden ele geçirmek ![]() |
|
|
|