![]() |
Mevlana Celaleddin Rumi - Divan-ı Kebir |
![]() |
![]() |
#1 |
suskun
|
![]() Mevlana Celaleddin Rumi - Divan-ı Kebir![]() Divan-ı Kebir (Büyük Divan) Mevlana Celaleddin Rumi'nin söylediği ilahi aşk şiirlerinden oluşan, 44 bin 8 yüz 34 beyitlik (rubai beyitleri ile birlikte yaklaşık 50 bin beyit) nazım bir eserdir ![]() ![]() ![]() Eser, Horasan ilinin halk Farsçası ile yazılmıştır ![]() ![]() Mevlana bu gazellerinde, "Şems (güneş) başta olmak üzere, bağ-bahçe, gül-bülbül, âşık-mâşûk, deniz-damla, mey-sâkî gibi sembollerle ilâhî aşkı hep ön plânda tutmakta; Mesnevî'sinde olduğu gibi Allah'a kavuşmadan gönlünün huzur bulamayacağını, ilâhî aşkı yazmada aciz kalıp kaleminin kırıldığını, bu dünyanın bir balçıktan ibaret olduğunu, çok yemenin menzile ulaşmada engel teşkil ettiğini, aşkın akla olan üstünlük ve yüceliğini, nefsin kötülüğünü, miskin miskin oturan insanların bu tembellikleriyle maksada (ilâhî aşk) ulaşamayacaklarını, gecelerin uyumakla değil de aşk ve ibadetle geçirilmesi gerektiğini" vurgulayarak şiirlerini didaktik bir üslupla söylemektedir ![]() ![]() Divan-ı Kebir'in En Eski Yazma Nüshaları Süleymaniye Kütüphanesi Esat Efendi Kitapları, No:2693 347 Yaprak, Selçuklu nesih yazısı, hattatı belli değil, 13 ![]() ![]() Vatikan-Bibliotheca Vaticana, Pers ![]() 270 Yaprak, Selçuklu nesihi, hattatı belli değil, 13 ![]() ![]() Dublin-Chester Beatty Library 309 Yaprak, Selçuklu nesihi, hattatı belli değil, 13 ![]() ![]() İstanbul-Süleymaniye Kütüphanesi Halet Efendi Kitapları, No:694 Afyon-Gedik Ahmet Paşa Kütüphanesi, No:158 277 yaprak, Nesih yazı, Hattat Muhammed, B ![]() ![]() ![]() Türkçe'de Divan-ı Kebir Divan-ı Kebir’in tamamı Abdülbaki Gölpınarlı tarafından yedi cilt halinde Türkçe'ye çevrilmiş ve 1992 ve 2000 yıllarında Kültür Bakanlığı tarafından iki kez yayımlanmıştır ![]() ![]() ![]()
__________________
![]() Başka Milletlerin Avıdır ![]() Mustafa Kemal ATATÜRK ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Mevlana Celaleddin Rumi - Divan-ı Kebir |
![]() |
![]() |
#2 |
suskun
|
![]() Cevap : Mevlana Celaleddin Rumi - Divan-ı KebirI ![]() 1 ![]() senden ise sayılamayacak kadar çok hatalar, kusurlar ![]() Müstefilün, Müstefilün, Müstef'ilün, Müstefilün (c ![]() • ![]() ![]() ![]() ![]() • O'nun tarafından, bunca keremler, senden ise, manasız aykın işler; O'ndan pek çok nimetler, senden ise sayılamayacak kadar çok hatalar suçlar, günahlar ![]() ![]() ![]() • Senden bunca haset, bunca kötü düşünce, bunca dedikodu ![]() ![]() • Yaptığın kötülüklerden, işlediğin günahlardan pişman olup da, candan Allah dediğin zaman, seni belalardan kurtarmak için senin imdadına yetişen, sana o duyguyu veren, kendini hissettiren O'dur ![]() • İşlediğin günah yüzünden korkuyorsun, kurtulmaya çareler arıyorsun ![]() musun? Bu duyguları sana veren, bu pişmanlığa seni düşüren, senin içindedir ![]() ![]() • 0, seni bazen yaratılışına, kötü tabiatına bırakır, seni gümüş, altın, kadın sevdasına düşürür ![]() ![]() ![]() • Seni bazen bu tarafa çeker, iyi adamlara katar, bazen de o tarafa çeker, seni kötülere ulaştırır ![]() ![]() • Ey zavallı insan, bu düşüşlerden, bu hallerden sakın ye'se kapılma; gizli gizli o kadar çok dua et, geceleri, o kadar çok ağla, inle ki; sonunda yedi kat gökten kulağına kurtuluş sesleri gelsin ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Mevlana Celaleddin Rumi - Divan-ı Kebir |
![]() |
![]() |
#3 |
suskun
|
![]() Cevap : Mevlana Celaleddin Rumi - Divan-ı Kebir2 ![]() ![]() Müstef'ilün, Müstef'ilün, Müstefilün, Müstef'ilün (c ![]() • Sevgilim, belki vefa ve merhametin coşar da, kapıyı açarsın; "Orada, ne bekliyorsun kalk, içeri gir!" diye seslenirsin ümidiyle ben senin kapında oturmuş bekliyorum ![]() • Ey pek güzel olan yüzünde her zaman yüzlerce lütuf, yüzlerce merhamet nuru parlayan sevgili! Canım, kapında senden gelen misk kokularına, anber kokularına gark olmuştur ![]() • Biz mest olmuşuz; başımız dönmede, başkalarının yaptıkları işlerle bizim ilgimiz yok ![]() ![]() ![]() • İçimizde senin aşkın el çırpmada, yüzlerce başka alemler yaratmada, göklerden de dışarda, ötelerde yepyeni yüzlerce asırlar meydana gelmede ![]() • Bugün biz senin misafiriniz ![]() ![]() ![]() • Kurtulmam için, gönlü uyanık bir can bulursam, onun eteğine yapışacağım, himmet isteyeceğim ![]() ![]() • Bütün canlar, can denizinden geldikleri, can denizini tanıdıkları, bildikleri için oraya doğru sel gibi akıp gidiyorlar da, başka tanıdıklardan, başka sevgililerden yüz çevirmişlerdir ![]() • Can denizine doğru koşan seller de çeşit çeşit ![]() ![]() ![]() • Ey güneş gibi doğup, müflislere, yoksul kişilere sevgi şarabı sunan lütfeden ![]() ![]() • Nasıl olmuşsa gül, ansızın seni görmüş, çaşırıp kalmış da elbisesini yitirmiş ![]() ![]() Nıyazi-i Mısrî hazretlerinin şu şiiri bu hakîkati belirtiyor: "Huda davet eder elhamdülillah Bu can dosta gider elhamdülillah Hakîkat şehrine çün rıhlet oldu Gönül durmaz iver elhamdülillah ![]() " La havle vela kuvvete illa billah"; Allah'tan başka kimsede güç, kuvvet yoktur, anlamın;ı gelen bır hadîsten alınan "La havle" ![]() ![]() • Zühre yıldızının burcunda en tali'li olan kimdir? Ney'dir ![]() ![]() • Çeng, sensiz kalınca fenalaşıyor, hasta, kötü bir varlık oluyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() • Bu parça parça olah canı al, onun her parçasına aşk şarabı içir, onu güzelce sarhoş et de dün gece elden kaçan fırsat şimdi yeniden gelsin! • Ey yüce padişah; doğrusu bizim için bundan sonra ayık olmak ayıptır, yazıktır! Allah'ın sana yemin ederim ki, artık bundan sonra ben ayık olarak senin büyüklüğünü, gücünü, kuvvetini anlatamam, senden bahsedemem, ancak senin aşk şarabınla mest ohınca dilim çözülür ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Mevlana Celaleddin Rumi - Divan-ı Kebir |
![]() |
![]() |
#4 |
suskun
|
![]() Cevap : Mevlana Celaleddin Rumi - Divan-ı Kebir3 ![]() ![]() Miistef'ilün, Müstef'ilün, Miistef'ilün, Müstef'iliin (c ![]() • Ey bir yerde duramayan, dinlenme nedir bilmeyen rüzgarımız! Güle bizden haber götür de de; "Gül bahçesinden kaçıp şekerle dost olan gül, nasıl oldu da yurdundan, anandan, babandan, kardeşlerinden arkadaşlarından ve sana gönül veren, senin için feryat edip duran bülbülden ayrıldın geldin, şekere karıştın, 'gülbeşeker' tatlısı oldun?" • Ey gül' ![]() ![]() ![]() • Ey gül, madem ki bahçeden ayrıldın gittin, sana bir iki sözüm var: 0 güzel yanağını şekerin yanağına koy da şekerden tat al, şeker gibi ol, şekere de bahçeden alıp götürdüğün hoş kokunu ver! 0 da gül gibi olsun ![]() ![]() • Şimdi 'gülbeşeker' tatlısı oldun ya, seni yiyenlere gönül gıdasısın, göz nurusun ![]() • Sen bahçede dikenle beraber oturuyorsun ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() • Ey gül! Sen şimdi dünyaya yukarıdan bakıyorsun da, dünyadaki acaip halleri gördüğün için dünyaya gülüyorsun ![]() ![]() • Güller "Kim manen Hakk'a uluşmak için merdiven isterse, belanın, ızdırabın bir merdiven olduğunu bilsin de, başına gelenlerden şikayet etmesin! Belalardan korkmasın, canını belalara atsın!" diye naralar atarak, uçuşup saçılarak gökyüzünden gül bahçelerine yağmada ![]() ![]() ![]() • Kendine gel de, şu kaptan, gülsuyu çıkaran ustanın testisinden bir yolunu bulup ter gibi sız, o hapsedilmiş kaptan, bir rüh gibi kaç, kurtul ![]() • Ne de tali'liymişsiniz, ne de bahtınız yarmış! Benziniz gül gibi kıpkırmızı ![]() ![]() ![]() • Gülbeşekerden maksadımız, Hakk'ın lütfuyla bizim varlığımızdır ![]() ![]() ![]() • Akıl da aynadır ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Mevlana Celaleddin Rumi - Divan-ı Kebir |
![]() |
![]() |
#5 |
suskun
|
![]() Cevap : Mevlana Celaleddin Rumi - Divan-ı Kebir4 ![]() ![]() Müstef'ilün, Müstefilün, Müstefilün, Müstefilün (c ![]() • Ey Yusuf, gözleri görmeyen Yakup'a gel ![]() ![]() ![]() ![]() • Ayrılıktan ötürü gündüz karardı, gece gibi oldu ![]() ![]() • Ey îmran oğlu Müsa! Senin Hakk'a yalvarman için, ne Tur-ı Sîna'lar var! îsrail oğulları buzağıya tapıyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() • Benzim safran gibi sarardı ![]() ![]() ![]() • Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() • Sen, öyle büyüksün, öyle büyük bir nür kaynağısın ki, şu güneş senin nuruna karşı sanki akşam kızıllığı, ey bütün dünya padişahlarını geride bırakan,, azîz varlık, ey Hakk ile gören göz, ey her şeyi bilen gönül! Gel! • Dünyada mevcut bütün canlar, sana karşı canlıktan çıkıyorlar, beden oluyorlar ![]() ![]() • Ey-sevgili, ilacım de sensin, çarem de sensin ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Mevlana Celaleddin Rumi - Divan-ı Kebir |
![]() |
![]() |
#6 |
suskun
|
![]() Cevap : Mevlana Celaleddin Rumi - Divan-ı Kebir5 ![]() Müstefilün, Müstef'ilün, Müstef'ilün, Müstefilün (c ![]() • Gökyüzünden cana; "Haydi geri dön!" diye bir ses geldi ![]() ![]() ![]() • Ses duydum; "Başüstüne, her an yüzlerce can sana feda olsun ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ( ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() • Ey bizim eşsiz misafirimiz, bizim canımızın sabrını da, kararını' da aldın ![]() ![]() ![]() • Şu zindanda bulunanların, ayaklarına bağlanmış olan ağır zincirleri çözeyim, gökyüzüne de bir merdiven koyayım, koyayım da can, yücelere çıksın ![]() • Sen cana, canlar katan bir güzelsin ![]() ![]() • Avareliği, bir bir şerbet gibi içmişsin de kendi evinin yolunu bile unutmuşsun ![]() ![]() • Birini takip derek gelen, konup göçen kervanlar, hep o tarafa koşup gidiyorlar ![]() • Kervan başının kervanın kalkmak üzere olduğunu haber veren çanlarının 'seslerini duyuyor musun? 0 tarafta nice yol arkadaşlarımız, nice dostlarımız var ![]() ![]() "Bu beyit Şirazlı hafız ın şu beytini hatırlatıyor: Sevgiliye giden yolun menzilinde ,konduğu yerlerde nasıl istirahat edeyim,nasıl zevki sefaya dalayım ki,Can;Yürekleri bağladınızmı diye feryat edip durmada ![]() • Bir çok insanlar, orada bizi bekliyorlar, hepsi de bizim sarhoşumuz, hepsi de bize dalıp kendilerinden geçmişler ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|