|  | İstanbul Modern Sinema'da Fetiş Filmleri |  | 
|  08-15-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   İstanbul Modern Sinema'da Fetiş Filmleri* İstanbul Modern Sinema, independentscholars işbirliğiyle 7-30 Kasım tarihleri arasında "Indie-Fetish" başlıklı bir program sunuyor  Programda, film pelikülünden oyuncak bebeklere, sarımsaktan ayrık dişli kadınlara, motosikletten Japon revülerine uzanan, tapındığımız ya da aklımızın takıldığı fetiş nesneleri ve konularıyla ilgili eğlenceli ve renkli bir seçki yer alıyor  İstanbul Modern Sinemanın Kasım programında Agnes Vardanın tarih boyunca kameraya ayıcıklarıyla poz verenlerin bu takıntısının perde arkasını araştırma çabası, Katrien Jacobsın bir arzu nesnesine dönüşen Japon bebekleri, Bill Morrisonın pelikül lekeleriyle oluşturduğu sanrısal imgeleri, Les Blankın "kötü kokan gül" sarımsağa adanmış şöleni ile ayrık dişli kadınları, Kim Longinotto ve Jano Willamsın Takarazuka Revüsü üzerinden günümüz Japonyasındaki genç kadınların çelişik durumlarını yansıtışı, Martin Arnoldun "karakter film" anlayışını bozan "filme deneysel taciz"i ve Louis Yansenin kadın motorcuların sıradışı dünyasına ayna tutuşu izlenebilir  27 Kasım Perşembe saat 19  00da  ise bu yıl Altın Portakal Film Festivalinde yarışan İsmail Necminin "Bunu Gerçekten Yapmalı mıyım? " adlı filminin gösterimi yönetmen ve oyuncuların katılımıyla sunulacak  Ydessa, ayıcıklar vs  / Ydessa, les ours et etc   Yönetmen: Agnès Varda 44, Fransızca, Renkli / Siyah-Beyaz Fransız yönetmen Agnès Vardanın kamerasına çok ilginç bir konu takılmış: Ydessa Hendeles'in "The Living and the Artificial" (Yaşayan ve Nesnesi) adlı sergisi  Bu sergi, tarih boyunca karşılarındaki kameraya ayıcıklarıyla poz veren insanların fotoğraflarından oluşuyor  Varda, bu konuyu o denli merak etmiş ki Torontoya giderek Ydessa ile konuşmaya ve bu saplantının perde arkasını öğrenmeye karar vermiş   Japon Bebek Takıntısı / On The Japanese Doll Complex, 2008 Yönetmen: Katrien Jacobs 18, Çince, İngilizce altyazılı Japon Bebek Takıntısı, manganın Hong Kongdaki cinsel hayat alışkanlıkları üzerine etkisini araştıran bir belgesel    Yönetmen, inanılmaz güzel ve gösterişli bebeklerin, sahipleri için duygusal ve cinsel olarak nasıl arzu nesnesine dönüştüğünü belgeliyor  Bu noktadan hareketle kostüm şovları ve ****** bebek fotoğrafçılığının nasıl bir alt-kültüre dönüştüğünü de ele alıyor  Kaybolan Görüntüler / Decasia, 2002 Yönetmen: Bill Morrison 70, Siyah-Beyaz, Konuşmasız Avangart ve evrensel nitelikleriyle benzerine ender rastlanan bir deneyim sunuyor Kaybolan Görüntüler  Emülsiyonu ciddi biçimde bozulmuş arşiv görüntülerini bir araya getiren filmde, dünyanın dokusu gözlerimizin önünde dağılıp giderken insanoğlu da kendi faniliğini aşma savaşı veriyor: Dönen dervişlerden Kimonolu kadınlara, eğrilmiş bir çöl fonunda beliren kervandan antik bir lunaparka dönüşen pelikül lekeleri    Film bandının hasarlı yüzeyiyle bir zamanlar fotoğraflanmış belgelerin hassas doğası arasında yaşanan gerilimi sergileyen bu sanrısal imgeler tuvali, Bang On A Can grubunun kurucularından Michael Gordonın özgün senfonik müziği eşliğinde izleyicinin belleğinde iz bırakıyor  Bir Sarımsak On Anneye Bedeldir / Garlic is as Good as Ten Mothers, 1980 Yönetmen: Les Blank 51, İngilizce, Renkli Blankin gastronomi alanında gerçekleştirdiği bu en takıntılı portresi, "kötü kokan gül"ü konu alıyor  Şef Alice Watersın eşliğinde çıkılan ve sarımsağın güzelliğine adanmış bu iştah açıcı yolculukta, sarımsağın tarihi, tüketimi, yetiştirilmesi üzerine kulak, burun ve ağzınıza layık bir şölen sunuluyor  Bu yolculuk da Çin lokantasındaki cızırdayan wok tavadan, Berkleydeki Chez Panisse restoranındaki özel yemeklere, sarımsak takıntılılarla yapılan söyleşilerden Gilroyda düzenlenen Sarımsak Festivaline uzanıyor   Ayrık Dişli Kadınlar / Gap-Toothed Women, 1987 Yönetmen: Les Blank 31, İngilizce, Renkli Manken Lauren Hutton, Yüksek Mahkeme Başkanı Sandra Day OConnor, kamyon şoförü Rene Moreno, çizgi roman sanatçısı Dori Seda, Kleopatra ve dansöz Sharlyn Sawyer? Tüm bu kadınların ortak özelliği nedir? Öndeki iki dişlerinin ortasındaki boşluk? Sıradan, hatta önemsiz gibi görünen bu konunun insan doğası üzerine neler söyleyebileceğine tanık olacaksınız  Özgüven sorunumuzdan güzellik standartlarına, sosyal davranışlarımızdan ölüm kalım sorularına? Bunu Gerçekten Yapmalı Mıyım? / Should I Really Do It? , 2008 Yönetmen: İsmail Necmi 86, Renkli, Almanca, İngilizce altyazılı İstanbulda yaşayan Alman bir kadının, Petranın sıradışı yaşamını konu alan gerçek bir öykü  Ani iniş çıkışlarıyla hayatın bir senaryo metninden farksız olduğunu düşündüren bu ilginç öykünün başrol oyuncusu, aslında gerçek yaşamın bir başka yüzünü gösterir: Son kertede hiçbir şey hayat kadar sürprizlerle dolu değildir! Maskeli terapist Herold ile yaptığı konuşmalarında Petra, hayatını gözler önüne sererken, İstanbul ve Almanya ekseninde, aile, arkadaşlar, ********** ve ölüm gibi temalarla yüzleşir  Film, gerçeklik ve kurgu, belgesel ve dram arasında gidip gelirken, "Gerçek hayat aslında kurgudan daha ilginç olabilir mi? " sorusuna yanıt arıyor  Rüya Kızlar / Dream Girls, 1994 Yönetmenler: Kim Longinotto, Jano Williams 50, İngilizce, Renkli Bir sahne, kadın için kaçış da olabilir, sonsuz fantezi mekânı da  Takarazuka Revüsü Japonyada hepsi kadınlardan oluşan çok büyük ve başarılı bir şölen  Kadınlar ****** sevgili, kırılgan erkek gibi roller oynuyor  Burası aynı zamanda hayatlarında bir farklılık yaratmak için çılgınca arzu duyan genç kızlar için de vazgeçilmez bir dünya  Oldukça disiplinli ve dışa kapalı sosyal gerçekliklerine karşın, burada binlerce Japon kadın tarafından beğenilip arzulanıyorlar  Kendi hayatlarında erkekleri olmayan kızlar genç adamlar gibi giyinip onları canlandırıyor  Rüya Kızlar, cinsel kimliği sorgularken, bugünün Japonyasında yaşayan genç kadınların çelişik durumlarını da inceliyor  Filme Deneysel Taciz: Görünmeyen Hayalet / De-animated: The Invisible Ghost, 2002 Yönetmen: Martin Arnold 60, İngilizce, Siyah-Beyaz Deneysel filmleriyle bilinen sinemacı Martin Arnold, 1941 yapımı efsanevi bir korku filmine müdahale ediyor, hatta filmi sinematografik bir ameliyata sokuyor  Orijinal film, Görünmeyen Hayalet, kocasını cinayet işlemesi için hipnotize eden bir kadını anlatıyor  Burada ise, dijital teknoloji sayesinde, oyuncular birden yok oluyor, sinemasal mekân başoyuncunun yerini dolduruyor, ?karakter film anlayışını yapıbozuma uğratmak istiyor  Son aşamada kameranın gözü, insan hayatından yoksun, ışıkların dahi işi bıraktıkları boş bir sette geziniyor  Film malzemesine getirilen bu absürd ve radikal yorum, sinema izleyicisi için inanılmaz bir deneyime dönüşüyor   Kötü Kızlar Gazlar / Girl Gone Bad, 2000 Yönetmen: Louis Yansen 57, İngilizce, Renkli Film, kadın motorcuların sıradışı dünyasına asi bir yolculuğa çıkarıyor  Kendileri dışında kimsenin aldırış etmediği bir kadın grubu grubun en sıkı motorcusu, eski striptizci, üç çocuk annesi olan Apaçi yerlisi Dusty  Bu gruba takılan birçok isim var: Atlı Uşaklar, Haydutlar, Haftasonu Savaşçıları, Motorcu Piliçler? Bu motor yolculuğundaki karakterlerin tümü, erkek-egemen motor dünyasında basmakalıp normları reddederek mücadele veriyor ve sonunda taviz vermeyen bir kimlik oluşturuyor  Başka bir deyişle, Kötü Kızlar Gazlar insanın kendisini ve özgürlüğünü keşfedişi olarak da nitelendirilebilecek bir yol belgeseli   Kaynak: intersinema  com | 
|   | 
|  | 
|  |