Prof. Dr. Sinsi
|
Gafletten Kurtulmak Nasıl Olur ?
Gafletten Kurtulmak nasıl olur ?
Gafletten kurtulmak nasıl olur
Sual: Gaflet nedir? Gafletten kurtulmak nasıl olur?
CEVAP
Dini kelimelerin sözlük manasına değil, ıstılah manasına bakmak gerekir Gaflet, Allahü teâlâyı unutmak demektir Her ne şekilde olursa olsun, Allahü teâlâyı hatırlamak ise gafletten kurtulmak olur Dinin emirlerini gözeterek yapılan bütün işler, alış verişler, yiyip içmeler, gafletten kurtulmak ve Allahü teâlâyı hatırlamak demektir
Evine, camiye rastgele sağ ayakla giren kimse, gafletle girdiği için sevap alamaz Sünnet olduğunu düşünerek sağ ayakla girerse sevap alır Bunun için gafleti yenmeye çalışmalıdır! Kur'an-ı kerimde mealen (Gafillerden olma) buyuruluyor (Araf 205)
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Gaflet üzere uyuyan, Kıyamette öyle dirilir O halde kendinizi Allahü teâlâyı anarak uyumaya alıştırın!) [Deylemi]
(Gafiller arasında Allahü teâlâyı anan, kuru çalılar arasındaki yeşil ağaç gibidir ) [Ebu Nuaym]
(Gafil olduğu halde, gafletinden habersiz kimseye şaşılır Şu kişiye de şaşılır ki ölüm onun peşinde iken, o dünyanın peşinde koşar Rabbi kendinden hoşnut olup olmadığını bilmeden kahkaha ile gülene de şaşılır ) [Ebu Nuaym]
Gafletin sonu pişmanlıktır Gaflet, nimeti yok eder, hizmetleri engeller Gaflet uykusunun sonu, sonsuz pişmanlık olabilir Salihlerden biri, hocasını rüyada görüp sual eder:
- Kıyamette en büyük pişmanlık nedir?
Hocası buyurur ki:
- Gafletin neticesi olan pişmanlık  
Zünnun-i Mısrihazretlerini rüyada görüp sual ederler:
- Vefatından sonra sana ne yaptılar?
- Allahü teâlâ bana buyurdu ki:
(Beni sevdiğini söylerdin; fakat benden gafil olurdun Bu ise yalancılıktır )
Zünnun-i Mısri hazretlerine böyle denirse, bizlere ne söylenmez? Yine rüyada görülen birçok kimse, dünyada gaflet içinde yaşadığını söyler Bunun için hadis-i şerifte (İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar) buyurulmaktadır Ölmeden önce uyanmak gerekir İş işten geçtikten sonra uyanmak faydasızdır
Azrail aleyhisselamla kardeş gibi görüşen Yakub aleyhisselam dedi ki:
- Senden bir ricada bulunacağım Ecelim yaklaşınca bana önceden haber ver!
- Sana iki-üç haberci gönderirim
Bir müddet sonra Azrail aleyhisselam yine gelir Yakub aleyhisselam sual eder:
- Ziyaretime mi geldin?
- Hayır, canını almaya geldim
- Nasıl olur, hani bana iki-üç haberci gönderecektin?
- Sana üç haberci gelmedi mi? Saçların siyahken ağarmadı mı? Vücudun kuvvetli iken zayıflamadı mı? Dimdik dururken şimdi belin bükülmedi mi?
Haberci istiyorsak çoktur Her gün çeşitli sebeplerle ölenlere veya mezarlara bakmak kâfidir Muhakkak olacak şeyi oldu bilmek gerekir! Ölüm muhakkaktır Azrail aleyhisselam geldiği zaman, hazırım diyebilmelidir
Şakik-i Belhihazretleri buyuruyor ki:
(İnsanlar üç şey söylerler Fiilleriyle ona muhalefet ederler
1- Biz kuluz derler, fakat şef gibi yaşarlar
2- Allah bizim rızkımıza kefildir derler Fakat kalblerini rızık kazanmakla meşgul ederler
3- Elbet biz de öleceğiz derler Fakat hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya sarılırlar )
Adamın biri çuvalı kaybeder, arar bulamaz Namaza durunca hatırlar Kölesi adama, (Sen namaz kılmıyor, çuval mı arıyordun?) der Adam köleyi ikazından dolayı azat eder Her işi gafletten uzak yapmaya çalışmalıdır!
Gaflete sebep olanlar
İnsanların gaflete, hatta günaha, isyana, küfre dalması çeşitli sebepler yüzünden olur Bunlar insandan insana değişmekle beraber, cehalet, kibir, dostunu düşmanını tasnif edememesi genel olup, bunların başında gelir İnsanın gafletine sebep olan çok şey varsa da üçü önemlidir:
1- İnsanı tanımamak, yaratılış gayesini bilmemek
2- İşlerin sebeplerle yaratıldığını bilmemek
3- Ölümü unutmak
1- İnsanı tanımamak, yaratılış gayesini bilmemek
İnsan, niçin yaratıldığını ve başına gelecekleri bilip unutmasa, gaflete düşebilir veya kibirlenebilir mi? Rabbine isyan edebilir mi? Demek ki insan yaratılış gayesini düşünmüyor Eğer insanlar istenildiği gibi düşünebilseydi, Kur’an-ı kerimde sık sık, (Hiç düşünmüyor musunuz?) diye ikaz edilir miydi?
Bir insan bir alet, bir makine yapınca, bunun nasıl ve nerelerde kullanılacağına dair bir tarif namesi hazırlanır Tarif name ile de anlaşılması zor ise, kullanması için kurslar açar Bir makine yanlış kullanılırsa, elden çıkar Her şeyin yaratıcısı olan cenab-ı Allah da, insan denilen bu muazzam makineyi yaratıp başıboş bırakmayıp (Sizi boş yere yarattığımızı mı sandınız?) buyurmuştur Ne yapması gerektiğini, Peygamberleri vasıtası ile kitaplar göndererek bildirmiştir
Ne olduğunu, kim olduğunu, saadet ve felaketinin nelerde olduğunu bilmeyen, öldükten sonra başına gelecekleri düşünmeyen kimse akıllı olamaz Allahü teâlâ, (Ben cin ve insanları ancak [beni tanısınlar] bana kulluk, ibadet etsinler diye yarattım) buyuruyor (Zariyat 56)
O halde insan kul olduğunu bilip, kulluk görevlerini yerine getirmelidir
2- İşlerin sebeplerle yaratıldığını bilmemek
Allahü teâlâ her şeyi sebeplerle yaratmaktadır Kudretini sebepler arkasında gizlemiştir Âdet-i ilahi böyledir Ancak bu âdetini bazen bozar, sebepsiz de yaratır Bunu sevdiklerinin hatırı için yapar İnsan çalışır kazanır, benim malım der, ben kazandım der Bunun gibi kendisindeki her nimete, her başarıya (benim) der, (benim başarım, benim kabiliyetim, benim ilmim  vs) der ve nankör olur
Dertlerin, belaların gelmesine sebep günah işlemektir Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Size gelen musibet, kendi ellerinizle işlediğiniz [günahlar] yüzündendir ) [Şura 30]
(Sana gelen her iyilik, Allah’ın [bir ihsanı, bir nimeti olarak] gelmekte, her kötülük de [günahlarına karşılık olarak] kendinden gelmektedir [Hepsini yaratan Allahü teâlâdır ]) [Nisa 79]Peygamberlere ve diğer büyük zatlara ise bela, onların derecelerinin yükselmesi için gelir
Tevekkülü ihmal etmemeli Tevekkül, dinimizin bildirdiği sebeplere yapıştıktan sonra neticeyi sebeplerden değil, sebepleri yaratandan beklemektir (Bir işe başladığın zaman, Allah’a tevekkül et, Ona güven) âyeti, tevekkül ile beraber azmederek çalışmak gerektiğini gösteriyor (Al-i imran 159)
3- Ölümü unutmak
Dünya hayatı rüya gibidir Ölünce rüya bitecek, hakiki hayat başlayacaktır Hadis-i şerifte, (İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar) buyuruldu Ölmeden önce uyanmak gerekir Peygamber efendimiz, (Şu kişiye şaşılır ki, o dünyanın peşinde, ölüm de onun peşindedir) buyurdu O halde, (Nasihat olarak ölüm yeter) hadis-i şerifini düşünerek ölenlerden ibret almaya çalışmalıdır
Genelde çok yaşamayı istemek, dünya zevklerine düşkün olmak, ölümü unutmak, sıhhat ve gençliğe aldanmaktan ileri gelir Böyle kimsenin kalbi katı olur, ibadetleri vaktinde yapmaz, tevbeyi geciktirir, nasihat tesir etmez, ölümü unutur, hatırına bile gelmez Hep dünya malına ve makamına kavuşmak için ömrünü harcar Ahireti unutur, dünyanın faydasız zevk ve sefasını düşünür Bunlardan kurtulmak için ölümün her an gelebileceğini düşünmeli, sıhhatin, gençliğin ölüme mani olmadığını unutmamalı
Çok kıymetli nasihatler
Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri buyuruyor ki:
Fırsat ganimettir Ömrün tamamını faydasız işlerle telef etmemeli, Hak teâlânın rızasına uygun şeylere harcamalı! Beş vakit namazı, tadil-i erkan ile ve cemaat ile kılmalı, teheccüd namazını elden kaçırmamalı, seher vakitlerini istiğfarsız geçirmemeli, gaflet uykusuna dalmamalı, ölümü düşünmeli, ahiret hallerini gözetmeli, fani dünyanın haram olan işlerinden yüz çevirip, baki olan ahiret işlerine dönmeli Dünya işleri ile zaruret miktarı uğraşmalı, diğer vakitlerde, ahireti imar etmekle meşgul olmalıdır Sözün kısası, Allah’tan gayrı şeylerin sevgisinden korunmalı ve bedeni dinin hükümlerine uymakla süslemeli, onunla meşgul olmalıdır İş budur, bundan gayrısı hiçtir
Abdül Kuddüs hazretleri de buyuruyor ki:
Vaktin kıymetini bil! Gece gündüz ilim öğrenmeye çalış! Her zaman abdestli bulun! Beş vakit namazı, sünnetleri ile ve tadil-i erkan ile, huzur ve huşu ile kılmaya çalış! Bunları yapınca, dünyada ve ahirette, sayısız nimetlere kavuşursun İlim öğrenmek, ibadet içindir Kıyamette, işten sorulacak, çok ilim öğrendin mi diye sorulmayacaktır İş ve ibadet de, ihlas elde etmek içindir İhlas da, hakiki mabud ve kayıtsız, şartsız var olan sevgiliyi [Allahü teâlâyı] sevmek içindir
İbrahim-i Edhem hazretleri buyuruyor ki:
1- Günah işleyeceksen, Allah’ın verdiği rızkı yeme! Rızkını yiyip de, Ona isyan edilir mi?
2- Günah işleyeceğin zaman, mülkünden çık! Onun mülkünde Ona isyan edilir mi?
3- Günah işlerken Onun görmediği bir yerde işle! Onun mülkünde, rızkını yiyip, gördüğü yerde günah işlenir mi?
4- Can alıcı melek, ruhunu almaya gelince, bir müddet izin isteyebilir veya o meleği kovabilir misin? O zaman hemen tevbe et! Çünkü o melek ani gelir
5- Mezarda, melekler, sual sorunca, (beni imtihan etmeyin) diyerek onları kovabilir misin? Öyle ise, şimdiden onlara cevap hazırla!
6- Kıyamette (Günahkârlar Cehenneme…) dendiği zaman, ben gitmem diyebilir misin?
Allahü teâlâ, (Ey kullarım! Benden isteyin! Kabul eder, veririm) buyuruyor Ama verilmeyenler de oluyor Çünkü Ona dua eder, ama itaat etmezler Peygamberini tanır, Ona uymazlar Kur'anı okur, gösterdiği yolda gitmezler Nimetlerinden faydalanır ama şükretmezler Cennetin, ibadet edenler için olduğunu bilir, hazırlıkta bulunmazlar Cehennemi, asiler için yarattığını bilir, ondan sakınmazlar Ecdadının ne olduklarını görür, ibret almazlar Kendi ayıplarına bakmayıp, başkalarının ayıplarını araştırırlar Böyle kimseler, üzerlerine taş yağmadığına, yere batmadıklarına şükretsin! Dualarının neticesi, yalnız bu olursa, yetmez mi?
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Ölmek felaket değil, öldükten sonra başa gelecekleri düşünmemek felakettir Mezhepsizlik ilhaddır Ehl-i sünnet âlimlerine uyanlara müjdeler olsun
İmam-ı Rabbani hazretleri yine buyuruyor ki:
Bu zamanınız fırsattır Fırsat da, büyük nimettir Sıhhat ile ve üzüntüsüz geçen vakitler, bulunmaz ganimettir Her saati Allahü teâlâyı zikretmek ile geçirmelidir Resulullahın bildirdiğine uygun olan her iş, hatta alış-veriş bile zikir olur O halde, her hareketin, her duruşun, Resulullahın bildirdiğine uygun olması gerekir Böylece, hepsi zikir olur Zikir demek, gafletten uzaklaşmak, yani, Allahü teâlâyı hatırlamaktır İnsan her hareketinde, her işinde, Allahü teâlanın emrini ve yasağını gözetince, emir ve yasakların sahibini unutmaktan kurtulur ve daima zikretmiş olur
Hadis-i şerifte de buyuruldu ki:
(Yemeği Allah’ın zikri ile [İbadet ederek ve Allah yolunda çalışarak] eritin Yer yemez yatmayın; kalbiniz katılaşır ) [Ebu Nuaym]
Haramlardan ve şüpheli şeylerden kaçarak helal kazanmalıdır Ahir zamanda bunlara dikkat eden az bulunur Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Ahir zamanda, helal para ile kendisine itimat edilen arkadaş az bulunur ) [İ Asakir]
Dine hizmet çok sevaptır Bunu herkes gücü nispetinde yapar Öğrendiği güzel bir sözü başkasına duyurmak bile sevaptır Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Duyduğu hak sözü, bir müslüman kardeşine söylemek ne güzel hediyedir ) [Taberani]
(Allah indinde en iyi kul, insanlara en çok nasihat edendir ) [İ Ahmed]
|