Prof. Dr. Sinsi
|
Hz. Ömer'in Adaleti Hakkında Bilgi
hz ömer'in adalet sistemi,
hz ömer'in adalet anlayışı
Hz Ömer (r a)'in, üzerinde titizlikle durdugu ve asla müsamaha göstermedigi en önemli konu adâlet meselesiydi O, mevki, rütbe, soyluluk vb hiçbir ayirim gözetmeden haklarin sahiplerine verilmesi için çok siddetli davranmistir Bu konuda onun yaninda bir köle ile efendisi arasinda bir fark yoktur
O, her tarafta adâletin eksiksiz yerine getirilmesi, muhtaç ve yoksul kimselerin gözetilmesi için ülkenin en ücra köselerindeki durumlardan zamaninda haberdar olmak için imkân olusturmaya çalisti O, muhtaç kimseler konusunda din ayirimi gözetmemis, hristiyan ve yahudilerden olan yoksullara da yardimlarda bulunmustur
Devletin temel görevlerinden birisi ilmin insanlara ulastirilmasidir Hz Ömer, fethedilen bölgelerde okullar açmis, buralara müderrIsler tayin etmis ve Kur'an-i Kerim'i okumak ve onunla amel edebilmek için gerekli olan egitimin verilmesini saglama yolunda gayret sarfetmistir Islâm'in, müslüman olan insanlara ögretilmesi ve teblig çalismalarinin yürütülmesi için sahabîlerden ve diger âlimlerden istifade etmis ve onlari degisik bölgelerde görevlendirmistir Kur'an, Hadis ve Fikih ögretimi ile ugrasan bu âlimlere büyük meblaglar tutan maaslar baglamistir Hz Ömer, devletin her tarafinda camiler insa ettirmisti Onun zamaninda dört bin tane cami yapilmis oldugu rivayet edilmektedir (Ahmed en-Nedvi, Asri Saadet, Terc Ali Genceli, istanbul 1985, I, 317) ilk defa bir takvimin kullanilmasina Hz Ömer zamaninda ihtiyaç duyulmus ve böylece Hicret esas alinarak olusturulan takvimle devlet Islerinde tarihleme açisindan ortaya çikan problemler ortadan kaldirilmistir (H 16)
Islâm devleti, bagimsiz bir devlet olmasina ve çok genis bir cografî sahayi kaplayan ekonomik faaliyetlerin yürütülmesine ragmen, kullanilan paralar yabanci kaynakliydi Irak ve iran bölgelerinde Fars dirhemleri; Suriye ve Misir taraflarinda da Bizans dinarlari tedavülde bulunmaktaydi Bu durum o devirde henüz hissedilmeye baslanmamis olsa bile, bir ekonomik baski tehlikesini beraberinde getirmekteydi Hz Ömer'in, devleti müesseselere kavusturup yapisini saglamlastirmaya çalisirken, bu duruma da müdahale etmemesi düsünülmezdi O, Hicri 17 de para bastirarak piyasaya sürdü Ayrica Halid b Velid'in Taberiye'de Hicrî 15 tarihinde dinar darbettirdigi de bilinmektedir (Hassan Hallâk, Dirâsât fî Tarihil-Hadâretil-Islamiye, Beyrut 1979, 13-15) Hz Ömer (r a), Islâm devletinin disaridan gelebilecek saldirilara karsi güvenligini saglamak ve ordulari düsman bölgelerine yakin yerlerde bulundurabilmek için ordugah sehirler tesis etmistir iran ve Hindistan taraflarindan gelebilecek deniz akinlarina karsi Basra ordugah sehri kuruldu Bu sehrin mevkii bizzat Hz Ömer tarafindan tesbit edilmistir O, bu is için Utbe b Gazvan'i görevlendirmisti Utbe, sekizyüz adamiyla o zaman bos ve issiz olan Haribe bölgesine gelip H 14 yilinda Basra sehrinin insasina basladi
Sa'd b Ebi Vakkas, Kadisiye'de kazandigi büyük zaferden sonra iran içlerine akinlara baslamisti Onun ordusu Medâin'de bulunmaktaydi Ancak buranin ikliminin Arap askerlerin sagligini olumsuz yönde etkiledigi anlasilinca, Hz Ömer, Sa'd'a iklim bakimindan uygun ve merkez ile arasinda deniz bulunmayan bir yer bulup burada bir sehir kurmasi talimatini verdi Bu is için görevlendirilen Selmân ve Huzeyfe, Kufe mevkiini uygun buldular H 17 de kurulan bu ordugah sehir kirk bin kisiyi iskân edebilecek büyüklükte insa edildi
Amr b el-As, Misir'i fethettikten sonra iskenderiye'yi karargah edinmek için Hz Ömer (r a)'dan izin istedi Hz Ömer (r a), haberlesme açisindan endise duydugu için Kendisiyle Misir'daki kuvvetler arasinda bir nehrin bulunmasini kabul etmedi Amr, Nil'in dogu yakasina geçerek burada Fustat adli sehri kurdu (H 21) Bu ordugah sehirlerinden baska yine askerî amaçli merkezler de olusturulmustur
Hz Ömer'in idare anlayisi Hz Ömer, toplumu ilgilendiren meselelerde karar verecegi zaman müslümanlarin görüsüne basvurur, onlarla istisare ederdi O "istisare etmeden uygulamaya konulan Isler basarisizliga mahkûmdur" demekteydi istisarede takip ettigi yöntem suydu: Önce meseleyi müslümanlarin ulasabildigi çogunlugu ile görüsür, pesinden Kureysliler'in düsüncesini sorar, son olarak da sahabilerin görüslerini alirdi Böylece en isabetli fikir ortaya çikar ve uygulamaya konulurdu Hz Ömer, müslümanlarin yaptigi Islerde bir hata gördükleri zaman kendisini uyarmalarini isterdi Baska dinlere mensup olup, zimmî statüsünde bulunan kimselerle alâkali Islerde de onlarin görüslerine bas vurur ve meseleyi onlarla istisare ederdi Bu durum Hz Ömer'in adâlet anlayisinin ne kadar kapsamli oldugunu ortaya koymaktadir
Hz Ömer idarede görevlendirdigi memurlarina karsi oldukça sert davranir, onlarin bir haksizlikta bulunmalarina asla göz yummazdi Halka karsi ise son derece sefkatle yaklasir, onlarin varsa gizledikleri problemlerini ögrenip çözümlemek için gece-gündüz ugrasip dururdu O bu hassasiyetini: "Firat kiyisinda bir deve helak olsa, Allah bunu Ömer'den sorar diye korkarim" sözü ile ortaya koymaktadir Hz Ömer, merkezden uzak bölgelerde halkin durumunu yakindan görmek için seyahatler yapma yoluna gitmisti O, insanlarin çesitli dertlerini uzak diyarlarda olmalari sebebiyle kendisine ulastiramadiklarindan endise ediyordu Bazi bölgeleri dolasmasina ragmen baska yerlere gitmeyi tasarladigi halde ömrü o sehirlere ulasmasina yetmemisti Islâm tarihinde adâletin timsali olarak yerini alan Hz Ömer (r a) hakkinda rivayet edilen su olay onun bu sifatla bütünlesmis oldugunun en açik delilidir
Kaynak: Sâmil Islam ansiklopedisi
|