Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Sözlük Ağı

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
anlamı, kelimesinin, kimdir, laik, laiklik

Laiklik Nedir - Laik Kimdir - Laiklik Kelimesinin Anlamı

Eski 08-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Laiklik Nedir - Laik Kimdir - Laiklik Kelimesinin Anlamı



Laiklik

Vikipedi, özgür ansiklopedi


Laiklik (Fransızca: Laïcité), devlet yönetiminde herhangi bir dinin referans alınmamasını ve devletin dinler karşısında tarafsız olmasını savunan prensiptir Fransızca'dan Türkçe'ye geçmiş olan "laik" sözcüğü, "din adamı olmayan kimse; din adamı dışında kalan halk" anlamına gelen Latince "laicus" sözcüğünden gelmektedir Roma döneminde din adamlarına "Clerici" din adamı olmayanlara da "Laici" adı veriliyordu

Laiklik Kavramı


Laik kelimesi Yunanca laos ismi ve laikos sıfatından gelir, Latincesi laicus’tur Laos: halk, kalabalık, kitle demektir ve zıddı kleros’tur Laikos: halka ait, ruhban olmayan demektir Laicus: dinsel olmayan, demektir ve Osmanlıcada bu terim ladini ile karşılanmış fakat bu tutmamış, Fransızca laik kelimesi Türkçeye girmiştir Laos/kleros karşıtlığı MÖ 3 yüzyılda, din yönetiminde iki sınıfı belirtmek üzere kullanılmıştır Hıristiyanlığın ilk yüzyılından itibaren kilise adamlarına klerikoi (Latince clerici), bunların dışında kalanlara laikoi (Latince laici) denilmiştir Bu adlandırma, ruhani ve cismani bir ikiliğe de işaret eder Yeniçağda laik terimi, felsefi ve hukuki, siyasal bir anlamla genişleyerek devlet ve din ilişkilerine ait bir tarzı ifade etmeye başlamıştır Fransa’da 3 cumhuriyette laicisme kelimesi dile girmiştir İngilizcede, papazdan başka bütün halka lay, laity denir ve laic, secular kelimeleri de cismaniliği ifade eder Latince saecularis’ten gelen secular, özellikle İngiliz ve Alman toplumunda kullanılır
Kavramı felsefi açıdan tanımlayanlara göre laiklik “insana, insan aklına, beşerin ebedi tekamülüne iman getirmektir” Buna göre, laik devletin dine karşı oluşu ile tarafsız olması arasında bir fark görmeyenler, dinle ilgisi olmayan anlamının hepsini dinsizlik olarak tanımlamışlardır Bazı düşünürler insan eylemlerini dinli, dinsiz, dindışı şeklinde üçe ayırmışlar, buna örnek olarak ibadet etmeyi dinli, dindarları hor görmeyi dinsiz, yürümek konuşmak gibi eylemleri dindışı olarak görmüşlerdir
Siyasi anlamı üzerindeki tartışmalarda ise laiklik, liberalizmin dini kaynağı sayılır ve siyasi kudretin dini kudretten ayrılmasını ifade eder Teokratik devletten demokrasiye geçerken devlet otoritesiyle din otoritesi sınırlandırılmış, laiklik klasik demokrasinin gerekliliğinin bir icabı olmuştur Buna göre kavram, çağdaşlaşma ve insan hakları ile yakın bağlantılıdır Buna mukabil, İsrail gibi bir din devletinde de demokrasi 1948 senesinden beri hiçbir askeri darbe ile kesintiye uğramadan başarıyla uygulanmaktadır
Hukuki tanımlara göreyse en yaygın tanım, devlet ile din işlerinin ayrılmasıdır Devlet, bir dine inanıp inanmama meselesini özel bir problem sayar, fertlerinin sadece maddi yönüyle ilgilenir, kendisi devlet olarak hiçbir dini taşımaz, hiçbir dini ayine iştirak etmez, fakat fertlerin her türlü dini serbestliklerini kabul eder Devlet, dini esaslara dayanan kanunlar yapamayacağı gibi, bütün dinlere eşit mesafede durur ve hiçbir şekilde dinlerin ibadet hüküm ve kurallarına müdahale edemez Bununla birlikte dinlerin düzenini bozacak davranışlarını da önlemekle yükümlüdür
Kavramın tarihsel gelişimi Katolik Avrupa ile Anglosakson Avrupa arasında bir nüans yaratmıştır Katolik ülkeler laik, diğerleri sekülerdir Laik ülkelerde daha çok din devletin denetimi altındadır; buna mukabil seküler ülkelerde din ile devlet özerk iki alandır Protestan ve Anglikan ülkelerdeki sekülarizm, günlük hayatı belirleyen dünyevi bir yaşama tarzını ifade eder ve dünyevi işlerde dini dışarda bırakmak anlamını edinir Bu ülkelerde milli kiliselerin Roma Kilisesinden ayrılmışlığı, Kraldan ayrı özerk kurum oluşu da kavrama etkinlik kazandırmıştır Bu aynı zamanda uluslaşma ve burjuvazinin ortaya çıkışıyla da ilgilidir Laikliğin Bizans sezaropapismine ve elitist hakimiyete, sekülarizmin ise Roma paganlığına ve vicdan özgürlüğüne yakın olduğu belirtilmiştir
Devlet ve din arasındaki ilişkilere bir temel sağlayan laiklik, bu ilişkiler açısından üç özellik gösterir: Devlet dine bağlıdır (teokrasi, Tibet); din devlete bağlıdır (imparatorluk, Bizans, Osmanlı, İngiltere, Rusya); ikisi de özerktir (demokrasi, ABD, Avustralya, Belçika) Laik devleti Duguit şöyle tanımlar: “Din konusunda kendisi tarafsız olup, mensupları bir dini taşımakla birlikte kendisi devlet olmakla hiçbir dini özellik göstermeyen ve hiçbir din ayini yapmayan ve kendi namına yaptırmayan devlet” Bugün bütün dünyada, cismani ve ruhani ayrılık anlamındaki temel ilkeler kabul görmekle birlikte, her devletin toplumuna ve kültürüne has özellikler de kavrama girmiştir Türkiye’de laik devlet ile Müslüman toplum arasında cumhuriyetin kuruluşundan beri bir gerilim vardır ve devletin özel siyasal bir kavramı olan irtica kavramı, laiklikle birlikte anılır olmuştur Devlete göre irtica, dinin sahtesi ve taassuptur İrtica kavramının hukuki mi ideolojik mi olduğu tartışmalıdır Atatürk’e göre “her faydalı ve yeni şeye karşı çıkmak irticadır” İrtica, devletin laikleşmesiyle ilgili olarak kanun koyucunun hukuki normlarına aykırı hareketler, devletin dayandığı ana değerlere aykırı görüşleri bu açıdan etiketlemesi şeklinde tanımlanmakla beraber, dini kamuoyundaki dini vecibeleri yerine getirme davranışları ile bu anlayış sıklıkla karıştırılmakta, hatta seçimle işbaşına gelse dahi eğer bu aykırılık görülürse devlet en başta ordu kurumu olmak üzere müdahale edebilmektedir Burada devlet, demokratik açıdan her türlü düşünceye geçit verse bile, bu düşüncelerin dine dayanıp dayanmadığı noktasında laikliğe aykırı hareketler kapsamında irticayı temel terim olarak benimsemiştir Felsefi açıdan ise laikliğe karşı taassup (yobazlık) kavramı, bir fikir ve inanç tekelciliğini ifade eder Taassup bir kimsenin, bir kurumun, bir zümrenin kendi mutlak sandığı dar görüşlü düşünce ve inançlarını başkalarına kabul ettirmek istemesi, hatta zor kullanmasıdır
Laiklik Adam Olmaktır/ MKemal Atatürk




Tarihçesi


Eski çağlardan beri din, insanların, günlük yaşamında, toplumsal düzende ve devlet yönetiminde etkili oldu Özellikle Hıristiyanlık Avrupa'da ortaçağ sonlarına kadar her alanda söz sahibiydi Papalar krallara hükmedebiliyor, papaz, rahip, ya da keşiş gibi din adamları Hıristiyan dininin kurallarına göre insanların yaşamını yönlendiriyorlardı
Zamanla değişen ve gelişen ticaret ilişkileri, kentlerin zenginleşmeye başlaması, Hıristiyan olmakla birlikte ayrı mezheplerden olanların çoğalması gibi etkenler Hıristiyan dininin dönemin yeni koşullarına göre gözden geçirilmesini gerektirdi 16 yüzyılda dinde Reform hareketi oldu Edebiyat, sanat ve bilimde Rönesans diye adlandırılan canlanma ve atılım dönemi de 15 ve 16 yüzyıllarda gerçekleşti Böylece Hıristiyan dünyasında din, yaşamın birçok alanında etkisini yitirmeye başladı Özellikle eğitim ve öğretim alanında yenileşmeler oldu Din kurallarına uygun eğitim yapan kurumların yani sıra özgür düşünceye ve inanç özgürlügüne dayanan eğitim kurumları devlet tarafından açılmaya başlandı 1789 Fransız Devrimi'nden sonra laiklik yavaş yavaş devletin bütün kurumlarında ve toplumda kendini kabul ettirdi
En son 2008'de Türkiye'de parti kapatma davalarıyla ilgili olarak Avrupa Birliği, jakoben laiklik yerine demokratik laiklik kavramını tercih ettiğini belirtmiştir

Anayasasında laikliği kabul eden (bazı) devletler

  • Amerika Birleşik Devletleri (1791 Anayasası'nın 1 Değişikliği vardır)
  • Fransa (1958 Anayasası'nın 1 Maddesi)
  • Japonya (1946 Anayasası'nın 20 Maddesi) Ancak hükûmette dinî parti mevcuttur
  • Meksika (1917 Anayasası'nın 3 Maddesi)
  • Portekiz (1976 Anayasası'nın 41 Maddesi)
  • Türkiye (1982 Anayasası'nın 2 Maddesi)
  • Kazakistan (1993 Anayasası'nın 1 Maddesi)
Anayasasında laiktir ibaresi olmayan fakat laik olan devletler

  • Azerbaycan
  • Hindistan
  • Küba
  • İrlanda
  • Avustralya
  • Endonezya
  • Senegal
  • Mali
  • Tunus
Kaynak: Vikipedi, özgür ansiklopedi

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.