Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
belim, kırıldı, zannettim

Belim Kırıldı Zannettim

Eski 08-05-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Belim Kırıldı Zannettim






’ın izniyle Kur’ân’ı, senin kalbine; önceki kitapları tasdik edici, mü’minler için bir hidayet rehberi ve müjdeci olarak indirmiştir” (Bakara 2/97)


“Şüphesiz ki o (Kur’ân), Âlemlerin Rabbinin indirdiği (bir kelâm)dır Onu Rûhu’l-Emîn (Cebrail), uyarıcılardan olasın diye apaçık bir Arapça lisan ile senin kalbine indirmiştir” (Şuara 26/192-195)


Böylece vahiy, diğer bütün his ve idrakleri devre dışı bırakarak kalbe yerleşince onunla amel etmek ve onu diğer insanlara ulaştırmak bir zarûret hâline gelmişti Bu sebepledir ki hangi ilâhî tâlimat gelir ise, Efendimiz ona göre davranırdı Yapılması gereken şeyi en güzel o yapardı Kaçınılması gereken şeyden en çok o kaçınırdı Bu durum, ister itikat ister amelle ilgili olsun, ister ahlak ister adapla ilgili bulunsun, ister zahir ister batınla alakalı olsun (sav)’in hayatının her alanı için geçerli idi Bunun neticesinde Peygamberimiz’in ahlakı, bütünüyle Kur’ân olmuştu

Fahr-i Kâinât (sav)’in eşsiz güzellikteki hayatından okuyacağımız şu misaller, bu gerçeği ne güzel ifade eder!

Âişe (ra) şöyle anlatır: “Bir gece Resûlullah (sav) bana:


“–Ey Âişe! İzin verirsen, geceyi Rabbime ibâdet ederek geçireyim” dedi Ben de:

“–Vallâhi seninle beraber olmayı çok severim, ancak seni sevindiren şeyi daha çok severim” dedim Sonra kalktı, güzelce abdest aldı ve namaza durdu Ağlıyordu… O kadar ağladı ki, elbisesi, mübârek sakalları, hattâ secde ettiği yer sırılsıklam ıslandı O, bu hâldeyken Hz Bilâl namaza çağırmaya geldi Ağladığını görünce:



“–Yâ Resûlallâh! Allâh Teâlâ sizin geçmiş ve gelecek günahlarınızı affettiği hâlde niçin ağlıyorsunuz?” dedi Bunun üzerine Resûlü (sav):

“–Allâh’a çok şükreden bir kul olmayayım mı? Vi bu gece bana öyle âyetler indirildi ki, onları okuyup da üzerinde tefekkür etmeyenlere yazıklar olsun!” karşılığını verdi ve:

“Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde ve sürelerinin uzayıp kısalmasında, akl-ı selim sahipleri için gerçekten açık delil ve ibretler vardır Onlar, ayakta dururken, otururken ve yanları üzerine yatarken ’ı zikrederler, göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde tefekkür ederler ve: “Rabbimiz! Sen bunları boşuna yaratmadın Sen bütün eksik sıfatlardan münezzehsin, uzaksın Bizi cehennem azabından koru!” (derler)” (Âl-i İmran 190-191) âyetlerini okudu (İbn-i Hibbân, II, 386)


Resûlü (sav)’in zeytin gibi simsiyah olan saçlarında artık ağarmalar başlamış, nurdan bir şûleyi andıran beyaz teller gözükür olmuştu Sebebini soranlara:


“Hûd sûresi ve kardeşleri (Vâkıa, Hâkka, Mürselât, Nebe’ ve Tekvîr) beni ihtiyarlattı” (Tirmizî, Tefsir 57/3297) buyurmuştu Çünkü Hûd sûresindeki:


“(Resûlüm!) Emrolunduğun gibi dosdoğru ol; seninle beraber tevbe edenler de (dosdoğru olsunlar!) Aşırı gitmeyiniz; çünkü bütün yaptıklarınızı hakkıyla görmektedir” (Hûd 11/112)

buyrukları Efendimiz (sav)’in kalbine inmiş, ondan hem kendisinin hem de beraberinde bulunan tüm mü’minlerin “istikâmet üzere olmalarını” talep etmişti

İtikat, ibadet, muamelât, ahlak ve adapta farz-ı dâim halinde istikâmet üzere bulunmak gerçekten zordur

Buna bir de ümmetin istikâmet üzere olması eklendiğinde işin ne kadar zorlaştığı daha iyi anlaşılır İşte Efendimiz (sav)’in belini büken ve saçlarını ağartan bu zorluk olmuştur Vâkıa, Hâkka, Mürselât, Nebe’ ve Tekvîr sûreleri ise dehşetli kıyâmet ve mahşer sahnelerinin sergilendiği sûrelerdir Sıradan bir müslümanın bile okuduğunda kendinden geçtiği, kalbi yerinden çıkacak gibi olduğu ateş parçası gibi bu sûrelerin Resûlullah (sav)’in o ince, rakik, hassas kalbinde nasıl yakıcı, kavurucu, derin tesirler bıraktığını hayal etmek bile imkansızdır

Bir de Efendimiz (sav)’in kalbine inen Kur’ân’ın sahabe-i kiramın kalbine nasıl yansıdığına bakalım İşte Hz Ebû Bekir (ra)’ın hâli… Kendisi şöyle anlatıyor:

“Bir gün Resûlullah (sav)’in yanında bulunurken “(Gerçek şudur ki: Kim bir kötülük yaparsa onunla cezalandırılır; ’tan başka da ne bir dost ne de bir yardımcı bulabilir” (Nisâ 4/123) âyeti nâzil oldu Efendimiz:

“- Ebû Bekir, bana indirilen bu âyeti sana okutayım mı?” buyurdu Ben:

“- Tabii ki ya Resûlullah dedim Bana bu âyeti okuttu Sanki belimin kırılıp ayrıldığını hissettim ve öylece kasılıp kaldım Peygamberimiz:
“- Neyin var, ne oldu?” diye sordu Ben:

“- Anam babam sana fedâ olsun ya Resûlullah hangimiz günah işlemez ki! Şimdi biz işlediklerimiz yüzünden mutlaka cezalandırılacak mıyız?” diye üzüntümü ifade ettim Bunun üzerine Resûlü (sav) şu açıklamayı yaptı:

“- Ey Ebû Bekir! Sen ve diğer mü’minler hatalarınız sebebiyle dünyada (bazı sıkıntı ve meşakkatlere uğratılarak) cezalandırılırsınız Öyle ki ’a günahsız olarak kavuşursunuz Diğerlerine gelince onların yaptıkları biriktirilir ve cezaları kıyamet gününe bırakılır” (Tirmizi, Tefsir 4/3039)

Kur’ân’ın kalbe inişine bir misal de Hz Ömer (ra)’dan verelim Bir gün Hz Ömer, bir evin önünden geçerken, hâne sâhibinin, evin dışına taşacak kadar yüksek bir sesle Tûr sûresini okuduğunu işitti Adam:


“Rabbinin azâbı hiç şüphesiz vukû bulacaktır, onu defedecek hiçbir şey de yoktur” (Tûr 52/7-8) âyet-i kerîmesine gelince, Hz Ömer bineğinden indi, bir müddet duvara yaslanarak dinledi Sonra bu âyetin îkâzındaki şiddetin tesiriyle evinde bir müddet hasta yattı (İbn Recep el-Hanbeli, et-Tahvîf mine’n-nâr, Dımaşk, 1979, s 30)



Kur’ân-ı Kerîm Resûlullah (sav)’in kalbine indi Oradan sahabenin kalbine, onlardan da nesiller boyu diğer mü’minlerin kalplerine intikal etti Şimdi nöbet sırası bizdedir Kur’ân-ı Kerîm ilk nâzil olduğu şekilde, doğruluk, safiyet ve temizliği ile elimizdedir Bizim onu okuma, anlama ve kalbimize indirme vazifemiz vardır Çünkü ancak onun mânaları kalbimize indiği zaman o bizi kötülükleri terk etmeye, iyilikleri yapmaya ve Kur’ân ahlâkıyla ahlâklanmaya sevk edecektir Bu açıdan boğazdan aşağı geçmeyen okuyuşlarda bir hayır yoktur:


Prof Dr Ömer Çelik


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.