Prof. Dr. Sinsi
|
Bilgi Ve Çeşitleri
Bilgi ve Çeşitleri
Bilenle (özne/suje) bilinen (nesne/obje) arasında kurulan bağın sonucunda açığa çıkan ürün bilgidir Felsefe, bilgi konu olunca, öncelikle ve genel olarak, insan bilgisini konu edinir Bilen "insan", bilinen ise "insanı çevreleyen diğer tüm varlıklar"dır Öyle ki insanın kendisi dahi çoğu zaman insan bilgisinin nesnesini oluşturur Bilgi sürecinde bilenle bilinen arasında kurulan bağ(bilgi aktı), bilgiyi önemli ölçüde etkiler Bilginin kaynağını oluşturan bu ilişkiler yumağı, bilginin doğruluk değerini etkiler
İnsan, bilgiye ulaşırken, duyum süreci, deneyim, akıl, inanç, sezgi gibi bilgi bağlarını kullanır Her bağ farklı bilgiler oluşmasını sağlar İnsan bilgisi farklı sınıflara ayrılabilir Birbirlerine benzeyen ve birbirlerinden farklılaşan yanları bulunan bilgi türleri şunlardır:
Gündelik Bilgi
Yaşantılardan elde edilen pratik bilgilerin genel adı gündelik bilgidir İnsan yaşamını kolaylaştıran ve sürdüren bu bilgi türü, sahip olduğumuz en eski bilgi çeşididir Yaşamı kolaylaştırmanın ötesinde; onu olanaklı da kılan gündelik bilginin kaynağı yaşantının kendisidir Deneyimler ve yaşantılardan doğar ve genellikle de duyum sürecine dayanır Yaşadığımız fiziksel ve toplumsal çevreden etkilenen gündelik bilgi, bu açıdan kültürel farklılıklar taşır Hatta giderek herkese göre farklılıklar taşır; çünkü herkesin deyimleri, yaşantıları ve bunun ötesinde de hayattan beklentileri, faydası, çıkarı birbirinden ayrıdır Herkesin üzerinde anlaşabileceği tek bir doğru bulmak olanaksızdır Bu nedenle de gündelik bilgiler felsefenin ana konusunu oluşturmazlar
Gündelik bilginin elde edilmesinde izlenen yol, yani yöntem, de daha çok andırım (analoji) türü olmasına karşın; kültüre, hatta bireylere göre ayrılıklar gösterir Gündelik bilgiye ulaşmamıza yarayan genel-geçer tek bir yöntem yoktur Çok ve farklı yöntemlerle elde edilen gündelik bilgi için; bu yöntem çokluğu nedeniyle bazı düşünürler; yöntemsiz bilgi diye söz ederler Oysa gündelik bilgiye ulaşmak için çok farklı yöntemler vardır ve bu yöntemlerden her biri kendine göre doğrudur
Gündelik bilgi, az ya da çok, nesnellik taşır Çünkü insan, yaşamını sürdürebilmek için, doğaya uygun bilgiler edinmek durumundadır Ancak bu bilgiler, bireysel yaşantılara dayandıklarından zorunlu değildir Ancak yine de bu bilgilerde az çok neden-sonuç ilişkileri bulunur Ama zorunluluk ve ölçü yoktur
Gündelik bilgilerin konuları, yaşamın her alanına ait ve genellikle de rastlantısal olmanın yanı sıra, birbiriyle uyumlu olmak zorunda da değildirler Hatta derin çelişkiler dahi taşıyabilirler Bu nedenle de düzensiz bilgiler olarak da adlandırılırlar
Tüm bu olanaksızlıklarına karşın gündelik bilgiler, binlerce yıl, teknik bilgiye kaynaklık etmişlerdir Hatta hem geçmişte hem de günümüzde gündelik bilgilerin diğer bilgi türlerini etkilediklerini veya onlara kaynaklık ettiklerini de gözlemleyebiliriz
Özetle Gündelik Bilgi;
Yaşantılardan ve deneyimlerden doğar
Duyum ve algılara dayanır
Yaşamı kolaylaştırır, hatta yaşamı olanaklı kılar
Görelidir Kültürden kültüre ve hatta bireylere göre değişir
Analojiktir
Farklı yöntemlerle elde edilir Genel bir yöntem yoktur
Az ya da çok nedensellik taşır Zorunluluk yoktur
Sistematik değildir, konu bütünlüğü ve mantıksal tutarlılık olmayabilir
Kendinden farklı bilgi türlerine kaynaklık edebilirler
Din Bilgisi
Bilenle bilinen arasındaki bağın, bu iki unsurun dışında aşkın bir varlığa olan inançla kurulan bilgi türüdür Fizik yasalarının ötesinde bir yaklaşım olduğu için metafizik (fizikötesi) bilgiler olarak da değerlendirilirler Din bilgisinin temel mantığı; evreni ve beni yaratan üstün varlık (genellikle tanrı) en doğru bilgiye sahiptir, "O halde doğru bilgi için onu dinlemeli ve ona yönelmeliyim " düşüncesinden kaynaklanır
İnanç esasına dayanan din bilgisi dogmatiktir Dini bilgilerden şüphe duyulamaz ve dini bilgiler mutlaktır Fakat mutlaklık, o inanç sistemine inananlar arasında söz konusudur Başka bir inanca sahip bir kişi içinse yine ve ancak kendi inançları mutlak, değişmez ve tartışılmazdır Böyle değerlendirildiğinde, tüm mutlaklık iddialarına karşın, din bilgisi de görelidir
Din bilgisinin doğruluk değeri doğaya uygunlukta aranmaz Doğa din bilgisine uymuyorsa; yanlış bilgide değil, doğadadır
Din bilgisi sistematiktir Dünyaya özgün bir bakıştır Kendi içinde mantıksal bir tutarlılık taşımaktadır Ayrıca düzenleyici ve yaptırımcı bir güce de sahiptir Genellikle örgütlüdür
Din temel olarak üç ana unsurdan oluşmaktadır Bunlar:
İnançlar:
Üstün varlık ve evrene ait temel inaklar vardır Bunlar tartışmasız ve kuşkusuz kabul edilmek zorundadır İnançlar sistemi dinin, en sabit (durağan - statik) ve en mutlak bilgilerini oluşturur Aynı dine ait mezhep arasında bile genel bir uzlaşı söz konusudur
İbadetler:
Üstün varlığa karşı kulluk görevinin yerine getirilmesi için yapılması gerekenlerdir Aynı mezhep ve tarikatlar bazında mutlak olan ibadet bilgileri, farklı tarikat ve mezheplerde, çelişen davranışlar bile içerebilmektedir Bunun da ötesinde, zaman içinde de ibadetlere ilişkin değişiklikler söz konusu olabilmektedir Yani din bilgisinin az çok mutlaklık içeren ama aynı ölçü de değişebilen kesimidirler
Hukuk ve ahlak kuralları:
Üstün varlığa inanmanın, ona ibadetin yanı sıra, dinler; insanlara kendi kurallarına göre bir toplumsal düzen (hukuk) ve vicdani tavır (ahlak) önerirler Hatta önermekle de kalmaz bunu yaşama geçirmek için zorlayıcı da olurlar Hukuk ve ahlaka ait bilgiler din bilgileri içinde en az mutlak olanlardır Çünkü dinler yaygınlaştığı ölçüde, farklı toplumsal kültürlerin etkisiyle, farklı yaşam biçimlerine dönüşür Hem yer, hem de zamana göre değişerek mutlak olmaktan uzaklaşır
Özellikle de günümüz laik toplumlarında din, bir yaşam biçimi olmaktan ziyade, vicdan olayı biçimine dönüşerek tanrı ile insan arasında bir ilişki ve bilgi biçimine dönüşmüştür
Özetle Dini Bilgi;
İnanca dayanır
Dogmatiktir
Sistematiktir
Doğaya uygunluk aranmaz
Mutlaktır Ancak değişmez değil tersine görelidir
Teknik Bilgi
İnsan doğayı değiştirirken alet yapar ve bu aletleri kullanır Alet yapmak için gerekli bilgi teknik bilgidir Teknik bilgi, adını, Yunanca "beceri" anlamına gelen "techne-tekne" sözcüğünden almıştır
Teknik bilgi, somut varlık alanına ait bilgidir Teknik bilgi, özellikle başlangıç döneminde gündelik bilgiye dayanmaktadır Günümüzün gelişmiş toplumlarındaysa tamamen bilimsel bilginin bir uygulama alanı biçimindedir Bu nedenle de Bilim ve Teknik birbirinden ayrılmaz bir bütünlük içerisindedir Hatta toplumların gelişmişlik düzeylerine ilişkin önemli bir ölçüdür
Teknik bilgi, yaşantılar ve deneyimlerden çok, akla ve düşünceye dayanır Teknik yaratıcı insan aklının ürünüdür Bir anlamda da teorik bilgilerin somutlaşmasıdır İnsanlığın ortak değerleri arasında yer alır, yani evrenseldir
Amacı, ürettiği alet aracılığıyla doğayı insan lehine değiştirmek ve insanı daha iyi yaşatmak olan teknik bilgi; çoğu zaman hayatı zorlaştırır bir nitelik taşıyabilmektedir Teknik, bugün, insanın önünü açmak şöyle dursun, doğrudan insanı yok etmeye yönelik silah teknolojisi biçiminde ya da yarattığı pek çok çevre sorunuyla insanlığın geleceğini tehdit eder duruma dahi gelmiştir
Teknik bilgi, tarihsel süreç içerisinde, üç farklı aşama geçirmiştir
Alet teknolojisi,
Makine teknolojisi,
Otomasyon teknolojisi
Sanat Bilgisi
Teknik gibi sanat da insanın doğada olmayan bir şeyi yaratması, üretmesi demektir Ancak teknikte amaç insan yaşamını kolaylaştırmaktır Sanatın buna benzer pratik bir amacı yoktur Sanat üretiminin amacı "güzel" ve estetik hazdır
Sanat bilgisine ulaşılırken, akıl, düşünme gibi bilgi aktlarının yanı sıra, düş gücü, sezgi gibi bağlar da kullanılır
Sanat bilgisi hayale geniş ölçüde yer verdiğinden sanat bilgisinin doğaya uygun olması zorunlu değildir Sanatın, objelere ilişkin doğru bilgiler vermek gibi bir amacı yoktur
Sanat bilgisi, yaratıcı insan akılının ürünüdür Bu açıdan, sanat bilgisi, öznel ve özgün bir üründür Eşsizlik onun en belirgin özelliğidir Aynı sanatçı bile farklı zamanlarda, aynı objeyi, farklı bir tavırla ele alıp farklı yorumlara ulaşabilir
Sanat bilgisi farklı araçlarla ifade edilebilir Bu da, aynı temaların farklı malzemelerle işlendiği, çok farklı sanat alanlarının doğmasını sağlar Resim, müzik, heykel, edebiyat, sinema, mimari, tiyatro gibi pek çok sanat dalları vardır
Bilimsel Bilgi
Sınırları önceden belirlenmiş bir alanda, bilmek amacı ile, genelgeçer bilgilere ulaşmak için, sistemli olarak ve belli bir yöntemle elde edilen bilgilerdir
felsefe info/'dan alınmıştır
|