Prof. Dr. Sinsi
|
Boş Odaya Dolu Sandalye Götürmek
Günün kuşların cıvıltısı ile şenlendiği bir sabahta, güneş görmeyen penceremin solundaki yatağa uzanıp teknolojinin nimetlerinden biri olan laptopu da kucağıma alıp şöyle bir kaç satır yazayım dedim; yani kötü mü ettim?
-Hayır!
-Bende öyle düşünmüştüm zaten Yıllarca bir çarkın içinde dönüp durur insanlardan size sadece bir örnekten bahsetmek istiyorum; siz de okuduktan sonra kendi çıkarsamanızı yapabilirsiniz
Haydi başlayalım:
Kahramanımıza alfabenin sonlarından bir harf verelim, hımmmmm … buldum! Adı yumuşak G olsun, şaka şaka adı V olsun (beş de diyebilirsiniz) Bugün tarih yıl olarak 2012 ise V 22 iki yıl önce doğmuş olsun Ekonomik durumları fena olmayan 3 5 çocuklu bir ailenin orta sıradaki çocuğu olsun Şimdi V’den biraz bahsedelim;
V doğduktan bilmem kaç ay sonra ‘paba, anne’ … Demeye başlar Dişleri çıkar falan filan… offff bende sıkıldım geçelim burayı V altı yaşına gelip okula başlasın Bu arada V’nin 6 yaşına kadar herhangi bir sorunu olmamıştır Şimdi ne olacak bakalım: V okulla tanıştığında her kafadan bir sese tanık olur ve gürültü yapmanın çeşitli yöntemlerini bulur, hocadan azar işitmenin de anlamsız ve geçici olduğunu öğrenir Yeni arkadaşlarla tanışır; bunun yanında ekmeğini sepetini de onlardan ihmal etmez V’nin 1 Sınıf hayatı yerli malı haftası ile de çok süslü geçer V şimdi çok mutludur; çünkü V daha çocuktur ve kimseyi takacak vakti yoktur (Biliyorum siz okuyucular bu nereye gidecek demektesiniz, bekleyin bakalım!) V büyür, büyür, 7 büyür, 8 büyür, 9, 10, 11, 12, 13, 14-15 ve V liseye başlar, kafası biraz daha karışık Yeni eski arkadaşlarla dah sakin daha düşünceli ya da düşündürten bir zamana gelmiştir (Buraya kadar yine V nin ekonomik bağlamda bir sıkıntısı yoktur ama…)V nin anne babası günde en az 1328 defa kısa cümleler ve benzer anlamlarla ‘oğlum çok çalış, az izle, az uyu, şöyle yap, bunu yapma’ … diye başlayan cümle ve cümlecikler kurar Artık V ne olacağını kestiremez ve ne yapması gerektiğini de bilemez
V birgün lisenin o meşhur merdivenlerinden inerken gözüne bir odanın kapısının üstündeki yazı çarpar: PİSKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK yazan bir şey işte V hemen kapıya dayanır ama ne olsun kapı ona açılmaz; meğerse kilitli imiş V bekler de bekler gelen yok! Evin yolunu tutan V yine başlayacak olan 1328 eziyete doğru yol alır V eziyetten sonra uyur, sabah kalkar o odanın kapısına dayanır Gerçi faydası olup olmayacağını da bilmez ama yine de dayanır –bu arada V nin tam olarak sorunu kendi kararlarını alamaması, ne olacağına onun dışında herkesin karar verebilmesi hatta ve hatta ne yiyeceğini annesi belirlemesi! Yani V nin tipik hali; sol elinin hep ensesinde olması- V kapının kolunu tutar, büyük bir umutla aşağıya indirir; -tabi ki önce kapıyı çalmayı da ihmal etmemiştir- kapı açılır V öyle mutlu olur ki odanın boş olduğunu ancak 28 saniye sonra fark eder V orada yıkılır; çünkü ona yol gösterecek malum şahış hiç olmamıştı V orada oturur ve ergen yaşında olmasına rağmen kendisiyle bir muhakemeye girer V nin kendisiyle arasında şöyle bir diyalog geçer: (bu arada V lise iki olmuş, ben de faketmedim ne zaman olduğunu, olmuş işte)
-‘Burada bir adamın olması ve ya olmaması mı önemli yoksa benim ne yapmaya çalışmam gerektiği mi? Evet keşke burada bir adam olsa ve bana deseydi, yön verseydi, şimdi adam yok! Ben adamın olmamasını okula mı yükleyeyim, Milli Eğitim’e mi yükleyeyim, yoksa benim sorunumun çözümsüz kalmasına mı üzüleyim? Ben 18’e merdiven dayayan kocaman bir adam oldum, eğitim, okul, burada olması gereken ama olmayan adam sadece bana bir şeyler anlatır ve gider Annem anlatır ama dinlemez, babam anlatır ama dinlemez, ben de kendimi dinlemedim Buraya neden geldiğimi bile bilmiyorum daha Belki gereken adam burda olsaydı ben yine öyle kalırdım Bu boş oda 1328 boş laftan kurtulmamı sağladı Her şey bir figürdür Herkes bir oyun ve sahnede hiç kimse sürekli kalmaz Benim kısacık sahneme neden başkası rolümü koysun!’ der ve orada ne okuyacağına karar verir: Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Büyük bir azimle çalışmaya başlar ve artık 1328 cümleciklere güler geçer Çünkü ne olması gerektiğini, ne yapacağın bilmektedir Gözlerine renk gelmiş en son on yıl önce yaşadığı 1 Sınıf mutluluğunu yaşamaktadır
…
Örnek olay bu, siz şimdi dersiniz ki;
-Ne demek istiyorsun! Yani bu alanı (PDR) okuyanlar hiçbir işe yaramıyor mu?
-Yok öyle bir şey diyorum ben O odada bulunan sandalyeye oturan adama büyük bir sorumluluk yüklenir, yoksa kahramanımız V neden o bölümü okusun ki? Bu bölümü okuyan ve bu bölümden daha değerli olan çok değerli arkadaşlar; bunu seçerken insan gerçekten vicdani bir sorumluluğa girmektedir Yani bazen bir ameliyattan daha anlamlı ve vurucu hale gelinebilir Bir seçime yön vermek öyle geldi gitti değil Evet sizde haklısınız, belki bize gelen kişilerden çok hatta çok çok az bir kısmı bir bilgiyi ciddi anlamda anlamak ister Onu da yanlış yönlendirmek –sizi bilmem ama- benim canımı yakar Eğer V gelip ona boş oda daha iyi yol gösterecekse ben boş odayı dolu odaya tercih ederim ama V gelir neden geldiğini bilmiyorsa ve ben ona üst düzeyde insancıl bir şekilde farkındalık oluşturabiliyorsam hiç boş odamız olmasın isterim
Acaba kaçımız V’yiz, belki olay ve sorunlar aynı olmayabilir ama emin olun ki her birinizde V olma payı vardır, belki okurken farkına varmamışsınız; V nin cinsiyetini koymadık! Herkes şimdi geçmişe gitsin ve rehberlik eden adamlarla diyaloğu hatırlasın, acaba kaçta kaçı boş bir odanın olmadığını samimi bir şekilde söyler Ben de V’yim ve benim için boş bir oda vardı ve ben o boş odayı doldurmak için sevmememe rağmen bu alanı okuyorum Bir boş odaya bir dolu sandalye götürmek için Bu hayatın her alanında böyle, alanım açısından yaklaştım; ama her meslek boş bir yere dolu bir şeyler götürmektir, ben boş olan bir zemine cambazlık yapıp boş bir zemin daha eklemek istemem Eminim siz de öyle düşünüyorsunuzdur!
Bana kızabilir, saçmalık diyebilirsiniz Ben de derim ki; Gün gelir size de yardımcı olmanız için biri gelecektir ve yıllar sonra size biri gelir ya da posta gelir adresinize; ya bir teşekkür içindir –ki bu büyük bir mutluluk verecektir- ya da ‘siz’ diye başlayan olumsuz bir cümledir, cümlenin yapısı o an önemli olmayacaktır ama içerdiği anlam sizi derinden etkileyebilir!
İbrahim BULUT
|