Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinema, Müzik & Online Videolar > Radyo, Sinema ve Tiyatro

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ezel, kurtlar, seviliyor, vadisi

Ezel Ve Kurtlar Vadisi Neden Seviliyor?

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ezel Ve Kurtlar Vadisi Neden Seviliyor?



Yeni sezonda Ezel'le birlikte Kurtlar Vadisi de atv ekranlarında Peki, Ezel ve Polat Alemdar toplum için ne ifade ediyor ve neden seviliyorlar? Aktüel dergisi bu sorunun cevabını aradı




Türkiye'de izleyicinin ilgisini çekebilmek, hatta daha da ileri geçip kendine has, milyonları aşan bir hayran kitlesi edinebilmek öyle magazinel tartışmalarda bahsedildiği kadar kolay değil
Bunu başarabilmenin bir formülü yok, hele televizyonda böyle bir "iş" ortaya koymanın yahut bu gibi bir başarı elde etmenin hiçbir şekilde garantisi yok
Zira televizyon izleyicisi için, herhangi bir dizinin kendisini ne kadar ilgilendirdiği, kendisinin ekranda ne derece temsil edildiği ile alakalı biraz da

Yakın dönemde iki dizi bunu başarıyor Biri Kurtlar Vadisi, diğeri ise Ezel Her ikisinin de rey-ting listesindeki konumu malum Ancak asıl mesele sadece aldıkları rekor reyting rakamları değil
Mesele, her ikisinin de kemik bir hayran kitlesi oluşturmuş, neredeyse fanatik bir izleyici kitlesine hitap etmiş olmaları
Mesele, her ikisinin de hayranlarını bağımlı hâle getirmeleri, aynı zamanda da hayranlarına bağımlı olmaları, karşılıklı bir alışverişle ilerliyor olmaları Karşılıklı gönül ahşverişiyleSadakat meselesi

Çok izlenen başka dizilerde olmayan ve her iki diziyi de gerçek birer fenomen hâline getiren özellik, hayranlarının yadsınamaz sadakati
Bu sadakatin sebepleri çeşitli Bunların en önemlisiyse, malum dizilerin daha evvelden ekranda temsil edilmediğini düşününen izleyici kitlesine ulaşması, izleyicisini ciddiye alması, izleyicisinden katılım beklemesi

Her ikisi de alternatif bir adalet sunuyor


Beğenelim ya da beğenmeyelim, Yeşilçam'ın geçmişte bir nevi toplumsal vicdan oluşturduğu kesin
Yaşamındaki adaletsizlikleri, tatmin edilmeyen adalet duygusunu, ama kişisel, ama toplumsal adalet için olsun, içinde biriktirdiği her türlü haksızlığı dile getiren, sonra da bu haksızlığı düzelten kahramanları vardı Türk izleyicisinin
Geçmişte bu isimler Cüneyt Arkm'dı, Yılmaz Güney'di, Ayhan Işık, Sadri Alışık'tı, Hülya Koçyiğit yahut Fatma Girik'ti

Gündelik hayatın kendisine adalet vaat etmediğini düşünen izleyici çareyi perdedeki ağabeylerinde, ablalarında buluyordu Hayatındaki yanlışların da bir gün düzeleceğini umuyordu onlardan feyz alarak

Yalnız değilsin yeğen!


Şimdiyse izleyici kitlesi sinema perdesinin karşısında değil, televizyon karşısında arıyor sarsılan adalet duygusunun merhemini
Sadece toplumsal adalet için değil, kişisel anlamda uğradığı haksızlıklar için de ekrandaki ağabeylerinin kendisiyle birlikte dertlenmesini, benzer dertlere derman ararken görüntülenmesini istirham ediyor
Kocaman bir denizin içinde bir damla olmadığını hissettirecek ufak kelamlar işitmek istiyor
Kurtlar Vadisi, başladığı günden bu yana sürdürdüğü –ve televizyon izleyen herkesin bir şekilde ilgilendiği- tavrım, aslen toplumsal ve siyasal adaleti yerine getirmek üzerine kurmuş durumda
Hikâyenin ana kahramanı Polat Alemdar'ın izleyiciye verdiği güven, gerçek yaşamda yerine gelmeyen adaletin, dizinin dünyasında yerine gelmesi değil sadece
İzleyici, Polat Alemdar'ın ABD'li Aron Feller'i alt etmesiyle gerçek gündemin değişmeyeceğini elbette biliyor
Önemli olansa şu; izleyici yaşananlarda bir "tuhaflık", bir "adaletsizlik" olduğunu söyleyen bir kahraman olmasını, kendisinin bir sözcüsü olmasını istiyor
Bunu kadm karakterlerin çok çok az olduğu, erkeklerin dünyası olarak görülebilecek bir hikâyede izlemekse, elbette erkek izleyicilerin daha fazla talep ettiği bir vaziyet yaratıyor

"Adaletin tesisi"


Polat çok yüksek mevkilere girip çıkıyor ve buralarda lafını esirgemeksizin racon kesiyor, Memati antolojilere girecek kelamlar ediyor, Abdülhey kardeşliğin, dostluğun kitabını yazıyor
Erkek izleyicinin mest olması için gereken her şey ekranda vuku buluyor Bu anlamda Kurtlar Vadisi, özellikle geride bıraktığımız Kurtlar Vadisi Pusu bir kült dizi statüsüne de erişmiş vaziyette
Kendi izleyici kitlesini çok iyi tanıdığı için, özellikle erkek izleyicinin neleri görmek istediğini ve neleri görmek istemediğini artık yapımcı Pana Film ezbere biliyor
Bu nedenle de makine düzeninde işleyen bir yapıyla, izleyicinin güveni hiçbir zaman sarsılmıyor

Ezel de aslen, adalet duygusu temelinden sarsılan bir ana karaktere sahip En iyi iki arkadaşı ve sevgilisi bir soygun düzenleyip suçu onun üzerine atmış
Asıl adı Ömer'ken, hapishanede tanıştığı Ramiz Dayı sayesinde yüz değiştirme ameliyatı olup, yeni kimliğine, intikam almak için yola çıkan Ezel'e dönüşmüş
Hem âşık olduğu kadından hem de arkadaşlarından intikam almak, ipliklerini pazara çıkarmak niyetinde Yani hedef yine "adaletin tesisi"!
Ama bu kez ihanete uğramış bir aşk ve dostluk ön planda Bu kez edebiyattan beslenen karakterler ön planda Bu kez yakışıklı adamlar, güzel kadınlar, acı çeken delikanlılar, entrika çeviren ancak sonradan pişman olmuş kadınlar söz konusu
Silahla değil, lafla ince ince alınan bir intikam söz konusu Haliyle kadınların ekran karşısına oturup bu dünyaya kapılıp gitmesi sürpriz değil

Ezel ve Kurtlar Vadisi temel farklılıkları olan, birini erkeklerin diğeriniyse kadınların (da) takip ettiği iki fenomen Buna rağmen benzerlikleri de az değil

Örneğin Ezel'in diziye de adını veren ana karakteri, tıpkı Kurtlar Vadisi'nin Polat Alemdar'ı gibi kaybetmeyi sevmeyen bir adam Her ikisi de ekonomik açıdan yüksek standartlara sahip
Her ikisi de şahane arabalara biniyor, müthiş evlerde yaşıyorlar Racon kesmeye başladıklarında tadına doyum olmuyor, izleyiciyi ettikleri iki kelam ile ekran karşısına kitlemeyi iyi biliyorlar
Her ikisi de yüz değiştirme ameliyatıyla bambaşka kimliklere bürünmüşler Adeta bir Monte Kristo Kontu gibi intikam meleği sıfatıyla, bir nevi cezalandırıcı sıfatıyla arz-ı endam etmekte, başta da belirttiğimiz üzere, izleyicinin kendi hayatında tesis edemediği adalet duygusunu tesis etmekteler

Ezel de yalnız değil, Polat da Polat'ın yanında gözüpek bir adamı, bir kardeşi var: Abdül-hey Bir diğer benzer kişilikse Memati
Ezel için de aynı şey geçerli Hele ki sezon finaliyle birlikte, ekip tümden tamamlanmış gibi Zira Ezel'de de Abdülhey'le benzer bir hüviyete sahip olan Tefo karakteri mevcut
Memati'nin Polat için ifade ettiklerini ise, önümüzdeki sezon Ali, Ezel için ifade edecek muhtemelen Ali, evvelden Ezel'e oyun oynayan arkadaşlarından biri, şimdiyse onun bir numaralı intikam destekçisi
Aslan Bey ve Ramiz Dayı


Aslan Bey ve Ramiz Dayı, Kurtlar Vadisi'ni neden erkeklerin, Ezel'i ise neden kadınların izlediğini anlatan iki karakter
Aslan Bey bir memleket aşığı, Polat'ı yönlendirmeyi başarmış biri Raconun kralı değilse de, raconun nerede kesileceğini en iyi bilen kişi (Artık yok kendisi)

Ramiz Dayı ise aşkı için İstanbul'u yakmış, yetmemiş başkalarını da yakmış Yetmemiş, aşk için yanan bir garip oğlanı alıp ondan intikam meleği yaratmış

Kurtlar Vadisi'nin ilk sezonlarını hatırlayanlar bilir Selçuk Yöntem'in canlandırdığı Aslan bey karakteri, bir nevi akıl hocalığı yapıyor, Polat'ın bugünlere gelmesinde de büyük pay sahibi oluyordu

Aslan Bey, Kurtlar Vadisi'nin hayranlarının gözünde farklı bir yere oturmasını sağlayan aforizmalar üretiyordu Gerçi Kurtlar Vadisi'nde delikanlılığın ve aforizmamn sonu yok

Laz Ziya'smdan Kılıç Bey'ine, konsey üyelerinden Güllü Erhan'ına, Abdülhey'inden Memati'sine ve nihayet Polat Alemdar'ına dek herkesin ettiği kelamlar, hayranlarının duvarlarını, çantalarını, defterlerini, internet alemindeki MSN, Facebook iletilerini süslüyor

İzleyicinin diziye katılımı, diziyle kurduğu ilişki, gündelik hayatta biraz da bu yolla kendisini gösteriyor Kurtlar Vadisi hayranı erkeklerin "Dostum olmaz, hasmım yaşamaz"ı arabalarının arkasına yazdırmaması, "Sonunu düşünen kahraman olamaz" diyerek herhangi bir işe girişmemesi mümkün mü?
"Bir ihtimal daha var"


Aynı durum Ezel için de geçerli Ezel'in de tıpkı Polat gibi büyük bir akıl hocası var: Ramiz Dayı! İstanbul'un en büyük kabadayısı ve en büyük halk ozanlarından biri belki de Ramiz Dayı
Ezel'e alacağı intikamda yardımcı olan Dayı, bir yandan da romantik aforizmalarıyla izleyicinin ciğerine işlemeyi de beceriyor
Romantik aforizma-larının özellikle kadınları etkilememesi mümkün değil Ramiz Dayı'nın yıllanmış aşkı ölümle karşı karşıyayken, radyodan "Bir ihtimal daha var"ı istediği efsane sahneyi düşündüğümüzde; yahut Ramiz Dayı'nın final bölümünde okuduğu Mevlana'nm "Etme" şiirini
Ezel'e bir keresinde "Öyle bir şey olsun ki bu kadını affedeyim istiyorsun" deyişini hatırladığımızda, kadınların neden ekran karşısında eriyip bittiğinin anlaşılması daha da kolaylaşıyor (Her ne kadar Kenan İmirzalıoğlu faktörünü de unutmamak lazımsa da, Dayı'nın sözlerinin etkisi muhtemelen daha büyük)

Kurtlar Vadisi ve Ezel ara-l sındaki en önemli fark, birinin son derece sert ve politik (Kurtlar Vadisi), diğerininse anlattığı dünyanın sert kurallarına rai men son derece romantik olması
Bu da birini neredeyse sadece erkeklerin, diğeriniyse erkeklerle birlikte kadınların da hayranlıkla izlemesine neden oluyor Ezel, bunu belki Kurtlar Vadisi'ne nazaran daha sinemasal bir kurguyla sunuyor ama Kurtlar Vadisi de özellikle son iki sezonunda, resmen bir kült olmanın keyfini sürüyor
İzle yicisinin isteklerini gündeminde birinci sıraya koyarak onları mutlaka diziye dâhil ediyor Tüm bunların sonucunda;

Polat X6'ya biniyorsa, biz de binmiş sayılıyoruz

Polat bir mekâna girip racon kesiyorsa, biz de racon kesmiş kadar oluyoruz

Ezel, 250 bin avroluk Mase-ratisi'nden indiğinde, "Daha da çoğunu hak ediyor, sana yapılanın iki katını yapasın" diyoruz, sırtını sıvazlayıp biz de onunla aynı otomobildeymişiz, biz de onunla aynı kumpasları kuruyor-muşuz gibi hissediyoruz

Ramiz Dayı "Etme"yi oku] duğunda, bizler de birilerine bu şiiri okumak, "Etme" demek istiyoruz

Abdülhey vurulduğunda can kardeşimiz vurulmuş gibi acısın hissediyoruz

Eyşan-Ezel aşkının gidişatını izlerken, kendi sevdalarımızı düşünüyoruzHem Ezel oluyoruz, hem de Eyşan

Lost'un tüm dünyaya yaptığı etkinin bir benzerini, biz bu dizilerle yaşıyoruz
İşte bu nedenledir ki, ha ikisi dizi de daha uzun süre hayal âlemimizi süsleyecek, en önemlisi gündelik hayatımızda tesis edemediğimiz adalet duygumu zu tatmin edecek gibi görünüyor Hem politik hem de duygusal yaşamımızda



(AKTÜEL)



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.