Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hikayesi, lirasının, türk, yıllık

Türk Lirası'nın 84 Yıllık Hikayesi

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Lirası'nın 84 Yıllık Hikayesi



Türk Lirası'nın 84 Yıllık Hikayesi





Para icat edilmeden önce deniz kabuğundan kıymetli metallere kadar çeşitli malların değişim aracı olarak kullanıldığı, tarihi kayıtlara göre MÖ 118 yılında Çinlilerin deri para kullandığı, ilk kağıt paranın MS 806 yılında yine Çin'de ortaya çıktığı para tarihinde Türkiye Cumhuriyeti kağıt paraları 84 yıllık tarihi geçmişe sahip









Batıda kağıt paraların basılması ve kullanılması 17 yüzyılın sonlarına rastlarken, ilk kağıt paranın 1690'lı yıllarda ABD'de Massechusetts Hükümeti, İngiltere'de ise “Goldsmiths”ler tarafından basıldığı ve dolaşıma çıkarıldığı, 1694 yılında İngiliz Merkez Bankası ve daha sonra diğer ülke merkez bankalarının kurulması ile de yaygınlaştığı biliniyor










Basıldığı dönemin sosyo-ekonomik yapısının izlerine de sahip olan para tarihi, aynı zamanda bir iktisadi analiz özelliği ile sosyo-ekonomik tarihin yansıması özelliği de taşıyor Bu bağlamda, Cumhuriyet dönemi kağıt paraları da üzerlerinde bulunan resimlerden dolayı çıkarıldığı zaman için önemli izleri ve mesajları üzerinde barındırıyor









Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk olarak 1927 yılında piyasaya sürülen kağıt paralar, artık günlük hayatımızın değişmez unsuru olurken, Türkçe Latin harfli olarak tasarlanan ilk kağıt para 5 liralık kupür olarak 15 Ekim 1937'de basıldı Dolayısıyla Türkçe harflerle basılan kağıt paraların hayatımızda 84 yıllık bir geçmişi var






1937'de 1 Emisyon Paraların Yerine 2 Emisyon Paralar Geçmeye Başladı






Türk Nümismatik Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Güçlü Kayral'ın hazırladığı çalışmaya göre; Cumhuriyetin ilk kağıt parası 5 Aralık 1927 tarihinde piyasaya sürüldü Eski harfli birinci emisyon kağıt paraların, planlandığı gibi çıkarıldıktan 10 sene sonra 1937 yılında değiştirilmesi gerekiyordu









İkinci emisyon kağıt paralar sadece Türkçe Latin harfli olarak tasarlandı 15 Ekim 1937 tarihinde, ilk olarak 5 liralık kupürün piyasaya verilmesiyle eski harfli 1 emisyon paraların yerine 2 emisyon paralar geçmeye başladı

2 emisyonun kupürleri 1, 2½, 5, 10, 50, 100, 500 ve 1000 olarak tasarlanmıştı Bu defa, 1 emisyondan farklı olarak 2½ liralık kupür de kullanıma alınacaktı Bu arada madeni paralar da 1, 5, 10, 25 ve 50 kuruş olarak tedavüldeydi 1937 yılında alınan karar doğrultusunda 1 liralık kupür, kağıt paradan madeni paraya çevrilmiş ve tedavüle 1 liralık gümüş sikkeler çıkarılmıştı Numunesi hazırlanan 1 liralık kağıt paralar ise hiç bastırılmadı









1937 ve 1938 yıllarında yeni emisyonun 5, 10 50 ve 100 liralıkları tedavüle verildikten sonra Atatürk'ün ölümü ve yerine İsmet İnönü'nün geçmesi üzerine 2 emisyona geçiş işi değişikliğe uğradı 1939 senesinde tedavüle verilen 500 ve bin liralıkların planlanan miktarının bir kısmı aynı klişe ve renklerde olmasına rağmen Cumhurbaşkanı olarak İnönü'nün resimleri ile yeniden bastırılıp piyasaya verildi







Alıntı Yaparak Cevapla

Türk Lirası'nın 84 Yıllık Hikayesi

Eski 08-03-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Lirası'nın 84 Yıllık Hikayesi



Savaş ve Bozuk Para İhtiyacı Nedeniyle Ufak Küpür İstendi







1939 senesi Eylül ayında Avrupa'da patlak veren savaşın genişlemesi ve daha ileri boyutlara varması ihtimalinin uzak olmadığını değerlendiren Merkez Bankası, hükümete başvurarak banknot mevcutları ve ihtiyatları üzerinde hazırlık yapılması ve bozuk para ihtiyacını gidermek için ufak kupür basılması için izin istedi Gelen olumlu cevap üzerine tedavülde bulunan banknotları basmış olan Thomas De La Rue'dan telgrafla bir teklif istendi ve matbaaya sipariş verildi

Bu matbaanın tercih edilmesindeki sebep, para kalıplarının matbaanın elinde hazır olduğu düşüncesiydi Ancak, Cumhurbaşkanı resim ve filigranının değişimi için mevcut kalıplar üzerinde değişiklik yapılması gerekmekteydi Ufaklık ihtiyacını gidermek için yeni tasarlanan 50 kuruşun kalıplarının da sıfırdan hazırlanması gerekiyordu Bu 50 kuruşların siparişi de yine İngiltere'deki Bradbury Wilkinson firmasına verilmişti Bu gecikmelerden ötürü siparişlerin teslimi 1941 senesi başına uzatılıyordu






Batan Gemilerde Zayi Olanların Yerine Tekrar Basıldı







Bu sırada, Fransa ve İtalya savaşa girmiş, Akdeniz deniz taşımacılığına uygun olmayan bir hale gelmişti Paraların sevkıyatı için Kap ve Kızıldeniz yolu tek güvenli seçenek olarak görülüyordu Paraların basılacağı matbaalar artık savaş bölgesi içindeydi Kısa bir süre sonra, Londra'nın Almanlar tarafından bombalanması sonucunda Thomas de la Rue matbaası da isabet aldı ve düzeni bozuldu

Bu şartlar altında muhtelif kıymetteki banknotlardan öncelikle 100 milyon lira değerinde İnönü resimli 500 ve bin liralık kupürlerin hazırlanmasına karar verildi Basımı tamamlanan paralar, 30 Temmuz 1940 tarihinde vapura yüklenerek Süveyş yolu ile 3,5 ayda İstanbul'a getirildi Bunun ardından 5 milyonluk 1 liralık, 200 milyonluk 100 liralık ve 25 milyon kupür 50 kuruşluk kağıt para üretilerek Ekim 1940'da iki gemiyle yüklenerek yola çıkarıldı










Yeni 1 liralık kupürleri taşıyan Fabian adlı gemi yola çıkar çıkmaz, İnönü resimli eski 100 liralık ve yeni 50 kuruşluk kupürleri taşıyan City of Roubaix gemisi ise 5 ay yollarda kaldıktan sonra Yunanistan'ın Pire limanında kazaya uğrayarak battı

Bunun arkasından, Fabian gemisinde zayi olanların yerine tekrar basılan 7 milyon liralık 1 liralık, yeni 50 kuruşlukların bakiyesi 15 milyon kupür ve 194 milyon liralık İnönü resimli eski 50 liralık kupür İstanbul'a sevk edildi

Ancak, bu partide gelen 50 liralık ve 50 kuruşluk kupürler hiç bir zaman tedavüle verilemedi Çünkü, 50 liraların 126 bin kupürü, matbaanın bombalanması sonucu çıkan yangında zayi olmuş ve kalanlarının eksik şekilde kullanılması mümkün değildi






50 Kuruşlar, Pire’deki Kaza Sonrasında Halkın Eline Geçince Tedavüle Verilmedi








50 kuruşlar da tedavüle verilemedi Çünkü Pire'deki kaza sonrasında paralar yerli halkın eline geçti Haber, Ankara'ya telgrafla ulaştığında Başbakanlık hemen konuyu ele alarak yaptığı acil bir açıklama ile bu banknotların tedavülünden vazgeçtiğini duyurdu Konu, aynı zamanda Yunan makamlarına da bildirildi Batıktan çıkarılıp Yunan makamların eline geçebilen paralar Türk hükümetine teslim edildi

Kağıt paraların basım ve tedarikinin yarattığı sorunlar ve dışa bağımlılık, hükümeti paraların ülke içinde basılması imkanlarının araştırılmasına yönlendirirken, kağıt paraların Türkiye'de basımı her ne kadar arzu edilse de savaş sebebiyle bir yandan bankalardan yüklü miktarda para çekilirken, yerli basım paraların piyasaya verilmesinin paranın itibarını sarsacağı endişesi vardı Hangi emniyet tedbiri alınırsa alınsın, içeride olmasa da dışarıdan sahte para gelebileceği düşünüldüğünden basım işinden vazgeçildi






Merkez Bankası Bilgisi Dışında Seriler Piyasada Görüldü








Bu süreçte ilginç bir olay yaşandı Berlin'de bastırılan 100 liralıklar A, B, C, D şeklinde dört seride ve 9 milyon adet olarak sipariş edildi Teslim edilen banknotlar, 15 Ağustos 1942 tarihinde tedavüle verildi Birkaç sene sonra, Merkez Bankası'nın bilgisi dışında E, F, G, H, J serileri piyasada görülmeye başladı Merkez Bankası, ani bir müdahale ile 25 Nisan 1946 tarihinde bu paraları tedavülden kaldırdı

Olayın ardından Almanya matbaasıyla bir daha çalışılmadı ve 1946-1948 arasında piyasaya sürülen 3 emisyon paraların büyük kısmı ve 4 emisyon paraların tamamı Amerika'da American Banknote Company matbaasında bastırıldı

2, 3 ve 4 emisyon İnönü resimli paralar, savaş ve sonrası ekonomik şartlar gereği diğer emisyonlardan farklı bir tedavül işlemiyle piyasaya verildi
14 Mart 1947 tarihinde hükümet bir karar alarak geçerlilikleri devam eden Osmanlı Bankası banknotlarının 1 Nisan 1947 tarihinden itibaren 1 sene içinde altın karşılığı ödeneceğini duyurdu Bu kararla, Cumhuriyetin Osmanlı'dan devraldığı son kağıt paralar da kuruluşunun 25 senesinde tedavülden alınmış oldu










Türkiye Cumhuriyeti tarihinde 84 yıllık geçmişe sahip kağıt paralardan 1 milyonluk banknotla Türkiye 1995 yılında tanışırken, 1928 yılına kadar kullanılan Osmanlı evrak-ı nakdiyeleri ve 1948 yılına kadar kullanılan Osmanlı Bankası banknotları dışında, 9 emisyonda 24 farklı kupürde ve 126 tertipte kağıt Türk Lirası kullanıldı

Türk Nümismatik Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Güçlü Kayral'ın hazırladığı çalışmaya göre; 1950'li yıllarda Türkiye'deki iktidar değişikliğinin sonucu tüm sosyal ve ekonomik hayata yansıdı İktidar, paralardan cumhurbaşkanı resimlerinin kaldırılmasına ve Atatürk'ün resminin kullanılmasına karar verdi 1 Aralık 1951 tarihinde ilk olarak 50 liralık kupürün tedavüle verilmesiyle başlayan 5 emisyon, yeniden Atatürk resimli ve filigranlı olarak üretildi










1950'li yıllarda yavaş yavaş dışa açılım ve sanayideki ilerlemeler sonucunda kağıt paraların Türkiye'de basılması fikri yeniden gündeme geldi 1951 yılında yeniden başlatılan Banknot Matbaası kurma işi ancak 1958 yılında tamamlandı ve aynı yıl banknot basımına başlandı 5 emisyonun 3 tertip 100 lirası ilk basılan kağıt para olurken, bu tarihten sonra piyasaya verilen kağıt paraların basımı Ankara'daki Banknot Matbaasında gerçekleştirilmeye çalışıldı 1960'lı yılların ortalarına kadar matbaada İsviçreli, Alman ve Avusturyalı teknisyenler, Meclis'ten alınan özel izinlerle çalıştırılıyordu Ayrıca 1967'de özel banknot kağıdı fabrikası çalışmaları yapılmış ve 1968'de Pakistan'da ortak bir fabrika bile kurulmuştu







Alıntı Yaparak Cevapla

Türk Lirası'nın 84 Yıllık Hikayesi

Eski 08-03-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Lirası'nın 84 Yıllık Hikayesi



Mor Binlik Olarak Adlandırılan Bin Lira “Efsanevi” Paraydı





15 Haziran 1966 tarihinden itibaren yavaş yavaş 6 emisyon paralarına geçilmeye başlandı 1970'li yıllar ekonomide enflasyonun hakim olduğu, kıtlık dolu yıllar olarak tarihe geçti Dünyada yaşanan petrol krizleri, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı ve sonrasında maruz kalınan ambargo ekonominin durumunu iyice kötüleştirdi Tüm bunların sonucunda paranın değeri çok düştü ve kuruşun kıymeti kalmadı

1979 yılından itibaren 7 emisyon banknotlar tedavüle verilmeye başlandı 1970'lerin sonuna kadar en büyük kupür olan bin lira ulaşılamaz bir paraydı Hatta 5 emisyonun “mor binlik” olarak adlandırılan bin lirası, görebilenlerin sayılı olduğu, efsanevi bir paraydı 1980 senesinden sonra ise bin liralık kupür artık ufaklık para niyetine basılıyordu





Türkiye, 1 Milyon Liralık Banknotla 1995’te Tanıştı





7 emisyonun devamı olarak arka arkaya 5 bin, 10 bin, 20 bin, 50 bin, 100 bin, 250 bin ve 500 bin liralık çok sıfırlı banknotlar basıldı 1995 yılında ise Türkiye 1 milyon liralık banknotla tanıştı Artık bin lira madeni para bile değildi

1990'lı yıllara girildiğinde milyonluk kağıt para da yeterli gelmedi ve 5 milyon, 10 milyon ve 20 milyon liralık banknotlar tedavüle çıkarıldı Yeni milenyuma girildiğinde Türk parasının birimi “milyon lira” olmuştu









Sıfırların yarattığı karmaşadan kurtulabilmek adına 2000'li yıllara girer girmez iki aşamalı bir para reformu planlandı Bu reform, Türkiye'de ilk defa paradan sıfır atma operasyonu gerçekleştirecekti Bu amaçla, öncelikle 28 Ocak 2004 tarihli ve 5083 sayılı “Türkiye Cumhuriyetinin Para Birimi Hakkındaki Kanun” çıkarıldı Ardından reformun birinci adımı olarak 1 Ocak 2005 tarihinde altı sıfır atılarak 8 emisyon paralar piyasaya sürüldü

8 emisyonun birimi Yeni Türk Lirası olurken, 5, 10, 20, 50 ve 100'lük kupürlerden oluştu 1, 5, 10 ve 20 liralık kupürler, halkın 20 senelik bol sıfırlı para alışkanlığından kurtulup sıfırsız Yeni Lira'ya kolay adapte olabilmesi için grafik tasarım olarak 7 emisyonun eş kupürleriyle aynı yapıldı 50 ve 100 liralık kupürler ise yeni tasarımlar oldu











Türk lirasından 6 sıfır atılmasıyla 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren Yeni Türk Lirası'na geçiş gerçekleşti Ekonomik istikrarın kalıcı olması yönünde bir kararlılık ifadesi, bir simge olarak kabul edilen bu karar, ulusal nitelikli bir proje olarak tanımlandı

Projenin iletişim kampanyası kapsamında çok sayıda bilgilendirici nitelikte afiş, broşür ve kitapçık basılarak dağıtıldı, aynı zamanda televizyon ve radyo tanıtımları yapıldı





Emisyonda 24 Farklı Kupürde ve 126 Tertipte Kağıt Kullanıldı





5083 sayılı Kanun'un birinci maddesi, Bakanlar Kuruluna Yeni Türk Lirası'ndaki “yeni” ibaresini kaldırmak için yetki veriyordu Planlanan reformun ikinci ve son aşaması olarak bu yetki kullanıldı 1 Ocak 2009 tarihi itibariyle Yeni Türk Lirası banknotların tedavülden kaldırılmasına karar verildi Karar 5 Mayıs 2007 tarihinde resmi gazetede yayınlandı Ayrıca kaldırılacak banknotların yerlerine 9 emisyon Türk Lirası paraların piyasaya verileceği duyuruldu

Günümüzde de kullanılan 9 emisyon Türk Lirası banknotlar 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren yeni tasarım, boyut ve güvenlik özellikleriyle piyasaya verildi Bu emisyon kupürleri 5, 10, 20, 50, 100 ve 200 liralıklardan oluşurken, bu emisyonda diğer bir yenilik de 200 liralık kupürün ilk defa kullanıma alınması oldu

Cumhuriyet tarihi boyunca, 1928 yılına kadar kullanılan Osmanlı evrak-ı nakdiyeleri ve 1948 yılına kadar kullanılan Osmanlı Bankası banknotları dışında, 9 emisyonda 24 farklı kupürde ve 126 tertipte kağıt Türk Lirası kullanıldı





Her Dönemin İzlerini Taşıdı





Üzerlerinde bulunan resimlerden dolayı çıkarıldığı zamanın izlerini taşıyan Cumhuriyet dönemi kağıt paralarından 1 emisyon kağıt paralar üzerinde kanunla belirlenmiş özel resimler bulunuyordu 1 liralığın önünde Atatürk'ün “milletin efendisidir” dediği çift süren bir köylü ve arkasında Meclis binası yer alıyordu 5 liralığın önünde ise Türk milliyetçiliğinin sembolü bozkurt ve Meclis Binası, 10 liralıkta da bozkurtla beraber Ankara kalesi, bin liralıkta ise Cumhuriyetin en önemli atılımlarından demiryolu resmedilmişti

2 emisyon paralar anıtlar ön plana çıkarılıyordu Ayrıca Anadolu'nun merkezi başkent Ankara vurgusu, kalesi ve keçisinin resimleriyle kullanıldı









3 emisyonda binalardan vazgeçilerek köylü figürleri, en önemli ihraç kalemlerinden biri olan üzüm, sanayileşmeyi anlatan sanat okulunda makina başında çalışan öğrenciler ve cumhuriyetin ilk yıllarında oldukça faal olan izciliği özendiren figürler yer aldı

Takip eden emisyonlarda tarihi yerler, devlet binaları ve Türk büyüklerinin resimleri kullanıldı Bunlardan farklı olarak sadece üç kupürde Cumhuriyet döneminin en önemli yatırımları resmedildi 6 emisyonun son parası olan bin lirada Boğaziçi Köprüsü, 7 emisyon 5 bin liralarda Afşin-Elbistan Termik Santrali, 7 emisyon 1 milyon lira ve 8 emisyon 1 YTL'lerde Şanlıurfa Atatürk Barajı resimleri kullanıldı





Bin Osmanlı Lirasının Karşılığı Bin Reşat Altın





Türk Nümismatik Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Güçlü Kayral, yaptığı açıklamada, şu anda eski paralar arasında bilinen en değerli paranın birinci emisyonun bin lirası olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Türk kağıt paraları içinde en kıymetli olanı eski harflerle basılmış, 1927 yılı sonunda piyasaya verilmiş bin lira Bin lira, o zaman çok büyük bir para Onun muadili olan bin Osmanlı Lirasının karşılığı bin reşat altınıydı 1927 yılında tedavüle çıkan bin lira, o zamanlar evler, hanlar, hamamlar alınabilecek alım gücüne sahip bir paraydı 1937 yılında da yeni Türkçe harflerle basılmış paralar tedavüle çıktı ama ilk bin lira az basıldı 16 bin civarında basıldı Geri dönmeyen 23 tane Bunun 16 tane olduğunu da söylüyorlar Yani Merkez Bankası'na teslim olmayan, piyasada kalan Ama bilinen 6-7 tane var En son müzayedeye çıktığında 250 bin liradan satışa çıktı Alıcısı olmadı, ama el altından satılmış olabileceğini düşünüyorum

İnsanın doğası gereği bir şeyleri biriktirip saklamaya çok müsait olduğunu ifade eden Kayral, herkesin muhakkak bir şeyleri biriktirmekten hoşlandığını, ancak biriktiricilik ile koleksiyonculuk arasında büyük fark bulunduğunu söyledi

Koleksiyonculuğun bir kültür olduğunun altını çizen Kayral, “Bizim toplumumuzda genel bir biriktiricilik hakim Ne olduğunu bilmeden biriktirenler var Maalesef diğer Avrupa ülkelerindeki koleksiyonerlik düzeyinde değiliz Bu, koleksiyon kültürünün tam oturmamasından kaynaklanıyor” dedi








Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.