|  | Kaside Bölümleri Nelerdir |  | 
|  07-28-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Kaside Bölümleri NelerdirKaside Nedir Bölümleri Nelerdir Kasidenin Bölümleri Açıklaması Kaside Örnekleri Kasideler, sıklıkla birini övmek ya da yermek amacıyla yazılan şiirlerdir  Daha çok din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla yazılan divan edebiyatı şiirlerdir  Kaside şairlerine kaside-gü (kaside söyleyen), kaside-sera ya da kaside-perdaz (kaside yazan) denir  Çok katı bir kalıpla yazılan kasideler, 6 bölümden oluşur  Türk edebiyatında 13  Yüzyıl itibariyle kullanılmaya başlanmıştır  Nazım birimi beyittir  Beyit sayısı 33-99 arasında değişir  Kasidenin ilk beyitine matla denir  Şair kasidesi içinde matlayı tekrar ederse tecdid-i matla denir  Matlayı birden çok tekrar ederse bu zat-ül metali veya zül metalidir  Kasidenin son beyitine makta, şairin mahlasının bulunduğu beyite taç beyit denir  Kasidenin en güzel beyiti beyt-ül kasid olarak isimlendirilir  Kasidenin Bölümleri 1  Nesip (Teşbib) * Kasidenin ilk bölümüdür, şiir yönünden en ağır bölümdür  * Genelde 15-20 beyit olur  * Şair bu bölümde betimleme yapar; kadın, kış, at, bahar vs  Baharın tasviri yapılıyorsa: Bahariye, kışın tasviri yapılıyorsa: Şitaiye, temmuzun tasviri yapılıyorsa: Temmuziye, ramazanın tasviri yapılıyorsa: Ramazaniye, atın tasviri yapılıyorsa: Rahşiye, hamamın tasviri yapılıyorsa: Hamamiye   Değişik tasvirler yapılır  Yani kasidenin tasvir bölümüdür  2  Girizgah * Nesip bölümünden methiye bölümüne geçerken söylenen ve basamak görevinde olan beyitlerdir  * Şair bu bölümde övgüye başlayacağını haber verir  * 1-2 beyitten oluşur  3  Methiye * Kasidenin sunulduğu kişinin övüldüğü bölümdür  * Şiir yönü çok zayıf, dil yönü diğer bölümlere göre çok ağırdır  4  Tegazzül * Gazel söyleme anlamına gelir, bütün kasidelerde olması zorunlu değildir  * Methiyeden sonra şair bir fırsatını düşürüp aynı ölçü ve uyakta bir gazel söyler, buna tegazzül denir  5  Fahriye * Şairin kendini övdüğü bölümdür  * Fahriyeyi en seven şair Nefi’dir  6  Tac * Şairin kendisi hakkındaki yeni düşüncelerini söylediği bölümdür  * 2-3 beyit bulunur  * ‘Nefi’ çok kullanır  (Tac bir bölüm değil sadece şairin isminin geçtiği beyittir) 7  Dua * Kasidenin son bölümüdür  * Birkaç beyit olur  * Şair burada övdüğü kişinin başarılı, uzun ömürlü, talihinin iyi olması yönünde dua eder  Kaside ve Tarihsel Önemi Kasideler, sosyal ve kültür tarihi araştırmacısı için önemli bir belge ve bilgi kaynağı olarak değerlendirilebilirler  Resmî tarihi vesikalar kadar, edebî metinlerin de tarih araştırmacısı için önemli bir belge olduğunu ispatlayacak mühim kaynaklar arasındadır  Kasideler, ideal devlet adamı profili çizme, sosyal ve ekonomik konularda devrin özelliklerini yansıtma, sosyal hayatın değişik sahnelerini anlatma, tarihî şahsiyetlerin biyografik bilgilerine katkıda bulunma, siyasal ve kültürel tarihin pek çok değişik safhası için yazılmış edebi eserlerdir   Örnek Kasideler Kaside Bu şehr-i Sitanbûl ki bî-misl ü behâdır Bir sengine yekpâre Acem mülkü fedâdır Bir gevher-i-yekpâre iki bahr arasında Hurşîd-i cihân-tâb ile tartılsa sezâdır Altında mı üstünde midir cennet-i a’lâ Elhak bu ne hâlet bu ne hoş âb u hevâdır İnsâf[ı] değildir anı dünyâya değişmek Gülzâr[ı]ların cennete teşbîh[i] hatâdır İstanbul’un evsâfını mümkün mü beyân hiç Maksûd[ı] hemân sadr-ı kerem-kâra senâdır Ez-cümle Nedîmâ kulun ey Âsaf-ı devrân Müstağrak-ı lütf u kerem ü cûd u atâdır NEDİM KASİDE-Yİ HÜLYA ‘ Sevgili eşime ithaftır ‘ Ey divane bülbül gel bahara er Açılmış goncaya sen de gönül ver  Ruhuna hoş gelen bir türkü gibi Seni saracak aşk rüzgarı eser  Kırmızı renkleri bir kadeh gibi Açılmış goncalar beni okşa der  Dayanılmaz arzu varsa içinde Kanatlarında güç, eksik olmaz fer  Nereye koyarım diye düşünme Sinenin üstüdür güzel olan yer  Tüm diğer mücevher ve takı fırsatları için tıklayın ! Tatlı nağmelerle bezenmiş sözler Kalbin derinine sevdayı eker  Sevda öyle bir şey ki anlamazsın İnceden inceye bir derdi döşer  Unutmak istersin güzelliğini Sen istedikçe o derine iner  Bir bedeli vardır güzel sevmenin Aşık olan çile çekerek öder  Meyhanelerini mesken tutarsın Sarhoşu olan ten kendinden geçer  Sarılır kadehin ince beline Yudum yudum içer, arzuyla öper  Her damla düştükçe alevlenir kor Baktığın yerlere hayali düşer  Divanedir artık taşıdığın can Harı söndürmeye çöllere gider  Leyla’yı arayan gözlerin artık Kumların üstünde Mecnun’a döner  Her adım attığın yerde o vardır Serabına doğru seni sevkeder  Hülya’yı öveyim tatlı sözlerle Ne güneş doğacak artık ne kamer  Güneş doğmayınca sabah olmaz Günün ilk ışığı olmaz da seher  Çalkalanan deniz dalgalarında Yol göstermeyecek artık bir fener  Azgın dalgalarda yol gösterecek Tam gönlüme göre istenen rehber  Ne kadar derinde olsa da yine Aranıp çıkartmak istenir cevher  İnciler dizilmiş olur sineye Bulununca onun gibi mücevher  Ziyasından yoksun kalmış yıldızlar Gece karanlıkta Hülya’yı bekler  Aşk yarama merhem olacak ilaç Dünyada Hülya’dır, ahrette kevser  Ey divane bülbül onu övmeye Sözler yetmez gayri, o tek şaheser  Ey Dermani sende maarifet var Çile sardıranı sevmektir hüner  Kulunu seversin Yaradan için Her sevgi içinde Allah’ı gizler  Çektiğin çilenin sevabı varsa Hem ahirete, hem dünyaya yeter  Günahtan arınmış olanlardan ol Kurulunca Hak’kın önünde mahşer  Günahı çok olan sana bakınır Aşık olan canı gıbtayla izler  Ey Allah’ım gonca gülün dalında Sonsuza dek eksik olmasın amber  Hidayet eyle sen güzel kuluna Kalbime karşı hep olsun münevver  Şahadeti eksik etme dilinden Hak’kın üzerine olsun mukadder  Yanlışa düşüp de bocalamasın Tek kılavuz olsun ona Peygamber  Onun sevgisi var benim kalbimde Benim sevgim onda olsun muteber  | 
|   | 
|  | 
|  |