Prof. Dr. Sinsi
|
Büyüme Ve Gelişme
I BÜYÜME ve GELİŞME
üyüme ve Gelişme[/url]
1 Büyüme ve Gelişmenin Tanımı
Büyüme ve gelişme, döllenmeden sonra anne karnında başlayarak erişkinliğe kadar sürer, Çocukları yetişkinlerden ayıran en önemli özellikler, çocuklarda büyüme ve gelişmenin görülmesidir Genellikle büyüme ve gelişme terimleri eş anlamlı olarak kullanılır Ancak büyüme ve gelişme farklı farklı olaylardır
Büyüme vücut hacmindeki ve kütlesindeki artışa denir Gelişme ise biyolojik olgunlaşma sürecini ifade eder Büyümede hem hücre sayısı hem de hücrenin hacmi artar Gelişmede ise dokuların ve hücrelerin yapısındaki değişiklikler sonucunda biyolojik işlevlerde olgunlaşma meydana gelir Gelişme büyüme, olgunlaşma ve öğrenmenin etkisi altındadır Bilgi veya bilgiler bütününü bellemek olarak tanımlanan öğrenme, her yaşta büyüme ve gelişmeyle birlikte gerçekleşir
Büyüme ve gelişme her ne kadar farklı olaylarsa da birbiriyle bağlantılı değişik aşamaları bulunan bir süreçtir Bebeklerin ağırlıkları doğumlarından itibaren belli aralıklarla sağlık personelince tartılır boylan ölçülür ve bazı davranış özellikleri izlenir Böylece bebeğin büyüme ve gelişmesiyle ilgili herhangi bir olumsuz durumun bulunup bulunmadığı belirlenir
2 Büyüme ve Gelişmede Rol Oynayan Faktörler
Büyüme ve gelişmeyi etkileyen bir çok faktör vardır
Bunlar; • Genetik, • Hormonal, • Beslenme, • Fiziki çevredir
a) Genetik
Anne ve babaya ait özellikler genlerle taşınarak çocuklara geçer Anne ve babaya ait genler çocuğun diğer özelliklerinde olduğu gibi büyüme ve gelişmesinde de etkilidir Örneğin, anne ve babasının uzun boylu oluşu belli bir ölçüde çocuğun boyunda da etkilidir Uzun boylu anne ve babaya ait çocukların boyları akranlarına göre biraz daha uzundur
b) Hormonal
Büyüme ve gelişmede genetik yanında hormonlar da oldukça etkilidir Hipofiz, tiroit ve paratiroit bezlerinden salgılanan çeşitli hormonlar büyüme ve gelişmeyi etkiler Örneğin, hipofiz bezinden salgılanan büyüme hormonun az veya çok salgılanması büyüme ve gelişmeyi etkiler Büyüme hormonunun az salgılanması sonucunda cücelik fazla salgılanmasında da dev cüsselilik (devlik) meydana gelir Yine akromegali gibi gelişim bozuklukları da hormonal kaynaklıdır
c) Beslenme
Büyüme ve gelişmede etkili olan faktörlerden bir diğeri de beslenmedir Yeterli ve dengeli beslenilmediği zaman büyüme ve gelişmede gerilik görülür Genetik faktörlerin büyüme ve gelişmeyi etkilediğini belirtmiştik Uzun boylu anne ve babadan doğan çocuğun da uzun boylu olacağını belirtmiştik Burada çocuğun uzun boylu olmasında genetik yapının etkili olması kadar beslenme de etkilidir Yeterli ve dengeli beslenme büyümeyi ve gelişmeyi olumlu etkiler Beslenmesi yetersiz ve dengesiz olan çocuklarda gelişim bozuklukları görülür
d) Fizikî çevre
Büyüme ve gelişmeye etki eden faktörler arasında fiziksel çevrenin ayrı bir önemi vardır Fiziksel çevre olarak kabul edilen ısı, ışık, radyasyon, barınak, gürültü, lağım ve pis sular, hava, çöplükler vb sayılabilir Fizikî çevre şartlarındaki olumsuzluklar sağlığı da olumsuz etkiler Dolayısıyla bu olumsuz çevre şartlan büyüme ve gelişmeyi etkiler Örneğin, pis suların içme suyu olarak kullanılması çeşitli hastalıkların oluşmasına neden olur Hastalıklar ise büyüme ve gelişmeyi olumsuz etkiler Yine fizikî çevre içinde yer alan radyasyon, büyüme ve gelişmeye en fazla etkili olan etmenlerden biridir Örneğin, Çin hükümeti tarafından Doğu Türkistan’da yapılan nükleer denemeler sonucu yeni doğan çocuklarda birçok gelişim bozuklukları görülmüştür Radyasyonun etkisiyle yeni doğan çocukların kafa yapısında anormallikler, göz yuvarlarında bozukluklar, dudaklarda yırtıklıklar gibi gelişim bozuklukları görülmüştür
Buraya kadar yapılan açıklamalardan sonra büyüme ve gelişmeyi olumsuz etkileyen çevresel faktörlerden bazılarını aşağıdaki gibi özetleyebiliriz:
• Annenin yeterli ve dengeli beslenmemesi,
• Gebelik sırasında hekim kontrolü dışında ilâç kullanılması,
• Gebeliğin özellikle ilk aylarında röntgen çektirilmesi, Gebeliğin ilk aylarında grip, kızamıkçık vb ateşli hastalıklara yakalanılması,
• Gebe annede böbrek, kalp gibi sistemik hastalıkların olması,
• Psikolojik travmaların olması büyüme ve gelişmeyi olumsuz etkileyen çevresel etkenlerden bazılarıdır
3 Büyüme ve Gelişme Dönemleri
a) Bebeklik dönemi
Bebeklik dönemi doğumdan sonraki birinci yaş gününe kadar olan süreyi kapsar Diğer bir ifadeyle bebeklik dönemi 0-12 aylar arasıdır Bebeklik dönemi yeni doğan ve yeni doğan sonrası dönem olmak üzere iki kısma ayrılır Yeni doğan dönemi doğumdan itibaren O- 28 günlük süreyi kapsar Yeni doğan döneminden sonraki bir yaşına kadar olan süre ise yeni doğan sonrası dönemidir Bebeklik döneminde çocuk tamamen anneye bağlı olup korunmaya muhtaçtır Dışardan bakıma ve beslenmeye gerek duyar Sürekli alıcı ve pasiftir, ilk üç ayda içe dönük olup zamanının çoğunu uyku ile geçirir, annesi ve kendisini iki ayrı insan olarak ayırt edemez Kendisini annesinden ayrı bir insan olarak algılaması üç aydan sonra başlar
Beklemeye tahammülü yoktur, ihtiyaçlarının hemen karşılanmasını ister
Bebeklik döneminde en önemli organ ağızdır Bu nedenle bebeklik dönemine oral dönemi de denilmektedir Bu dönemde bebek iyi ve kötüyü ağzıyla ayırt eder Çevresini ağız yardımıyla tanır Beslenmesini ağız yoluyla anne memesinden yaparken anne ile çocuk arasında duygusal bir bağ kurulur
Bebeklik döneminde, bebeğin gereksinimlerinin sürekli olarak ve zamanında giderilmesi güven duygusunu geliştirir Aksi durumda bebeğin yetersiz ve :düzensiz doyurulması güven duygusunun gelişmesini olumsuz etkiler
Bebeklik döneminde ruhsal gelişme yanında bedensel gelişme de meydana gelir Bu dönemde hızlı bir bedensel büyüme ve gelişme gözlenir Ortalama olarak 3-3,5 kg kadar olan bebek bu dönem sonuna doğru ilk ağırlığının yaklaşık üç katına ulaşır Doğumda 350 gram kadar olan beyin, 12 ay sonunda 900 gram kadar olur Aynı şekilde bebeğin boyu da uzar Boy, doğumdaki boy uzunluğunun yarı katı kadar uzar Bu dönem sonunda el, ayak gibi organlarını kullanır Yürümeyi ve konuşma gibi özellikleri kazanmaya başlar
b) Çocukluk dönemi
Çocukluk dönemi 1-6 yaşlar arasını kapsar Çocukluk dönemi kendi arasında iki ayrı döneme ayrılır Bunlar;
• Özerklik dönemi (anal dönem]
• Oyun dönemi (fallik dönem] dir
Özerklik dönemi: Özerklik dönemi 12-36 aylar arasını kapsar Özerklik döneminde tuvalet eğitimi verildiğinden bu döneme tuvalet eğitimi dönemi de denir Özerklik döneminde bebek ayakta durur, yürür ve konuşur Bu dönemde çocuk artık çevresini keşfetmeye başlar Yavaş yavaş anneye bağımlı durumdan çıkmaya başlar
Çocuk bu dönemde sınırsızca özgürlük kullanmayı isterken anne de tuvalet eğitimini sağlamaya çalışır Bu sırada anne ile çocuk arasında mücadele başlar Tuvalet eğitimine 12-15’inci aylarda başlanabilir
Özerklik döneminde annenin çocuğa aşırı baskı uygulaması sonucunda bazı bozukluklar ortaya çıkabilir Çocuk, aşırı düzenli, titiz, uysal veya aşırı isyankâr, huysuz, cimri olabilir
Bu dönemde çocuk kendi kendine yemek yeme eğilimindedir Çocuk biraz ortalığı kirletse de bu davranışı desteklenmelidir
Oyun dönemi: Oyun dönemi 3-6 yaş arasını kapsar Bu döneme okul öncesi dönem de denir Oyun döneminde, özerklik dönemine özgü olan inatçılık ve çeşitli olumsuzluklar ortadan kalkar Bunun yerine girişken, yardımsever, canlı, hareketli, kendi işini kendi yapan, oyunu seven, yaşıtlarıyla ilişki kuran, paylaşma eğilimindeki özellikler gelişir Bu dönemde çocuk toplumca kabul edilen amaçlara yönelir ve daha yapıcıdır Duygu ve davranışlarını kontrol etme yeteneğini kazanmaya başlar
Oyun döneminde çocuğun öykü ve masallara karşı ilgisi daha fazladır Çocuk bu dönemde hayalle gerçeği karıştırabilir Sürekli hareket halindedir Dış dünyaya ilgisi artmıştır Bu dönemde çocuk cinsel organını keşfeder
Kızlar kız çocuk, erkekler de erkek çocuk olduklarını fark eder Bu dönemde erkek çocuklar anneye, kız çocuklar ise babaya yakınlık duyar Zamanla erkek çocuğun anneye duyduğu aşırı yakınlık azalır Erkek çocuk babayla ilişki kurmaya başlar Bu durum kızlarda daha uzun sürer Çocukta benlik gelişir
c) Okul çağı dönemi
Okul çağı dönemi, çocuğun aileden ayrılıp dış dünya ile tanıştığı çağdır Okul çağı dönemine ilkokul çağı da denir, ilkokul çağı 6-11 yaşları arasıdır Bu dönem, ergenliğin ilk belirtilerinin olduğu 12 yaşında sona erer Bu dönemde okul çevresi ve eğitim, çocuğun bakış açısını genişletir Bulunduğu ortamda yeni kelimeler öğrendiğinden kelime dağarcığı zenginleşir Soyut kavramlar çocuk tarafından öğrenilmeye başlanır Kendisinin toplum ve çevre tarafından benimsenmesine önem verir
Çocuklar kendi cinsleriyle gruplaşma eğilimindedir Okul döneminde çocukların cinsel kimliği iyice belirginleşir Çocuk doğruyu, yanlışı, iyiyi ve kötüyü ayırabilecek özellikleri kazanmaya başlar Okul çağı döneminde de çocuk oldukça hareketlidir ’ Oyun oynar ancak oyun döneminden farklı olarak oyun sokağa kaymış ve akranlarıyla oynamaktan zevk alır duruma gelmiştir
Okul döneminde çocuk aileden ayrılarak yeni bir çevreye girer Böylece yeni arkadaş ve dolayısıyla yeni ilişkiler kurar Bu dönemde anne ve babanın yanında öğretmeni örnek almaya başlar Oyun okul döneminde de önemlidir Oyun oynaması sırasında ve diğer durumlarda çocuk kendi cinsiyle birlikte olma eğilimindedir Bu dönemde kurallara sıkı bağlılık vardır Doğru ve yanlışı çocuk ayırt edebilir Bu dönemde çocuğun özelliklerinin diğer çocuklardaki özelliklerle karşılaştırılması oldukça yanlıştır Bu durum çocuklarda güvensizlik duygusunun gelişmesine neden olur
Okul döneminde dikkat edilmesi gerekenlerden birisi de çocukların kavrama yeteneklerinin farklı olacağıdır Bu durum öğretmen ve aile tarafından bilinerek davranışlar buna göre ayarlanmalıdır Okuldaki ve evdeki ilişkilerin, çocuğun bedensel ve ruhsal gelişimini önemli ölçüde etkilediği unutulmamalıdır
d) Ergenlik dönemi
Ergenlik dönemi okul çağının bittiği 12’nci yaştan sonra başlar ve 21 yaşına kadar sürer Diğer bir ifadeyle 12 - 21’inci yaşlar arasına ergenlik dönemi denir Çocuklukla yetişkinlik arasındaki dönem olan ergenlik dönemi kendi arasında erken ergenlik, tam ergenlik ve geç ergenlik olarak üç döneme ayrılır Ergenlik dönemine ait özellikler ilerleyen konularda ayrıntılı açıklanacaktır
e) Yetişkinlik dönemi
Yetişkinlik dönemi 21-65 yaşlar arasındaki dönemdir Yetişkinlik döneminde belli bir olgunluğa erişilmiştir Bu dönemde evlilikler yapılır Çocuklar doğar ve sorumluluk artar Ailenin geçimi için anne ve baba çalışır
Anne ve baba toplumsal sorunlarla iç içedir Dışardan gelen sorunlara anne ve baba birlikte göğüs gererek mücadele eder Bütün kararlar anne ve baba tarafından verilir
Yetişkinlik döneminde büyüme ve gelişme durmuştur Vücudun yapım ve yıkım oranı eşittir
Yetişkinlik döneminde kişi artık toplumun yetişkin bir bireyi olup değişik görevler üstlenmiştir Dengeli kararlar almak ve gerçekçi yaklaşımlarla, yüklenmiş olduğu görevleri yerine getirmek zorundadır Attığı her adımın sonuçlarını değerlendirme durumundadır Başarılarını ve başarısızlıklarını dengeli bir şekilde değerlendirmelidir Bu dönemdeki kişi, toplumun güven duyduğu dengeli üretken ve sağlıklı ilişkiler kurabilen bir bireyi olmak zorundadır Kişi geleceğine güven duymalı, kendini geliştirme çabası içinde olmalıdır Yetişkinlik döneminin bir diğer özelliği de ailelerin kurularak topluma yeni bireyler kazandırılmasıdır Bu nedenle yeni kuşaklar yetiştirilirken onlara rehberlik yapılmalıdır
f) Yaşlılık dönemi
Yetişkinlik dönemden sonra gelen yaşlılık dönemi 65 yaşından sonraki dönemi içine alır Yaşlılık dönemine ihtiyarlık dönemi de denir Yaşlılık döneminde vücuttaki yapım yıkımdan azdır Bu nedenle yaşlıların vücutlarında küçülme başlar Yaşlı insanlar artık iş gücünü kaybetmişlerdir Bu dönemde yaşlılar kendini işe yaramaz hissine kapılabilir Buna bağlı olarak içe kapanabilir Yaşlılara, kendilerini yalnız ve işe yaramaz gibi duygulara kapılmaması için gerekli önem verilmelidir Yaşlıların bilgi ve tecrübesinden faydalanarak onlara ihtiyaç duyulduğu hissi verilmelidir
4 Ergenlik Dönemi ve Özellikleri
Ergenlik dönemi çocuklukla yetişkinlik arasındaki geçiş dönemidir Bu nedenle kendine özgü özellikleri taşır Bu dönemin en önemli özelliği hızlı bedensel, ruhsal ve cinsel gelişmenin görülmesidir Ergenlik döneminin de içinde bulunduğu büyüme ve gelişme dönemlerindeki vücut oranındaki değişmeler belirgin bir şekilde kendini gösterir Daha önce de belirttiğimiz gibi 12-21 yaşlar arası ergenlik dönemidir Ergenlik çağına giriş yaşı cinsiyete ve iklime göre değişir Kızlar ergenlik dönemine erkeklere göre 2 yıl daha önce girer Sıcak ülkelerde ergenlik çağına girme, İsveç, Norveç gibi soğuk ülkelere göre daha erken olur
Ergenlik döneminde boy uzaması erkeklerde 10-30 cm, kızlarda ise 10-20 cm arasındadır Aynı şekilde ergenlik döneminde ortalama 15 kg kadar kilo artışı meydana gelir Kilo ve boy artışıyla birlikte iskelet sisteminde de önemli değişiklikler olmaktadır Yağ dokusunda artma ve kas dokuda gelişme olur Yağ doku ve kas dokudaki değişiklikler kız ve erkeklerde farklılık gösterir Kas gelişimi erkeklerde kızlara göre daha fazla, yağ dokusundaki artış ise kızlarda erkeklere göre daha fazla oluşur Ergenlik dönemindeki değişikliklerden bir diğeri de hormonlardaki artıştır Özellikle büyüme hormonu ile eşeysel hormonlarda artış olur
Ergenlik dönemindeki kızlarda ve erkeklerdeki değişiklikleri kısaca aşağıdaki gibi açıklayabiliriz
Ergenlik dönemindeki kız çocuk: Ergenlik dönemine giren kız çocuklarında bazı değişiklikler görülür Ergenlik dönemindeki kız çocuğunda ikincil değişiklikler oluşur Bu değişiklikler sonucu ergenlik dönemindeki kız çocukların vücutlarında keskin çizgiler kaybolmaya, kollar, bacaklar ve diğer organları bir kadındaki gibi biçimlenmeye başlar Koltuk altları ve cinsel bölgelerde kıllanma olur Yüzlerde sivilceler oluşabilir, ikincil değişikliklerin yanında meydana gelen asıl değişiklikler yumurta hücresinin olgunlaşması ve buna bağlı olarak meydana gelen âdet kanamalarının başlamasıdır
Ergenlik dönemindeki kızlarda adet kanamalarının başlangıcı genellikle 10-13 yaşlandır Âdet kanamaları başlangıcı bazen 15-16 yaşlarına kadar gecikebilir Adet kanaması, döllenmiş yumurtanın kopan rahim içi epitel, kan ve akıntılarla dışarı atılması olayıdır Yumurtalıklarda yumurtanın olgunlaşması, olgunlaşan yumurtanın rahime doğru ilerlemesi, bu sırada rahim içindeki değişikliklerle, daha sonra döllenmiş yumurtanın, adet kanaması ile ayrılması olaylarının tamamına birden adet döngüsü denir Âdet döngüsü normal olarak 28 gündür Erişkin bir kadının yumurtalıklarından her 28 günde bir yumurta olgunlaşarak atılır Yumurta hücrelerine olgunlaştıktan sonra yumurtalıktan atılması olayına ovulasyon denir Ovulasyonla yumurta kanalına (fallop tüpü) atılan yumurta hücresi erkek eşey hücreleriyle birleşirse döllenme olayı gerçekleşir Döllenme olayından sonra gelişme rahimde olacağından rahim gebelik için hazır duruma gelir Kan damarları bakımından zengin hâle gelen rahimin iç tabakası kalınlaşır
Eğer gebelik meydana gelmeyecek olursa kalınlaşan bu yüzey tabakası kanama ile birlikte atılır Âdet kanaması denilen bu olay 45-49 yaşlarına kadar sürer Bu nedenle 15-49 yaşlar arasındaki kadınlar doğurgan çağdaki kadınlar olarak kabul edilir Âdet kanamaları gebelik oluştuğunda durur Âdet kanamaları ruhsal gerilimlerde, streste ve bazı hastalıklarda düzensizleşebilir Yolculuk, yorgunluk iklim değişiklikleri de adet kanamasının normal seyrini bozabilir Âdet kanamalarındaki düzensizlik kanamanın ilk yıllarında da görülür, ilk yıllardaki bu düzensizlik 2-3 yıl kadar sürebilir Âdet kanamaları 3-5 gün kadar sürer Kanamanın başladığı ilk gün yeni adet döngüsünün ilk günü kabul edilir
Ergenlik dönemindeki erkek çocuk:
Ergenlik dönemine erkekler kızlara göre daha geç girer Ancak kızlara göre ergenlik dönemi daha uzun bir dönemi kapsar Ergenlik dönemindeki erkeklerde bazı değişiklikler görülür Bunlar; yüzde sivilcelerin meydana gelmesi, sakal ve bıyıkların çıkması, sesin kalınlaşması, koltuk altlan ve cinsel bölgelerin kıllanması, boydaki hızlı artış, kasların gelişmesi vb leridir
Ergenlik dönemindeki tipik değişikliklerden olan sesin kalınlaşması ses tellerinin uzamasından kaynaklanır Sesin kalınlaşması bazen belirsiz bazen de konuşma ahenginde düzensizlik yapacak biçimde olabilir
Ergenlik dönemindeki kız ve erkeklerde görülen değişiklikler tablodaki gibi özetlenebilir Ergenlik dönemindeki kız ve erkeklerde ortaya çıkan fiziksel, anatomik ve fizyolojik değişikliklerin yanında psikolojik değişiklikler de meydana gelir Bu değişiklikler ilerleyen konularda açıklanacaktır
Ergenlik dönemindeki kızlarda görülen değişiklikler
• Boyda uzama meydana gelir
• Kiloda artış görülür
• Koltuk altı ve cinsel bölgelerde kıllanmalar olur
• Vücut hatları biçimlenir ve göğüs belirmeye başlar
• Kas gücü zayıf olup kaslardaki artış yavaştır
• İlk âdet kanaması görülür
• Deri ince ve narindir
Ergenlik dönemindeki erkeklerde görülen değişiklikler
• Boyda uzama meydana gelir
• Kiloda artış görülür
• Koltuk altı ve cinsel bölgelerde kıllanmalar olur
• Testis, skrotum ve cinsel organ büyür
• Kas gücünde artış olur Kaslardaki artış kızlara göre daha hızlıdır
• Gırtlak gelişerek önde belirgin bir duruma gelir Buna bağlı olarak ses kalınlaşır
• İlk meni gelir
• Derinin kalınlaşması kızlara göre daha fazladır
5 Ergenlik Döneminde Görülen Sorunlar
Ergenlik dönemindeki kız ve erkeklerde içinde bulundukları “bulûğ” evresinden kaynaklanan birçok sorun görülebilir Bulûğ çağı için “delikanlılık” ifadesi de kullanılır Delikanlı (adolesan) ifadesi birçok bilim adamı tarafından gencin ruhsal durumunda meydana gelen önemli değişiklikleri tanımlamak için kullanılmaktadır
Bulûğ çağına giren kız ve erkeklerde fiziksel, anatomik ve fizyolojik değişikliklerin yanında duygusal değişiklikler de meydana gelmektedir Bu döneme giren ergenlerde yalnız olma isteği, sinirlilik, hayal kurma, derslere karşı olan isteksizlik, çevresindekilere karşı kendisini kabul ettirmeye yönelik çaba sarf etme gibi durumlar görülür Ayrıca bu dönemdeki ergen, giyime ve dış görünüşüne büyük önem verir Sık sık aynaya bakar saçlarını tarar Bulûğ çağındaki önemli duygusal değişikliklerden birisi de cinsel konulara karşı ilgisinin artmasıdır Bu dönemde bilgi açlığı içerisindeki delikanlılara doğru ve yeterli bilgi verilmelidir Aksi takdirde hatalı ve yanlış bilgi edinerek hatalı davranışlara yönelebilirler
Bulûğ çağındaki gençlerden bazılarında yaşıtlarına oranla fazla kilo alma, boy kısalığı ve sivilceler görülür Bu durumdaki gençler bulundukları durumdan dolayı ruhsal sıkıntıya düşebilir Ancak bilinmelidir ki bu durumlar geçici olup, zamanla ortadan kalkacağı için problem yapılmamalıdır
Bulûğ çağı da olarak bilinen ergenlik [delikanlılık] dönemi erken ergenlik, tam ergenlik ve geç ergenlik olarak üç ayrı evreye ayrılır Her bir evrede kız ve erkeklerde farklı değişiklikler gözlenir
• Erken ergenlik: Ergenliğin erken dönemindeki kızlarda daha öncede belirtildiği gibi göğüsler büyür ve daha belirginleşir Bu durumdan, genç kız dikkat çekeceği düşüncesiyle rahatsız olur Dolayısıyla bulunduğu durumdan dolayı bol elbiseler giyer, yürürken veya otururken omuzlarını öne eğer Genç kızın göğüslerinin gelişmesi geciktiği takdirde ise endişeye kapılabilir
Ergenliğin erken dönemindeki kızlarda ilk adet kanaması yersiz bir korku meydana getirebilir Âdet kanamasından dolayı kendilerinin çevreye hoş olmayan koku saçtıkları ve pis oldukları düşüncesine kapılabilirler Eğer genç daha önce bu konuda ailesi ve öğretmenlerinden yeterli bilgi alırsa sıkıntılarını daha kolay atlatır
Erken ergenlikteki erkeklerde ilk belirtiler testis, skrotum ve cinsel organın gelişmesidir, ilk defa meni geldiğinde bu durumun normal fizyolojik bir olay olduğu ergen tarafından bilinmelidir Aksi takdirde meninin gelmesi durumunda sıkıntı ve suçluluk duygusuna kapılabilir Menisinin bulaştığı çamaşırlarını, çarşafı ve yatağı saklamaya çalışır Bazı ergenlerde bilgisizlikten kaynaklanan panik daha da büyük boyutta olabilir Bazı ergenlerde ise aksi durum meydana gelebilir Bunun sonucunda da cinsel organının gelişmediği korkusu oluşabilir Ancak ergen zamanla bu durumun ortadan kalkacağını, bunun cinsel güçle hiçbir ilgisi olmadığını bilirse problemlerini daha kolay atlatır Sesin kalınlaşması nedeniyle ergen kendi sesini tanıyamaz ve buna bağlı sıkıntılar da oluşabilir
Ergenlik döneminde görülen sorunların daha kolay atlatılması için ergene gerekli eğitim verilmelidir Gerekli eğitim kişinin ailesi ve öğretmenleri tarafından verilmelidir
Erken ergenlikte otoriteye (anne, baba, öğretmen vb ) karşı çıkma davranışları görülür Ergende yalnız kalma isteği, çalışmaya karşı isteksizlik, çekingenlik, kendi vücuduna ilgi, cinsiyetle fazla uğraş gibi sorunlar görülür
• Tam ergenlik: Bu dönemdeki kızlarda yüz çizgileri incelerek son biçimini
alır Erkeklerde yüz erkek görünümü almaya başlar Üreme organları son biçimini alır Ergenlik döneminin değişliklerine alışıldığı evredir Tam ergenlikte karşı cinse olan ilgi artar Anne ve babaya karşı ölen bağlılık toplumdaki arkadaş çevresine doğru kayar Grup, önem kazanmaya başlar Tam ergenlikte bağımsızlığın kazanılması uğruna ergenin gözünde aile değer kaybeder Ergen, arkadaşlarından destek arar Ergende cinsel kimliğin benimsenmesinde kendini yetersiz hissetme gibi sorunlar görülebilir
Tam ergenlik, fırtına ve stresin yoğun olduğu bir evre olduğundan ergenin ailesi ve öğretmenleri tarafından bu durum unutulmayarak uygun davranış gösterilmelidir
• Geç ergenlik: Geç ergenlik dönemindeki kişiliğin gelişmesi, aile ile ilişkilerin düzene girmesi, sosyal ilişkilerin gelişmesi, bağımsızlığın ve cinsel olgunluğun kazanılması ile ilgili sorunlar azalır Bu dönemde erkek ve kızlar birbirlerinin vücut tiplerinden çok kişilikleri ile ilgilenirler Birbirlerinin iç dünyalarını, düşüncelerini, duygularını, hayat anlayışlarını daha iyi tanımaya çalışırlar Geleceğe yönelik plânlar yaparlar Sorumluluk yüklenebilirler, Gelecekle ilgili seçimlerini yaparlar Evlenebilir, meslek edinebilir ve vatandaşlık haklarını kullanabilirler
6 Ergenlik Döneminde Olumlu Tutum Geliştirme
Ergenlik döneminde önemli ruhsal gerilimler ve sorunlar ortaya çıkabilir Her genç bu dönemde az veya çok bocalama geçirir Bu bocalama dönemi gencin göreceği ilgi ve desteğe göre kısa veya uzun sürebilir Gencin bocalama dönemini hasarsız geçirebilmesi için ana, baba ve öğretmenlere birçok görev düşer Aileler ergenin sorunları konusunda bilgilendirilmelidir Ana baba ve öğretmenler, ergenlik çağındaki çocukların olgunlaşmasını sağlayacak ortamı hazırlamalıdır Ergenin, bu dönemde doğru bilgileneceği, kolayca sorunlarını tartışabileceği güvenilir bir çevreye ihtiyacı vardır Bu aşamaca uyumlu bir grup arkadaşlığı ile karşı cinsten kişilerle dengeli ve uyumlu arkadaşlıklar kurmak çok önemlidir Dengeli ve uyumlu grup arkadaşlığı ile aynı şekilde karşı cinslerle yapılan arkadaşlık ergenlik dönemindeki bocalamayı en aza indirir
Meslek seçimi ve geleceğe yönelik hedefler genellikle ergenlik döneminde yapılır Bu nedenle ergen kendi yeteneklerini tanımalıdır Kendi yeteneklerini bilen ergen durumuna uygun olan en iyi mesleği seçer Yeteneklerine ve becerisine göre meslek seçen ergen hayatı boyunca mutlu ve başarılı olur Aynı zamanda ergen bütün yeteneğini kullanma imkânı bulur Mesleğinde uyumlu çalışacağından hayatının daha sonraki evrelerinde işiyle ilgili problemler en aza iner Çalışma hayatında plânlı olmak, başarıyı artıran önemli bir etkendir Bu nedenle plânlı çalışma ergenin daha başarılı olmasını sağlar Dolayısıyla da doyuma ulaşan ergen daha sağlıklı bir davranış kazanır
Ergenlik dönemindeki bir çok sorunun aşılarak olumlu tutum geliştirilmesinde hobilerin ve spor yapmanın önemi fazladır Ergenin sinemaya gitmek, kitap okumak, koleksiyon yapmak gibi hobilerle uğraşması onun rahatlamasını, stresini atmasını ve birçok olumsuz davranışın engellenmesini sağlar Aynı şekilde ergenin spor yapmasının bedensel ve ruhsal gelişimine önemli katkısı vardır Spor hem bedeni geliştirir hem de ergenin stresini atmasına yardımcı olur
Ergen sosyal ilişkilerde tutarlı saygılı ve katılımcı olmalıdır Çünkü ergen kendisinin de toplumun bir bireyi olduğu ve bazı sorumluluklarının olduğu bilincini taşımalıdır
Ergenlik döneminin, kişilerin daha sonraki dönemlerini etkilediği unutulmamalıdır Kişiliğin bu dönemde olgunlaşması, eş ve meslek seçiminin ve önemli kararların bu dönemde alınması hayatın sonraki dönemlerini etkiler Ergenlikte geçirilen bazı hastalıklar; daha sonraki dönemlerde kişinin sağlığını etkiler Bu nedenle ergenlik döneminin sağlıklı geçirilmesi gerekir
Ergenlik döneminde oluşan bedensel ve ruhsal değişimlerin kişiler arasında farklılık göstereceği ergene açıklanmalıdır Buna bağlı olarak oluşacak olumsuz davranışlar önlenerek, ergenin sağlıklı bir evre geçirmesi sağlanmalıdır
Ergenlik dönemi 12-21 yaşlan arasındaki süreyi içine alır Bu dönem daha önceki dönemlerin bir düzene sokulduğu dönemdir Ergenlik, anî ve coşkulu tepkiler gösterilen, tedirginlik, huzursuzluk ile neşe ve mutluluğun birbirini izlediği bazen de iç içe yaşandığı bir dönemdir Bu dönemdeki gençlerde genellikle alışılagelmiş davranışlara karşı çıkma eğilimi vardır Özellikle de anne baba ve diğer büyüklerin davranışlarını beğenmezler Ana ve babaya karşı gelme eğilimi vardır Sık sık geleceğe yönelik plânlar yapar Bağımsız olma ile bir gruba ait olma duyguları arasında bocalama vardır Aile bu dönemde gencin sıkıntılarını dikkate alarak anlayışlı, esnek ve sabırlı davranmalıdır Bununla birlikte genç tamamen serbest bırakılmamalıdır Belirli sınırların konulması gerekir Gencin problemlerinin konuşularak anlayışlı bir şekilde çözülmesi sağlıklı bir gelişmeyi sağlar Problemlerin çözülmesi, gençle konuşulması, gencin dinlenilmesi gibi hoşgörü ortamlarında sağlanmaz ise gençlerle büyükler arasında kopukluk meydana gelir Bu kopukluğun yerini tutarsız ve dengesiz ilişkiler doldurabilir
|