08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İhya 'İ Ulumu'd-Din
İHYA 'İ ULUMU'D-DİN
Kibir, batini ve zahiri olmak üzere ikiye ayrılır Batini kibir, nefisteki bir ahlaktır Zahiri kibir ise azalarda görülen kibirdir Esasen içteki ahlaka kibir demek en doğrusudur Bu hareketleri meydana getiren içteki kibir ahlakıdır Bunun için bu hastalık azalarda kendini gösterdiği zaman "kibirlendi" denilir Görünmediği zaman, o, "kibirlidir" derler Demek ki kibrin aslı insanın tabiatında bulunan ahlaktır Bu da kendini başkalarına karşı üstün görme isteğidir
Hz Ömer, vaaz etmek için müsaade isteyen birine: "korkarım büyüklenirsin de kendini Merih de görmeye başlarsın" dedi (İhya 3, 738)
Hz Ebu Bekir (ra ) müslümanlardan hiç kimse hiç kimseyi tahkir etmesin Zira hakir görülen insanlar, Allah katında büyük olurlar demiştir
Vehb diyor ki: Allahu Teala adn cennetini yarattığı vakit ona baktı ve Sen mütekebbirlere haramsın, onlar sana giremezler buyurdu
Hasan Basri "Adem oğluna şaşarım; günde en az iki defa eli ile pisliğini yıkadığı halde sonra döner de yer ve göklerin Cebbarı olan Allah ile muaraza eder " Dedi Allah'u Tealanın "Kendi içinizde Allah'ın varlığına nice deliller vardır " Ayetinden muradı, kaza-i hacet ve idrardır, diyenler olmuştur Hz Hüseyin oğlu Muhammet: "însan kibirlendiğinde aklı azalır" demiştir Süleyman'a Kendisiyle iyilik fayda etmeyen kötülük nedir? Diye sorduklarında, o
Kibirdir, dedi
Numan b Bişr minberde irad ettiği hutbesinde: "Şeytanın zinetleri ve aletleri vardır Onun zinet ve aletlerinden biri, Allah'ın nimetlerine karşı, kullarına karşı kibir ve havai arzulara uymaktır" demiştir
Allah'u Teala'nın dünya ve ahirette fazl-u kereminden af ve afiyet dileriz (İhya 3, 726)
Yine bir gün güzel kıyafetle Hasan-ı Basrinin yanından geçerken, Hasan-ı Basri onu çağırarak;
Ey adem oğlu, sanki mezarı geride bırakmış amelin mükafatını almış gibi gençliğine mağrur oluyor, şekil ve şemailin ile neşeleniyorsun Bütün bu tehlikeler önündedir Kalbine dön, kalbini düzelt Allahu Teala'nın insanlardan istediği bedenlerini değil kalplerini ıslah etmeleridir, dedi
Muhammed b Vasi, oğlunun kibirli kibirli yürüdüğünü görünce onu çağırarak: oğlum sen neye mağrur olarak kibirleniyorsun, kendini biliyor musun? Annen iki yüz dirheme satın aldığım bir cariyedir Baban ise Allah müslümanlar arasında onun gibileri çoğaltmasın aşağılık bir kimsedir, dedi
Rivayete göre Mıtraf, Muhallleb'i işlemeli bir cübbe içinde kibrederek yürürken gördü İşte bu yürüyüş Allahu Teala'nın sevmediği bir yürüyüştür dedi Muhalleb: sen galiba beni tanıyamadın galiba, dedi Mıtraf: nasıl tanımam , evvelin nutfe, ahirin ise cife bu iki hal arasında ise karnını yarsak bağırsaklarından bir sepet pislik çıkar dedi (İhya 3, 728)
Ucbun afetleri büyüktür Kibrin sebeplerinden biride ucubdur ve ucubtan kibir doğar Kibirden ise sayılamayacak kadar afetler meydana gelir Bu, ucbun kullar arasındaki kötülüğüdür Allah'a karşı kötülüğüne gelince; ucub, günahları unutturur ve onlara karşı ihmal etmeye, onları hatırlayıp araştırmamaya sebep olur Çünkü ucub, kendini bu gibi araştırmalardan müstağni kılar Hatırladıklarına da ehemmiyet vermez olur Onların bağışlanmış olduğunu sanır îbadet ve amelleri gelince; onları beğenir, ibadet yapıyorum diye böbürlenir Allah'ın tevfıkiyle ibadet ettiğini unutur îbadetini beğendikçe de afetlerini beğenmez olur Ucbun sahibi kendini ve fikrini beğenir, Allah'ın mekrinden emin olur Allah katında mevki sahibi olduğunu sanır, Allah'a karşı kendini hak sahibi iddia eder
Uhud harbinde Talha (r a ) kendi hayatını feda ederek Resuli Ekrem'i öyle müdafaa etmişti ki elinden büyük yara almıştı Yapmış olduğu işin ehemmiyetini düşünerek biraz kendini beğenir gibi olmuştu înce sezişe sahip olan Hz Ömer (r a ) Talha'nın (r a ) bu hissiyatını sezer sezmez: "Resulu Ekremi müdafaa ettiği günden beri Talhanm yüzünde bir ucub eseri tezahür ediyor" dedi Buna rağmen Talha (r a ) ucbunu ne açıkladı, ne de bu yüzden kimseyi tahkir etti Şura zamanı îbni Abbas (r a ) Ömer'e (r a ) "Talha'yı nasıl görüyorsun" diye sorduğunda O: "Onda ucubtan bir miktar koku vardır" dedi
Bişr b el-Mansur ibadete fazla devam ettiği için onu görenler hemen Allah'ı ve ölümü hatırlardı Bir gün namazı fazla uzattı Ardından adamın biri seyrediyordu Bunun farkına varan Bişr : "Sen benim ağır kıldığıma bakma Bu aslında mühüm bir şey değildir îbliste uzun zaman melekler arasında ibadet ettikten sonra gideceği yere gitti dedi (İhya 3, 790-792)
|
|
|