Bize Ne Oldu?

BİZE NE OLDU?


Dilek SERDAR




Bir nice zamandır kaht-ı rical bahtsızlığındayız
Bir nice zamandır ellerimiz semada, gözlerimiz yolda,
Bir nice zamandır ümitlerimiz yeşermek için sabah çisesi bekliyor
Ama ne tesbitlerimiz, ne dualarımız, ne de hayallerimiz beklediğimizi bize getiriyor
Zira Rabb’imiz de bizi bekliyor, biz kıpırdamadan rüzgâr estirmiyor, biz harekete geçmeden ‘vereyim’ demiyor
Kıpırdamamız bilinç düzeyimizin yükselmesini getirmeli beraberinde Bizi uzun vadeli projeler üretmeye sevk etmeli Projelerin insan faktörü olmadan işe yaramayacağından hareketle, insan eğitimi eksenli uzun soluklu, sabır kokulu bir yolculuğa gitmeli
İnsan eğitiminde ebeveynlerin bu proje uğrunda infak edeceği evlatları olmalı, evlatlarının içinden en verimli olanını bu yola teşvik etmeli, insanlık âleminin ihtiyaçlarına merhem olacak alanlarda istihdam etmeli
Aileler evlatlarını kendisinde enflasyon oluşmuş mesleki alanlara değil, aynı zamanda değerleri ayakta tutacak, dolayısı ile insanlığı ayakta tutacak alanlara kaydırmalı
“Benim oğlum doktor olacak” dediğimiz kadar “Benim oğlum imam olacak, insanlığın önünde namaz kıldıracak, onlara hutbeler irad edecek, bayrak taşıyacak” diyen birileri de olmalı
Bugün bilinç düzeyi küçümsenmeyecek kadar seviyeli olan nice aile, çocukları üzerinde tasarrufta bulunurken zekâ ölçümlerinde üst sıralarda olanlarını dünyalarını ve dünyayı onaracak alanlar için kelimenin tam anlamıyla feda etmektedir
Bitteessüf daha zayıf evladını da ya İmam Hatip liselerine ve Kur'an kurslarına, meslek okullarına veya vakıf ve dernek çalışmalarına göndermek gibi bir yanlışlığı yapmaktadırlar
Adı geçen bu kurumlardaki başarılı öğrencilerimizi ve saygı duyulacak bir hassasiyetle bu kurumları seçen aileleri tenzih etmek kaydı ile şunları ifade etmek gerekiyor:
Adı geçen bu kurumların kuruluş amacı,
- Algılama düzeyi düşük öğrencilere özel eğitim vermek değildir
- Ahlaki yapılanmasının aile ortamında oluşturulması gereken bölümlerini onarma, sıfırdan oluşturma gibi bir amaç taşımadıkları gibi bunu iddia etmeleri başarılı bir sonuç vermemektedir, zira asıl şahsiyet teşekkülü aile içinde gerçekleşmektedir Kurumlar ancak tamamlayıcıdırlar
- Hele hiçbir şekilde okumaya niyeti olmayan ve evde taşkınlık yapan çocukları barındırma merkezi hiç değildir
Bu kurumlar,
- İnsanlık ailesinin aziz fertlerine vahiy ve sünnet ışığında eğitim vererek bir medeniyet oluşturmak,
- Dinî ve ahlakî değerlerinden vazgeçmeden dünyalı olabilmek,
- Geçmişinden ibret, ders, tecrübe aldığı gibi geleceğinin de ümidi olacak kızlı erkekli gençler yetiştirmek maksadı ile toplumumuzda önemli bir görev icra etmektedirler
Saygıdeğer ailelerin hassasiyetlerine hitap ederek diyorum ki;
Sözlerinizde hayatınızın en önemli varlıkları olan evlatlarınızın en çok ümit vaad edenini, Yaratıcı’nızın kâinatı okuma emri doğrultusunda program yapmış eğitim kurumlarına gönderip, istikbalin imamlarını, fakihlerini, muhaddislerini, müfessirlerini yetiştirme gayretine bir tuğla da siz koyarak, eyleminizle sözlerinizin uyumunu gerçekleştiriniz
Unutmayınız, Rabb’imizin vaadi de bizimle beraberdir:
“Ey iman edenler! Eğer siz, Allah’ın dinine ve davasına yardım ederseniz, Allah da size yardım eder, ayaklarınızı İslam hakkını koruma yolunda sağlam tutar” (Muhammed 47/7)
Bu söz-eylem beraberliğinizi, Allah'ın size verdiği evlat zenginliğinin zekât, infak, sadaka başlıkları üzerinden farz, vacip, müstehap makamından sahibine iadesi olarak düşününüz!


AİLELER EVLATLARINI KENDİSİNDE ENFLASYON OLUŞMUŞ MESLEKİ ALANLARA DEĞİL, DEĞERLERİ, DOLAYISI İLE İNSANLIĞI AYAKTA TUTACAK ALANLARA KAYDIRMALI
BİLİNÇ DÜZEYİ YÜKSEK OLAN NİCE AİLE, EN ZEKİ ÇOCUKLARINI DÜNYALARINI VE DÜNYAYI ONARACAK ALANLAR İÇİN KELİMENİN TAM ANLAMIYLA FEDA ETMEKTEDİR