Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
liderlikteki, metodu, rain, ömer

Hz. Ömer (R.A.)'İn Liderlikteki Metodu:

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hz. Ömer (R.A.)'İn Liderlikteki Metodu:




Hz Ömer (ra)'in liderlikteki metodu:




Daha önce de belirttiğimiz gibi, başarılı liderlik politikanın ve idarenin ruhudur Liderlik -gerek siyasî gerekse idari sahada- kabul edilen ilmî esaslar ve kaideler üzerine kurulup ihtisas sahibi olan üniversite ve yüksek okullarda okutuluyorsa da pratikte sanat yönü veya etkisi ağır basar Eskiden liderlik sağlam kaidelere dayanan ilimden ziyade sanata yakındı Bu tamamen Ömer b Hattab'ın durumunu doğrular


Resulullah (sav), medenî ve dinî vazifeleri bir araya getirip hem peygamber hem devlet başkanı olduysa, onun en büyük düşüncesi akidenin ve İslâm'ın yayılmasıyla ilgiliydi Onun dünyevî görevi dinî çağrışım tamamlamaktan başka bir şey değildi


Ebu Bekir (ra) devrinde Arap devleti idare ve siyaset problemleriyle ortaya çıktı Ancak birinci halifenin ömrü uzun olmadı Kısa süren halifeliği esnasında hep mürtedlerle uğraştı Onlarla savaştı Şartlar onun büyük bir devlette vuku bulan siyasî ve idarî problemlere karşı tavır almasına imkân vermedi Bununla beraber Ömer (ra) onun bakam veya bir numaralı müsteşarı idi Öyle ki, Ebu Bekir (ra), hilâfeti teslim aldığı günün ertesi orduyu uğurlarken komutan Üsame'den onu yanında bırakması için izin istemişti Ne var ki siyasî ve idarî problemlere tam anlamıyla onun zamanında rastlıyoruz Onun uzun Ömrü eşi bulunmayan güçlü kişiyi keşfederek köklü çözüm yollarım ortaya koyup daha önce bu sahalarda tecrübe sahibi olmamasına rağmen onun isminin daha sonra şanlı bir bayrak olmasını sağlamış ve ihtişamını artırmıştır





Liderliğin hedeflerle ve vesilelerle olan ilgisi:




Hedefleri bizzat o keşfetmedi Çünkü hedefler İslâm davasında Ömer'in Resulullah'tan anladığı gibi kararlaştırılmıştı Devlet çağrısı ve hedefleri bakımından kendisinden önceki birinci halifeden bir farkı yoktu


Ebu Bekir (ra)'in buyurduğu gibi, keşfetmek, yeni şeyler ortaya atmak yok, tâbi olmak vardı


Ancak teori ile tatbikat arasında büyük fark vardır Mücerred fikir sahasında pek çok sağlam teoriler tatbikat alamna konulduğu zaman sekteye uğramaktadır Hatta başarısız olması da söz konusudur Tatbikat büyük hedeflerin ve plânların proje edilmesinin öneminden daha az değildir Devletin ilk kuruluşunda bu iki faktör birbirinden pek ayrılmayacağı gibi, teori ve amblemlerden ziyade devletin bilinçli, idrak sahibi ve sağlam icraata ihtiyacı vardır


Tarihin kaydettiği bir gerçektir ki, Ömer (ra), icraatını İslâmî hedeflerin ışığı altında uygulamak suretiyle zirveye çıktı Burada şöyle bir soru akla gelmektedir Ömer (ra) bu başarıyı nasıl elde etti?


Ömer (ra) başarılı oldu Çünkü geçmişteki ve şu andaki tecrübelerin ışığı altında ve bizim görüşümüze göre, o ebedî ve aynı zamanda basit bir gerçeği anlamıştı O gerçek şudur: Ömer b Hattab, başkalarını davet ettiği hayatın canlı bir örneği idi Hüküm ve otorite sahibinde bulunması gereken özelliklerin hemen hepsine sahipti Bahsettiğimiz özelliklerin hepsi üzerinde bulunuyordu Aksi olsaydı başarılı olması mümkün değildi Tarihte işgal ettiği yer, bugüne kadar boş kalacaktı


Etrafımızı gözetleyecek olursak, gerek eski ve gerekse yeni tarihte onun makamının çok yüce olduğunu göreceğiz Otorite sahipleri belli bir fikrî veya felsefî görüşü ortaya attıklarında genellikle kendi nefislerinde yaşamayıp başkalarına talbik etmeye çalışırlar Oysa Ömer, söylediklerini önce kendi nefsine uygulamış, bizzat tatbik etmiştir


Bu sebeple sarsılmayan bir imanla inanıyoruz ki, başarılı liderliğin anahtarı onun "iyi örnek olma" kişiliğinde gizleniyordu Şahsiyeti -daha önce de belirttiğimiz gibi- ona başarıyı garantiliyordu Böyle bir örnek kişiliğe sahip olmasaydı, başarıyı gerçekleştiremeyeceği kesindi, işaret ettiğimiz anlamı idrak etmiş ve muhtelif vesilelerle halka ilân etmişti Bunun en bariz örneği Taberi'nin rivayetiyle şöyledir:


Kadisiye'nin fethinde şöyle konuşuyordu:


"Bir ihtiyaç zuhur ettiği zaman, hepimize yetecek şekilde onu karşılamaya itina gösteririm Bunu gerçekleştirmekte aciz kalırsam, kifafta [39]eşit duruma gelinceye kadar sıkıntı çekeriz Nefsimin sizler için istediklerini yine nefsimden bilmenizi arzuladım Ben ancak uygulayıcı olarak öğretmeninizim Vallahi ben sizi köleleştiren bir kral değil, emaneti yüklenen Allah'ın bir kuluyum Beni istemediğiniz zaman hilâfeti size geri iade ederim Evlerinizde saadetiniz gerçekleşinceye kadar, hanelerinize kadar gelir, sizlere hizmet ederim Yeter ki sizler rahat edin"


Eğer iyi örnek olma hali her zaman gerekliyse, Ömer (ra) ferasetiyle kurulmuş olan İslâm devletinin buna daha fazla ihtiyacı olduğunu idrak etmişti, İslâm dini cihanşümul olmasına rağmen mükemmelliğin belirli özelliklerine sahip olan bir ümmete inmişti Bu özelliklerin en barizleri; sadelik, kuru ekmekle yetinme, lüks ve israftan kaçınmaktır


Bu ümmetin bir ferdi, ihtiyacını karşılayacak nafakanın dışında bir şey istememektedir Bu ümmet risaleti bütün âleme yaymakla mükelleftir Bunun için sahip olduğu özellikleri koruması gerekmektedir Hayatın şehvetlerinden kaçınması icab etmektedir Tebliğ göreviyle yükümlü olan bir Müslüman için en büyük tehlike budur


İnhiraftan (sapmaktan) masun olan kimdir?


Kayser'in ve Kisra'nın hazineleri bu yalın ayaklı çıplakların önüne ganimet olarak serilmişken inhiraftan kim masun olabilir?


Acaba Allah'ın ayetlerini hatırlatıp vaaz vermek fayda sağlar mı?


Yoksa inhirafa karşı en sağlam örnek olmada mı gözlenmektedir?


Gözlerin kendisine dikildiği devlet başkanı halife Ömer'in kendi nefsinden tamamen İslâmî değerlerden canlı bir bayrak meydana getirmesinde midir?


Gerçekte o şartlarda iyi örnek olmaya karşı, herhangi bir alternatif yoktu


Ömer b Hattab'ın hayatını tetkik etmek amacıyla derinleştiğimiz zaman karşımıza şu gerçek çıkar: Müslümanların halifesi olan bu yüce zatın zühdü ve takvası mücerred ibadet özelliğini taşımıyor; idare ettiği devletin buna ihtiyacı olmasından kaynaklanıyordu Başka bir ifade ile Ömer (ra) ferasetiyle İslâm devletinin zühd ve takva sahibi bir emire ihtiyacı olduğunu idrak etmişti Buradan hareket ederek diyebiliriz ki, O, Resulullah'ın da buyurduğu gibi "Fitneye karşı bir set" idi Arap dünyasının politikada dahi ismi olan Muaviye b Ebi Süfyan'ın dediği gibi, "Ebu Bekir (ra) ne dünyayı istedi, ne de dünya onu istedi Ömer'i dünya istedi, fakat Ömer dünyayı istemedi Halbuki bizler sırt üstü ve yüz üstü eğlendik"


Biraz sonra göreceğimiz gibi, Ömer (ra), hayat ilişkilerinde diğer yöneticiler için mubah gördüklerini kendisi için men etmiştir


Şayet iyi örnek olma hali, onun liderlikteki belirgin metodu ise bu metod yapı itibariyle Ömer (ra)'in sanatı olup onu diğer idarecilerden ayıran özelliğidir Onun bu özelliğine, başka bir deyimle liderlikteki faziletine iki şey daha eklemek isabetli olacaktır:


1- Raiyenin bütün mes'eleleriyle ilgilenmek için azami itinayı göstermesi


2- Devlet ilerine halkın iştirak etmesini sağlaması Bugünkü terimiyle söylemek gerekirse, buna (Administration-Democracy) demek gerekir Yani bu bir idarî demokrasidir


Hakikatte onun feraseti, bölgelere yetenekli valiler tayin etmeyi, savaş meydanlarını mükemmel bir şekilde idare etmeyi başaran komutanları belirlemeyi gerçekleştirmişti Sahip olduğu Allah korkusunun tesiriyle hak sahibinin hakkını koruyor, şiddeti ve heybetiyle kamu hizmetinde çalışanları disiplinli ve itaatkâr hayata alıştırıyordu


Daha sonra Ömer (ra)'in yürütme yetkisini nasıl kullandığını, devlet işlerini nasıl koordine ettiğini göstereceğiz Ancak daha önce Ömer'in liderlikteki "sanat" yönünü işlemek istiyoruz








[39] Kifaf: Arapça'da fazla veya eksik olmayıp sadece ihtiyaca yetecek kadar olan nafakaya denir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.