Mahşere Kadar Sürecek Endişe Sağdan Mi, Soldan Mi? |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Mahşere Kadar Sürecek Endişe Sağdan Mi, Soldan Mi?Öğrencilerimiz okullarına giderken; birinci ve ikinci dönemin sonunda, aldıkları not durumlarını gösteren karne alırlar Biz anne-babalar bu karnelere bakarak çocuklarımızın başarılı olup olmadıklarını anlarız O karneye bakarken acaba basit bir belge olarak mı bakıyoruz; yoksa âhirette bizlere de sağımızdan, solumuzdan veya arkamızdan verilecek olan amel defterleri ile bir bağlantı kurabiliyor muyuz? Karnesinde zayıf olan çocuklarımıza kızarken, onları azarlarken; acaba aklımıza şunlar geliyor mu? Bu amel defterinin elimize verilmesi neticesinde yüce Rabbimiz de bize; Kulum! Sana o kadar nimet verdim; mal, mülk, evlât, servet verdim Niçin Bana kulluk etmedin? Niçin emir ve nehiylerimi dinlemedin? Neden helâl ve harama riâyet etmedin?diyerek bize kızarsa, bizi azarlarsa hâlimiz nice olur O an ki amel defterleri açılmış, ne var ne yok ortaya dökülmüş; Cenâb-ı Hakk?ın; Oku kitabını; bugün sana hesap sorucu olarak kendi nefsin yeter! (el-İsrâ, 14) dediği bir andır Kirâmen kâtibîn melekleri tarafından hazırlanan amel defterleri, hesap günü sahiplerine verilir Dünya hayatında Kur?ân ve Sünnet çerçevesinde takvâ üzere bir hayat ömür geçirenlere; bu defterler sağdan verilir, hayatını günahlar içerisinde süflî bir şekilde geçirenlere de soldan veya arkadan verilir![]() Amel defterleri sağdan verilenlere; Ashâbü?l-yemîn» soldan ve arkadan verilenlere de; ashâbü?ş-şimâl denir ![]() Defterin sağdan verilmesi müjde, soldan ve arkadan verilmesi ise azap işaretidir Bu duruma göre insanların kimi sevinecek, kimisi de kahrolacaktır![]() O kitapta hayattayken yapılan faaliyetlerin ne var ne yoksa hepsi, kayıt altına alınmıştır ![]() Bu hakikat Kur?ân?da şöyle zikredilir: Kitap (amel defteri) ortaya konmuştur: Suçluların, onda yazılı olanlardan korkmuş olduklarını görürsün; Vay hâlimize! derler Bu nasıl kitapmış! Küçük-büyük hiçbir şey bırakmaksızın (yaptıklarımızın) hepsini sayıp dökmüş Böylece yaptıklarını karşılarında bulmuşlardır Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez (el-Kehf, 49)Ayrıca Allah Teâlâ bu manzaraları insanlar iyice anlasınlar diye Kur?ân-ı Kerîm?inde, amel defterlerinin veriliş ânını ve neticesini bir tablo şeklinde şöylece ortaya koyar: Hâkka Sûresi?nde anlatılan manzara dehşet verici: Artık Sûr?a ilk nefha üflendiği ve dağlar kaldırılıp birbirine tek çarpışla darmadağın edildiği zaman, işte o gün olacak olur ![]() ![]() ![]() Gök de yarılır ve artık o gün o, çökmeye yüz tutar ![]() ![]() ![]() Melekler onun (göğün) etrafındadır O gün Rabbinin Arş?ını, bunların da üstünde sekiz (melek) yüklenir![]() (Ey insanlar!) O gün (hesap için) huzûra alınırsınız; size ait hiçbir sır gizli kalmaz ![]() Kitabı sağ tarafından verilen kişi (sevinç içinde); Alın kitabımı okuyun; doğrusu ben, hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum » der![]() Artık o, meyveleri sarkmış yüce bir cennette safâlı bir hayat içindedir ![]() (Onlara denir ki) Geçmiş günlerde işlediklerinize karşılık; afiyetle yiyin, için ![]() Kitabı sol tarafından verilene gelince o; Keşke der bana kitabım verilmeseydi de hesabımın ne olduğunu bilmeseydim! Keşke (ölümümle) her iş olup bitmiş olsaydı (Tekrar diriltilip de hesaba çekilmeseydim!)Malım bana hiç fayda sağlamadı ![]() Saltanatım (her türlü gücüm, kudretim) de benden (koptu) yok olup gitti ![]() Cenâb-ı Hak böyle kimseler hakkında, görevli cehennemin bekçilerine şu ilâhî buyrukla hitâbeder: Onu yakalayın da (ellerini boynuna) bağlayın ![]() Sonra alevli ateşe atın onu ![]() Sonra boyu yetmiş arşın bir zincire vurup yollayın (el-Hâkka, 13-32)Dünya hayatı takdir edilen zamanın sonunda bitip, ölümle âhiret âlemine geçildiğinde; Allah -celle celâlühû- dünyada doldurulan amel defterine mutlaka nazar kılıp kullarını hesaba çekecektir O ânın dehşeti hakkında şu hadîs-i şerifi zikretmek kâfîdir:Hazret-i Âişe Vâlidemiz bir gün cehennemi düşünüp ağlamıştı Bunun üzerine Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem?Seni ağlatan nedir?? diye sordu ![]() Hazret-i Âişe radıyallâhu anhâ; ?Cehennem ateşini hatırladım da onun için ağlıyorum Siz kıyamet gününde aile halkınızı hatırlayacak mısınız? dedi Hazret-i Peygamber şu cevabı verdi: Üç yer var ki orada kimse kimseyi hatırlamaz: 1- Ameller tartılırken terazisinin hafif mi yoksa ağır mı geldiğini öğreninceye kadar ![]() 2- (Kendisine) amel defterinin verileceği sırada (yani): Alın kitabımı okuyun (el-Hâkka, 19) sözünü henüz söylemeden önce; (yani kişi) kitabının sağından soluna mı yoksa arkasına mı nereye konulacağını bilinceye kadar;3- Sırattan geçme esnasında, yani Sırat köprüsü cehennemin üstüne kurulduğu ve kişiye Haydi buradan geç!denildiği zamanda (Ebû Dâvud, Sünnet, 24)Bu manzara da gösteriyor ki, amel defterimizle birlikte Cenâb-ı Hakk?ın huzûruna çıkacağımız an, çok mühimdir ![]() Hasan-ı Basrî Hazretleri de bu konuda şöyle buyuruyor: Mahlûkātın duyup görmediği iki gün ve iki gece vardır ki, onlar da şunlardır: Gecelerin birisi, kabir ahâlisiyle kaldığı ilk gecedir Daha önce onlarla hiç kalmamıştı![]() Gecelerin diğeri, sabahı kıyâmetin koptuğu gecedir ki, artık gecesi olmayan bir gündür ![]() En dehşetli iki gün ise, birincisi; Cenâb-ı Hak?tan bir habercinin gelip, O?nun senden râzı olup olmadığını, senin cennete veya cehenneme gideceğini bildirdiği gündür ![]() İkinci gün ise, amel defterinin sağ veya sol tarafından verilerek Cenâb-ı Hakk?ın huzûruna çıkarılacağı gündür ![]() İnsanoğlu yaşarken bu zamanı ve günleri çok iyi düşünmelidir Fırsatı ganîmet bilip amel defterimizi, sâlih amellerle doldurmalı; insanı Cenâb-ı Hak huzûrunda mahcup edecek her hata ve günahtan da kaçınmalıdır![]() Çünkü kimsenin yaptığı yanına kalmayacaktır; bir gün gelecek, amel defterimiz açılacak hayır ve şer ne işlemişse ortaya dökülecektir ![]() Nitekim Rasûl-i Ekrem sallâllâhu aleyhi ve sellem, Muaz bin Cebel -radıyallâhu anh-dan rivâyetle, bir hadîs-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: Kıyâmet gününde kul, şu dört şeyden hesap vermedikçe hiçbir yere kıpırdayamaz: 1 Ömrünü nerelerde geçirdiğinden,2 İlmiyle amel edip etmediğinden,3 Malını nerelerden kazanıp nerelere harcadığından,4 Gençliğini nerelerde yıprattığından (Tirmizî, Kıyâmet, 1)Cenâb-ı Hak da Kur?ân-ı Kerîm?inde kullarını hesaba çekme işini bizzat gerçekleştireceğini şöyle hatırlatıyor: Muhakkak ki onların dönüşleri Bize?dir Sonra onların hesaplarını görmek de Bize aittir (el-Ğâşiye, 25-26)Hesap ve suâl haktır Ömür, insanın en büyük sermayesidir Onun her ânını iyi değerlendirmeli ve en küçük bir ânı bile gafletle geçirilmemelidir![]() Çünkü kıyâmet günü; amel defterinin açılıp hesabın görülmeye başlandığı an, çok çetin bir andır O an suçlu insan o kadar zorda kalacak ki, işlediği günahları inkâr etmeye bile kalkışacaktır Ancak bu hareketi hiçbir fayda vermeyecektir Nitekim Cenâb-ı Hak buyuruyor:O gün onların ağızlarını mühürleriz Kazandıklarını (yaptıkları iyi ya da kötü amelleri) bize elleri anlatır Ayakları da şahâdet eder (Yâsîn, 65)O gün, mahşer gününde, amel defteri açılacak ve sahibi tarafından; Allah zü?l-celâlin, peygamberlerin, meleklerin, dost ve düşman herkesin önünde okunacak Dünyadayken küçük bir çocuktan bile gizlenen hataların orada okunması ve açığa çıkması, o insan için ne zor ve kötü bir durumdur![]() Öyleyse; hayat devam ederken bunları iyi düşünmeli, bir tefekkür derinliği içinde ameller yapılmalıdır ![]() Bu anlayışla bir ömür sürmeyi ve ömürde de Rızâ-yı Bârî?ye ermeyi, sonunda da sâlih bir müslüman olarak can vermeyi Rabbim müyesser eylesin ![]() Cenâb-ı Hak bizleri amel defterini sağından alıp, yüz akıyla huzûruna varmaya muvaffak eylesin Âmîn![]() ![]() ![]() Yazar Sami GÖKSÜN yuzaki dergisi |
|
|
|