Prof. Dr. Sinsi
|
Kalbi Öldüren Tehlikeli Virüsler
Kalbi öldüren tehlikeli virüsler
İnsanın iki bünyesi vardır İlki, hepimizin bildiği, beden dediğimiz fizik bünye Diğeri ise bu bünyenin metafizik âlemdeki dublesi Birincisi "hücre" adı verilen yapı taşlarından teşekkül etmiştir İkincisini oluşturan en küçük parçalara ise "lâtîfe" denir
Her iki bünyenin merkezinde de "kalb" vardır Fizik bünyedeki kalb, bütün damarların bağlı olduğu bir santraldir Vücuda kan pompalayan, hücreleri besleyip hayatta kalmalarına vesile olan hayatî bir organdır Bu sebeple beden sağlığı, kalb sağlığıyla doğru orantılıdır Ritim bozukluğu olan, damarları tıkanan, kapakçıkları düzensiz bir kalbin, bünyeyi uzun süre taşıyabilmesi mümkün değildir Kalb durunca da hayati fonksiyonlar biter
Manevî bünyemizin merkezinde de kalb vardır Sûfîler bu kalbi "insanın asıl hakikati" olarak isimlendirirler Allah'a muhatap olup sorumluluklar yüklenen bu kalbdir Bu kalb, hidayetle de kanatlanabilir, dalâlete de yuvarlanabilir Bu kalb, İlâhî ma'rifetin merkezidir Allah bu kalbde bilinir Namazdan lezzet alan, secdeyi ayrı bir tatla duyan, kulluğun heyecanını derinden hisseden bu kalbdir Bu kalb, Cenab-ı Hakk'ın esmâ ve sıfatlarının tecelli ettiği odak noktadır Kur'an'da, dinî ilimlerde, tasavvufta ve edebiyatta "kalb" dendiği zaman bu kalb kastedilir Bu kalb, Zât-ı Vâcibü'l-Vücûd'u bütün fiilleri, isimleri, sıfatları ve şuunâtıyla tanıyıp sevebilecek bir kapasiteye sahiptir Bilinip tanınmayı ve kendisine ibadet edilmesini murad buyuran Kudreti Sonsuz, bunun için insanı ve onun kalbini yaratmıştır
Kalb, imanın, niyetin, ma'rifetin, ilmin, hikmetin ve Allah'a yakın olmanın kalesidir Orası iman, ibadet ve ihsan duygularının ana vatanıdır Kalb, Cenab-ı Hakk'ın nüzûlüne âmâde bir saraydır Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri ne güzel söyler:
"Dil beyt-i Hüdâdır, ânı pâk eyle sivâdan;
Kasrına nüzûl eyleye Rahman, gecelerde"
"Gönül Allah'ın evidir, onu Allah'tan gayrı her şeyden temizle ki, Rahman gecelerde o saraya nüzûl etsin; İlâhî varidatın kalbe sağanak sağanak yağsın "
Öyleyse, oraya Hakk'ın hoşnut olmadığı hiçbir şey yerleşmemelidir Nefsânî, dünyevî ve şeytanî duygular Hüdâ'nın evinin bahçesine gecekondu yapmamalıdır İşleri yağma olan kırk haramiler, o hazineye musallat olmamalı, birikmiş güzellikleri yok etmemelidir Başta küfür olmak üzere, nankörlük, riyâ, süm'a, ucub, kibir, tûl-i emel, hırs, şehvet, gaflet, nefret, kin, hased, menfaatperestlik, makam sevgisi, şöhret tutkusu gibi amansız düşmanlara karşı kalb, karantinaya alınmalıdır
Bunlar, kalbi öldüren tehlikeli virüslerdir Kalb, İlâhî isim ve sıfatların aynası ise bu hastalıklar o aynanın yansıtma özelliğini kaybettiren, paslandıran, kirleten unsurlardır Bunlardan kurtulamayan bir kalb, ayna olma görevini yerine getiremez Ayna kirli ve paslı olunca ahlâka, ibadetlere ve davranışlara İlâhî nurlar aksetmez Simalarda ilâhî nur görünmez "Mü'min, görüldüğü zaman Allah'ı hatırlatır" beyanı da buna işaret eder Ayna ne kadar parlak ve pürüzsüz ise davranışlar o kadar düzgün ve İlâhî ahlâka uygun olur
Öyleyse fizik bünyedeki kalbin sağlığı için ne kadar hassasiyet gösteriyorsak, esas kalbimiz için daha fazlasını göstermeliyiz Onu mikroplardan arındırmalı, sağlıklı çalışıp manevî bünyemizin bütün latîfelerine kan pompalamasına, can vermesine yardımcı olmalıyız İstiğfar ile kalbi kirlerden temizlerken, dua ve ibadetlerle orayı cennet bahçesine çevirmeye çalışmalıyız
Bu rûhânî kalbin beslenme kaynağı imandır İmanı elde ettikten sonra onda derinleşmenin yolu da zikirdir Zira Kalblerin Sahibi "Kalbler, ancak Allah'ı anma ve yâd etmekle oturaklaşır " (Ra'd, 13/28) buyurmaktadır Kalbler, zikirle huzura erer ve doygunluğa ulaşır Zikirden başka kalbi doyurup tatmin edecek bir şey yoktur Bu sayede ruhun acıları diner, stresler, hafakanlar, bunalımlar aşılır ve gönül dünyamız cennet yamaçları gibi huzurla dolar
İşte "Kâbe'den daha eşref" görülen kalb, böyle bir kalbdir Bu kalbi kırmak Kâbe'yi yıkmaktan daha büyük bir vebal ve tuğyandır Böyle bir kalb sahibine düşmanlık eden, Allah'a harb ilan etmiş olur
26 Şubat 2010, Cuma
SÜLEYMAN SARGIN
|