Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
muttakîlerin, özellikler

Muttakîlerin Özellikler

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Muttakîlerin Özellikler




MUTTAKÎLERİN ÖZELLİKLERİ


A-Takva Sahipleri ve Kur'an:


1- Muttaki Kimdir?


İttika edenlere, takva sahibi olanlara 'muttaki' denir
Muttakiler, facirler gibi kulluk örtüsünü yırtıp atan, Allah'tan çekinmeyen insanlar değildirler
Onlar, Allah'ın koyduğu sınırları aşmaktan kaçman, nefislerine zarar verecek bütün isyanlardan ve günahlar­dan Allah'ın korumasına sığınan kimselerdir
Muttakiler, öncelikli olarak 'takva kelimesine' ya­ni Tevhid'e bağlanırlar Nefislerinin gösterdiği 'fücur/gü­naha dalma' yoluna uymazlar Kendilerini hataya ve isya­na götürecek bütün tehlikelere, saptırmalara, şeytanın aldatmalarına karşı Allah'tan ittika ederler
Allah'ın korumasını isterler Sonra onlar, günaha düş­me korkusu taşıyarak haram olan şeyleri yapmazlar; hatta haramların ve şüpheli şeylerin kenarında bile dolaşmazlar Kalplerini, kendilerini hataya götürebilecek sevgi ve meş­guliyetlerden temizlerler
Kur'an muttakiyi şöyle tanımlıyor:
"Allah'a karşı yalan söyleyenden ve kendisine gelen doğruyu (Kur'an'ı) yalanlayandan daha zalim kimdir? Kâ­firler için cehennemde konaklama yeri mi yok?
Doğruyu getiren ve doğrulayanlara (sadıklara) gelince,işte onlar muttaki olanlardır
Rableri katında dileyecekleri her şey onlarındır İşte bu, ihsanda bulunanların (iyilik yapanların) ödülüdür
Çünkü Allah, onların (dünyada) yaptıklarının en kötü­sünü temizleyip giderecek ve yapmakta olduklarının en güzeliyle ecirlerini verecektir"
Muttakiler, insan için hatalara, şeytana, aldatıcı her şeye karşı en güzel koruyucu elbisenin 'takva elbisesi' olduğunun bilincindedirler
Evet fâcir olanlar, kendilerini hata, günah, isyan ve az­gınlıklara karşı koruyan elbiseyi yırtıp atan, korumasız kalan, Allah'ın korumasını istemeyen, sonra da isyana ve günahlara dalanlardır Muttekiler ise, işte o koruyucu el­biseyi ve bütün koruyucu tedbirleri kuşanan insanlardır
Muttakiler, tehlikeli ve zararlı şeylere düşmekten çe­kinirler Onlar bilirler ki, günahlar ve isyanlar, kendileri­ne hem dünyada hem ahirette zarar verir Onlar, 'takva kelimesi'ne bağlandıktan sonra, onunla kendilerini her türlü sapmadan korurlar
"Kişi, mahzurlu şeyleri yapma tehlikesine düşmeye­yim diye sakıncalı olmayan şeyleri terk etmedikçe mutta­kiler derecesine ulaşamaz"
Muttakiler, hiç tereddüt etmeden hidayete tâbi olur­lar Onlar, Allah'ın gazabından, O'nun emirlerine yapışa­rak, yasaklarından da kaçınarak sakınırlar O'na itaatle ga­zabını def ederler
İbni Abbas (ra), muttakileri, "Şirkten sakınanlar ve Al­lah'a nasıl itaat edileceğini bilen kimselerdir" şeklinde tanımlamıştır
Hasan el-Basrî de şöyle demiştir: "Size haram kılınan­lardan ittika edin, size farz kılınanları da yerine getirin (muttaki olursunuz)
Kur'an-ı Kerim, öncelikli olarak, inkarcıları takvaya, yani kendilerine zarar verecek şirk ve küfürden, Allah'ın korumasına, O'nun Tevhid dinine girmeye davet ediyor Mü'minlere de sürekli takvayı tavsiye ediyor
Yeryüzünde fesat çıkaranla salih amel işleyenlerin el­de edecekleri karşılık aynı olmayacaktır Muttaki, putçuluğu ve hurafelerden kaynaklanan batıl inançları bıraktığı gibi, sosyal suçlar olan zina, hırsızlık ve adam öldürmeyi de bırakır O bütün bu suçları işleyen fâcir gibi değildir Kur'an bazen salih amel işleyen mü'minin karşısına bozgunculuk yapan müfsidi, bazen muttakilerin karşısına da takva elbisesini yırtıp attıktan sonra korkusuzca günahla­ra dalan fücur sahiplerini (fâcirleri) çıkarır Bu örnek­lerde takvanın, inanç ve davranışta batıldan ve kötülük­lerden sakınmak olduğu bir kez daha anlaşılır
Ebu Muhammed Abdülğâni, İbni Mes'ud'dan şöyle ri­vayet ediyor:
İbni Mes'ud, birgün kardeşinin oğluna;
"Ey kardeşi­min oğlu, insanların hâlini görüyorsun, değil mi?" deyince o,
"Evet, ne yazık ki görüyorum" diye cevap verdi İbni Mes'ud;
"Tevbe edenler ve muttaki olanlar dışında onlar­da hayır yok" dedi Sonra tekrar insanların içinde bulundu­ğu durumu işaret edip;
"(İlim) öğrenen ve öğretenlerin dı­şındakilerde de hayır yok" diye ekledi
Ebu Yezid el-Bestami; "Muttaki, konuştuğu zaman Allah için konuşan, bir iş yaptığında o işi Allah için yapan kişidir" demiştir
Ebu Süleymen Darânî şöyle demiş: "Muttaki olanlar, kalplerinden dünya sevgisini Allah'ın, çıkarıp aldığı kimselerdir"
Allah'tan ittika edenler için, dünya hayatının geçici nimetlerinin fazla bir değeri yoktur Onlar dünyalıkları el­de etmek için Allah'a karşı kulluk görevlerini ihmal et­mezler, Allah'ın kendileri için koyduğu ölçülere uyarlar, emredileni yerine getirmeye çalışırlar
Kur'an, kendilerine Allah yolunda cihad farz kılındığı zaman, düşmanlarından Allah'tan korkar gibi korkanlara, bu nedenle de dünyalıklara meyledenlere şöyle diyor:
"De ki: Dünyanın metaı azdır, ahiret ise muttakiler için daha hayırlıdır ve siz 'bir hurma çekirdeğindeki ipin­ce bir iplik' kadar bile haksızlığa uğratılmayacaksınız"
Muttakiler, Allah'a ortak koşmaktan şiddetle kaçınan ve kulluğa uygun iş yapan Müslümanlardır Allah (cc) on­ları övmek ve yüceltmek için, "Kur'an'ın onların önünde 'hidayet/rehber' kılındığını haber veriyor Muttakiler as­lında 'Hidayet'e uydukları hâlde, tekrar 'Kur'an onlar için hidayettir" deniliyor Bu aziz ve kerim (değeri yüce) bir ki­şiye, 'Allah seni aziz kılsın ve sana kerem ihsan etsin' de­meye benzer Böylece ondaki izzet ve keremin artması is­tenir, ya da bu sıfatların devam etmesi temenni edilmiş olur
Muttaki, Allah'ın (cc) salih kullarına taktığı bir sıfat ve zinettir
Takva sahipleri, mescitleri kendileri için ev hâline ge­tiren, oralarda bulunmaktan zevk alan, oralarda ibadet hâ­linde iken sudaki balık gibi rahat eden kimselerdir
Ebu'd-Derdâ (ra) Rasûlullah (sav)'tan şöyle duyduğunu an­latıyor:
"Mescid her takva sahibinin evidir Yüce Allah, cami­yi kendine ev edindirerek rahatlık ve rahmet vermeyi ve Sırat'tan geçerek Allah'ın rızasına, cennete ulaşmasını sağlamayı üzerine almıştır

Alıntı Yaparak Cevapla

Muttakîlerin Özellikler

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Muttakîlerin Özellikler




2- Allah (cc) Muttakilerle Beraberdir:


Allah (cc), muttakilerden razı olduğu ve onları sevdiği için her konuda onlarla beraberdir Onları destekler, onla­ra rahmet eder, onları korur, onların üzerine sekinesini (iç huzuru) indirir, onlara mükâfatların en güzelini verir Kur'an bu gerçeği şöyle ifade ediyor:
"Şüphe yok ki Allah, ittika edenlerle (kendine karşı mesuliyet duyanlarla) ve muhsinlerle (iyilik edenlerle) beraberdir"
Çünkü onlar, kötü yollardan sakınırlar ve daima doğ­ru bir davranış içinde olurlar Onlar, eylem ve davranışla­rının, kendilerine yapılan kötülükler tarafından değil, kendi doğruluk duygularından kaynaklandığını bilirler Bu nedenle kötülüğe karşı iyilikle karşılık verirler
Müslümanlar, ya insanlara büyük zarar veren fitneye karşı, ya da kendilerine bir saldırı olduğunda savunma ve kendilerini koruma amacıyla savaşırlar Ama her konuda olduğu gibi savaş konusunda aşırı gitmezler, haksızlık etmezler ve zulmetmezler Bu ahlâkî ilkeyi ortaya koyan Kur'an, mü'minlere şöyle diyor:
"Allah'tan ittika edin ve bilin ki muhakkak Allah takva sahipleriyle (O'na karşı sorumluluk bilinci duyan­larla) beraberdir"
Eğer onlar günahtan, zulüm ve haksızlıktan, Allah'ın koyduğu sınırlara tecavüzden sakınırlarsa, Allah (cc) on­larla beraber olacaktır, onları destekleyecektir
Şu âyette de benzeri bir uyarıyı görüyoruz:
"Ey iman edenler, küfre sapanlardan size en yakın olanlarla (size saldırırlarsa) savaşın; sizde 'bir güç ve caydırıcılık' görsünler Ve bilin ki gerçekten Allah takva sa­hipleriyle beraberdir

Alıntı Yaparak Cevapla

Muttakîlerin Özellikler

Eski 08-02-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Muttakîlerin Özellikler




3- Allah (cc) Muttakileri Bilir:


Kimileri kendi yaptıklarıyla övünürler, işledikleri ha­yırları gözlerinde büyütürler Ya da bir hata yaptıkları za­man suçu başkalarının üzerine atarlar, yaptıklarının hata olmadığını savunurlar Kimileri de kötüleri örnek göstere­rek, onların yaptıklarının yanında kendi yaptıklarının da­ha hafif olduğunu iddia ederler İnsana düşen, günahın büyüğünden ve küçüğünden kaçınmak, çirkin ve bayağı dav­ranışları takva bilinciyle terk etmektir Allah insanları kendilerinden daha iyi bilir Hiç kimsenin, kendini temize çıkarmasının veya her şeyi kendi nefsine göre iyi yaptığı­nı iddia etmesinin bir anlamı yoktur
Allah (cc), gerçek takva sahiplerini en iyi bilendir
"Öyleyse kendinizi temize çıkarıp durmayın O, kendisine karşı sorumluluk bilinci duyanı daha iyi bilen­dir"
"Allah'a ve ahiret gününe iman edenler, mallarıyla ve canlarıyla cihad etmekten (kaçınmak için) senden izin istemezler Allah takva sahiplerini (muttakileri) bilen­dir"
Takva bilinci kalpte olduğuna göre, onu en iyi bilen de elbette her şeyden haberdar olan Allah'tır Kimin hangi ni­yetle amel işlediğini, amelinin salih olup olmadığını, sa­mimiyetinin derecesini sadece O bilir Onların ihlasları ölçüsünde, işleyecekleri amellerin karşılığını da en güzeli ile yine O verir
"Allah takva sahiplerini bilendir" Burada bir müjde ile karşılaşıyoruz Siz Allah'a karşı sorumluluk bilinci ile amel işleyin Hep ihsan ahlâkı ile davranın, güzel işler ya­pın, amallerinizin salih ve sevap getirici olmasına dikkat edin Bütün bunları Allah (cc) bilir ve hepsinin karşılığını size dünyada ve ahirette fazlasıyla öder
Bu gerçek, insanlara bir başka konuyu daha hatırlatı­yor: İnsan hangi şartta olursa olsun takva bilinciyle hare­ket etmekten sorumludur Allah (cc) onu her yerde gör­mektedir ve hatta kalbinde olanları bile bilmektedir Ona bu kadar yakın olan, yaptıklarını, hatta düşündükle­rini bile bu kadar ince detayına kadar, hiçbir şey unutmaksızın bilen Rab karşısında haşyet etmemek, titrememek, korkup sakınmamak mümkün değildir
Bir başka âyette ise şöyle buyruluyor:
"Onlar, Allah'a ve ahiret gününe inanırlar, iyiliği (ma'rufu) emrederler, kötülüğe (münkere) engel olmaya çalışırlar, hayır işlerine koşarlar İşte onlar, salih (iyi) kim­selerdir Onlar hayırdan her ne yaparlarsa, elbette ondan yoksun bırakılmazlar Allah takva sahiplerini (muttakileri) bilendir

Alıntı Yaparak Cevapla

Muttakîlerin Özellikler

Eski 08-02-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Muttakîlerin Özellikler




4- Allah (cc) Muttakileri Sever:


"Hayır, kim ahdine vefa eder (verdiği sözü yerine geti­rir) ve ittika ederse, şüphesiz Allah muttakileri sever"
Kim emanetleri yerine getirirse, Muhammed (sav)'e ve O'nun getirdiklerine iman ederse, Allah'tan korkup-sakınırsa ve haramları terk ederse, Allah onu sever, ona şeref ve üstünlük verir
Kim yemin ettiği veya söz verdiği hâlde, az bir çıkar karşılığı veya bir dünyalık uğruna sözünden cayarsa, ye­minini bozarsa, onun ahirette ilâhî sevgiden ve ilâhî ik­ramdan yana bir nasibi olamaz Böylelerinin amelleri ka­bul edilmez, onlar için bir arınma da yoktur
Burada ahde vefanın takva bilincine bağlı olduğunu görüyoruz Söz verilen kişi ister dost olsun, ister düşman olsun, ister yakın olsun, isterse yabancı olsun, farketmez Bu, bir çıkar meselesi değil, ebedî olarak Allah (cc)'ı hesa­ba katma bilinci ile beraber yerine getirilecek bir davranış­tır İslâm'ın önem verdiği bu davranışla hareket eden müttakiler, Allah'ın azabından sakınmaya ve O'nun rızasını kazanmaya çalışırlar
Allah (cc) da bu şekilde davranan takva sahiplerini se­ver Çünkü onlar, Allah'ın razı olacağı amelleri yaparlar Kendisinden korkup sakınırlar Onlar, insanlardan aferin al­mak için, onların gözünde itibarlı görünmek için, ya da mad­dî bir karşılık bekleyerek hareket etmezler; sadece Allah'ın vereceği karşılığı göz önüne alırlar İşleri düzgün, maksada uygun ve faydalıdırYaptıkları işlerin sonunu iyice düşünür­ler, Allah'ın gazap edeceği davranışlardan sakınırlar
Muttakiler, gayrimüslimlerle yaptıkları anlaşmalara bile uyarlar Onların mallarına, canlarına, değerlerine ve haklarına dokunmazlar Herkese iyi davranırlar, herkese iyilik ederler Bundan dolayı da Allah (cc) onları sever Bir kul için de Allah'ın sevgisini elde etmekten daha büyük kazanç ve mutluluk yoktur
"Mescid-i Haram yanında kendileriyle anlaştıklarınız dışında, müşriklerin Allah katında nasıl bir ahdi olabilir? Şu hâlde o (anlaşmalı olanlar), size karşı bir tutum takındıkça, siz de onlara karşı doğru bir tutum takının Şüphe­siz Allah, muttaki olanları sever
Peygamberimiz (sav), Allah'ın takva sahibi kullarını sevdiğini haber veriyor:
Sa'd b Ebi Vakkas (ra) diyor ki: Rasûlullah'ın (sav) şöyle söylediğini işittim:
"Allah (cc) takva sahibi, kanaatkar ve ibadetle beraber kendi işini de yapan kulunu sever

Alıntı Yaparak Cevapla

Muttakîlerin Özellikler

Eski 08-02-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Muttakîlerin Özellikler




5- Allah (cc) ve Peygamberi Muttakilerin Velisidir/Dostudur:


"Allah, mü'minlerin düşmanlarını çok iyi bilir Allah onlara veli/dost olarak da yeter, yardımcı olarak da"
Allah (cc) mutlak anlamda velidir, dost ve yardımcı­dır Ancak bu velayet (velilik) sınırlı bir veliliktir İnsan­lardan bazıları Allah'ın 'veliliğini' kazanamazlar Onlar, kendi yanlış seçimleri ve yaptıkları kötü ameller yüzün­den bu ilâhî dostluğu elde edemezler
Allah (cc), dalâlette olanların, kendisine karşı bü­yüklük taslayan müstekbirlerin, kötülük yapanların ve fenalıkta bulunanların, Allah'tan gelen hakkı ve dini inkâr eden kâfirlerin, kendilerine hakkı batıldan ayıran bir ilim, hak bir davet geldikten sonra heva ve hevesine (tutku ve arzularına) uyanların, dinde iki yüzlü davra­nan münafıkların, inkâr ederek ya da şirk koşarak hak dinden yüz çeviren, Allah'ın indirdikleriyle hükmetme­yen ve yeryüzünde haksızlık yapan zalimlerini, zalim­lere meyledip onları onaylayan, ya da destek olanların dostu (velisi) değildir
Mü'minlerin velisi ve mavlası Allah'tır Mü'minler de Allah'ı veli bilmek durumundadırlar Kur'an, mü'minle­rin kimlere, nasıl veli olacaklarını şöyle açıklıyor:
"Sizin veliniz, ancak Allah, (O'nun) Rasûlü, rükû' edi­ciler olarak namaz kılan ve zekâtı veren mü'minlerdir"
Allah muttakilerin de dostudur Dünya hayatında kendilerini Allah'a muhtaç saymayan ve O'nun Rabliğine saygı duymayan zalimler birbirlerinin velisidirler Zalim­ler, özellikle zulüm ve günah işleme konusunda karşılıklı dostturlar Buna karşın Allah (cc), kendisine karşı sorum­luluk bilinci duyan, O'ndan hakkıyla korkup sakınan tak­va sahibi kullarının dostudur, velisidir:
"Sonra seni de bu emirden bir şeriat üzerinde kıldık; öyleyse sen ona uy ve bilmeyenlerin hevalarına (istek ve tutkularına) uyma
Çünkü onlar, Allah'tan (gelecek) hiçbir şeye karşı ke­sin olarak seni bağımsız kılamazlar Hiç şüphesiz zalimler birbirinin velisidir Allah ise, muttakilerin velisidir"
Allah'ın kendisine veli olarak seçtiği muttakiler için dünyada ve ahirette bir korku yoktur Onlar, mahşer günü hesapları kendi aleyhlerine çıkmayacaği için üzülmeye­cekler, perişan olmayacaklar Yaptıkları güzel ameller sebebiyle sevinecekler Allah'ın yakın dostluğunu kazandık­ları için mutlu olacaklar
"Haberiniz olsun; Allah'ın velileri, onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olacak değillerdir
Onlar iman edenler ve Allah'tan ittika edenlerdir (kor­kup sakınanlardır)"
Çünkü onlar, dünya hayatında takva bilinci ile hare­ket ederler Ne yaparlarsa yapsınlar, Allah'ı hesaba katar­lar Allah'ın razı olmayacağı ameller konusunda son dere­ce dikkatlidirler Kulluğu yalnızca Rablerine yaparlar, sa­dece O'ndan korkarlar ve sadece O'na itaat edilmesi gerek­tiğinin bilincindedirler Kibir ve gururdan uzak bir şekil­de, tevazu ederek ve boyun bükerek Allah'ın emrine tes­lim olurlar
Allah (cc), kendisine karşı sorumluluk bilinciyle dav­ranan kullarını, sevgilerin en güzeli ile sever ve onlara de­ğer verir

Alıntı Yaparak Cevapla

Muttakîlerin Özellikler

Eski 08-02-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Muttakîlerin Özellikler




6- Kabe'nin Velisi /Dostu Muttakilerdir:


Cahiliyye döneminde müşrikler, çıplak olarak, ıslık çalarak veya el çırparak Kabe'nin etrafında hoplayıp zıplarlardı Güya bu edep dışı hareketlerle ibadet ettiklerini, bu şekilde Kabe'ye saygı gösterdiklerini zannederlerdi Kur'an, onların bu davranışlarını kınadıktan sonra, Ka­be'ye dost olmanın, onu sevmenin, ona hürmet etmenin şartını takva bilincine bağlıyor:
"Onlar, Mescid-i Haram'dan (insanları) alıkoyarlarken ve onun (gerçek ve lâyık) velileri (koruyucuları) değilken, Allah ne diye onları azaplandırmasın? Onun (asıl) koruyu­cuları (velileri) yalnızca muttakilerdir Ancak onların çoğu bilmezler"
Şirkten korunan ve Allah'tan başkasına ibadet etme­yen takva ehlinden başkasının Beytullah'ta velayet hakkı olamaz Ona sahip olmak, ondan işlerinde tasarruf etme hakkı ve salâhiyeti, ancak orada tevhid ile ibadet edecek olan muttakilerindir
Muttakiler, imanlarında ihlâs sahibi olarak Beytullah'ın önemini bilirler Onun tevhid tarihindeki rolünden haberleri vardır Onun neyi ifade ettiğinin, neyi hatırlattı­ğının, neye davet ettiğinin şuurundadırlar
Muttakiler, Beytullah'ın bir diriliş, canlanış, kendine geliş, şeytanî davetlere ve düzenlere karşı bir direniş, kul­luğu daha iyi yapabilme noktasında bir uyanış yeri kılın­dığını bilirler Kabe'nin hatırasına saygılıdırlar Hz İbrahim'in davetini işitirler ve o davete samimiyetle karşı­lık verirler Tavafın, sa'yin anlamının, Arafat'ta niçin vakfe yaptıklarının, şeytanı hangi amaçla taşladıklarının far­kındadırlar Muttakiler, Beytullah'ın bütün mana ve gör­kemiyle fonksiyonunu yerine getirmesini arzu ederler Onlar, orayı ziyaretin turistik bir gezi olmadığının bilincindedirler
Muttakiler, Beytullah'ı çok severler Ona kavuşmaya, onu görmeye, çevresinde Allah için dönmeye, siyah taşını selamlamaya can atarlar Onu bir defa gören bir daha gör­mek ister Gözü ve gönlü onun yanındadır Ondan ayrıldıkları zaman, mutlaka yüreklerinin bir parçasını onun yanında bırakıp ayrılırlar Uzakta da olsalar, gönülleri ve ibadette yüzleri ona dönüktür Onu kıble bilirler, onu İs­lâm'ın merkezi bilirler, onu dost ve yâr bilirler Öyle severler, öyle ilgi gösterirler
Allah'tan hakkıyla korkup sakınmayanlar, Beytul­lah'ın manasını bilmedikleri gibi, ona candan veli de ola­mazlar Onlar için orası tarihî bir mekân, hac için oraya gitmek de bir gezi veya birilerine para yedirmedir Onlar ne bilsinler Kabe'nin büyüklüğünü? Çünkü onlar küçük insanlardır ve küçük düşünürler Onlar ne bilsinler Beytullah'ın kudsiyetini? Çünkü onlar İslâm'a ait kutsalları bilmezler, hayatlarına kutsalı sokmak istemezler Onlar ne bilsinler Hz İbrahim'in ve Hz Muhammed'in daveti­nin anlamını? Çünkü onların kulakları, şer üreten merkezlerden gelen çağrılara ayarlıdır Hayatı isler ve pis ko­kular arasında geçen bir kimseyi misk ve amber kokuları rahatsız eder Miski anlamak için miski tanımak ve be­nimsemek gerekir
Muttakiler, takva bilinciyle kuşandıkları için, Allah'a ait olana, O'ndan gelene ve O'nun değer verdiklerine değer verirler Kendi heva ve hevesini tanrı hâline getirenler, ya da Allah'tan korkup çekinmeyen azgınlar ise bu zevkten ve üstün özelliklerden yoksun kalırlar

Alıntı Yaparak Cevapla

Muttakîlerin Özellikler

Eski 08-02-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Muttakîlerin Özellikler




7- Kur'an Muttakiler İçin Zikirdir:


"Çünkü o (Kur'an, Allah'tan sakınan) muttakiler için kesin bir zikirdir (yoğun bir hatırlatma, ya da öğüttür)"
Kur'an, takva sahipleri için yollarını gösteren bir hatırlatıcı, onlar için bir öğüttür Muttakiler, Kur'an'ın hatırlatmalarından ve öğütlerinden ders alarak takva duygu­larını daha da geliştirirler Kur'an'ın maksatlarını daha iyi anlarlar Allah'a karşı sorumluluk bilinci taşımayanlar, Kur'an'ın öğütlerine kulak vermedikleri gibi, ahiretle veya geçmiş toplulukların başlarına gelenlerle ilgili hatırlatma­larına da aldırmazlar Onlar, Kur'an'ın karşısında sağırlar, körler ve duygusuzlar gibidirler Ne dediğine aldırmazlar, tehditlerinden korkmazlar, hükümlerine uyma konusun­da titizlik göstermezler
Andolsun, size açıklayıcı âyetler, sizden önce gelip geçenlerden bir örnek ve muttakiler için de bir öğüt indirdik"
Kur'an'da, önceki toplulukların haberleri ve kalplerin hidayet bulması için öğütler, insanların günahlardan sakınmaları için hatırlatmalar vardır Kendilerinde gereği gi­bi korkup sakınma ahlâkı olmayanlar, akıllarını başlarına almazlar, öğüt alıp dinlemezler Takva bilincine sahip olanlar ise Kur'an’ın hidayetine uyarlar, onun gösterdiği yoldan giderler Allah'ın emirlerini yerine getirememek­ten, haramlarını işlemekten korkarlar Kur'an'ın hem tav­siyelerine hem de hatırlattığı diğer konulara kulak verirler
"Andolsun, biz bu Kur'an'da, belki öğüt alıp düşünür­ler diye, insanlar için her bir örnekten verdik
Çarpıklığı (pürüzü) olmayan Arapça bir Kur'an'dır (bu) Umulur ki ittikâ ederler"
Kur'an'da bir çarpıklık, bir bozukluk, bir karmaşıklık yoktur O apaçık, anlaşılabilir, insan aklına hitap eden bir kitaptır Onun davetini sıradan insanlar bile anlayabilir Bu kitapta neyin doğru neyin yanlış, neyin hak neyin ba­tıl olduğu, neyin kabul edilmesi neyin reddedilmesi gerek­tiği ortaya konmuş insanların anlayabileceği şekilde izah edilmiştir
Bunun amacı da şudur: Belki insanlar Kur'an'dan öğüt alarak takva sahibi olurlar Allah'a karşı nasıl kulluk yapılacağını öğrenirler
Hz Musa'ya indirilen 'furkan' da muttakiler için bir zikirdir (öğüttür)
"Andolsun, biz Musa'ya ve Harun'a, takva sahipleri için bir aydınlık ve zikir (öğüt) olarak, hak va batılı birbi­rinden ayıran (furkan) verdik

Alıntı Yaparak Cevapla

Muttakîlerin Özellikler

Eski 08-02-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Muttakîlerin Özellikler




8- Kur'an Muttakiler için Hidayettir:


Muttakiler, en doğru olan ilâhî vahyi kabul eden, onu doğrulayan kimselerdir Kur'an, muttakiler için bir hidayet rehberidir Bir başka deyişle, mü'minler Kur'an'la hida­yet bulurlar, bu hidayet onları takva sahibi yapar Allah'a hakkıyla bağlanmayan, O'nun himayesine (korumasına) girmeyen kimseler, Kur'an'ın hidayetine giremezler
Kur'an'dan faydalanabilmenin birinci şartı muttaki, yani hakla batılı birbirinden ayıran ve salih kimselerden olmak isteyen bir kimse olmaktır İyi niyetle ona yakla­şan, Allah'ı seven ve O'nun rahmetini umanlar ondan ya­rarlanırlar Onun gösterdiği hedeflere ulaşabilirler Dünya yolculuğu boyunca amaçsız dolaşanlar, Kur'an'ın ne dedi­ğini anlamazlar Kendi arzu ve tutkularının kölesi olanlar, hakla batılı birbirine karıştıranlar onu idrak edemezler Onun sunduğu güzelliklere ulaşamazlar
Kur'an'da hidayetten başka birşey yoktur Onun bu özelliğini de ancak takva sahipleri anlarlar Çünkü ondan faydalanarak arzu edilen amaca ulaşmak isteyenler, şüp­heden ve şüpheli yollardan uzaklaşırlar ve iyi bir sonuca ulaşmaya çalışırlar Aslında Kur'an, 'bütün insanlar için hidayettir' O, bütün insanları irşad etmek ve onlara doğ­ru yolu göstermek için inmiştir İyilikle ve yumuşaklıkla yol göstermek demek olan hidayet, hedefi bakımından geneldir Fakat hidayetten hedeflenen asıl amaca; ancak Al­lah'a karşı sorumluk bilinci ile davrananlar ulaşırlar
Hidayet, yani doğru yola ulaştırmak; hidayetin yol gös­termek ve istenen şeye ulaştırmak gibi iki anlamı vardır Biri Yüce Allah'a göre doğru yolu göstermek ve irşad etmek, diğeri de hidayeti yaratmak ve insanları onda başarılı kılmaktır Kur'an'ın muttakiler için hidayet olması, onlara hi­dayet konusunda Allah'ın başarı vermesi şeklinde anlaşıla­bilir Kur'an herkese doğru yolu göstermek için inmiş olsa da, onu kabul etmede ve onu isteyerek seçmede herkes bir olmaz
Kimisi ona uymak için çaba gösterirken, kimileri ona karşı çıkar Buradaki hitap, bu bakımdan doğru tercih yap­ma yeteneğine sahip muttakileredir
Kur'an'ın indirilmesindeki hikmet, bütün insanlara hi­dayet verilmesidir Ancak bu hikmet, şartların gerçekleşmesiyle sadece takva sahipleri hakkında meydana çıkar Bununla beraber, bütün insanlar Allah'tan ittika ederek onun hidayetine uyabilirler Hidayeti bulmanın şartı, tak­vayı seçmek, Allah'tan gereği gibi korkup sakınmaktır
"Bu (Kur'an), insanlar için bir beyan (açık bir tebliğ), muttakiler için de bir hidayet ve zikirdir (hatırlatma ve öğüttür)
Hatta İncil de bir nûr olarak kendinden önceki Tev­rat'ı doğrulayandır; muttakiler için bir hidayet ve öğüttür, bir hatırlatmadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Muttakîlerin Özellikler

Eski 08-02-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Muttakîlerin Özellikler




9- Mü'minlerin Muttakilere İmam (Önder) Olma İstekleri:


Allah (cc), Furkan Sûresi'nde Müslüman kulların özel­liklerini saydıktan sonra şöyle buyurmaktadır:
"Onlar, kendilerine Rablerinin âyetleri hatırlatıldığı zaman, onun üstünde sağır ve körler olarak kapanıp kalmayanlardır
Ve onlar, "Rabbimiz, bize eşlerimizden ve soyumuzdan, gözün aydınlığı olacak (kimseler) armağan et ve bizi takva sahiplerine (muttakilere) imam/önder kıl" diyenlerdir
İşte onlar, sabretmelerine karşılık (cennetin en gözde yerinde) odalarla ödüllendirilirler ve orada esenlik ve selâmla karşılanırlar"
Bu âyete iki anlam vermek mümkündür: Birincisi: 'Bi­zi muttakilere imam kıl' sözü, 'Bizi önderler yap ki hayırda bize uysunlar' şeklinde anlaşılabilir Onlar, tak­va sahiplerine hidayet önderleri olmayı istediler Diğe­ri, 'Bizi muttakilere uyanlar kıl' Buna göre âyet, 'muttakileri bizim için imamlar/önderler yap' şeklinde anlaşılabi­lir
Muttakiler, Allah'ın indirdiği Kitab'a ve 'imam' ola­rak gönderdiği peygambere inandıkları için hidayet üzerindedirler Onlar, hayra davet etme, iyilikleri yaygınlaş­tırma ve kötülüklerle mücadele açısından, insanlar içeri­sinden çıkarılmış hayırlı bir 'ümmet' olurlar Muhammed ümmeti arasından bu görevi yerine getirecek daha özel bir cemaatin/ümmetin olmasını bizzat Kur'an emrediyor Ümmet kelimesinde 'önderlik' anlamının olduğunu hatır­larsak, Müslümanların niçin muttakilere 'imam/önder' olmak istedikleri daha iyi anlaşılır
Takva sahipleri, Allah'ın korumasıyla, iman ve salih amelle cehennem ateşinden korunan kimselerdir Rahman'ın kulları, dindarlık ve salih amel bakımından önde olmayı, muttakilere önder olmayı ve rehberlik yapmayı, dünyada fazilet ve takvayı yaymada öncülükte bulunmayı arzu ederler
"İmam, kendisine uyulan, önde olan kimsedir Yalnız takva sahibi olmak değil, takva sahiplerine önder olma arzusu gerçekten ulvî bir gayedir Rahman'ın kullarının ru­hundaki büyüklüğü gösteren bu duanın içinde bulundur­duğu mana, yüce ve toplayıcıdır Bundan yüksek bir fikrî ilerleme, bundan yüce bir gayret düşünülemez"
Furkan Sûresi 74 âyetin tefsiri ile ilgili olarak S Kutub şunları söylüyor:
"İşte bu şuur, kuvvetli bir imandan gelen fıtrî bir duy­gudur Allah'a varan yolun yolcularının artması isteği de fıtrata uygundur Bu yola girenlerin öncelikli olarak eşlerinden ve kendi neslinden olmasını istemek ise ayrı bir fıtrî istektir Kişi kendi yakınlarının durumundan sorumludur Zira onlar kendisine birer emanettir Doğal olarak on­ların da ilâhî yolda olmasını ister Müslüman bir insanın bir hayır önderi olmayı arzu etmesi de imandan kaynakla­nan tabii bir arzudur Böylesine bir istek, yükselmek veya üstünlük elde etmek için değildir"
Allah'a itaat eden kulların bu durumuyla, kendi arala­rında dünyalıklar, iktidar ve üstünlük sağlama rekabetine giren inkarcıların durumu farklıdır Müslüman insan, baş­kalarıyla servet, dünyalık ve iktidar yarışına girmez Onun arzusu, hidayette olmak ve insanlara takvada, güzel davranışlarda rehberlik etmek, yol göstermektir
Âyette geçen 'muttakilere imam olma' duasını, siya­sal açıdan insanlara baş olmak, onlara yönetici olmak, on­lara bu anlamda üstünlük sağlamak anlamında almak isa­betli değildir Kuran, siyasal anlamdaki bir liderlikten değil, takvada, hayır yarışında, salih amellerde bir örnek­likten, yanlışta ve dalâlette olanlara hidayeti gösterebile­cek bir önderlikten söz etmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.