![]() |
İman Ve İslam |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İman Ve İslam![]() İman ve İslâm’ın Lügat Mânaları İman, lügatte, tasdik etmek ve doğrulamaktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İslâm ise, teslim olmak, boyun eğmek, kabul etmek, inat ve serkeşliği terk etmektir ![]() Tasdik etmenin yeri kalptır; dil kalpteki tasdike tercümandır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu duruma göre, iman her zaman İslâm kavramına dahildir ve onun bir çeşididir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İman Ve İslam |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İman Ve İslamİman ve İslâm’ın Şer’î Mânaları Şeriatta, bu kelimeler bazen aynı mânada, bazen ayrı mânalarda, bazen de biri diğerine dahil olan mânalarda kullanılmışlardır ![]() Birinci kullanış için misâller ![]() -"O yerde bulunan müminleri oradan çıkarıp azaptan kurtardık ![]() ![]() ![]() -"Ve Musa dedi ki: Ey kavmim! ALLAH'a iman etmişseniz, müslüman olmuşsanız O'na tevekkül ediniz ![]() ![]() ALLAH Rasûlü (sa) da, "İslâm beş temel üzerine kurulmuştur ![]() ![]() ![]() İkinci kullanış için misâller ![]() -"Bedeviler "İman ettik ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cibril hadisinde, Cebrail (as), "İman nedir?" diye sormuş; ALLAH Rasûlü (sa), "İman; ALLAH'a, O'nun meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe, hesaba, hayır ve şerrin ALLAH'tan olduğuna inanmaktır ![]() ![]() ![]() Sa'd İbni Ebi Vakkas (ra) şunu rivayet etmiştir: "ALLAH Rasûlü (sa), bir ganimet malından bir adama bir şey verdi; oradaki ikinci adama ise, bir şey vermedi ![]() "-Ya Rasûlullah! Bu adam da mümindir; ona bir şey vermediniz ![]() ![]() "-O müslümandır ![]() ![]() ![]() Üçüncü kullanış için misâller: "ALLAH Rasûlü’ne: "-Hangi amel efdaldir?" diye soruldu ![]() "-İslâm (yani, müslüman olmak) efdaldir" dedi ![]() "-Hangi İslâm efdal'dir?" diye soru tekrarlandı ![]() "-İman efdaldir" dedi ![]() ![]() İman ve İslâm’ın birbirine karşı durumları şöyledir: İslâm, teslim olmaktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İman sadece kalple tasdik, İslâm da sadece uzuvlarla teslimiyet anlamında kullanıldıkları zaman, bu iki terim birbirinden tamamen ayrılırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İman Ve İslam |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İman Ve İslamİman ve İslâm’ın Şer'î hükümleri Şer’i mânadaki iman ve İslâm’ın âhiretteki hükümleri, cehennemde ebedî bırakılmamaktır ![]() ![]() ![]() Bu ihtilâftan da anlaşıldığı gibi, konunun üç şıkkı vardır ![]() Birinci şık; kalb tasdiki, dil ikrarı ve uzuvlarla ameli birleştirmektir ![]() ![]() İkinci şık; amelde eksiklik bulunmasıdır ![]() ![]() ![]() Üçüncü şık; kalb tasdiki ve dil ikrarı bulunduğu halde, amelin hiç bulunmamasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mürcie taifesi, Mutezilenin aksi istikametinde ifrat ederek, ameli ne olursa olsun, imanı olan bir kimsenin ateşe atılmayacağını söylemişlerdir ![]() ![]() Mutezile ve Mürcie, bu yanlış ve bâtıl görülerini Kur’ân-ı Kerim'in âmm olan âyetlerine dayandırmışlardır ![]() ![]() "Kim ALLAH ve Rasûlü’ne isyan ederse, ona cehennem ateşi vardır ve kendisi orada kalıcıdır ![]() ![]() ![]() Ehl-i Sünnet âlimlerine göre, geçen âyetlerdeki isyan, zulüm ve kötülükten maksat küfürdür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mürcie de şu âyetleri delil göstermişlerdir: -"Kim Rabbine iman ederse, o kimse ücretinin kesilmesinden ve zillete uğratılmaktan korkmaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ancak, bu âyetlerin hepsi âmm âyetlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İman Ve İslam |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İman Ve İslam![]() Mutezile'nin görüşünü çürüten yukarıdaki âyetler ve sahih hadis, Mürcie'nin de görüşünü çürütüyorlar ![]() ![]() "Kalbinde zerre kadar iman olanın cehennemden çıkması" da, imanı olanlardan bir kısmının cehenneme atıldığı anlamını taşır ![]() ![]() Ayetlerden mâna ve hüküm çıkarmaya kalkarken, onların nüzul sebeplerini bilmek de lâzımdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bazı Selef âlimlerinin imanı, kalb tasdiki ve amel toplamı şeklinde tarif etmeleri şu sebeplerden dolayıdır: 1- Bunlar ya hakikî imanın, sahibini amel etmeye sevk ettiği gerçeğini göz önünde tutmuşlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2- Bunlar, ameli imandan sayarken, kalpteki tasdik olan imanı değil, ameli de içine açan İslâm anlamındaki imanı kasdetmişlerdir ![]() ![]() 3- Ya da bunlar, dünya hükümleri için de geçerli olan imanı kasdetmişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Selefin "İman amelle artar, günahlarla da azalır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmanın artıp azalmasının diğer bir anlamı da şudur: Nasıl ki, ilim malûmat sayısının artmasıyla artarsa, iman da tasdik edilen meselelerin çoğalmasıyla artar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İslâmiyeti yeni öğrenen bir delikanlı veya mühtedi, ilk başta üstü kapalı olarak imanın esaslarını ve İslâm’ın rükünlerini öğrenir ve bunlara iman eder ![]() ![]() ![]() İman, kuvvet itibarıyla artar ve azalır; sevap itibarıyla artar ve azalır ve hatta mahiyet itibarıyla da artar ve azalır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kısacası; iman kelimesi bazen yalnız kalpteki tasdik karşılığında, bazen de tasdik ve amel bütünlüğü için kullanılır ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İman Ve İslam |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İman Ve İslam"Ben Müminim" Demek İman sahibi olan bir kimse, "Ben müminim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hasan el-Basrî'ye: "-Sen mümin misin? " diye sormuşlar ![]() "-İnşâALLAH," demiştir ![]() "-Niye, "İnşâALLAH" diyorsun?" demişler ![]() "-Korkarım ki, "Evet!" dersem, ALLAH Teâlâ, "Ey Hasan! Yalan söylüyorsun ![]() ![]() ![]() İman hassasiyeti yüksek olan bu zât şunu da söylemiştir: "Nerden bilirim ki, işlediğim bir günahtan dolayı, ALLAH Teâlâ bana kızıp, "Git! Artık hiçbir amelini kabul etmem ![]() İbrahim İbni Edhem şöyle demiştir: "Sana, mümin misin? diye sorulursa, Kelime-i Şehâdeti söylemekle yetin ![]() Eğer denilse ki, "İnşâALLAH sözü şüphe ifade eder ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1- Soruda denildiği gibi, şüphe ve kararsızlık ifade etmek ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2- Tevazu ifade etmek ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 3- Olup biten bütün işlerin ALLAH Teâlâ’nın dilemesi ve takdiri ile olduğunu, O dilemedikçe hiçbir şeyin olamayacağını ifade etmek ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 4- Sadece arzu ve rağbet etmek ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnşâALLAH sözünün değişik kullanım alanları ve mânaları bulunduğu için, "Ben, inşâALLAH müminim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Huzeyfe'nin söz konusu ettiği münafıklık, küfür anlamında değilse, imanın kâmil olmasını önleyen eksikliktir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hasan el-Basrî'ye: "Bugün artık (asr-ı saadette olduğu gibi) münafıklar yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir tefsire göre, bu kimseler bazı ameller işleyip onlardan sevap beklerler ![]() ![]() İmana nifak karışabildiği için, "İnşaallah müminim ![]() ![]() "İnşaallah müminim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İlâhî meşiyet, ezelde bir kimse için neyi takdir etmişse, o kimse dönüp dolaşıp o noktaya gelir ![]() ![]() ![]() ![]() İşte, akibetin ne olacağı, kişinin sahip olduğunu zannettiği imanın sıhhat şartlarına uyup uymadığı, onun münafıklıkla geçerliliğini yitirip yitirmediği, çürütücü bid'atlarla malûl olup olmadığı, günahlarla delinip delinmediğinin bilinmediği ve bunlar gibi menfi ihtimaller ve tehlikeler mevcut olduğu için kişinin, "Ben inşaallah müminim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ, müminlerin sıfatlarını anlatırken şöyle buyurmuştur: "Onlar, yaptıklarını yaparken, kalpleri korkar haldedir ![]() Bir sahâbî, "Ya Rasûlullah! Bunlar, günah işlerken mi kalpleri korkar?" diye sormuş, ALLAH Rasûlü (sa) şu cevabı vermiştir: "Hayır! Bunlar, sâlih amel işlerken, namaz kılarken, sadaka verirken, iyilik yaparken, yaptıklarının kabul edilmemesinden korkarlar ![]() |
![]() |
![]() |
|