Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gıdayla, imtihanı, müslüman’in

Müslüman’İn Gıdayla İmtihanı

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Müslüman’İn Gıdayla İmtihanı






Nasıl ki bir Müslüman’ın, İslam’ın faiz yasağını muhafaza etmek gibi bir vecibesi varsa, mutfağını korumak gibi bir vecibesi de vardır Hiçbir Müslüman, cağın gereği veya çaresizlik gibi gerekçelerle önüne geleni tüketemez “Kamil manada Müslüman olmak ya da Müslüman kalmak için, İslam’ın mutfağından beslenmesi şarttır Başka bir ifadeyle gayrimüslim bir mutfaktan beslenerek Müslüman kalmak zordur, kendi kendini aldatmaktır İslam mutfağında haram yiyecekler ve haramla elde edilmiş gıdalara yer yoktur” (8)
Hiç kuşku yok ki, Müslüman bir kimsenin mutfağına nelerin girip nelerin giremeyeceğini Kur’an ve sünnet açık bir şekilde belirler Mezhepler arasındaki kısmî görüş farklılıkları, ilkelerden ziyade teferruattadır Bunların bir kısmı da aslında İslamî değil, bilgi eksikliği ve algı sorunundan kaynaklanır İslam, kıyamete kadar bâki bir dinse, çağımızın mutfağını belirlememesi ve şekillendirmemesi düşünülemez Kur’an ve sünnet, sadece haram ve helalleri değil, en küçük adabına kadar tüm ayrıntıyı ele alır “Kendi hükmünü eksiksiz verir, bir başka kültürden taklit ve iktibasa yer bırakmaz Müslüman’a, yeme içme ile hükümleri, sünnet ve edepleri öğrenip tatbik etmek düşer” (9)
Oysaki günümüzde Müslüman kesim, sorgusuz sualsiz her önüne geleni tüketen bir topluma dönüşmüş Burada önemli olan nokta bizim yeme içme meselesini önemseyip önemsemediğimizdir Önemsiyorsak ve soframızda bir sorun varsa ve de tabağımızda bir Deccalî güç oturmakta ise bunu ortadan kaldırmak için bir gayret içinde miyiz? Yoksa "Öyle devir gelecek ki, insanoğlu, aldığı şeyin helalden mi, haramdan mı olduğuna hiç aldırmayacak Böylelerinin hiçbir duası kabul edilmez" (10) hadis-i şerifindeki güruh içinde kaybolup giden zavallılar olmaya razı olmayı sürdürecek miyiz? Herkes kararını vermeli Çünkü başka çıkar yol yok!
Ne yapmalı?
Peki, ne yapmalı? Bugün rafta satılan hazır endüstriyel gıdaların en az yüzde 90’ında soya lesitini, mısır unu/nişastası ve glikoz var Glikoz da mısırdan elde edilir Tavuklar, sığırlar ve balıklar da mısır ve soya ile beslenir Endüstriyel ürünlerde ”bitkisel yağ” adı altında soya, mısır, kanola, pamuk yağı kullanılır Üstelik mutfaklarda da bu yağların hepsi var Oysaki bunların hepsi GDO’lu GDO’lu bir mısır, hem erkek hem de kadınlar için kısırlaştırıcı etkiye sahip Balık ve tavukların dişilik özelliklerini artırması için yapılan genetik değişiklikler sayesinde, östrojen hormonu dengesini değiştiriyorlar Tavuk türlerinin hepsi GDO’lu ve CP ve Tyson firmalarına tescilli Tavuğun türü GDO’lu, yedikleri kan, hayvansal atıklar ve GDO’lu yemler Şimdi birileri, her şeyi GDO’lu olan tavuklara ”Kesimi İslam’a göre yapılıyor” diye ”helal sertifika” veriyor Ne garip değil mi?
Hakeza, market raflarında aldığımız yoğurtların genellikle sütten olmadığını biliyor musunuz? İçinde süt tozu, mısır nişastası, jelatin vs Ya her gün yediğimiz ekmekler? Ekmek mi? Hayır hayır artık gerçek ekmek yok! Her biri, hiçbir besin değeri olmayan beyaz una ilave edilen 10 ila 20 çeşit katkıdan müteşekkil ekmeğimsiler…
Sonuç olarak: İlk önce hayatımızdan beyaz un, şeker ve tatlandırıcılar, rafine beyaz tuz, hazır yoğurtlar, hazır çorbalar, hazır ekmekler ve -sızma zeytinyağı hariç- tüm yağları çıkarmalıyız Sonra ise ”sokak sütü” diye küçümsenen sütlerden ev yoğurdu yapmalıyız Tam buğday unundan -ekmek makinesi veya fırında- ekmeğimizi evde yapmalıyız Rafine edilmemiş, öğütülmüş kaya tuzu kullanmalıyız Sağlıklılığından emin olduğumuz soğuk sıkım sızma zeytinyağı kullanmalıyız Şeker ve tüm tatlandırıcıları hayatımızdan çıkarıp üzüm ya da dut pekmezi almalıyız Sirkenin girmediği mutfak, mutfak değildir Ama rafta satılan asit deposu değil, tabiî olanı Ruh ve bedenimizi düzeltmek için midemizi, midemizi düzeltmek için mutfağımızı düzeltmek gerekiyor Bir yerden başlamak şart… Hiç tehir etmeden o gün bu gün olmalı

Ashab-ı Kehf hassasiyeti
Kur’an-ı Kerim, ”Ashab-ı Kehf” hikâyesini anlattığı Kehf Suresi’nde oldukça ilginç ve çarpıcı bir ayrıntıya yer veriyor Ashab-ı Kehf, mağaradaki uzun uykularından sonra uyandıklarında, kendi aralarından birini yiyecek alması için şehre gönderirler Ancak göndermeden önce, gidecek arkadaşlarına “Bak, hangisi daha temizse, o yiyecekten al getir” (11) diyorlar Ashab-ı Kehf’in hangi şartlarda o mağaraya sığındıklarını bilenler için burada ifade edilen ”temiz”, son derece manidardır Ölümle burun buruna oldukları halde ”Acıktık, git ne bulursan al gel” veya ”Yiyecek bir şeyler bul gel” demiyorlar
Burada biz Müslümanlara gayet açık bir mesaj veriliyor Bir mü'min, hangi şart ve şeraitte olursa olsun, yiyeceği şeyi seçerek, temiz ve helal olanını almalı ”Temiz” sadece bildiğimiz sözlük manasında maddî temizliği değil, aynı zamanda manevî temizliği de içerir Aksi halde, zaten arkadaşlarının maddî anlamda temiz olmayan yani pis bir yiyeceği getirmesini kimsenin beklemesi mümkün değildir Bu durum, Müslümanların gıda konusundaki hassasiyet sorunlarını göstermesi bakımında da manidardır
Ashab-ı Kehf’in en zor şarttaki davranışının örneklenmesi bizi şu sonuca götürür: Bir Müslüman, hangi hâl ve şeraitte olursa olsun, tıpkı Ashab-ı Kehf gibi, yaşadığı veya geçici olarak bulunduğu şehirde veya ülkede, yiyecek ve içeceklerini seçmeye ve ”maddeten temiz, manen sakıncasız” (12) yani şüphe barındırmayan temiz ve helal olanlarını tercih etmeye mecburdur Bunun için de gayret sarf etmek zorundadır

8 Ahmet Kalkan, Kavramlar Tefsiri, Helal Haram maddesi
9 Ahmet Kalkan, Kavramlar Tefsiri, Helal Haram maddesi
10 Buhari, Büyû 7, 23; Nesai, Büyû 2, (7, 243)
11 Kehf Suresi, 19
12 Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi’nin sloganı


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.