|
|||||||
![]() |
|
|
Konu Araçları |
| abazalar, abhazlar, devleti, hakkında |
Abazalar (Abhazlar) Devleti / Abazalar (Abhazlar) Devleti Hakkında |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Abazalar (Abhazlar) Devleti / Abazalar (Abhazlar) Devleti HakkındaAbhazlar-Abazalar kimdir? Genel olarak kıyı kesiminde oturanlar Hıristiyan, iç kesimlerde ve dağlar arasındaki vadilerde oturanlar Müslümandır Dilleri Çerkes kabilelerinin dillerinden oldukça farklılaştığından, Kafkas dilleri arasında ayrı bir dil grubu olarak ele alınırlar![]() Kıyı kesiminde oturan ana Abhaz kitlesinden ayrı olarak dağlarda ve Kabardeyler ile Besleneylere yakın olarak oturan Abaza (veya Abazin)ların şivelerinde farklılıklar ortaya çıkmış ise de ana kitle ile zorluk çekmeden anlaşabilirler Ancak ilişkileri ana kitleden çok Kabardaylar ve Besleneyler ile daha kuvvetli olmuştur![]() Abhazlar İngur Irmağı'ndan kuzeye doğru Kafkas Dağları'nın zirvelerine ve Karadeniz kıyıları boyunca Adler'in ötesine kadar uzanan geniş bir bölgede yaşarlar XIV yüzyıla kadar Kuban boylarına kadar olan sahada da kolonileri vardı Ancak kuzeyden inen Kabardayların baskısı sonucunda yerlerini tümüyle onlara bırakarak ana kitleleriyle Karadeniz kıyılarına inmek zorunda kaldılar Bununla beraber Kafkas Dağları üzerinde ve Kuban Nehri ile bu nehre katılan ırmakların kaynaklarında bir kısmı kalmaya devam etti Abazalar kendilerini kuzey ve kuzey batıdan çeviren Kabardaylar ve Besleneylerin tesiri altına girmişler ve birincilerin egemenliğini kabul etmişlerdir![]() Abhaz-Abazalar güney ve güney-doğudan Gürcülerle, kuzey-doğudan Svanlar, Karaçay-Balkarlar ve Kabartaylar ile komşudurlar Kuzeyden ise Besleneyler, Abzahlar ve Ubuhlar ile çevrili idiler![]() İki ana kitleye ayrılırlar: Abhazlar (kendilerine Apsuva derler), Abazalar (Abazinler, kendilerine Aşuva derler) ![]() Abhazlar, Karadeniz kıyıları boyunca İngur Nehri'nden, Adler'in ötesine ve hatta Soçi yakınlarına kadar uzanan kıyı şeridinde ve İngur Vadisi boyunca iç kesimlerde otururlar Belli başlı oymakları beş tanedir; kıyı boyunca kuzeyden güneye doğru Ciget (Ziget)ler, Abzıblar, Ahçipsular (Ahçipsa) İç kesimlerde ise kuzeyde Zamballar (Hırps veya Tzaballar), güneyde ise Aybğalar vardır Bu kıyı Abhazların bir kısmı Rusya ile iyi geçinme politikasını benimsemiş, bir kısmı ise Çerkes kabileleri ile birlikte veya ayrı olarak Rusya'ya karşı mücadele etmiştir ki bunlar genellikle Müslüman Abhazlardır![]() Abazalar ise, Kuban'ın kaynaklarına yakın olan bölgede ve yukarı boylarında otururlar İki ana gruba ayrılırlar; I- Tapanta (Altı Kesek Abaza): Kuban kaynakları, Büyük ve Küçük Zelençuk vadilerinde otururlar Yurtları Kuma ve Podkumuk sularına kadar uzanır İsimlerini beylerinden alan altı gruba bölünürler Dudaruk, Lo, Kliiç, Kyeç, Biberd ve Cantemir II-Şkaraya (veya Aşkar): Yedi oymakdan meydana gelir: Mudavey, Kazılbeğ, Şegerey, Tam, Başılbeğ, Barakay ve Bağ Bu Abazalar Rusya ile savaşa en şiddetli bir biçimde katılmışlardır![]() ![]() |
|
Abazalar (Abhazlar) Devleti / Abazalar (Abhazlar) Devleti Hakkında |
|
|
#2 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Abazalar (Abhazlar) Devleti / Abazalar (Abhazlar) Devleti HakkındaDünya Abhaz-Abazin/Abaza Halkları’nın yaşadığı tüm ülkelerden seçilmiş delegelerle 28 Eylül 2004 günü Abhazya’nın Başkenti Sohum’da yapılanDÜNYA ABHAZ-ABAZİN/ABAZA HALKLARI BİRLİĞİ GENİŞLETİLMİŞ DELEGE TOPLANTISI SONUÇ BİLDİRGESİ Sohum, 28 Eylül 2004 İnsanlık tarihi boyunca, emperyalist ve(ya) milliyetçi yaklaşımların getirdiği her yönden kayıpların onarılamaz boyutlarda olduğu bilinmektedir Emperyalist bir uygulamada Kafkasya’da yaşanmış; Çarlık Rusyası’nın zalim-acımasız uygulamaları, özellikle 19 yy’da hem bölge adına hem de insanlık adına büyük kayıplara yol açmıştır Kafkasya’da savaşı kazanan Çar Yönetimi, bölge halkı’ndan öldüremediklerini zorunlu göçe tabi tutmuştur Bu uygulamaların sonucu olarak, Abhaz-Abazin/Abaza(aşağıda Abaza diye anılacaktır ) halkının’da dahil olduğu Kuzey Kafkasya’nın kardeş halkları olan Çerkesler, yüzde doksanlara varan oranda, Anavatanları’ndan uzakta/Diaspora’da yaşar hale gelmiştir![]() Günümüzde, Diaspora’da yaşayan Çerkeslerin sayısı Anavatanlar’da yaşayan Çerkes sayısından çok fazladır Dünyaya dağılmış olarak yaşamak zorunda bırakılan Çerkeslerin sayısı 8-10(*2) milyon olarak ifade edilebilir Bu sayıya kimliklerini unutanlar dahil değildir Bu sayının içinde, Diaspora Abazaları’nın sayısı 800 bin civarındadır “Dünya Abhaz-Abazin/Abaza Halkları Birliği”, dünya da dağınık halde yaşayan Abazaların sosyokültürel ve sosyoekonomik ihtiyaçlarını bilimsel yöntemler ile belirlemek ve bu ihtiyaçların karşılanması için projeler geliştirip-gerçekleştirmek üzere, tüm dünya’dan seçilmiş delegelerin katılımı ile 1992 yılında kurulmuştur Bu bağlamda: “Birlik”in seçilmiş Yönetim Kurulu bu defa ki toplantısına, tüm dünya dan delegelerin katılımını istemiştir Dünya çapında seçilmiş delegelerin katılacağı bir günlük çalışma-değerlendirme toplantısının “gündem”i şu konulara ayrılmıştır:
Çağrıların içeriği, aşağıda başlıklanan konuları kapsayacak şekilde, “Dünya Abhaz-Abazin/Abaza Halkları Birliği Yönetim Kurulu”nca hazırlanacak ve anılacak taraflara ulaştırılacaktır: ÇAĞRILAR: [*]Bölge ile ilgili stratejik menfaatleri-emelleri sebebi-sonucunda, Diaspora da insanlarımızın yaşamasına sebep olan ülkeler Çarlık Rusya sı, Osmanlı Devleti ve Büyük Britanya ülkeleridir ![]()
Bölge ülkeleri arasında yaşanan sorunların çözümünün zaman alması doğaldır Ancak, bu sorunlar bahane edilerek “bireysel insan haklarının yasaklanması, yok edilmesi, ihlal edilmesi” kabul edilemez bir yaklaşımdır ve evrensel insan haklarına aykırıdır Abhazya’ya uygulanan Ambargonun kaldırılması “çağrı”sının, başta Rusya Federasyonu ve Türkiye olmak üzere tüm taraf ülkelere, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliğine ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatına yapılması-gönderilmesine,[*]Bu bağlamda: Ambargo uygulaması haksızlığının Abhazya’nın yanında, Abaza Diasporası’nın en fazla yaşadığı ülke olan Türkiye için sakıncaları; zararları dikkate alınarak; Türkiye Devleti’nin vatandaşlarına karşı sorumluluğu da göz önünde bulundurulup, Türkiye’nin doğrudan Abhazya’ya gidiş-gelişlere izin vermesi için “çağrı”nın Türkiye Cumhuriyeti Devlet Yönetimi’ne yapılması-gönderilmesine,[*]Tarihi süreç; şartlar; haksızlıklar sonucunda Abhazya’da Abhazca, ikincil bir dil haline gelmiştir Bu durum normal dışıdır Dili olamayan hiçbir kültürün mensupları yaşayamaz; kültürün ana öğesi olan dil öldüğü anda halk’da ölmüş sayılır Bu durum bilimsel olarak da kabul edilmiştir Ayrıca, bu durum iki açıdan daha kabul edilemez:
[*]Abhazya, 1200 yıllık devlet geçmişine sahip bir devlettir Günümüze kadar bulunabilen arkeolojik kanıtlara göre “sese dayalı ilk Alfabe/Modern Alfabe’yi bulan”(*3)bir halk olan Abazaların yaşadığı; tarihi derinliği yazılı tarihin çok gerilerinde olan bir devlettir Abaza halkının tarihi(*4) günümüzden 5000 yıl öncesine kadar bilinebilmektedir Dinlerden binlerce yıl önce doğru-mutlu yaşamı sağlayan “doğru yaşam felsefesi/Akabza’yı”(*5),(ne dini bir otoriteye ne de devlet otoritesi-yaptırımına dayandırmadan) bulmuş-uygulamış-başarılı olmuş bir halktır Abazalar Abhazya, ister Sovyetler Birliği, ister post Sovyet döneminde de her tür hukuki(*6)varlığı tam bir “egemen” devlet idi Abhazya’da yaşayan tüm halklardan oluşan Abhazya silahlı Kuvvetleri, Abhazya’yı işgal eden Gürcistan Birliklerini 30 Eylül 1993’de mağlup edip-sınırları dışına atarak da (de facto) egemenliğini tam anlamı ile kanıtlamıştır 11 yıldan beri de yaşamını egemen olarak sürdürmektedir Abhazya![]() Abhazya’nın dünya Ülkeleri’nce tanınmaması her açıdan bir haksızlık, ikili standart örneğidir Bu haksızlığın giderilmesi; Abhazya Devletinin egemenliğinin tanınması bağlamında, tüm dünya ülkeleri, taraf ülkeler ve kurum-kuruluşlara “çağrı” yapılması-gönderilmesine,[*]14 Ağustos 1992-30 Eylül 1993 devresinde, Gürcistan Birliklerinin Abhazya’da sebep olduğu savaş, Abhazya Vatandaşlarına her yönden onarılamaz zararlar vermiştir Savaşın bitiminin ardından 1995 yılında Abhazya’ya uygulanmaya başlanan çok yönlü haksız ambargo da, vatandaşların mağduriyetini tümden arttırmıştır Bu bağlamda, insanların ihtiyaçları olan her tür ‘insani yardımın’ uluslararası camiadan karşılanması gerekmiştir Ancak, sağlanabilen insani yardımlar doğrudan Gürcistan Yönetimine teslim edildiği ve bu yardımlardan en ufak bir zerresinin dahi Abhazya Vatandaşlarına verilmediği de bilinmektedir Bu gerçekten hareketle, Abhazya vatandaşları için yapılacak yardımlar, doğrudan Abhazya’ya gelmelidir Not edilen sebeple, mağdur durumda bulunan Abhazya vatandaşlarına yapılacak insani yardımın:
Bu önemli eksik kısa sürede giderilmelidir Bu bağlamda,
![]() AÇIKLAMALAR: (*1) Tarihi sürecin ve Abhazyanın coğrafi yapısının bir gereği olarak Abazalar, yaşadıkları bölge ya da ülkelere göre adlandırılır olmuşlardır Örneğin, Karaçay-Çerkesk bölgesinde yaşayanlarına ‘Abazin’, Abhazya’nın dağ ya da yayla bölgesinde yaşayanlarına Aşkharua, Axua adı ile hitap edilmektedir Tüm bu adlandırmalar tek bir halk olan Abazalara aittir![]() (*2) 19 yy’ın ikinci yarısı’nda, Kuzey Kafkasya ve Abhazya’dan göç zorunda bırakılan Çerkeslerin sayısı ile ilgili farklı rakamlar telaffuz edilse de, tarafsız çevreler bu sayının bir milyonun üzerinde olduğunda mutabıktırlar Tarafsız çevrelerin asgari rakamı olan bir milyon baz alınır ve Çerkeslerin az ürediği dikkate alınsa dahi 15 milyona varan bir sayı hesaplanmaktadır Ancak, zorunlu göçün ardından bir buçuk asra yakın bir zaman geçmesi sebebiyle birçok Çerkes kimliğini unutmuş olmalıdır Göç devresinde doğrudan ya da sonradan erken şehirlileşme sebebiyle erken asimilasyona uğrayanların dışında kalan ve Ata kültürü ile bağı güçlü halde devam eden diaspora Çerkesleri’nin sayısının 8-10 milyon kişi olabileceğini söylemek gerçekçi olacaktır ![]() Zorunlu göçe tabi tutulan Çerkesler ve sayıları için Prof Kemal Karpat şöyle söylemiştir:
(*3)1960 yılında iki Fransız arkeolog tarafından Maykop’a çok yakın bir mesafede bulunan ve 1963 yılında St Petersburg’da, Prof G TOURÇANİNOV ve ekibinin katılımı ile okunabilen, bilimsel yöntemler ile, M Ö 1300-1200, başka bir deyişle günümüzden 3300-3200 yıl öncesine tarihlendiği belirtilen, ‘Maykop Taşı’nda ki dil için, bir makalesinde Prof TURÇANİNOV şöyle yazmaktadır:
“ ![]() ![]() Bu Abhaz halkının çok eskiye uzanan geçmişleri hakkında az bilgisi vardır Fakat eski Yunan kayıtlarında, çok eskiden beri Karadeniz’in doğu kıyısında yaşadıkları belirtilir Bu bölge kesinlikle bugün de yaşadıkları aynı yerdir Fakat bu otoktonların nereden geldikleri hala bir sorudur Uzun boylu, açık tenli, renkli gözlü, kumral saçlı insanlardır Atletik sporlara ve hareketli hayata olan ilgi ve bağlılıkları, onların kuzey kökenli olabileceklerini gösteriyor Karakterleri cesur ve girişken, ticarette eğilimli olup bir de çocuksu bir kurnazlıkları vardır Çıkar elde etmek için örgütlenme yeteneğinden yoksundurlar Buraları gezen hiçbir gezgin daha bu insanların gizemini çözememiştir ”Rus kökenli araştırmacı-yazar Alexandre Başhmakov, 1937’de Fransa/Paris’le yayımlanan, “Karadeniz’de Yirmi Yüzyıl Etnik Evrim-Kimmerler-Çerkesler-“ adlı eserinde: “ ![]() ![]() Tarihin sırlarının anahtarlarını arayanlar, bunu bugün Kafkasya ve Pirenelerde yaşayan dağlı halkları araştırarak bulabilirler ”Amerikalı profesör Reginald Aubrey Fessenden, 1923 Yılı’nda Amerika/Boston’da yayımlanan, “Kafkasya Berzahının Batık Uygarlığı” adlı altı bölümden oluşan eserinde, “ ![]() ![]() Genelde sonuç olarak vardığımız kanıları şöyle sıralayabiliriz:- ![]() ![]() Kafkasya, dünyanın sabahının ülkesidir![]() - Kafkasya insanlığın beşiği ve anavatanıdır ![]() - Tufan öncesinde ilk insanlık uygarlığı (Atlantis gibi) Kafkasya’da oluşmuştur ![]() - Kafkas kavimler bu uygarlığın yanaşması değil, aslıdır ![]() - Bugünkü Kafkas kavimleri de onların ahfadıdır ![]() - İleride yapılacak kapsamlı arkeolojik araştırmalar bu tezi daha iyi kanıtlayacaktır ![]() ![]() ”(*5)Abhazya’nın Aşkharua bölgesinden olup 19 yy ’ın ilk çeyreğinde Türkiye’ye göç eden bir ailenin mensubu olan ve sonradan dört çocuğu ile Kanada’ya göç eden ve günümüzde Kanada/Vernon’da yaşayan 89 yaşındaki Murat Yağan, Akabza’yı mealen şöyle tarif etmektedir:
Nisan 1990 tarihli yasaya göre: Bir Sovyet Cumhuriyeti, SSCB’den ayrıldığı taktirde, ayrılan cumhuriyetle ‘özerk cumhuriyet’ statüsünde hukuki bağı bulunan özerk cumhuriyet(ler), SSCB’de kalma ya da kalmama veya ‘kendi devlet statülerini’ belirleme konusunda yetkili idiler Aşağıda açıklanacağı üzere, Gürcistan SSCB’den ayrılma kararı aldığında Abhazya, SSCB’nin bu Yasasının verdiği tercih imkanını kullanarak, SSCB’de kalmayı seçti
|
|
|
|