![]() |
Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında... |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında...» Analitik Felsefe » Akademia » Bilgi Felsefesi » Din Felsefesi » Deneycilik » Devlet Felsefesi » Doğa Felsefesi » Eleştirel Felsefe » Entüisyonizm » Fatalizm » Frankfurt Okulu » Feminizm » Fenomenoloji » Hıristiyanlık Felsefesi » İdealizm » İslâm Felsefesi » Kuşkuculuk » Kyrene Okulu » Kynikler Okulu » Liberalizm » Mantıkçı Pozitivizm » Marksizm » Materyalizm » Nihilizm » Nietzschecilik » Olguculuk » Orta Stoa Okulu » Pragmatizm » Pisagorculuk » Post Yapısalcılık » Rasyonalizm » Realizm » Sezgicilik » Sosyalizm » Spor Felsefesi » Tarih Felsefesi » Stoalılar » Stoa Okulu ve Epikürcüler » Septikler » Siyaset Felsefesi » Sofistler » Skolastik Felsefe » Varoluşçuluk » Yapısalcılık » Hermeneutik |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında... |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında...ANALİTİK FELSEFE Analitik felsefe pozitivizmin 20 ![]() ![]() ![]() Bu yaklaşıma göre felsefe; varlık, değer ve tanrı üstüne doğruluğu test edilemeyen öğretiler öne sürmemelidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Analitik felsefeye göre felsefede ortaya çıkan sorunlardan birisi bulanık mantıksal çıkarımlar; diğeri değişik anlamları olan sözcüklerin bir birine karıştırılmasıdır ![]() ![]() Bu akımın başlıca temsilcileri; Ludwig Witgenstein, Moritz Schlick, Rudolf Carnap ve Hans Reichenbach’tır ![]() L ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Filozof daha sonra bu dil anlayışını değiştirerek başka bir dil görüşü geliştirmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Analitik felsefe dil analizi eleştirisi yoluyla felsefi problemleri doğrularken onları “anlamsız” ve “anlamlı” olarak bir ayırıma tutar ![]() Metafiziğin konusuna giren problemler, anlamsız ve sözde problemlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() Felsefede mantıksal dil çözümlemeleriyle doğrulanabilen önermeler anlamlı olarak kabul edilir ![]() ![]() Frege: Wismar'da doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aristo'dan sonraki zamanların en büyük mantıkçısı kabul edilir ![]() ![]() ![]() Frege, Önermeler Mantığı ve kendi icadı Yüklem Mantığı'nın aksiyomatikleştirilmesini oluşturan kişidir ![]() ![]() ![]() ![]() Frege, en temelinde önerme'nin fonksiyon-argüman analizi, özel isimlerin anlam ve gönderim tefriki, kavram ve nesne tefriki ve bağlam prensibinin geliştirilmesi bulunan, Lisan Felsefesi'ne yaptığı derin sistematik katkılarla Analitik Felsefe'nin kurucularından sayılır ![]() ![]() Frege, mantıkçılığın -- matematiğin mantığa indirgenebileceği düşüncesinin önde gelen ilk savunucusudur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Buna ve Russell'ın Frege'ye olan övgüsündeki cömertliğe karşın, yaşamı boyunca üne kavuşmamış ve --Tractatus ve Felsefî Soruşturmalar'da fikirleri Frege'nin mantık ve dil alanındaki kavramları etrafında dönen-- Ludwig Wittgenstein üzerindeki etkisi olmasa, bir filozof olarak değerinin hiç bir zaman anlaşılmayabileceği düşünülmüştür ![]() Frege üzerindeki önemli otoriteler arasında Michael Dummett, Günther Patzig, Hans Sluga, Terence Parsons ve Vincent Riolo sayılabilir ![]() Kaynak |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında... |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında...BİLGİ FELSEFESİ Bilgi Felsefesinin Konusu: Akıl ve sezgi gibi yetiler gerçekten insan zihninde var mıdır? Varsa, görünüşlerin ötesinde kalan varlığı bilmemizi sağlayabilirler mi? türünden sorular bilgi felsefesinin konusunu oluşturur ![]() Bilgi kuramı (Epistemoloji) : Bilgi kuramı bilginin ne olduğunu, hangi yolla elde edildiğini, amacını araştırı ![]() ![]() Bilgi kuramının temel kavramları: Doğruluk : Doğruluk, bilginin, bilgisi edinilen şeyle tam uygunluğunu dile getirir ![]() ![]() Gerçeklik (Realite) : Varlığın, varoluş tarzıdır ![]() ![]() Temellendirme : Ortaya atılan bir soru ya da ileri sürülen bir sav için dayanak, gerekçe, temel bulma işidir ![]() Bilgi kuramının temel soruları : Bilgi nedir? Kaç türlü bilgi vardır? Bilgi edinmenin amacı nedir? Bilgi edinme sürecinin ilkeleri nelerdir? Hakkında bilgi edinilen nesne ile bilgi edinen özne arasında ne gibi bir ilişki vardır? Kaç çeşit bilgi edinme yolu vardır? Mantık : Düşüncenin temel yasalarını (özdeşlik, çelişmezlik, yeter neden ilkesi gibi) saptar; doğrunun ölçütlerini arar ![]() Bilgi Kuramının Temel problemi Doğru bilginin imkansızlığı : İnsan aklının (ya da yetilerinin) gerçeği bilemeyeceğini, herkes için genel geçer bilginin imkansız olduğunu ileri süren görüşlerdir ![]() Sofistler : İnsanın doğru bilgiye herkes için geçerli olabilecek bilgiye ulaşılamayacağını, bilginin kişiden kişiye değiştiğini ileri süren filozoflardır ![]() Protagoras : "İnsan her şeyin ölçüsüdür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gorgias : Hiçbir şey var değildir ![]() ![]() ![]() ![]() Septikler : Herhangi bir konu hakkında doğru ya da yanlış şeklinde yargıda bulunulamayacağını ileri süren görüştür ![]() ![]() Septiklerin bu görüşleri günlük olaylar ve pratik işlerle ilgili değil, felsefi gerçekler ve ilkeler hakkındadır ![]() ![]() ![]() ![]() Doğru bilginin imkanı Rasyonalizm : Rasyonalizm, bilginin akıl ve onun bir işlevi olan düşünme gücü ile oluştuğunu benimseyen, doğru bilginin ölçütünü de duyular da değil akıl da bulan bir öğretidir ![]() ![]() ![]() * Sokrates (M ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * Platon (M ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * Aristoteles (M ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * Farabi (870 - 950) : Akılda bir sezgi gücü bulunduğunu, insan zihninde doğuştan getirilen düşünceler olduğunu kabul eder ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * Descartes (1596 - 1650) : Bilginin kaynağında yalnızca aklın olduğunu ve insan zihninde doğuştan düşünceler bulunduğunu savunur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * Hegel (1770 - 1831) : Hegel'e göre insan; varlık hakkında duyuları hiç kullanmaksızın yalnızca akıl yoluyla gerçek ve kesin bir bilgiye ulaşabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ampirizm : Ampirizm, bilgimizin kaynağında yalnızca deneyin bulunduğunu söyleyen görüştür ![]() ![]() ![]() * Locke (1632 - 1704) : Ampirizmin kurucudur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Locke'a göre, insan zihninde kompleks düşüncelerin ve dolayısıyla bilginin meydana gelmesi için şu yetilere ihtiyaç vardır: Algı, bellek, ayırt etme, karşılaştırma, birleştirme ve soyutlama yetileri ![]() ![]() ![]() - Duyusal bilgi, dış dünyadaki nesnelerin bilgisine sahip olmayı sağlar ![]() - Tanıtlayıcı bilgi, Tanrının varolduğunu kanıtlamayı sağlar ![]() * David Hume (1711 - 1776) : Hume, insanın her şeyi algı yoluyla bildiğini söyler ![]() ![]() Zihinde bulunan her şeyin, tüm izlenim, kavram ve düşüncelerin temelinde, dış dünyanın duyular yoluyla algılanması vardır ![]() ![]() Buna bağlı olarak Hume, nedensellik ilkesinin deneyin sonucu olan bir düşünce olması gerektiğini söyler ![]() ![]() Kritisizm : İnsan zihninin güçlerine ve insanın neyi bilip bilemeyeceğine ilişkin bir araştırmadan meydana gelen felsefi yaklaşımdır ![]() ![]() * Immanuel Kant (1724 - 1804) : Felsefede rasyonalizm ve ampirizm akımlarının bir sentezini yapmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() İnsan, bilgi sürecinde, pasif olmayıp aktif bir biçimde duyular yoluyla gelen izlenimleri sınıflar, kalıplara yerleştirir ve yorumlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Entüisyonizm : Bilginin, doğrudan ve aracısız bir bilme tarzına karşılık gelen sezgi yoluyla elde edilebileceğini savunan görüşe entüisyonizm (sezgicilik) denir ![]() ![]() ![]() * Gazali (1058 - 1111) : Ona göre insan, bilgi yolunda duyulardan da akıldan da yararlanabilir ancak bu yetiler insana gerçek varlığın bilgisini veremez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsanda bir de kalp gözü vardır ![]() ![]() * Bergson (1859 - 1941) : Ona göre gerçekten varolan, durağan madde değil süredir ![]() ![]() Bilimlerde geçerli olan analitik yol : Akıl yada zeka yoluyla bilmeye karşılık gelen bu bilme tarzında gerçekliğin maddeden oluştuğu düşünülür ![]() ![]() ![]() ![]() Varlığın özüne nüfuz eden sezgi : Bergson'a göre sezgi, gerçekliğin temelinde yaratıcı yaşam atılımının bulunduğunu yaşayarak anlar ![]() ![]() Pozitivizm : İnsan için bilgide önemli olanın yalnızca olguları araştırmak olduğunu savunan akıma pozitivizm denir ![]() ![]() ![]() * A ![]() ![]() ![]() ![]() Analitik Felsefe : Neo pozitivizm yada mantıkçı pozitivizm olarak da bilinen bu anlayışa göre felsefenin asıl uğraş alanı dildir ![]() ![]() ![]() * Wittgenstein (1889 - 1951) : Wittgenstein, dili çevremizde olup biten bir şey, karmaşık insan faaliyetlerinin oluşturduğu bir bütün olarak görmüştür ![]() ![]() Pragmatizm (Faydacılık) : Doğruyu ve gerçekliği eylemlerin sonuçları değerlendiren ve onlara fayda açısından yaklaşan felsefi akımdır ![]() ![]() ![]() * William James (1842 - 1910) : Bütün kavramlar, bilgiler insan yaşamına, insan amacına yardımcı oldukları zaman doğrudur ![]() ![]() ![]() * John Dewey (1859 - 1952) : Dewey'e göre kişiye yararlı olan ve ona mutluluk veren düşünceler doğrudur ![]() ![]() ![]() Fenomenoloji : Kurucusu Edmund Husserl'dir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şevki YEŞİLPINAR Yazısıdır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında... |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında...DİN FELSEFESİ ÜNİTE 1: Din Felsefesine Giriş A ![]() ![]() B ![]() C ![]() ![]() D ![]() ÜNİTE 2: Tanrı Kavramı A ![]() B ![]() C ![]() D ![]() E ![]() ÜNİTE 3: Klasik Tartışmalar A ![]() B ![]() C ![]() D ![]() E ![]() F ![]() ÜNİTE 4: Tanrının Özel Etkinlikleri A ![]() B ![]() C ![]() ÜNİTE 5: Teizm Karşıtları A ![]() B ![]() C ![]() D ![]() Ünite 1 ![]() A ![]() a) Felsefenin tanımı: Kavram olarak felsefe üzerinde birçok felsefecinin birleştiği tek bir tanımı bulmak oldukça zordur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Philosophos deyimini ilk önce Heraklitos(M ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Felsefe hem teori hem de pratiğin kesin bilgisidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Felsefe öğretilmez yapılır ![]() ![]() ![]() Terim anlamı açısından en genel şekliyle felsefe, varlık, bilgi ve değer alanlarıyla ilgili sorunları, akılca ve eleştirel bir tarzda değerlendirmek bu sayede maddi evreni anlamlandırmak ve buradaki kendi var oluşunu, kim ve ne olduğunu açıklamaya çalışmaktır ![]() Bu çabayı evrensel bir açıklama haline getiren nokta, evreni bir bütün olarak incelemeye çalışması ve bunu fikri bir sistematiklik çerçevesinde yapmasıdır ![]() (Niçin Felsefe-Lokman Çilingir- Elis- 142 sayfa/ Felsefeyi anlamak, felsefe ile anlamak-Betül Çotuksöken-Inkilap-311 sayfa/ Felsefi düşünceye çağrı –Mevlüt Uyanık – Elis-300 sayfa) b) Dinin tanımı: Dinlerin çok fazla sayıda olması dinin net bir tanımını da oldukça güçleştirmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında... |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında...B ![]() Düşünce tarihinde felsefe, dini ve ahlaki bilgilerin, inançların eleştirisi olarak ortaya çıkmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Din felsefesini daha net bir biçimde tarif etmemiz gerekirse “Din felsefesi, dinin felsefe olarak ele alınması, dinin üzerinde düşünme ve tartışmalarda bulunmadır” Fakat ortada felsefenin kendi yapısından kaynaklanan bir sorun vardır ![]() ![]() ![]() ![]() Din felsefesi yapan kişi konusuna “rasyonel” olarak yaklaşmalıdır ![]() ![]() ![]() Aynı zamanda “ geniş kapsamlı” bir biçimde konulara eğilmelidir ![]() ![]() ![]() Ayrıca filozofun ortaya koyduğu görüşler arasında bir tutarlılığın olması da esastır ![]() ![]() Özellikle bu ve benzeri araştırmalarda dinin lehine ve aleyhine yaklaşmak yerine dini olduğu gibi incelemeye tabi tutmak “objektif” bir biçimde yaklaşmak esas olmalıdır ![]() Bütün bunların yapılmasındaki yegane gaye Felsefi yaklaşımın esas olarak dile getirme, açıklama, kaynaştırma, bütünleştirme ve değerlendirmedir ![]() ![]() ![]() Din tarifimizi Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam gibi üç büyük kitaplı dine göre yapmaya kalktığımızda din, kişisel ve toplumsal yanı bulunan fikir ve uygulama açısından sistemleşmiş olan, inananlara bir yaşama tarzı sunan, onları belli bir dünya görüşü etrafında toplayan bir kurum olarak karşımıza çıkmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu bağlamda din felsefesinin ilgilendiği problemleri şu şekilde sıralayabiliriz: a) Metafizik ve kozmolojik problemler: Tanrı’nın varlığı ve bu konuyla ilgili lehte ya da aleyhte ortaya sürülen akli deliller ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() b) Epistemolojik problemler: Evrenle ilgili bilgilerimizden Tanrının bilinmesine gitme çabalarının epistemolojik değir ![]() ![]() ![]() c) Dini hükümlerin dil ve mantık açısından eleştiri ve incelenmesi ![]() ![]() d) Dinin ahlak, sanat ve ilimle olan ilişkileri ![]() e) Dinsel simgeselliğin anlamı ve önemi ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında... |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında...C ![]() Katı akılcılık: İnanç ve eylemleri belirlerken akla ve zekaya güven anlamına gelir ![]() ![]() ![]() İmancılık(Fideizm): Birçok ilahiyatçılara göre insanlar doğuştan dindardırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eleştirel akılcılık: Dini bir inancı veya sistemi, rasyonel olarak eleştirmek ve değerlendirmek mümkündür ![]() Değerlendirme Soruları: 1 ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() 4 ![]() Ünite 2 – Tanrı Kavramı A ![]() Tanrı’ya ilişkin dünyada birçok görüşler bulunmaktadır ![]() ![]() Politeizm: Eski Yunan ve Nordik mitolojilerinde oldukça yaygın olan ve birçok kişisel tanrının varlığını kabul eden bir inanç biçimidir ![]() Henoteizm: Bu inanç biçimi de çok tanrıcılık olarak bilinmektedir ![]() ![]() ![]() Monoteizm: Bu kısaca Teizm ile ifade edilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Panteizm: Genelde Hinduizm ve Doğu dinleri ile bağlantılıdır ![]() ![]() ![]() Panenteizm: Bu inanca göre tanrı evrenle tanımlanamaz ama fakat evrene dahil olarak görülebilir ![]() ![]() Yukarda saydıklarımız dünyamızın belli başlı dinlerinin Tanrı görüşleridir ![]() ![]() ![]() Dualizm: Panteizmin bir çeşidi olarak karşımıza çıkar ![]() ![]() ![]() ![]() Deizm: Bir anlamda Teizmin bir alt çeşididir denilebilir ![]() ![]() Mutlak Monizm: Bu da yine Panteizmin ya da Panenteizmin bir çeşitlemesidir ![]() ![]() ![]() Bu tarz tanrısal inanç görüşleri ve çeşitleri yanı sıra bir de herhangi bir tanrıyı kabul etmeyi reddedenler vardır ![]() Agnostikler: Bu anlayışa göre Tanrı hakkındaki gerçek bilinmez ve bilinemez ![]() Ateizm: Teizmin karşıtı olan görüştür ![]() ![]() Naturalizm: Basitçe ateizmin olumlu ifadesidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında... |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında...B ![]() Tanrıya farklı farklı bakış açıları arasında dünyanın en büyük üç büyük dininden ötürü monoteizim en etkin olanlarından biridir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() C ![]() Görüldüğü gibi Teist Tanrı kavramı her üç büyük dinin de özünde vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() A ![]() ![]() Tanrı’nın varlığı konusunu felsefe ve ilahiyatın merkezinde yer alan bir konudur ![]() ![]() ![]() ![]() a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Örneğin; Mesih İsa’nın kendisinin Tanrı Oğlu, Tanrı Sözü olarak yeryüzünde bulunduğuna ilişkin öğretilerine karşı çıkan Yahudi din adamları Mesih İsa’nın kendisi ya da ilk izleyicileri tarafından sürekli olarak karşılıklar almışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kitaplı dinlerin kitaplarından kaynaklanan bu gibi kanıtlar ortaya koyma bu dinlerin önde gelen din alimlerini de Tanrı’nın varlığı, kimliği gibi konularda derin düşünmelerine neden olmuştur ![]() b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() c ![]() ![]() d ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() e ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bu maddelerde gördüğümüz gibi insanlık her konuda düşünce sistemini geliştirirken tekrar ve tekrar Tanrı’nın varlığı üzerindeki kanıtlara dönme durumunda kalmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Değerlendirme Soruları 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() 4 ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında... |
![]() |
![]() |
#8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında...Ünite 3- Klasik Tartışmalar A ![]() Buna varlık bilimsel kanıtta denir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O, Platon’un ideasına; yani tümel kavramları gerçek varlık sayan kavram realizmine dayanarak Tanrı’nın varlığını ispatlamaya çalışmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() R ![]() ![]() 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() 4 ![]() ![]() 5 ![]() ![]() 6 ![]() ![]() 7 ![]() ![]() 8 ![]() ![]() Descartes’in bu kanıtı, bütün maddelerin önüne yerleştirilmesi gerekli olan şu kanıta dayalıdır: Eğer A’nın B’yi mantıken içerdiği açık ve seçik olarak görülürse, A’nın B’yi hakikatte de içerdiği anlaşılır ![]() Buna göre Descartes, mükemmel varlık kavramıyla başlıyor, sonra böyle bir varlık için “varlığını zorunluluğu”nu öne sürüyor; yani bir bakıma “zorunlu varlık”ı orta terim olarak takdim ediyor ve sonunda kavramdan gerçekliğe geçiyor ![]() ![]() Spinoza ise ontolojik kanıta Ahlak[6] isimli eserinde yer veriyor ![]() ![]() ![]() ![]() Leibniz’e göre ise, kudret, ilim ve irade sıfatları varlık kavramı ile tutarlılık oluşturmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() İslam filozofu Farabi’ye baktığımızda varlığı “vacib” ve “mümkün” şeklinde ikiye ayırarak bu kanıtı Tanrı’nın varlığını ispat için kullandığını görürüz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Klasik Felsefeciler tarafından savunulan ontolojik kanıt yani varlık bilimsel kanıt yirminci yüzyıl düşünürler olan Charles Hartshorne, Norman Malcolm ve Alvin Plantinga tarafından da savunulmuştur ![]() Anselm’in bu kanıtı geliştirmesi aslında Kutsal Kitap’ta Mezmurlarda var olan Akılsız içinden, “Tanrı yok!” der (Mezmur 14:1) sözü üzerinde yazdıkları ile ortaya çıkmıştır ![]() ![]() 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() 4 ![]() ![]() 5 ![]() ![]() Klasik ontolojik kanıta yöneltilen bir takım eleştiriler olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kant’ta Aquinas’ın bıraktığı yerden devam etmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yirminci yüzyıl düşünürü Norman Malcolm’a göre şöyle bir akıl yürütme bu tarz eleştirilere adeta bir cevap oluşturmaktadır ![]() 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() 4 ![]() ![]() ![]() 5 ![]() ![]() ![]() ![]() 6 ![]() ![]() Karl Barth’a göre Anselm’in ontolojik kanıt görüşü bir kanıt değil iman açısından kabul edileni daha derinden anlamaya çalışmaktır ![]() Bütün bunlara bakarak aslında Anselm’in “Ontolojik Kanıtının” gerek Tanrı’nın varlığının kanıtı açısından gerekse imanın daha derinden anlaşılması açısından çok büyük rol oynadığı hiç kuşkusuz ortadadır ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında... |
![]() |
![]() |
#9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında...B ![]() Kozmolojik kanıtta Tanrı’nın varlığı evrenden hareketle kanıtlanmaya çalışılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu konuşta tartışma konusu oldukça geniştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Örneğin, Aristoteles hareketi, en son noktada, Hareket Etmeyen Hareket ettiriciye dayandırarak açıklamaktadır ![]() ![]() Bu kanıt daha sonra Yunan felsefesinin etkisi altında kalan bazı Yahudi ve Hristiyan din bilginlerinin dikkatini çekmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kozmolojik kanıt felsefe tarihinde hep önemli olmuştur ![]() ![]() Kozmolojik kanıtın değişik türlerinden Hudus kanıtı en önemli olanıdır ![]() ![]() ![]() ![]() 1 ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() 4 ![]() ![]() Bu oldukça geçerli bir çıkarımdır, zira her nedenin bir nedeni olmasının sonsuza kadar götürülmesi imkansızdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kozmolojik kanıtın sonucu zaman zaman kişileri pantheist yaklaşımlara kadar götürebilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmkan kanıtı ise Kozmolojik kanıtın bir diğer türüdür ![]() ![]() ![]() 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() 3 ![]() ![]() 4 ![]() ![]() Görüldüğü gibi mümkün varlığı var eden zorunlu varlıktır ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında... |
![]() |
![]() |
#10 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında...C ![]() Biz bu kanıta düzen ve amaç kanıtı da diyebiliriz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kozmolojik kanıtta olduğu gibi, Teleolojik kanıtta da köken eski Yunan’a kadar dayanmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İslam inancında düzen ve amacı içeren tartışmalar genelde iki yol takip etmişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() Teleolojik kanıtı basit bir biçimde özetleyecek olursak: a ![]() ![]() b ![]() ![]() c ![]() ![]() Bu kanıtın insan ruhunda etkisi oldukça büyüktür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() D ![]() Ahlaki kanıt üzerinde tartışmanın kökeni yine Platon’a kadar gitmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ahlaki kanıt, kişinin ahlaki deneyiminden ve bu deneyim ile ilgili her çeşit veriden yola çıkarak Tanrı’nın varlığını ispat etmektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kant’a göre insan Tanrı’nın ve sonsuzluğun olmadığını kanıtlayamadığına göre ve dünyada iyi olan her kişinin de kör doğanın zulmune tabi olacağı gerçeğinde umudunu bir yerde noktalamalıdır ![]() ![]() ![]() Platon üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan A ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Görüldüğü gibi bu delil, mantiki bir kesinlik iddiasıyla ortaya çıkmamaktadır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında... |
![]() |
![]() |
#11 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında...E ![]() Ontolojik, kozmolojik ve teleolojik kanıtlar, dışımızdaki dünyadan hareket ederek Tanrı’nın varlığını temellendirmeye çalışmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ünlü İslam düşünürü Gazali kendi inanç hayatında bu konuyu üç başlıkla ifade etmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Dini tecrübe kanıtının da eleştiriye uğradığı bazı noktalar vardır ![]() ![]() 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() 4 ![]() ![]() 5 ![]() ![]() Değerlendirme Soruları 1 ![]() 2 ![]() 3 ![]() 4 ![]() ![]() 5 ![]() 6 ![]() ![]() Ünite 4 ![]() A ![]() Teologların geleneksel olarak iddia ettikleri Tanrı’nın kendisini bir takım özel iletişim yolu olan vahiyle insanlara takdimidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Birincisi; gerek peygamberler aracılığı ile ya da başka bir yolla ulaştığı söylenilen vahiy aslında başlı başına bir mucize çeşitidir ![]() ![]() ![]() İkincisi; mucize de aynı zamanda bir özel vahiy şeklidir ![]() ![]() Üçüncüsü; Yahudilikte, Hıristiyanlıkta ve İslam’da vahiy olarak kabul edilen bütün metinlerin içinde mucizeler vardır ![]() Dördüncüsü; böyle bir tecrübeyi çok az kişi yaşadığı için, kanıt ilişkisi diğer şekilde olmalıdır ![]() ![]() Şimdi bu genel girişten sonra vahiy teorilerine bakalım Geleneksel bakış açısı: Hıristiyanlığa göre vahiy Tanrı’nın insanlığa yetkin hitabıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Geleneksel bakış açısı aslında vahyi doğrudan açıklanmış olarak görmektedir(Propositional) ![]() ![]() ![]() ![]() Liberal bakış açısı: Bu görüş özellikle ondokuzuncu yüzyılda gelişen klasik liberal teolojinin görüşüdür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Nonpropositional) Doğrudan olmayan bakış açısı: Bu görüş geleneksel bakış açısı ile liberal bakış açısı arasındaki görüştür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında... |
![]() |
![]() |
#12 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında...B ![]() Mucize kavramın Tanrı’nın belli bir zamanda ve belli bir durumda özel bir hareketi olarak değirlendirilebilir ![]() ![]() ![]() ![]() Davit Hume’un mucizeler üzerine yazdığı yazısındaki tanımına göre mucize herhangi bir doğa üstülük şeklinde genel bir biçimde ele alınmaktadır ![]() ![]() ![]() Mucize ile vahiy arasında büyük bir bağlantı vardır ![]() ![]() Mucizelere inanmak akla uygun mudur? Özellikle bu konu üzerinde Hume’un yazdıklarını düşünürsek Hume iki tartışma konusunu ortaya atmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Aslında Hume mucizenin imkansız olduğunu kanıtlamak için bir mücadele içinde değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Birçok felsefeciye ve bazı yazarların iddialarına göre mucize olamaz şeklinde bir kanı söz konusudur ![]() ![]() ![]() ![]() Değerlendirme Soruları 1 ![]() 2 ![]() 3 ![]() ![]() 4 ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında... |
![]() |
![]() |
#13 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında...Ünite 5 ![]() A ![]() Genelde Modern çağlarda sosyo ekonomik dünya değişimi inançlar üzerinde de oldukça etkin olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu bağlamda üstüne üstlük dinlerin tarih içindeki gerek siyasal gerekse sosyal etkileri söz konusudur ![]() ![]() ![]() Tanrı kavramı modern insan için ulaşılması gerekli olan, daha doğrusu açıklanması gerekli olan bir noktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Unutulmaması gereken nokta insan ne kadar bilimde ilerlerse ilerlesin ne denli modern bir yaşam tarzına geçerse geçsin hala tam olarak bilinemez ve anlaşılamaz bir fanusun içinde yaşadığı gerçeğidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında... |
![]() |
![]() |
#14 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında...B ![]() Avgustin Comte gibi (19 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Her şeyden önce üzerinde önemli durulması gereken konu Kutsal Kitabın bir bilim kitabı olmadığı ve inancın dayattırılması esnasında ilk nedenle bu ilk nedenin oluşturduğu evrenin içindekilerin keşfinin birbirine karıştırılarak sunulmamasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() C ![]() David Hume, Doğal Din Üstüne Diyaloglar adlı eserinde Philo’nun ağzıyla şöyle bir soru sormaktadır: Tanrı kötülüğü önlemek istiyor da gücü mü yetmiyor? Öyleyse O, güçsüzdür ![]() ![]() Hem güçlü, hem de iyi ise, bu kadar kötülük nasıl oldu da varoldu? Platon; aynı problem üzerinde durmuş fakat bir çözüm getirmemiştir ![]() ![]() ![]() Avgustin de dünyada kötünün varlığını kabul etmektedir ve buna şöyle bir yorum getirmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Avgustin birçok kişinin esas önemli olan konusunda hata yaparak yaşamın kötülük tozuna tutulduklarını ve bu kişilerin ancak ölümden sonra gerçeği anlayacaklarını söylemektedir ![]() (Kötü problemi ödev olarak verildiği için tamamlanmamıştır ![]() Değerlendirme Soruları 1 ![]() 2 ![]() 3 ![]() ![]() 4 ![]() ![]() 5 ![]() ![]() BİBLİYOGRAFYA 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() ![]() ![]() 4 ![]() ![]() ![]() 5 ![]() ![]() ![]() 6 ![]() 7 ![]() 8 ![]() 9 ![]() 10 ![]() 11 ![]() (Dr ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [1] Din Felsefesi, Prof ![]() ![]() ![]() [2] Kant, Critique of Pure Reason, London 1964, s ![]() [3] The word of God and the mind of man, Prof ![]() ![]() ![]() [4] W ![]() ![]() ![]() [5] Descartes, Philisophical Works of Descartes, s ![]() [6] Ethics, s ![]() [7] Ontolojik kanıt tartışması kitabın iki ve üçüncü bölümünde yer almaktadır [8] “On The Ultimate Origination of Things” Philosophical Writings [9] “A Demonstration of the Being and Attributes to God” Boyle Lectures (1704) [10] Gazali, Mişkatu’l Envar |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında... |
![]() |
![]() |
#15 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefi Düşünce Akımları - Felsefi Düşünce Akımları Hakkında...DENEYCİLİK Ing ![]() Fr ![]() Alm ![]() es ![]() ![]() Eski Yunanca'da "deney", "deneyim", "duyu verisi" gibi anlamlar taşıyan empeiria'dan türetilmiş felsefe terimi ![]() ![]() Deneycilerin deneyimden anladığı genellikle duyu organları aracılığıyla gerçekleştirilen deneyimdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Felsefe tarihi boyunca deneyciliğe yapılmış olan eleştiriler temelde iki koldan ilerler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Deneyciliğe yapılan ikinci eleştiri ise deneyciliğe içerden saldırır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Deneycilik anlayışının izleri felsefe tarihinde geriye doğru sürüldüğünde "Stoacılik" ile "Epikurosçuluk"a dek uzandığı görülmekle birlikte, bu anlayış en yetkin biçimiyle başını Locke, Berkeley ve Hume 'un çektiği "İngiliz Deneyciliği"nde temellendirilmiştir ![]() ![]() Felsefe Sözlüğü Bilim ve Sanat Yayınları |
![]() |
![]() |
|