|  | Lucius Annaeus Seneca Hayatı |  | 
|  07-28-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Lucius Annaeus Seneca HayatıLucius Annaeus Seneca Biyografisi Lucius Annaeus Seneca Kim Lucius Annaeus Seneca Hakkında Bilgi panya'nın Cordoba (Kortoba) kentinde doğdu, Roma'da öldü  Marcus Annaeus Seneca adlı varlıklı bir kişinin oğluydu  Gençliğinde Roma'ya giderek dönemin ünlü düşünürleri olarak bilinen, Stoacı Attalus, Pythagorasçı Fabianus ve Sotio'dan felsefe ve retorik okudu  Bir süre avukat olarak çalıştı, Quaestor oldu, senato üyeliğine seçildi, derin bilgisi, etkili konuşmaları nedeniyle büyük ün sağladı  Claudius'un karısı Messalina'nın kıskançlığını üzerine çekince 41'de Korsika'ya sürüldü  49'da Agrippa'nın aracılığıyla sürgünden Roma'ya dönerek Neron'u eğitmekle görevlendirildi  Neron imparator olunca Seneca'yı da 57'de konsül seçti  Seneca 62'de saraydan ayrılarak içine kapalı bir yaşam sürmeye başladı  Neron, onu kendisine karşı gizli ayaklanma düzenleyenlerle işbirliği içinde olmakla suçladı, kendi kendini öldürmesini buyurdu  Seneca bu buyruğa uyarak damarlarını kesti ve kanının akışına baka baka öldü  Şiir, tiyatro, mektup türünde değişik yapıtlar ortaya koyan Seneca, felsefe tarihinde, Roma Stoası ya da Yeni Stoa denen öğretinin üç kurucusundan ilki olarak değerlendirilir  Ondan sonra Epiktetos ve Marcus Aurelius gibi filozofların geliştirdikleri bu öğreti insanın bir istenç varlığı olduğu görüşüne dayanır  Seneca'nın başlıca özelliği, düşüncelerinin us ilkelerine ve istence dayanmasına karşın, yer yer derin duygusallıkla kaynaşmasıdır  Bu tutumundan dolayı da kimi felsefe tarihçileri, onu kendi kendisiyle çelişki içinde bulunmakla suçlamıştır  Seneca için insanın başlıca davranış ilkesi istençtir, ancak insanın bir de duygu yanı vardır, onu da istencin ışığında görmek gerekir  Doğa olaylarının açıklanışında Aristoteles'in geliştirdiği ve az çok gözleme dayanan yöntemi benimseyen Seneca bir takım gizli güçlerin varlığına da inanır  Ona göre doğa olaylarının nedenleri doğaldır, ancak bunların birer "belirti" olabileceği de gözden uzak tutulmamalıdır  Bu da bütün doğal nedenlerin Tanrı'dan kaynaklanması sonucudur  Ancak  Tanrı'ya bağlanan nedenler tikel değil tümeldir  Sözgelişi kuşa uçma, balığa yüzme yeteneği veren Tanrı'dır  Oysa kuşun kanadını çırpması, balığın yüzgeçlerini oynatması gibi tikel olgular tanrısal varlıkla ilgili değildir  Çünkü Tanrı bütün evreni, bütün varlık türlerini kapsayan evrensel bir "doğa yasası"dır, her nesne, her oluş bu yasaya dayanır  Tanrı'yla ilgili bütün kişisel işlemler, bu doğa yasası gereği bir yazgıya bağlıdır  İnsanın dine bağlılığını göstermek için "kurban" keserek kan dökmesi gereksizdir  Dine bağlılığın temeli kan dökmek değil sevgidir  Bu sevgi doğaya egemen olan tanrısal yasayı kavramayı, bütün olayların arkasında tanrısal erkin bulunduğunu görmeyi sağlar  Felsefenin mantık, ahlak ve fizik olmak üzere üçe ayrılması gereğini savunan Seneca, genellikle yaşamı kuramsal görüşlere değil yönlendirici bir yönteme bağlar  Mantığı da usa dayalı bir felsefe olarak niteler  Ona göre filozofun görevi insanları yetiştirmek, düşkünlükten, sıkıntıdan kurtarmak için eğitmektir  Seneca'ya göre tin, kimi bilgelerin sandıkları gibi tinsel ve soyut bir varlık değil "çok ince öğelerden kurulmuş bir nesnedir  " Ölüm bir yokluk değil, başka nitelikler taşıyan bir yaşama dönüştür, ölümsüzlüğe kavuşmaktır  Çünkü insanda tanrısal bir töz vardır, ölen onun görüntüsüdür  Bu nedenle insan, yaşama "ara veren", başka bir varlık ortamına geçiş olan ölüm karşısında sarsılmamalıdır  Gövdenin dağılması tinin ölümsüz kaynağına dönerek yaşamını sürdürmesini sağlar  Seneca'ya göre, ahlak soyut bir bilgi dalı değil yaşamın içindedir, insan davranışlarının, eylemlerinin kaynağıdır  Kişiye nasıl davranacağını, ne gibi bir yöntem benimseyeceğini gösteren doğadır, bu nedenle ahlaklı yaşamak doğayı izlemektir (naturam sequi)  Bunu da ancak erdemle donatılmış bilge kişi başarabilir  Çünkü bilgenin erdemi, özgür istencidir  Toplum yaşamı da bilgece bir anlayış, erdeme göre düzenlenmelidir   | 
|   | 
|  | 
|  |